Doğru Kararı Nasıl Vereceğiz?
Aldığımız kararlar ise öyle ya da böyle hayatımızın gidişatını etkiliyor. Bu karar bazen sabah kahvaltıda yumurtayı yağda mı yapayım, yoksa haşlanmış yumurta mı yiyeyim düzeyinde olurken, bazen de gerçekten hayatımız için bir dönüm noktası olacak alınan bir karar da olabiliyor.
Hepimiz hayatımızın çeşitli evrelerinde birtakım kararlar alıyoruz.
Aldığımız kararlar ise öyle ya da böyle hayatımızın gidişatını etkiliyor.
Bu karar bazen sabah kahvaltıda yumurtayı yağda mı yapayım, yoksa haşlanmış yumurta mı yiyeyim düzeyinde olurken, bazen de gerçekten hayatımız için bir dönüm noktası olacak alınan bir karar da olabiliyor.
Gelin bu yazıda o ciddi bir karar anını incelemeye çalışalım.
Diyelim ki üniversite sınavından belli bir puan almışsınız ve puanınız iki ya da üç üniversitede farklı bölümlere yetiyor.
Sanırım bu durumda alacağınız kararın hayatınızı etkileyeceğinin farkındasınızdır.
O anda nedir kriterler?
- seçeceğiniz bölüm hayatınızı yaşamak için belirli bir gelir kazanacağınız bölüm olacak, dolayısıyla sanırım burada bölümü bitirdiğinizde bulacağınız iş ve o işin gelir seviyesi bir kriter olacaktır.
- ailenizin mali durumu da bir etkendir muhtemelen, eğer o bölüm yaşadığınız şehrin dışında bir bölümse, ailenizin size mali açıdan belli bir destek vermesi gerekecektir. Ya da hem okuyup hem çalışmak zorunda da kalabilirsiniz. Bu durumda hem okuyup hem çalışabileceğiniz bir seçenek tercihiniz olabilir.
- seçeceğiniz bölüm sizin bu yaşınıza kadar hayalini kurduğunuz bir bölüm olabilir. Bu durumda şartlar ne olursa olsun, o bölümü seçmeniz de mümkündür.
Seçenekler çoğaltılabilir, ama gelmek istediğim nokta, konu eğer üniversitede hangi bölümde okuyacağınız konusunda bir karar almaksa, birtakım kriterleri dikkate almak durumunda olduğunuzdur. Bunu değerlendirmek için de bu örnekte yeterince vaktiniz olduğu da bir gerçektir.
Gelelim bir başka örneğe.
Diyelim ki, önünüzde bir seçenek var, ya uzaklarda bir yerlerde gidip çalışmak durumundasınız, ki bu durumda iyi bir gelir elde edebilme şansınız olacak. Ancak bu durumda hem ailenizden uzak kalacaksınız, hem de çok zor şartlarda çalışacaksınız.
Mevcut şartlarınız ise çok iyi olmasa da, ailenize bakabilecek bir kazancınız var.
Bu durumda neyi seçerdiniz?
Sanırım yine her şeyi masaya koyup bir değerlendirme yapmak durumunda olurdunuz.
- kazanç iyi olacak. Bu kazanç ile hayatınızın geri kalan zamanında muhtemelen ailenize daha iyi şartlarda yaşam ortamı sağlayabilirsiniz.
- gideceğiniz yerde çalışma şartları zor, dayanılabilir şartlar mı, bu bir kriter olacaktır muhtemelen.
- ailenizden uzak kalacaksınız, ailenizin durumu da burada bir kriter olacaktır. Yokluğunuzda süresine bağlı olarak, aileniz sizsiz yapabilecek mi? Bu da bir kriter olacaktır. Hem de eğer yeni doğmuş bir evladınız varsa, ya da eğer yoldaysa, bu durum gerçekten dikkate alınması gereken bir durum olurdu.
Yine seçenekler çoğaltılabilir, ama yine değerlendirmek için vaktiniz var ve en uygun kararı belki de ailenizle birlikte alacağınız için kararı ortak olarak alma seçeneğiniz de var.
Haydi bir başka durumu da inceleyelim. Bu sefer karar vermek için çok vaktiniz olmasın.
Doktorsunuz ve hastanıza ameliyathanede bir ameliyat yapıyorsunuz. Bir komplikasyon oldu ve ameliyat esnasında bir karar vermek durumundasınız.
Ya ameliyata devam edeceksiniz ve belki ameliyat başarıyla neticelenecek, ya da hastayı kaybetme riski olduğu için ameliyata son verip açtığınız yeri olduğu gibi kapatacaksınız. Bu durumda hastanın bir süre daha yaşaması mümkün olacak belki, ama her halükârda kısa bir ömrü olacak.
Bu zor bir karar olacaktır sanırım. Ben doktor olmadığım için bir doktor bu durumda nasıl bir karar alır inanın bilmiyorum.
Hastanın yaşına, hastalığına ve başka bir sürü kritere bağlı olurdu sanırım alınacak karar.
Mesleki başarısızlıktan kaynaklanacak sorunlar ve kişisel sorumluluk duygusu da bir etken olurdu herhalde.
Bu örnek tabii ki sınırlı bir çevreyi ilgilendirdiği için sonuç ne olursa olsun, ateş düştüğü yeri yakar dendiği gibi neticesi de çoğu zaman sadece hasta yakınları açısından çok daha önemli oluyor. Geri kalanlar belirli bir üzüntü dışında pek bir şey hissetmiyor.
Yıllar önce kolon rahatsızlığı ile ameliyat masasına yatan bir tanıdığım ameliyatta ne olduysa artık, maalesef hayatını kaybetmişti. Çok üzülmüştüm. Ama bakın bunları yazarken aklıma geldi şimdi. Yani insan bir şekilde kanıksıyor böyle bir durumu.
Daha ciddi rahatsızlıklar yüzünden kayıplarımız da olmuştu, ama şimdi hepsinden bahsetmenin zamanı değil.
Gelelim bir başka örneğe.
Diyelim ki, ülkenin geleceği için bir karar alacaksınız. Bunca yıl kendinizce elinizden ne geliyorsa yapmışsınız, ama olmamış. Ülke yönetiminde sizin tasvip etmediğiniz bir yönetim başta kalmış.
Evet, biliyorsunuz, ülkeyi oldukça zor bir duruma sokmuş bu yönetim. Yıllarca iktidar olmuş.
Ve, gün olmuş, muhalefet kendi içinde toparlanmış. Artık bu iktidarı değiştirebilme şansı yakalanmış.
Sizin ise önünüzde şahsi siyasal geleceğiniz için iyi bir fırsat doğmuş.
Ancak sizin siyasal geleceğiniz muhalefetin mevcut iktidarı seçimlerde yenerek ülkeyi düze çıkartması için engel teşkil ediyor.
Bunu da herkes haykırarak size söylüyor, yapma diyor. Senin siyasal geleceğini düşünmenin şu anda sırası değil diyorlar.
Siz olsaydınız ne yapardınız?
Kendinizi düşünerek seçimleri riske mi atardınız?
Yoksa yeter ki şu iktidar değişsin diyerek muhalefete destek mi olurdunuz?
Benim bu soruya cevabım zaten belli.
Ancak bu durumun içinde olanlar maalesef bence şahsi geleceklerini tercih etmiş durumdalar gibi görünüyor.
Ben siyasetçi olmadığım için bu tercihleri konusunda motivasyonlarını anlayamıyorum.
Ancak soruyu biraz daha değiştirerek sorayım isterseniz.
Siz olsanız, oy sandığına şahsi geleceği peşinde koşan birine mi oy verirdiniz?
Yoksa ülkenin geleceğini kurtarmak için bunca emek harcamış ve nihayet muhalefeti bir araya getirmiş birine mi oy verirdiniz?
Ülkenizi seviyorsanız bu sorunun da cevabını biliyor olmanız gerekli diye düşünüyorum.
Karar anı, işte o sandık başına geldiğinizde, kiminiz bir üniversite sınavı sonrasında almanız gereken karar gibi, her şeyi düşünerek karar verin. Ya da aileniz için ne hayırlı olacaksa ona göre karar alın.
Ya da bir doktor gibi, sorumluluğunuzun bilincinde olarak doğru kararı verin.
Yeter ki ülke düze çıksın, unutmayın, konu ülkenin geleceği ise, yani konu vatansa, gerisi teferruattır.
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla