Popülerleşen Bir Fenomen: Gölge Filolar
Her ne kadar mistik bir kavram gibi görünmesine karşın gölge filolar terimi aslında yeni ortaya çıkmış değildir. Bununla birlikte gölge filolar kavramının bilhassa Rusya’ya yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların giderek sertleşmeye başlamasıyla ilişkili olarak tekrardan popüler hale gelmeye başlaması gibi bir durum söz konusudur.
Gölge filolar (shadow fleets), diğer adlarıyla "karanlık filolar" veya "hayalet filolar," genellikle belirsiz mülkiyet yapıları altında faaliyet gösteren ve uluslararası düzenlemelerin dışında hareket eden gemi gruplarını ifade eder. Bu filolar, genellikle yaptırımları delme, yasa dışı ticaret ve jeopolitik hedeflere ulaşma gibi faaliyetlerle ilişkilendirilir. Son yıllarda, yaptırımların artması, jeopolitik gerilimlerin yükselmesi ve gizli deniz lojistiğine olan talebin büyümesi nedeniyle bu filolar daha fazla dikkat çekmektedir.
Popülerleşen Bir Fenomen Olarak Gölge Filolar
Her ne kadar mistik bir kavram gibi görünmesine karşın gölge filolar terimi aslında yeni ortaya çıkmış değildir. Bununla birlikte gölge filolar kavramının bilhassa Rusya’ya yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların giderek sertleşmeye başlamasıyla ilişkili olarak tekrardan popüler hale gelmeye başlaması gibi bir durum söz konusudur.
Dolayısıyla Batı’nın Rusya’nın enerji ihracatına yaptırımlar koyması ve Kremlin’in bunları aşma girişimlerine başlamasıyla birlikte 'gölge filo', 'karanlık filo' ve 'gri filo' terimleri ön plana çıkmıştır. Buna karşın gölge filolar kavramıyla ilişkili bir anlam karmaşası ve muğlaklık söz konusudur. Öyle ki uzmanlar, gazeteciler ve politikacılar gölge filo, karanlık filo, gri filo gibi bir takım kavramları sıklıkla birbiri yerine kullanmakta, genel ve belirsiz tanımlar yapmaktadırlar. Bu doğrultuda bir anlam karmaşası ve muğlaklık durumu kaçınılmaz hale gelmektedir.
Nitekim söz konusu anlam karmaşası ve muğlaklık bu olgunun ölçeğini değerlendirmeyi zorlaştırmakta ve bir belirsizlik ya da kafa karışıklığına neden olmaktadır. Dolayısıyla ilk aşamada söz konusu kavramsal karmaşanın giderilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) 6 Aralık 2023 tarihli bağlayıcı olmayan kararı yol gösterici olacaktır.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 6 Aralık 2023 tarihli bağlayıcı olmayan kararında, ilk kez "karanlık filo" veya "gölge filo" teriminin kesin bir tanımında uzlaşmıştır. Bu doğrultuda, söz konusu kararda şu ifadeler yer almaktadır:
"[IMO Genel Kurulu] bu karar kapsamında 'karanlık filo' veya 'gölge filo' terimlerinin, yaptırımları aşmak, güvenlik veya çevre düzenlemelerine uyumdan kaçınmak, sigorta maliyetlerinden kurtulmak ya da diğer yasa dışı faaliyetlere katılmak amacıyla yasa dışı operasyonlarda bulunan gemileri ifade ettiğine karar vermektedir. Bu faaliyetler şunları içerebilir:
• Uluslararası düzenlemelere ve sıkı bir şekilde belirlenmiş sektör standartları ile en iyi uygulamalara uymayan güvensiz operasyonlar gerçekleştirmek;
• Bayrak Devleti veya liman devleti kontrol denetimlerinden kasıtlı olarak kaçınmak;
• Yeterli sorumluluk sigortası veya diğer mali güvenceleri sağlamamak;
• Ticari tarama veya denetimlerden kasıtlı olarak kaçınmak;
• Gemi mürettebatının refahını ve güvenliğini, ayrıca deniz çevresinin korunmasını garanti eden şeffaf bir kurumsal yönetim politikası altında faaliyet göstermemek; veya
• Gemi tespiti için gerekli olan AIS [otomatik tanımlama sistemi] veya LRIT [uzun menzilli tanımlama ve takip sistemi] gibi cihazların yayınlarını kasıtlı olarak kapatmak ya da geminin gerçek kimliğini, geçerli bir güvenlik veya emniyet gerekçesi olmaksızın gizlemek."
IMO’nun söz konusu tanımlaması her ne kadar yok gösterici olsa da son derece geniş bir çerçeve sunduğu aşikardır. Bu doğrultuda daha dar kapsamlı bir tanımlama ihtiyacının varlığı söz konusudur. Zira kavramın böylesine bir geniş kapsamda ele alınması birçok açıdan bir takım sınırların belirlenmesini ciddi ölçüde zorlaştırmaktadır. Nitekim gölge filo kavramını sadece illegal gemicilik operasyonlarıyla sınırlamak yeni bir karmaşanın yaşanmasına neden olmaktadır.
Bu noktada Windward’ın üç katmanlı bir kavramsallaştırma önerisi yol gösterici olmaktadır. Windward’ın, üç aşamalı bir gemi tanımlama sistemi önerisi kapsamında ilk olarak yer verilen 'temiz filo' (cleared fleet) terimi, herhangi bir şüpheli davranış sergilemeyen ve dolayısıyla 'gölge filo' (shadow fleet) tanımına girmeyen tankerleri ifade etmektedir. İkinci olarak, 'gri filo' (grey fleet), temiz filoyla paralel olarak faaliyet gösteren yarı yasal bir filo olarak tanımlanmakta olup, bu filonun 'Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan tamamen yeni bir fenomen olduğu belirtilmektedir.
Bununla birlikte Windward, bu filonun 'gri' olarak adlandırılmasının nedenini, gemilerin belirsiz kökenleri, mülkiyet yapıları ve sıkça değişen bayrakları gibi uygulamalar nedeniyle yasal statü ve yaptırım uyumluluğunun birçok durumda net olarak belirlenememesi olarak açıklamaktadır. Üçüncü olarak, 'karanlık filo' (dark fleet) veya 'gölge filo' (shadow fleet), kimlik ve konum değiştirme ya da otomatik tanımlama sistemlerinin (AIS) kasıtlı olarak devre dışı bırakılması gibi aldatıcı ve yasa dışı uygulamalara başvuran gemilerden oluşmaktadır.
Rusya ve Gölge Filolar
Gölge filolar ya da koyu filolar kavramlarının kullanılması yeni bir fenomen değildir. Zira geçtiğimiz yıllarda İran, Kuzey Kore ve Venezuela gibi ülkeler için söz konusu kavramların kullanıldığı bilinmektedir. Bununla birlikte bu kavramların tekrar popüler hale gelmesinin başlıca nedenlerinden birisi ise Rusya-Ukrayna Savaşı’yla birlikte Moskova’nın enerji sektörünün uluslararası yaptırımlarla hedef alınmasıdır. Bu bağlamda gölge filolar kavramının tekrar popüler hale gelmesini bir nevi Rusya’nın kendisine yönelik yaptırımlara karşılık vermesiyle ilişkili olduğunu ifade etmek mümkündür. Zira bilhassa 2023 yılından bu yana Rusya’nın gölge filolarının her geçen gün daha da genişlediğine tanıklık edilmektedir.
Bu süreçte Rusya’nın filo genişlemesi üç farklı şekilde gerçekleşmektedir. Bunlardan ilki daha önce Rus kuruluşlarına ait olan tankerlerin yeni yönetim şirketlerine devredilmesidir. Öyle ki bu türden yaklaşık 90 tanker, devlet kontrolündeki Rus şirketi Sovcomflot’a aitken, 5 Aralık 2022 tarihinden önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve diğer ülkelerdeki şirketlere devredilmiştir. İkinci olarak daha önce Uluslararası Grup (International Group - IG) tarafından sağlanan P&I sigortasına sahip temiz filodan 15 yaş üzerindeki gemilerin satın alınmasıdır.
Halihazırda 15 yıl olarak belirlenen "sigorta yaşı" sınırını aşan yaklaşık 100 gemi, Rusya'nın gölge filosunun bir parçasını oluşturmaktadır. Üçüncü olarak hem gölge hem de temiz filolardan 20 yıl ve üzeri yaşta, çok eski gemilerin edinilmesidir. Nitekim söz konusu türden 200'den fazla tanker, eğer Rusya'nın gölge filosunda yeniden işlevlendirilmeseydi, muhtemelen emekliye ayrılacaktı. Bununla birlikte eski gemilerin kullanımı, gemi sahipleri için finansal riskleri ve olası yaptırım ya da düzenleyici sorunlar nedeniyle karşılaşılabilecek cezaları azaltmak adına bilinçli bir strateji olabilmektedir. Zira bu gemiler, daha az değerli oldukları için yaptırımlara takıldıklarında elden çıkarılması daha kolaydır.
Gelinen noktada Rusya’nın gölge gemi filosunun yüzlerce gemiden oluştuğu iddia edilmektedir. Bununla birlikte Ekim 2024 ‘te yayınlanan Kiev Ekonomi Okulu'nun (KSE) yayınladığı bir rapora göre, bakımsız ve yetersiz sigortalı tankerlerle taşınan Rus petrolünün hacmi Haziran 2023'te günde 2,4 milyon varilden Haziran 2024'te 4,1 milyon varile yükselmiştir. Bu gemilerin birçoğu, Baltık Denizi, Danimarka Boğazı ve Cebelitarık Boğazı da dahil olmak üzere yoğun Avrupa sularında düzenli olarak seyretmekte ve Bloomberg’in KSE'den aktardığına göre, Haziran 2024'te Rusya'nın deniz yoluyla taşınan petrolünün yüzde 70'i gölge filo tarafından taşınmaktadır.
Sonuç olarak gölge filoların yükselişi, küresel deniz ticaretinde şeffaflığı, güvenliği ve adaleti sağlama konusunda ciddi zorluklar yaratmaktadır. Uluslararası yaptırımların ve jeopolitik gerilimlerin yoğunlaştığı bir dönemde, gölge filoların denizcilik sektöründeki varlığını sürdürmesi muhtemeldir. Bu sorunun ele alınması, küresel iş birliği, teknolojik yenilikler ve gemi sahipliği ile operasyonlarında artan şeffaflık gerektirmektedir. Ancak bu şekilde, gölge filoların oluşturduğu çok boyutlu riskler azaltılabilir ve uluslararası deniz ticaretinin sürdürülebilirliği ve güvenliği sağlanabilir.