Yaşamakta Olduğum Şehirde, Moskova’da Gerçekleşen Terör Saldırısı
Aslında Moskova içine şehir dışından kontrolsüz giriş yapmak kolay değildir. Moskova dairesel bir yerleşime sahip olduğu için şehir merkezine giden ışın şeklindeki yolların hepsinde şehre girişlerde polis kontrolü vardır.
Cuma akşamı Moskova’da terör saldırısı oldu biliyorsunuz.
130’un üzerinde insan öldü, ölü sayısı her saat artıyor. Çünkü yüzlerce de ağır yaralı var.
Çok üzücü bir durum!
En başta Türkiye gibi terörden bunca yıl büyük sorun yaşamış bir ülkenin vatandaşı olarak terörü ve teröristleri kınıyorum.
***
Rusya da uzun yıllar terörden oldukça çok dert çekmiş bir ülke.
Çeçenistan’da yapılan operasyonlar sırasında Moskova’da epey bir terör saldırısı olmuştu. O günleri dehşetle hatırlıyorum.
O günlerde apartmanların girişlerine bekçi odaları yapılmış ve bekçiler konulmuş, (çoğu da yaşlı apartman sakinleriydi!) kendi evlerine girerken bile artık kontrolden geçerek evlerine girmek zorunda kalmıştı Ruslar. Tabii biz de.
Evlerin etrafına yüksek çitler o zamanlarda yapılmaya başlanmıştı, apartmanın arka sokağına demir kapılar yapılarak arka bahçeye bile araç giriş çıkışları özel izinle yapılabilir olmuştu.
Hatta yaya girişi bile konulan kilitli demir parmaklıklı kapıdan anahtar vasıtasıyla yapılabilir olmuştu.
Biz halen daha eve girerken üç ayrı yerde üç ayrı kapıyı anahtarla açmak zorunda kalıyoruz. Allahtan o apartman girişindeki yaşlı bekçileri kaldırdılar da, apartmandaki dedikodu kaynağı ortadan kalkmış oldu. Düne kadar kim kimdir, kim be zaman kiminle girmiş, ne kıyafeti varmış üstünde, girişte yaşlı kadınlar dedikodusunu yapıyorlardı.
***
Ancak o günlerde tüm alışveriş merkezlerinde güvenlik tedbirleri artırılmış ve durum bir şekilde zar zor kontrol altına alınabilmişti.
Zaman içinde bu tedbirler gevşedi tabii ki. Zaten Çeçenistan kontrol altına alındıktan sonra olaylar da hemen kesilmişti.
***
Şimdi de Ukrayna savaşı var.
Rusya vatandaşları arasında da oldukça çok Ukrayna asıllı Rus vatandaşı var.
Bu terör olayının Ukrayna ile bir ilgisi olabilir mi?
Bu olası seçeneklerden biri.
Ancak Moskova’nın dışındaki bu büyük alışveriş merkezindeki konser salonuna yapılan silahlı saldırı pek öyle Ukrayna eliyle yapılmış gibi de görünmüyor.
En azından daha önce Ukrayna asıllıların Moskova’da böyle terör saldırısı yapma gelişimi hiç gözlenmedi.
Onlar daha çok Ukrayna topraklarında direkt saldırı yapıyorlar. Arada çevredeki Rus şehirlerine füze attıkları da oluyor, ama Moskova içinde bırakın saldırıyı, ben denediklerini bile duymamıştım.
Zaten saldırının yapılış tarzı daha çok bizdeki yılbaşı öncesi yapılan gece kulübü saldırısı vardı ta, hani teröristin biri girip gece kulübünü taramıştı, işte o saldırıya benziyor.
Reina Katliamı!
Saldırganlar burada da alışveriş merkezine otomatik silahlarla geliyorlar, önce güvenliği ve etrafı tarıyorlar, alışveriş merkezindeki konser salonunu basıyorlar, orada ağır katliam yapıyorlar, sonra da yangın çıkarıp çekip gidiyorlar.
Her şey 18 dakika içinde oluyor.
Ardından da kaçıyorlar. Henüz yakalanamadılar.
4 ya da 5 kişi oldukları düşünülüyor. Birinin Tacikistan vatandaşı olduğu tespit edilmiş.
***
Aslında Moskova içine şehir dışından kontrolsüz giriş yapmak kolay değildir. Moskova dairesel bir yerleşime sahip olduğu için şehir merkezine giden ışın şeklindeki yolların hepsinde şehre girişlerde polis kontrolü vardır.
Son zamanlarda kamera ile kontroller yapıldığı için pek öyle durdurmuyorlar, ama bu saldırı şehir merkezinde bir yerlerde yapılmış olsaydı, teröristlerin şehirden çıkma şansları olmazdı.
***
Ancak saldırının yapıldığı alışveriş merkezi Moskova dışında bir yerde.
Son zamanlarda şehir çevresine bolca yapılmış olan büyük alışveriş merkezlerinden birine yapıldı bu saldırı.
Bu çevre alışveriş merkezlerinden kimilerine insanları bu kadar uzak alışveriş merkezlerine gelmeye ikna edebilmek için artık konser salonları da yaptılar.
Şehir içindeki konser salonlarını tutmak oldukça pahalı olduğundan olacak, belki de programları dolu da olabilir, bu şehir dışındaki konser salonları da müşterisi bol yerler olmaya başladı.
***
Bilmiyorum, Türkiye’de var mıdır bu kadar büyük alışveriş merkezleri? Moskova’da alışveriş merkezleri gerçekten çok büyük yapılar oluyorlar. Devasa merkezler!
İşte saldırının yapıldığı alışveriş merkezi de böyle oldukça büyük bir yer.
O kadar büyük ki, hemen yanında metro çıkışı bile var. Normalde metro hatları bu kadar şehir dışına uzanmaz. Demek ki Crocus City Hall denilen bu alışveriş merkezinin sahibi metro bile getirilmesine ikna etmiş idareyi.
Tabii ki bir güvenlik zaafı olmuş. Bu belli bir şey. Bu kadar büyük bir yerde kim bilir kaç tane giriş noktası vardır.
Zaten güvenlik olsa ne olacak, saldırganlar otomatik silahlarla tarayarak gelmişler içeriye, önce güvelik görevlilerini öldürmüşler.
Zaaf biraz da istihbarat zaafı bence.
Amerika’nın birkaç gün önce terör saldırısı konusunda uyarı yaptığı söyleniyor.
Rus istihbaratı dünyadaki istihbarat örgütleri içerisinde en güçlü olanlardan biri.
Nasıl oldu da bu saldırıya engel olamadılar diye de insanın aklına soru işaretleri gelmiyor değil.
Üstelik Amerika da uyarmış!
Sanırım Amerika’nın uyarısını dikkate almadılar, bu uyarıyı savaş dolayısıyla bir bilinçli yanlış uyarı olarak kabul ettiler.
Bu işler çok karışık işler, kimi zaman taktiksel olarak bakalım nasıl reaksiyon verecekler diye bilerek yanlış alarm yapıldığı da oluyor istihbarat örgütleri arasında.
Eh, şehir içinde de uzun süredir güvenlik önlemleri artırılmıştı zaten. O yüzden Ruslar ciddiye almamış olabilirler Amerika’nın uyarısını.
Burada her alışveriş merkezinin giriş çıkışlarında güvenlik taraması yapılıyor uzun süredir. Tren istasyonlarında da, kalabalık giriş çıkış yapılan hemen her yerde güvenlik taraması var.
Ancak saldırı şehir dışındaki bir yere yapıldı!
Demek ki şehir dışında zaaf oluşmuş!
***
Evet, saldırının yapılış tarzından İŞİD’in işi olduğu kanısına varılıyor.
En azından dışarıdan güdümlü bir saldırı ve aracı olarak İŞİD hücrelerinin kullanıldığı ortada.
Sanırım İŞİD saldırıyı da üstlenmiş.
Amaç nedir peki? Durup dururken niye yapıldı bu saldırı?
Ukrayna savaşının çıkarılmasında amaç neyse, bu saldırının da amacı aynı.
Bir taş ile bir sürü kuş vurmak.
Bir yandan henüz seçilmiş Putin’in otoritesi sarsılsın, bakın bunca yıl başta olan bir devlet başkanı ülke için yeterli önlem alamıyor artın denilsin.
Bir yandan insanlar korksun.
Bir yandan bir fay hattı kaşınsın, bakın densin, İslamî bakış açısı bu kadar kötüdür. İnsanlar Müslümanlara karşı bir tepki göstersinler. Bunun karşı görüşü de bu Hristiyanlar Müslümanlığa karşı kötü davranış içindeler diyerek safların sıkılaştırması olsun.
Bir yandan istihbarat örgütünün zaafı ortaya çıksın.
Daha geçenlerde hapishanede ölen Putin karşıtı muhalefet liderinin intikamını almak bile bir amaç olabilir.
Yani amaç çok.
Güvenlik önlemlerinin artırılması ve güvenlik malzemelerinin satışının artması bile bir amaç olabilir.
Çıkarılan savaşların arka plandaki amacı silah satışları olmuyor mu genellikle?
Bu iş de böyle, silah satışlarındaki artış bile bir amaç olabilir.
***
Tacikistan!
İran’a daha yakın bir millet. Çoğu Türk asıllı zanneder, ama bölgede yaşayan çok Özbek vardır, biraz da o bölge halkları karışmış birbirine. Tacikistan’da Özbekler var, Özbekistan’da Tacikler var.
Özbeklerle birbirlerini de o kadar çok sevmezler bir yandan.
Ancak Tacikler Özbeklere nazaran dini duyguları çok daha yüksek bir millet.
Özbeklere nazaran Taciklerin çoğu namazında niyazındadır.
Nereden mi biliyorum?
Buralarda şantiyelerde işçilerimizin çoğu bu milletlerden olur da oradan biliyorum. Bizim şantiyelerde her iki gurup da Türkçeyi gayet iyi konuşur. Ancak kendi aralarında konuştukları dilleri farklıdır.
Özbekler Türk olsalar da, aralarında Özbekçe, yani Türkçe konuştuklarında anlamak mümkün olmaz. Anadolu Türkçesine oldukça uzak bir Türkçe. Alışkın olanlar anlayabiliyorlar, ama ben alışkın değilim.
Taciklerin dili zaten İran dili, Farsçanın bir lehçesi. Onların dilinin bizimle uzak yakın hiç bir alakası yok.
***
İşte bu kadar dini duyguları yüksek olan bir millet içinden de İslami teröristler devşirmek kolay oluyor.
Cihat dediklerinde peşinden cennete gideceğim diye onca insanı gözünü kırpmadan tarayabilecek birilerini sürüklemek hiç de zor olmuyor.
Dediğim gibi, tüm bu İŞİD kafasına sahip İslami cihadistler, dış istihbarat örgütleri için kullanışlı birer maşa oluyorlar. Bunları kullanan en baştaki istihbarat örgütleri de belli zaten.
***
Ne yapalım şimdi?
İnancı mı sorgulayalım?
Ya da terörist saldırıların cezasını mı artıralım?
Mesela idam cezası mı getirelim bu saldırganlara?
Adam zaten bu uğurda canını yitirse memnun olacak, dedim ya, cennete gideceğim diye çıkmış yola.
Bir kafir daha öldürdüm mü bir kafir eksilir bu dünyadan kafasıyla hareket ediyor o otomatik silahın tetiğine bastığında.
Sen ne yapsan boş!
Öyle doldurulmuş kafası. Virüs sarmış tüm benliğini.
Düğmesine basıp reset edilecek makina değil ki insanoğlu. Kafalardaki o virüs temizlenmez ne yapsan, metastaz gibi nükseder bir zaman sonra başka bir yerinden düşüncelerinin.
Bu işler böyledir, zamanında ne ekersen, onu biçersin. Boşuna mı bugünün tarikatları küçücük yaşta beyinleri yıkıyorlar türlü türlü safsatalarla?
Yarın Türkiye’nin geleceği nokta da çok farklı değil. Dindar ve kindar nesiller! Eseriniz nasıl olacak çok uzağa bakmaya gerek yok, kaldırın kafanızı biraz, işte orada, Tacikistan ya da Afganistan. İran bile olabilir Türkiye bir zaman sonra.
***
O zaman bu işin çaresi gerçekten idam!
Hayır, o da değil.
Dedim ya, korku duvarını çoktan aşmış bu insanlar.
İdam et, etme fark etmez bu insanlar için. Bunlar kayıp nesiller. İdamı getirirsen amaca kendin bir adım daha atmış olursun.
Bunlar kayıp nesiller, boş ver bunları. Gözün üstlerinde olsun, suç işlerlerse tık hapse, kendi başına ibadetini yapıyorsa sadece, bırak yapsın, herkesin inancına saygımız sonsuz.
Önemli olan geriden gelen nesillerin bunlar gibi olmasını önlemek. Bunu derken inancı olmasın demiyorum yeni nesillerin. Durumu sen ele al ve doğrusu neyse sen doğrusunu öğret!
Devlet olarak sen öğret! Tarikatların eline bırakma eğitim işlerini!
***
İşte bu durumda da geliyoruz daha global sorunlara.
Ülkelerin sömürülmesi, ekonomik bağımsızlıklarını elde edebilmeleri, güç sahibi ülkelerin bitmeyen ben hâkim olacağım dünyaya hevesleri.
Dini kullanarak halkı, bu fakir halkları kendi güçlerine ikna etmek işlerine geliyor güç sahiplerinin.
Kısacası bu konunun kısa açıklaması yok.
Bizlerin birer medeni birey olarak yapabileceğimiz kendimizi ve yakın çevremizi bu ve benzeri sorunlardan uzak tutmaktan öteye geçemiyor. Şahsen ben öyle yapmaya çalışıyorum.
Gerisi işte sadece yazdıklarımla insanları aydınlatma çabam oluyor.
Onu da çoğu yakınım yazılar uzun oluyor diye okumuyor zaten. Yani kaç kişiye bir faydam dokunuyor orasını da bilmiyorum.
Kimi okuyanlar da yazdıklarımın ne kadarını anlıyor, orasını da bilmiyorum.
Biliyorsunuz biz bir yandan da okuduğunu anlamama özürlüyüz.
Bir sen anladın beni, sen de yanlış anladın be kardeşim!
***
Son söz: Terör çözüm değildir, terör ile bir yere varamazsınız! Boşuna uğraşmayın!
Anca biraz üzersiniz bizleri.
O da üzüntümüz o konser dinlemeye gitmiş ve hayatlarını kaybetmiş masum insanlar yanında sizler için de aynı seviyededir.
Yani kaybedilmiş nesiller için de bir üzüntüdür bizimkisi.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.