Ukrayna Savaşının Kazananı Kim? Biden mı, Putin mi?
Rus Ordusu, tıpkı devletinin betimlendiği gibi güçlü bir ayı edasıyla Ukrayna’ya girince ve Ukrayna ordusu karşısında ilerleyerek başkent Kiev’e yönelince, Rusya’nın gücü, Putin’in liderliği, bu işin Rusya’nın zaferi ile sonuçlanacağı ve Putin’in kazandığı konuşulmaya başlandı. Sanki her şey bitmiş gibi bir kanı oluştu. Peki her şey bitti mi gerçekten? Kesinlikle hayır.
Eski KGB ajanının karşısında Zelenski gibi bir komedyenin duramayacağı yorumları yapılıyor. Oysaki Putin’in karşısında Zelenski değil yılların politik deneyimi Biden var. Ve Biden, Putin’e fena bir oyun oynuyor. Bu savaş, basit bir savaş değildir. Biden, Putin’i ve Rusya’yı yavaş yavaş tuzağa çekiyor.
Nasıl mı? Anlatalım.
Biden, bırakın bu savaşı engellemeyi, söylemleri ile Putin’i Ukrayna’ya karşı devamlı kışkırttı. Putin’in atacağı her adımdan haberi olan ABD’nin, Rusya’nın işgalini engellememesi, tam tersine neredeyse teşvik etmesi normal midir? Kasım 2021’den beri Biden, elinde bir kronometre varmışçasına, Rus işgali için gün sayınca, Putin de bu isteği geri çevirmedi. Önüne konan ikramı afiyetle yedi. Ancak bu durumun Putin ve Rusya’ya faydadan çok zarar getireceğini görmek lazım.
Bu savaşın şu anki ve gelecekteki sonuçlarına bakarsak;
- NATO’nun önemi arttı. Çünkü, özellikle eski Sovyetler Birliği ülkeleri için Rus işgalinden kurtulmanın tek yolunun NATO üyeliği ve onun koruma kalkanına dahil olmak olduğu ortaya çıktı. Aksi takdirde Ukrayna’nın başına gelenlere bu ülkelerin de maruz kalabileceği görüldü.
- Baltık, Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinde oluşan Rusya sempatisi bitti. Ukrayna feda edildi belki ama, arada kalan tüm ülkelerin Batı ittifakına dahil edilmesi sağlanmış oldu.
- Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya başvuru süreci hızlandı.
- Rusya, hukuksuzca komşularına saldıran bir ülke konumuna evrildi.
- Rus ordusunun imkân ve kabiliyeti görülmüş oldu.
- Dünyada ivmelenen ABD düşmanlığının yerini Rusya düşmanlığı aldı.
- Ekonomik yaptırımlar sebebiyle Rusya’nın ekonomik gelişmesine ket vurulmuş oldu.
- Başta ABD olmak üzere, devletlerin yeniden güvenlikçi politikalara yönelmesi sağlandı.
- Savunma sistemlerinin önemi arttı. Silah ticaretinin yoğunlaşması sağlandı.
- Rus halkının Putin’e olan desteği, ekonomik yaptırımlar sonucu yaşanacak geçim sıkıntıları sebebiyle, yakın gelecekte azaltılmış oldu.
- Rusya ile stratejik ilişkileri olan tüm ülkeler Rusya’ya destek vermez oldular. Çin bile destek olmadı, çekimser kaldı ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygılıyız açıklamasını yaptı. Biden, böylece karşıt grubu birbirine düşürdü, konsolidasyonu bozdu.
- Bütün dünyada yeni trend, Rus ve Putin düşmanlığı oldu.
- Yaşanacak muhtemel göçler ve bu esnada görülecek insani dramlar neticesinde, Rusya ve Putin’in parlayan yıldızının dünya nezdinde iyice sönmesi sağlandı.
Ezcümle, tipik ABD demokrat politik hareketi yaşanıyor. ABD, Cumhuriyetçi Başkan Trump’ın boşalttığı, önemini azaltmaya çalıştığı NATO’ya ve Avrupa’ya geri dönüyor. Ukrayna savaşını Biden’ın önümüzdeki ABD seçimleri için lehine kullanacağını da unutmayalım.
Biden, taşın altına elini sokmadan, bir tane askerinin burnu bile kanamadan bütün isteklerini bir bir gerçekleştiriyor. Kaybettiği sanılan ama uzun vadede kazanan ABD ve NATO’dur.
Rus pokerinde blöf yoktur, kartlar açık oynanır. Oysaki Amerikan pokerinde blöf vardır ve kazanan en sonunda belli olur. Biden, Putin’i çok daha iyi bildiği oyuna çekti.
Putin için işler, bundan sonra çok daha zor olacaktır.