Site İçi Arama

siyaset

Ekonominin Yaklaşan Seçime Etkisi

2000’li yılların başından itibaren iktidarı devralan ve bunu bugüne kadar getirme başarısına sahip Ak parti hareketinin bu başarısında iki önemli faktör öne çıkmaktaydı.

Maliye Bakanı Nureddin Nebati, yaptığı konuşmada enflasyonist baskının emtia fiyatlarındaki yükselme yüzünden devam ettiğini açıkladı. Sayın bakan, 2023 seçimleri öncesi enflasyonun tek hanelere inmesini hedef olarak ortaya koydu. Nebati’nin seçim tarihini enflasyonla mücadele adına bir nevi son tarih olarak betimlemesi, aklıma Ajda Pekkan’ın şarkısını getirdi.

Ya sonra?

Hedef, seçim kazanacak seviyede enflasyonu belli bir seviyeye indirmekse, insanın sorası geliyor işte.

Peki, ya sonra?

Seçim sonrası enflasyon yükselecek mi, düşecek mi; ekonomi düzelecek mi, ne olacak, ya sonra?

2000’li yılların başından itibaren iktidarı devralan ve bunu bugüne kadar getirme başarısına sahip Ak parti hareketinin bu başarısında iki önemli faktör öne çıkmaktaydı. Bunlardan ilki, bu hareketin lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplum nezdinde gördüğü kabul ve destek; diğeri ise, iktidar partilerinin sıklıkla yaptığı, muktedirken bir sonraki seçimi kazanmak adına yaptıkları pragmatist politikaların Ak parti döneminde yapılmamasıydı. Partinin lideri, halktan aldığı destekle bugün sadece partisinin değil, devletin ve yürütmenin de başı oldu.

Sayın Erdoğan, muhalefet tarafından yoğun şekilde eleştirilmesine rağmen, son yerel seçime kadar tüm seçimlerden ve referandumdan başarıyla çıktı. Kimilerine göre, son yerel seçimlerde Türkiye genelinde halen birinci parti olma gücünü korudu. Özellikle bazı büyük şehir belediyelerinin kaybedilmesinin ana sebebi, Cumhur ittifakı adaylarına nazaran Millet İttifakı adaylarının belirlenmesindeki başarıydı. Bu başarının ana mimarı ise, kim ne derse desin, Millet İttifakı lider partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.

Şimdi, iktidar tarafınca 2023, 2053 ve 2071 hedefleri ortaya konuyor. Belirlenen hedef, ne olursa olsun 2023 seçimini kazanmak ve o tarihe kadar ülkenin karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlara karşı pragmatist, palyatif ve pansuman tedbirler almak. Bu durum Ak partinin geçmişteki Adalet, ANAP, DYP gibi sağ iktidar partilerinin hatasına düştüğünü gösteriyor. Bu tarz sonuç alınamayan pansuman tedbirlerle ve sırf seçim zamanı halkı biraz rahatlatmakla bu sefer seçimi kazanmak mümkün değil. ORC Araştırma Eğitim ve Danışmanlık tarafından yapılan son anket sonuçları, iktidarın oy oranının azalmaya devam ettiğini gösteriyor.

Anlaşılan o ki, eğer, önümüzdeki seçimlere kadar ekonomide elle tutulur gözle görülür bir düzelme sağlanamazsa ve Millet İttifakı adayı seçilmesi muhtemel adayların dışında biri olmazsa, 100’üncü yılını kutlayacak Türkiye’de iktidar değişimi kaçınılmaz gibi gözüküyor.

Doç.Dr. Ersoy ÖNDER
Doç.Dr. Ersoy ÖNDER
Tüm Makaleler

  • 29.04.2022
  • Süre : 2 dk
  • 1494 kez okundu

Google Ads