Hamas -İsrail Savaşı ve Geçmişten Anımsananlar
2023 sonunda fiyatlar geçen yıla göre nispeten daha yumuşak giderken (75-80 $/v arasında dalgalanırken), son dönemde, İsrail-Hamas savaşının da etkisiyle, 20 Ekim 2023’te 93 doların üzerine çıktı.
"Barışın hiçbir maliyeti yoktur. Buna ek olarak tüm masrafıyla herhangi bir zaferden son derece daha avantajlıdır."
Thomas Paine
İsrail’in güneyinde yer alan bir çölde düzenlenen Süpernova Festivali, müzikseverlerin haftalardır heyecanla beklediği bir etkinlikti. Festival, Yahudilerin Sukot Bayramı’na denk gelecek şekilde organize edilmişti. Festivalin organizatörleri, sosyal medyadan yaptıkları paylaşımda, ‘Bütün ailenin bir araya gelmesinin vakti sonunda geldi. Çok eğlenceli olacak’ demişlerdi. Aynı sosyal medya sayfası sadece saatler sonra sevdiklerini arayan ailelerin çaresiz yakarışlarıyla dolacaktı.”
Takvimler, 7 Ekim 2023’ü gösteriyordu. Hamas’ın o gün başlattığı “Aksa Tufanı” saldırısı sonrası İsrail, Gazze’ye bom ba yağdırdı, binlerce Filistinli can verdi. İsrail 1,1 milyon Filistinliyi de yerinden etti. Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombaladı (İsrail bunu kabul etmiyor ve İslami Cihat’ı suçluyor); 500’den faz la hasta, yaralı ve çocuğun ölümüne sebep oldu.
Yeni bir insanlık dramı, gene binlerce masum sivilin katledilmesi, binlercesinin yaralanması ve Gazze Şeridi’nin yerle bir olmasıyla sürüyor. Saldırının, 6 Ekim’in hemen ertesi günü gerçekleştirilmesi gerek ülkemizde ve gerekse uluslararası medyada, “Yom Kippur” adıyla anılan ve tam 50 yıl ön ce yaşanan İsrail – Arap Savaşı’na, yoğun atıfta bulunulmasına neden oldu. Yom Kippur Savaşı 6 Ekim 1973’te başlayıp, aynı yılın 25 Ekim’ine dek süren bu savaş, 1973 Arap - İsrail (ya da Ekim) Savaşı olarak da adlandırılır. Daha önceki üç Arap -İsrail savaşına atfen, 4. Arap - İsrail savaşı olarak da bilinir. Yom Kippur’dan önceki savaş (1967, İsrail’in; Sina Yarımadası’nı, Golan Tepelerini, Doğu Kudüs’ü, Gazze Şeridi’ni ve Batı Şeria’yı ele geçirmesi ve savaş öncesi elindeki toprakları, yaklaşık iki katına çıkarmasıyla sonuçlandı.
Hamas saldırısının, 50 yıl ön ce Araplar açısından hüsranla ve büyük toprak kaybı ile sonuçlanan tarihe denk gelmesi, haklı olarak, simgesel benzetmelere ve yorumlara yol açtı. “Hamas, 6 Gün Savaşı’nın intikamını mı alıyor?” sorusu sorulmaya, yorumları yapılmaya başlandı. Bu yazının amacı, bu soruya yanıt aramakla ilgili değil. Biz gün demdeki diğer birkaç soruya ve enerji ile ilgili olanlarına yanıt aramaya çalışacağız: “Bu çatışmalar nereye kadar yayılır? Yayılırsa, petrol ve doğal gaz fiyatları nasıl etkilenir? Bunun ülkemize etkisi nasıl olur?” Dilerseniz, genel hatlarıyla değerlendirmeye çalışalım.
Arap (veya OPEC) Petrol Ambargosu
Birçok yayında, “Arap” ya da “OPEC” ambargosu olarak adlandırılsa da her iki tanımlama da “teknik” olarak doğru değildir. Arap ülkeleri dışında İran da bu ambargoyu desteklerken, OPEC üyesi Venezuela, Irak ve Libya ambargoya katılmamışlardı. ABD yönetimiyle defalarca görüşerek, ABD’nin İsrail’e destek vermemesini isteyen Su udi Arabistan, 18 Ekim 1973’te İsrail Başbakanı Golda Meir’in, ABD’den 850 milyon dolarlık silah yardımı talebine, Baş kan Nixon’un 2,2 milyar dolarlık yardımla destek vermesi üzerine büyük öfkeye kapıldı. 1973 Kasım ayında başlayan “tam” ambargo, Mart 1974’e kadar sürdü. Ambargoya katılan Arap ülkeleri ve İran; başta ABD olmak üzere, savaşta İsrail’e arka çıkan İngiltere, Kanada, Japonya, Hollanda, Portekiz, Rodezya ve G. Afrika gibi ülkelere petrol ihracatının durdurulması biçiminde uygulandı. Ambargo öncesinde varili 3 dolar civarında olan ham petrol, uluslararası piyasalarda 12 dolara fırladı. İthalatçı ülkelerde enflasyon oranı hızla yük seldi; uzun benzin kuyrukları oluştu. ABD’de benzin fiyatları yaklaşık %50 arttı.
Yaşanan bu sorunlar sonrasında ve 1974 yılında, hemen hemen tamamı petrol ithal eden ülkelerden oluşan Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) kuruldu. Kurucu ülkeler arasında, ABD ve Türkiye’nin yanı sıra; Avusturya, Belçika, Kanada, Danimarka, Almanya, İrlanda, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere yer aldı. Daha sonraki katılımlarla birlikte, UEA’nın bugün 31 üyesi bulunuyor.
Acil Durumlar için, başta ortak petrol (ham petrol ve ürün) havuzu oluşturmak gibi çeşitli tedbirler geliştiren UAE, kuruluşundan bugüne kadar; 5 kez “Kolektif Eylem” planı uyguladı. Bunlar 1991 Körfez Savaşı, 2005 Katrina ve Rita Kasırgaları, 2011 Libya “iç savaşı”, (iki defa da) Mart ve Nisan 2022 Rusya – Ukrayna Krizi sırasındaki kesintilere müdahale ve çözüm için yapıldı. Üye ülkelerin zorunlu olarak tuttukları stoklardan, uygun görülen miktarda petrol, piyasalara arz edilerek, arz sıkıntısı ve onun neden olduğu fiyat artışlarının etkisi dengelenmeye çalışıldı. Hamas – İsrail Çatışması Nasıl Evrilir? Ülkemize Etkisi Nasıl Olur? Bu sorulara da 20 Ekim 2023 tarihinde, Deutsche Welle’nin bana yönelttiği benzer sorulara verdiğim yanıtlardan (21 Ekim’de yayınlandı) yararlanarak, açıklık getirmeye çalışacağım.
Öncelikle, her zaman yaptığımız gibi, Türkiye’nin enerji karışımında petrol ve doğal gazın payını ve bu kaynak dışa bağımlılık oranlarını anımsatarak başlayalım. Türkiye, tükettiği birincil enerjinin, %27,6’sını petrolle, %30,8’ini doğal gazla karşılıyor. Petrolde %92,2, doğal gazda %98,4 dışa bağımlıyız. Geçtiğimiz yıl, ham pet rol, petrol ürünleri, doğal gaz ve taş kömürü ithalatına 96,6 milyar dolar ödedik. 2022 yılında ham pet rolün (Brent) ortalama fiyatı 101 dolar/varildi. Bu sene, fiyatlar geçen yıla göre nispeten daha yumuşak giderken (75-80 $/v arasında dalgalanırken), son dönemde, İsrail-Hamas savaşının da etkisiyle, 20 Ekim 2023’te 93 doların üzerine çıktı. Şu anda süreç, büyük miktarda petrol ithal etmek durumundaki ülkemizin aleyhine gelişiyor. Bazı senaryolara göre Hizbullah da işin içine girer ve İran da çatışmalara dahil olursa, petrol fiyatları açısından daha olumsuz bir tablonun karşımıza çıkması kaçınılmaz olacak tır. Nitekim 17 Ekim 2023 itibarıyla 2 li ra 23 kuruşluk zam la, motorin fiyatları yeniden litrede 40 TL'nin üzerine çıktı. Benzin fiyatlarına da 21 Ekim’den geçerli olmak üzere 1 lira 48 kuruş zam geldi.
Türkiye'nin doğal gaz ithalatı için yaptığı anlaşmaların bir kısmı (Azerbaycan, Rusya), TTF’ye endeksli olduğu için, doğal gaz fiyat artışlarından olumsuz etkileniyor. Anlaşmaların bir diğer bölümü de petrol ürünleri fi yatlarına endeksli; dolayısıyla petrol fiyatları arttıkça doğal gaza ödenen fatura da artıyor. Bir kıyaslama yapacak olursak; petrol fiyatlarına endeksli formüler, TTF’ye endeksli formülden (bu dönemde) Türkiye açısından daha olumlu. Türkiye arz güvenliği ve kaynak çeşitliliği açısın dan, spot piyasadan sıvılaş tırılmış doğal gaz (LNG) da alıyor. Doğal gazda (Spot piyasada) son bir ay içinde yüzde 50 civarında fiyat artışı gerçekleşti ve TTF vadeli doğal gaz pi yasasında fiyat, bin metre küpte 623 dolara yükseldi. Spot alımlar, toplam ithalat fatura mızı büyük oranda olumsuz etkiliyor.
Elektrik üretiminde de yüksek oranda (geçen yıl %22,2) doğal gaz kullanıldığı; konutlara ve sana yiye çok uzun zamandır çok ciddi sübvansiyon yapıldığı da dikkate alınırsa, hemen olmasa bile, yerel seçimler sonrasında, doğal gaza da elektriğe de ciddi zam yapılması sürpriz olmayacaktır. Bunlara gene yerel seçimler sonrasında (doğal gaz ve petrole dolarla ödeme yapıldığı anımsanırsa) dolardaki artışın etkisiyle, zam oranlarının önemli ekonomik yük getireceği açıktır.
Sonuç
• Hamas - İsrail çatışmasının, petrol piyasaları açısından Ekim ayı içindeki etkisi, 6 Ekim’de 85 dolar/ varil olan petrol fiyatlarının, Ekim ayı sonlarına doğru 93 dolar/varil seviyesini aşması, doğal gaz (TTF) fiyatlarının ise bin metreküpte 623 doları görmesi oldu.
• Çatışmanın Lübnan Hizbullah’ını da kapsayacak biçimde yayılması, fiyatları daha da yukarı çekti, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz ithalat faturasını kısmen arttırdı. Bu da kaçınılmaz olarak benzin ve dizel fiyatlarına, konut ve sanayide (ciddi boyutta sübvanse edilmesine karşın, ödeme güçlüğü içindeki tüketicinin belini bükecek biçimde) doğal gaz fiyatlarının daha da artmasına neden olacaktır.
• Elektrik tüketiminin yüzde 22,2’sini (2022 yılı verisi) doğal gazla karşılayan ülkemizde, doğal gaz fiyatlarının artışıyla, elektrik fi yatları da kaçınılmaz olarak artacaktır. • Petrol, doğal gaz ve elektriğin girdi olduğu tüm sanayi ürünlerinde f iyat artışları görülecektir.
• Son dönemde yeniden canlandırılmaya ve dillendirilmeye çalışılan İsrail - Türkiye Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin ise, İsrail’e yönelik yoğun tepkiler nedeniyle, yakın ve orta erimde yeniden ısıtılması uzak bir olasılık olacaktır.
• Çatışmanın yoğun olduğu böl geye bakıldığında ise İsrail'in Tamar ve Leviathan gibi doğal gaz sahaları, İsrail’in iç tüketimini karşılamalarının yanı sıra, Aşkelon - El Ariş Boru Hattı ile Mısır'a da senede 7-8 mil yar metreküp doğal gaz ihraç etmektedir. İsrail, Tamar’ın operatörü olan ABD’li Chevron'a, güvenlik kaygıları nedeniyle, üretimi durdurma talimatı vermiş olması, Mısır’a olan ihracatı olumsuz etkileme potansiyeli taşımaktadır. Mısır, hızla artan gaz talebi nedeniyle, ancak İsrail gazının katkısı ile Avrupa’ya bir miktar gaz ihracatını sürdürebilmektedir.
Tamar üretimindeki kayıp, farklı sahalardan şimdiye dek karşılanabildiyse de bu durum uzadığı takdirde, ihracatta sıkıntı yaşanabilecektir.
• OPEC+ ülkeleri (başta S. Arabistan ve Rusya), yıl sonuna kadar, petrol fiyatlarını kendi çıkarlarına en uygun seviyede tutmak için aldıkları arz kısıntısı kararını kararlı biçimde sürdürüyorlar. Bu nedenle de fiyatlarda aşağı yönlü bir seyir beklenmesi fazla iyimserlik olacaktır. ABD’nin Venezuela’ya yönelik yaptırımları gevşetme taktiğinin de fiyatları aşağı çekme yönünde fazla bir katkısı olmadığı görülmektedir.
• Çatışmalar, İran’ı da kapsaya Çatışmalar, İran’ı da kapsayacak biçimde gelişirse, Hürmüz Boğazı kapanabilir ve bu “Kıyamet Günü Senaryosu” sonucunda petrol ve doğal gaz fiyatları öngörülemeyecek şekilde yükselebilir. Günde 20 mil yon varilden daha fazla petrol ihracatı yapılan Hürmüz Boğazı’nın kapanması da gündeme gelebilecektir. Bu “Kıyamet Günü Senaryosu” petrol ve doğalgaz fiyatlarını öngörülemeyecek biçimde yukarı çekerken, büyük kesintiler yaşanabilecektir.
• Konunun enerji ile ilgili boyutu ve ülkemizin petrol ile doğal gazdaki aşırı bağımlılığı da dikkate alınarak; hamasetten uzak, aklın ve bilimin ışığında tasarlanacak soğukkanlı politikalara, her zamankinden daha fazla gereksinim duyduğumuz bir süreçten geçiyoruz.
Kaynakça
1- “Hamas saldırısında 260 kişinin öldüğü İsrail’deki festivalde neler yaşandı?” / https://www.bbc.com/turk ce/articles/c51l7330100
2- https://fikirturu.com/jeo-strateji/hamasin-aklin dan-ne-geciyordu/
3- Yom Kippur: Kefaret Günü (Günahtan Arınma)
4- İsrail-Hamas Savaşı: Türkiye'de enerji faturası artar mı?; https://www.dw.com/tr/i%CC%87srail-hamas-sava%C5%9F%C4%B1-t%C3%BCrkiyede-enerji-faturas%C4%B1-artar-m%C4%B1/a-67170911