Deprem Sonrası İçin Çözüm, Tünel Kalıp Binalar Yapmaktan Geçiyor
Bu millete betonarme karkaslı yapı yapma özgürlüğünü vermeyeceksin! Yassak hemşerim. Binalar tünel kalıp olacak ister iki katlı olsun ister tek katlı, isterse de beş katlı. Evet, beş kattan daha yüksek bina yapma şansı da olmayacak fay hatları üzerindeki şehirlerde hiç kimsenin. Devletin de olmayacak! Zorunlu özel yapılar yapılacaksa da özel denetimi olacak. Arazi mi yok, yayıl gitsin, hatta kasabalarda maksimum üç kat olacak. Beş de fazla kasabalar için. Ama hepsi tünel kalıp ile yapılan binalar olacak. Yani beton duvarlı, kolon kiriş diye bir şey Türkiye için zararlı.
Çocuğun eline silah verilir mi? Üstelik bir de silah doluysa!
Bu iş aynen bu dediğim gibi bence.
Bu millete betonarme karkaslı yapı yapma özgürlüğünü vermeyeceksin!
Yassak hemşerim. Binalar tünel kalıp olacak ister iki katlı olsun ister tek katlı, isterse de beş katlı.
Evet, beş kattan daha yüksek bina yapma şansı da olmayacak fay hatları üzerindeki şehirlerde hiç kimsenin. Devletin de olmayacak! Zorunlu özel yapılar yapılacaksa da özel denetimi olacak.
Arazi mi yok, yayıl gitsin, hatta kasabalarda maksimum üç kat olacak. Beş de fazla kasabalar için.
Ama hepsi tünel kalıp ile yapılan binalar olacak. Yani beton duvarlı, kolon kiriş diye bir şey Türkiye için zararlı.
Ama mühendislik! Yok kardeşim, mühendislik falan hak getire bizim ülkemiz için. Biz beceremiyoruz bu mühendislik hesabı isteyen yapıları.
Bu işi böyle radikal bir kararla halletmek lazım. Aynı İskender'in zamanında Gordion düğümünü kesip atması gibi, kesip atacaksın. Radikal bir çözüm!
Peki yapılmış onca bina ne olacak? Bugüne kadar ne kadar çok bina yapılmış siz biliyor musunuz?
Fark etmez, yıkacaksın hepsini, önce testten geçemeyenleri, sonra sırayla hepsini ve tünel kalıp ile yerlerine yenisini yapacaksın!
Ama her şeyden önce acilen standartları değiştirip betonarme karkaslı yapıları yasaklayacaksın.!
Bugünden tezi yok, yeni bina yapmak isteyen kibrit kutusu gibi bina yapacak, sağı solu, altı üstü beton! Tuğla kullanılmayacak binalarda. Belki tuvalet banyo bölmelerinde, hepsi o!
Ama iyi denetim yaparsak olmaz mı?
Yok kardeşim, biz denetim falan yapamıyoruz, farkında değil misiniz, ne kadar çok can gitti yine bu depremde?
En son baktığımda 5434 kayıp yazıyordu ekranda, ama siz bunu ikiye katlayın, hatta belki de üçe. Zaten her geçen dakikada artıyor can kaybı sayısı.
6000 bina çökmüş diyorlar, irili ufaklı bunca bina! Yerle bir olmuş hepsi. Belki de çok daha fazladır, kim bilir. Doğru dürüst tespit eden mi var. Bunca teknolojimiz var, İHA'lar var. Havadan görüntü alınmış olsa, görüntüler karşılaştırılıp kolayca tespit edilebilir aslında yıkılan binalar. Ama nedense halen daha tahminen deniyor.
Her biri üç katlı desek ve her katta 3 daire olsa 9 daire eder. Hadi biz 10 diyelim. 6000 ile çarpsan 60.000 daire eder, yani bu kadar aile demek bu!
Her aileyi ikişer kişi kabuk etsek 120.000 insan eder depremden direk etkilenen. Aslında çok daha kalabalık oluyor biliyorsunuz aileler. Ben azaltıyorum hesabı ürperdiğim için.
Bunun onda biri bile olsa can kaybı, düşünebiliyor musunuz, ne kadar çok oluyor? Bir çok binanın döşemelerinin bir biri üzerine yığıldığının farkındasınız sanırım. Arasında yaşam boşluğu olacak da, bir de zamanında yetişip kurtaracaksın yaralıysa, yaralı olmasa bile bu soğukta hareketsiz kalmaktan vücut ısısı yetmiyor bir çok insanın hayatta kalması için. Yani onda bir bile çok iyimser bir oran. Deprem uyku vakti vurdu, unutmayın!
Bir de ben hesabı binalar üç kat diye yaptım. Çöken binaları görmüyor musunuz? Beş kattan azı yok aslında, hem de birçoğu da koca koca bloklar.
Umarım sonuç benim bu basit hesabımdaki kadar çıkmaz!
1999 depreminden sonra çalıştığım firma İzmit'te deprem konutları yapmıştı. Ben de şantiyede bizzat çalışmıştım. Yuvacık dediğimiz yerde, Gölcük’te de şantiyemiz vardı, ama ben Yuvacık'ta çalışmıştım.
Binaların hepsi tünel kalıp sistemi ile yapılmış binalardı.
O günün şartlarında çok ucuz maliyetle halledilmişti.
Sonuçta betonarme karkaslı binalardan daha maliyetlidir tünel kalıp binalar, ama büyük inşaat firmaları için, iyi bir organizasyonla istense hem kısa sürede biter hem de maliyetler yeterince düşük çıkar. Bir sürü kule vinci olan, büyük inşaat firmalarından bahsediyorum.
Biz epey ucuza yapmıştık, üzerinden yirmi küsur yıl geçmiş, istense bu kadar yılda bu şehirlerde de yapılamaz mıydı benzer projeler?
Devletin gücü mü yok sanıyorsunuz? Tabii ki yapılırdı!
Bir tane çift yol maliyetine ne kadar konut yapılır siz biliyor musunuz?
Bir tane havaalanı maliyetine kaç tane konut yapılır, bunu biliyor musunuz? Bir sürü havaalanı sinek avlıyor, doğru dürüst kullanılmıyor. Boşa masraf!
Çalışmayan havaalanı yapacağınıza, o parayla konut yapsaydınız, kötü mü olurdu?
Bu işler tercih meselesidir.
Senin canın yerine otoyol tercih edilmiş!
Senin canın yerine havaalanı tercih edilmiş işte.
Çünkü tüm bu yapılan yolların ve havaalanlarının cebe giren getirisi var, hepsi paralı. Küfe küfe para getiriyor bir geçiş garantili paralı yol yaptığında, ya da yolcu garantili havaalanı yaptığında.
Ama sana depreme dayanıklı konut yapsa, bir para kazanmayacak yapanlar! Cepler dolmayacak!
İşte bil yani, canının ne kadar değeri var bu tercihi yapanlar için!
Artık kanalları bile izleyemiyorum. Haykırışlar, çığlıklar, ağlamalar, acı acı acı.
Arada sağ çıkarılan bir can için hepimizin yüreği tıp tıp atıyor.
Ama bir yandan da düşünüyorum, neden bunca acı diye! El ile kazıyorlar molozları uzmanları, sırf bir canı daha kurtarabilmek için.
Hayır, bu iş böyle olmaz!
Radikal bir çözüm lazım!
Yasak kardeşim, kolon kiriş şeklinde betonarme karkaslı binalar yapmak yasak.
Yasak olmalı!
Hepsi beton perde duvarlardan oluşan, tünel kalıp dediğimiz tipte olacak. Başka çaresi yok!
Tünel kalıp derken, kalıp sistemi çelik tünel tipi olduğu için böyle deniyor.
Sen kalıp sistemini nasıl yaparsan yap, istersen eski usul, kara kalıp yap.
Ama bütün duvarlar beton olacak, döşeme ve tavan da beton olacak. Salonundan odasına hepsinin duvarları betondan olacak.
Hatta tünel kalıp binalarda dış cephe panelleri prekast olur, sonradan kaynakla monte edilir. Onları da kaynak yerine başka türlü yerleştirmek lazım. Gerekiyorsa ayrıca kalıp kurup yerinde dökme yapmalı. Çünkü büyük bir depremde kaynakların da atma riski oluyor.
Ha, yapmışken bir de ısı izolasyonlu yap mutlaka, madem enerji fakiri bir ülkeyiz, hiç olmazsa ısıtmak için de çok masrafı olmaz.
Ama beton ucuz mu?
Ucuz kardeşim, dağ taş her yer beton için mıcır olur, eh, çimento fabrikan da az değil ülkede. Yetmiyorsa yeni fabrika yap. Kumunu da buluver bizahmet. Ama deniz kumu olmaz, onu bilesin. Tuz betonun kalitesini düşürür.
Ha, kum bulamıyorsan özel kum yıkama tesisi yaparsın olur biter.
Demir de çıkıyor bu topraklardan. Yani hepsi yerli milli malzemeler.
İstenirse ucuz olur beton dediğin!
Hem pahalı olsa ne yazar, senin canından kıymetli mi?
Son inşaat standartlarını yapan heyette büyük üstat, benim de uzun yıllar yanında yetiştiğim rahmetli Ali bey (Ali Terzibaşoğlu) maliyet konusunda çok hassastı. O yüzden kolon kiriş sistemini ekonomik diye münasip bulmuş muhtemelen.
Ama bu günleri gördükçe, hayır diyorum, çocuğun eline dolu silah verilmez. Kullanmasını bilen için silah önemlidir.
Ama bu millete standart falan boşa emek, bu millet yasaktan anlıyor ancak.
O yüzden bir an önce benim fikrim bu memlekete kolon kiriş usulü bina yapmayı yasaklamak ve kademeli olarak tüm konut binalarını beton duvarlı binalar yapmak.
Ben başka çare düşünemiyorum!
Ancak özel binalarda, uzmanlarının denetiminde modern yöntemlerle bina yapılmasına müsaade edeceksin, onu da sıkıca denetleyerek, gerekiyorsa denetleyenlerden sonra bir defa daha denetleyerek.
Bence başka çözüm yok!
Bu konunun bir kez daha düşünülmesi lazım!
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla