Bir Kelebek Kanat Çırpıyor, İstanbul'u Etkiliyor
Kelebek ne ki, kanadını çırpması dikkate alınsın, demeyin. Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir.
“Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması,
ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir.”
N. Lorenz
Kelebek Etkisi
Bir sistem kurarsınız.
Mükemmel işlemesini beklersiniz.
Bir kelebek gelir, kanat çırpar.
Koskoca sistem çöker.
Yıkılan bu sistem adaletli ve eşit sonuçlar doğuruyorsa üzülürsünüz.
Ama sistem adaletli ve eşit ürünler vermiyorsa, bu etki, pozitif sonuçlar doğurur.
“Kelebek ne ki, kanadını çırpması dikkate alınsın” demeyin.
“Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir.”
Yeter ki atmosfer müsait, iklim elverişli olsun.
Zamanın ruhu bunu mümkün kılar.
“Kelebek, kasırgaya güç vermez veya doğrudan kasırgayı yaratmaz, ancak terim kelebeğin kanatlarını çırpışının kasırgaya neden olabileceği anlamına gelir”[1]: “Kelebek kanatlarını çırpmamış olsaydı, sistemin yörüngesi çok farklı olabilirdi. Başka bir deyişle, her şey birbirine etki eder ve bu hayatı var eden bir döngüdür.”
Evrenin işleyiş prensibi, tek bir bireyin gelişimi, tek bir klanın, tek bir bölgenin, tek bir ulusun gelişimi ve hatta tek bir gezegenin gelişimi şeklinde olmaz.
Gün döner.
Mevsim döner.
Yıl döner.
Devir daim ettikçe sahneye çıkan aktörler farklılaşır.
Bu yaşam döngüsü evrenseldir.
Şu kadar ki, kelebek illa kanat çırpmalıdır.
“Ben küçüğüm, etim budum ne ki!”
Dememelidir.
Harekette bereket vardır.
Küçücük tohumlar dev çınarlar olmakla kalmaz, yeni tohumlara da menşe olur.
Kelebekler Vadisi Batı Karadeniz
Batı Karadeniz Kelebekler Vadisidir.
Havalar ısınınca şenlenir.
Rengarenk desenleri kadınlarının fistanlarında canlanır.
Kelebek ne kadar öngörülemez ve özgür ise insanı da öyledir.
Pek kayda girmez.
Bir şey hariç: Vatan söz konusu olduğunda, disiplinli küheylana döner.
Birçok lider ve düşünür bu durumu kayıt altına alır.
Tarih Önemlidir:
Ama asıl kaydeden tarihtir.
Nitekim Batı Karadeniz İstiklal Harbinin ve Çanakkale Zaferinin baş aktörü olmuştur.
Ancak bu durum, bölgenin geri kalmasında coğrafi etmenlerden daha büyük bir role sahiptir.
İnsanı kimsesiz ve zayıf kalmıştır.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en altında takılı kalmıştır insanlar.
Kahır ekseriyetteki vatandaş üstteki ihtiyaçlara hiç geçememiştir.
Halkının şikâyetçi bir yapıya sahip olmaması, ekonomik gerilik ve refah eksikliğinin bir asır boyunca gizil kalmasına neden olmuştur.
Bu tarihi ve kültürel zenginliğinin, yiğitlik ve kahramanlığının bizzat halkının dahi farkına varmasına engel olmuştur. Siyasi alanın kritik elementi olan temsil de adalet sağlanamamıştır.
Ekonomik kaynaklar çok az bölgeye yönelmiştir: Kömüre uzanan demiryolu, güvenliğin cezbettiği demir çelik ve doğalgaza açılan Filyos limanı dışında münhasıran insana uzanan hizmet neredeyse yoktur.
Öksüz ve yetim çocuğu mudur ülkemizin bilinmez ama bölgenin sahipsiz olduğu aşikâr.
Orman Kanunu’nun Etkisi:
Öte yandan Orman Kanunu ekilebilir arazileri daraltmıştır.
Çay ve fındık gibi endüstriyel ürünler Karadeniz bölgesinin Batısına pek uğramamıştır.
Bu durum Batı Karadeniz insanının İstanbul’a akın etmesine yol açmıştır.
Batı Karadeniz kelebekleri ilk kanat çırpışını Batıya yapmıştır. Bölge de kalan kelebekler ise daha çok yaşlı olduğundan kanatlarını sessizce çırpmıştır bir asır.
Bir fırtına koparmamıştır.
Çanakkale’den beri. Sakarya’dan beri.
Bir asır ölmeden koyulduğu mezarda sessizce beklemiştir.
Türkmenlerin kaidesi, küsmeden, kırılmadan, asli ve asıl unsur olduğunu hissederek yalnızlaşmıştır.
İstanbul’da Kanatlar Çırpılıyor:
İstanbul nüfusunun çeyreği en yakın yoksul bölge olan Batı Karadeniz’den. Kastamonu ise tarihi paşa sancağı olarak başı çekiyor nüfusta.
Birçok hemşeri derneği nüfusumuz çok ama nüfuzumuz yok: “Temsilde adalet eksikliği olmasa birkaç belediye başkanı, birkaç milletvekili ve bir iki bakanımız olurdu” diyor.
Bu düşünce STK patlaması oluşturdu: “Türkiye’nin hemşeri derneği başkenti ise İstanbul’dur. Burada sadece Kastamonuluların 500 civarı hemşeri derneği olduğu söylenmektedir. Batı Karadeniz Bölgesi dernekleri ile bu sayının 1.500 civarında olduğu söylenebilir.[2]”
Kelebek Ordusu:
Bir kelebek ordusu oluştu. Zayıfça terennüm edilen ama durduğu haklı noktayı bilen…
“Ellerin yurdunda çiçek açarken
Bizim ile kar geliyor kardeşim.
Bu hududu kimler çizmiş gönlüme?
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.” (A. Karakoç)
Dizeleri sessizce yaşanıyordu.
“Neden İstanbul’da bir belediye başkanımız yok” her Kastamonulu bu soruyu sessizce sordu.
Bağcılarda Kelebek Etkisi:
Bağcılar Belediye Başkanı istifa etti. Görünür açıklama sağlık sorunları.
“Yerine yardımcılarından Mehmet Şirin ile Ali Erdoğan” dan birinin bu göreve gelmesi bekleniyordu.[3] Ama öyle olmadı.
Kastamonulu genç bir meclis üyesi olan Abdullah Özdemir sürpriz biçimde meclisten aldığı 37 oy ile başkan oldu ama teşekkür konuşmasında asıl seçeni ifade etti: “Öncelikle bu sorumluluğu kıymetli takdirleriyle şahsıma tevdi eden (Sn.) Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı arz ediyorum”
MKYK Yedek Üyesi Mehmet Umur’un[4] yılların STK gönüllüsü olarak bu durumu çok iyi anladığı ve en üstte anlattığı ve bölgesel eşitlik için önemli bir adım attığı söyleniyor.
Bazı eski STK gönüllüleri İstanbul’daki bu ilkin hiçbir STK tarafından üstlenilmemesi gerektiğini “Hak etmeyen hiçbir kimseye hatır, gönül için makam verilmez” sözleriyle[5] beyan ediyorlar.
Ancak bu doğru olsa bile eksik: “Kelebeklerin kanat çırpmasını hafife almayın”. Bu lütuf değil, gecikmiş bir hak.
Ama lütfetme de ayrı bir hedef: Kim bilir, “daha ne fırtınalar kopabilir.”
Kaynaklar:
[1] https://www.readit.az/tr/news/35
[2] Ateş, S. (2022) https://strasam.org/stratejisiyaset/siyaset-bilimi/bolgesel-olcekli-sivil-toplum-hareketleri-546
[3] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/lokman-cagirici-istifa-etti-42042994