GAP’a olan bakış yenilenmeli
GAP, 1980 yılında başlayan ve neredeyse yarım asırdır devam eden suya dayalı entegre bölgesel kalkınma projesidir. Enerji projelerinde fiziki tamamlanma oranı yaklaşık %92 olmuş ve planlanan alanın yaklaşık üçte ikisi sulamaya açılmıştır.
GAP, yavaşlayan ancak tüm zorluklara rağmen kesintiye uğramayan en büyük bölgesel kalkınma projemiz. Ülkemizdeki ve bölgedeki son gelişmeler GAP’ın ekonomik ve stratejik önemini arttırdı. Bu projemizi bölgedeki yeni jeopolitik durumu dikkate alıp hem korumalı hem de yeni bir anlayışla tamamlamalıyız.
29 Aralık 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda GAP ele alındı. Yapılan açıklamada GAP’ın bölge kalkınmasına olan etkisinin arttırılması gerektiği ve bu süreçte tarımın itici güç olmasına yönelik çalışmaların hızlandırılacağı belirtildi. Bu açıklama GAP’ın bölge kalkınmasına olan etkisini ve bu süreçte tarımın itici güç olmasının önemini tekrar ortaya koymuştur.
GAP, 1980 yılında başlayan ve neredeyse yarım asırdır devam eden suya dayalı entegre bölgesel kalkınma projesidir. Enerji projelerinde fiziki tamamlanma oranı yaklaşık %92 olmuş ve planlanan alanın yaklaşık üçte ikisi sulamaya açılmıştır.
GAP’ın genel kalkınma hedefleri arasında bölgesel kalkınmayı sağlamak, bölgelerarası farklılıkları gidermek, bölgede ekonomik ve sosyal koşulları iyileştirmek yöre halkının refah düzeyini ve yaşam standartlarını yükseltmek vardır. GAP, bölgenin ekonomik, sosyal, toplumsal yönden kalkınmasını amaçlamakta ve dolaylı olarak Türkiye’nin ulusal kalkınmasına da hizmet etmektedir.
GAP’ta sulamaya açılan alanın artışı ile bölgelerarası ve bölge içindeki eşitsizliğin azalması ve sosyo-ekonomik gelişmenin hızlanması planlanmıştır. GAP’ta sulama projelerinin kademeli olarak hizmete girmesi ile gelişmeler katedilmiş ancak planlanan sonuçlar tam olarak elde edilememiştir. Sulamaya açılan alan 680 000 hektara ulaşmış olmasına rağmen ürün çeşitliliği ve buna paralel tarıma dayalı sanayi ve katma değerli üretimin gelişmesi yeterince gerçekleşmemiştir. Tarım-sanayi-ticaret bütünleşmesi tam olarak sağlanamamıştır. Bu da GAP’a olan bakışımızın yenilenmesini gerekli kılmaktadır.
Bölge içindeki gelişme eşitsiz
Bölgedeki imalat sanayi ve istihdamdaki gelişmeler daha çok Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde gerçekleşmiş olup bu gelişmenin diğer 6 ile yayılması gecikmektedir. Proje’nin bölge içindeki gelir dağılımına olumlu etkisi yeterince gerçekleşmemiştir. Bölgede tarım, sanayi, ticaret bütünleşmesi ile; geniş bir pazar oluşturulması, ticaretin artırılması, imalat sanayi üretiminin daha verimli hale getirilmesi, marka oluşturulması ve dış piyasada rekabet edebilirliğinin arttırılması, sermayenin çekilerek büyük yeni iş alanlarının oluşturulması konularında yeterli ilerleme sağlanamamıştır.
GAP bölgesindeki kişi başına düşen gelirin dağılımında sadece son yüzde yirmilik dilimde önemli bir artış olduğu diğer dilimlerde ise azalma gerçekleştiği görülmektedir. İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik sıralamasına göre GAP Bölgesi illerinde sosyo-ekonomik gelişmişlik derecelerinde Gaziantep dışında bir ilerleme gerçekleşmemiştir.
Gelir artışı ve istihdam istikrarsız
2016 -2021 yılları arasında kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın Gaziantep, Şırnak ve Mardin’de çok az arttığı bunun dışındaki illerde azaldığı görülmektedir. GAP Bölgesindeki işsizlik oranında yıllar içinde iki katına varan artış ve azalmalar yaşanmıştır. Bu durum GAP’taki ilerlemenin işsizliği sürekli bir şekilde azaltacak yönde istikrarlı olarak gerçekleşmediğini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra bölgede istihdamda artış yaşanmış ancak Master planındaki istihdam hedefinin gerisinde kalınmış ve tarımsal istihdamda hedeflenen seviyeye ulaşılamamıştır. Bölgedeki terör ve GAP’a yapılan yıllık kamu yatırım tahsisi miktarlarının düşüklüğü ve düzensizliği projenin ilerleme hızını etkileyen önemli faktörler olmuştur.
Toprak mülkiyeti dağılımı eşitsiz
Bölgede toprak mülkiyeti dağılımında büyük bir eşitsizlik vardır. TÜİK’in 2001 Genel Tarım sayımı istatistiksel verilerine göre, GAP Bölgesinde çiftçilerin %6’sı topraksızdır. Hane halkının %51’i 50 dekardan daha az toprağa sahip olup ancak geçimlik üretim yapabilmektedir. Bu durum potansiyelden faydalanma oranını düşürdüğü gibi, gelir düşüklüğü nedeniyle modern tarım ve sulama tekniklerine geçişleri de engellemektedir. Bölge genelinde aşiret yapısının hâkim olması nedeniyle toprakların yaklaşık üçte ikisi ailelerin %12,5’i tarafından işletilmektedir. Toprakların yaklaşık üçte biri ise bölgedeki çiftçilerin %81,5’i tarafından işletilmektedir.
GAP’a olan bakış yenilenmeli, Tarım sanayi bütünleşmesi sağlanmalı
Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun açıkladığı hedeflerin gerçekleşmesi bölge ve ülkemiz için çok önemlidir. GAP’ta sulamaya açılan alanlar artarken sulama-nema ilişkisi de gözetilmelidir. Bu kapsamda istihdam alanı yaratan, gelir dağılımındaki dengesizliği azaltan küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi, piyasalara ulaşımın arttırılması, teknoloji, bilgilendirme gibi çalışmalar da birlikte yürütülmelidir. Bu kapsamda GAP’a olan bakış yenilenmeli ve tarıma dayalı sanayiye devlet desteği arttırılmalıdır. Bunun yanı sıra yeni teknoloji ile organik tarım, modern tarımsal sulamada yenilenebilir enerji projeleri, etkin kooperatifçilik, çiftçi eğitimi gibi çeşitli alanlara yönelik uygulamalar hızlanarak sürdürülmelidir. Ürün planlaması, pazarlama ve ihracat ilişkilerine yönelik çalışmaların etkinliği arttırılmalıdır.
İklim değişikliği ve bölgedeki yeni jeopolitik durum GAP’ın stratejik ve ekonomik önemini çok arttırmıştır. Planlarda yer aldığı gibi bölgenin tarım ve tarıma dayalı sanayiler yönünden bir ihracat üssü olması mümkün ve gereklidir. Bunun için de bölgede tarım sektörünün kalkınmanın itici gücü olmasının önündeki sorunların çözülmesi gerekmektedir.
Soğuk Savaş döneminin küresel ekonomik ve uluslararası ilişkiler döneminde planlanan bir entegre kalkınma projesi olan GAP, bugün siyasi olarak yeniden şekillendirilmeye çalışılan bir bölgeye sınırdaş bir proje olmuştur. İklimdeki değişiklikler ve bölgede yaşanan siyasi gelişmeler GAP’ın bölgesel fayda sınırlarını genişletmiştir Suriye’de yaşanan son gelişmeler ise GAP’ın ekonomik ve stratejik açılardan önemini arttırmıştır. GAP, su’dan oluşturulacak olan faydaların tüm bölgenin istikrarı için kullanılabilmesine yönelik çok farklı imkanlar sunabilecek bir proje olarak önümüzdedir. Stratejik önemi artan bu projemizi bölgedeki yeni jeopolitik durumu dikkate alıp hem korumalı hem de yeni bir anlayışla tamamlamalıyız.
Kaynak:
YILDIZ D., DOĞAN H.H. (2025) GAP 2025 Sulama Hedefleri ve Sonuçları Su Politikaları Derneği. Araştırma Dizisi :2 - Şubat 2025.Ankara