Site İçi Arama

siyaset

Halkın Gerçek İradesi: Ön Seçim ve Dar Bölge Seçim Sistemi

Demokrasi halkın iradesidir. Halkın iradesi meclise yansıdığı ölçüde anlam kazanır. Yansımış gibi görünmemelidir. Yoksa yıkıcı bir yanılsamadan öteye gidemez.

Demokrasi

Demokrasi halkın iradesidir. Halkın iradesi meclise yansıdığı ölçüde anlam kazanır. Yansımış gibi görünmemelidir. Yoksa yıkıcı bir yanılsamadan öteye gidemez.

Demokraside Elit Tekelinin Kırılması

Dünyada demokrasinin müesses nizama göre şekillendiği sıklıkla konuşulur.  Bu derin ya da diğer ifadeyle elit yapıların aldığı kararların meşrulaştırılması işinin ise halkın oyu ile “seçilen” başkan ve vekillere kaldığı savunulur. Bu durumun deney odasında doğrulanması mümkün değildir. Ama böyle olmamasının yolu çok basittir: “Ön Seçim” ve “Dar Bölge Seçim Sistemi” birlikteliği…

Demokratik Yönetişim Zorunluluğu

1980’li yıllardan başlayıp 1990’lı yıllarda alevlenen demokratik yönetişim arayışı, teorik demokrasi ile demokrasi uygulaması arasında açılan makasın azaltılması çabasıdır. Çünkü bu güven açığı,  sıklıkla ve çoğu yerde hükümetlerin meşruiyetlerinin sorgulanmasına neden olmaktadır.

Ön Seçim Demokrasi Kalitesini Yükseltir

Seçim sisteminde adayların seçimi demokrasinin kalitesini belirler. Temsilde adalet, liyakat ve demokrasi için ön seçim zorunlu tutulmalıdır. Bu kuşkusuz demokrasinin kalitesini artırır. Seçimde  aday gösterilecek kişiler, siyasi partilerin  üyelerinin katılmasıyla parti içinde belirlenir.  Böylece seçimdeki adaylar merkezi siyasi elit yerine tabanı doğrudan temsil eden üyeler aracılığıyla belirlenmiş olur. Delegeler yerine üyeler, daha fazla halkın iradesidir.

Dar Bölge Seçim Sistemi Demokraside Kalibreyi Zirveye Çıkarır

Dar bölge seçim sistemi en kalitelinin seçimidir. Hatta bunu icbar eder, zorlar. Böylece  “primes inter pares” seçilecektir. Eşitler arasında kalite ve kalibre sorunu olmayanları… Sadece parmak kaldırmakla yetinmeyecekleri… Bu durumda dar bölgedeki seçim bölgesine yapacağı kuvvetli hizmet önemli etkiler oluşturacaktır: Kamu kaynaklarının dağılımında bölgesel eşitlik dikkate alınmak zorunda kalacaktır. Diğer yandan da tek tek  atomik bölgelerdeki artan hizmet kalitesi ile ulusal düzeyde ülkenin kalkınmasını tetikleyecektir.

Seçim Sistemleri ve İstanbul’un 88 Milletvekili

Seçim ya  “dar”  ya da “geniş” bölgede yapılır. Türkiye, illere göre geniş bölge seçim sistemini uygulamaktadır. Örneğin İstanbul üç seçim bölgesinden oluşmaktadır. Birinci Bölgeden 31, İkinci Bölgeden 27, Üçüncü Bölgeden ise 30 milletvekili seçilmektedir.

Halk sadece listenin ilk sırasına, ya da ilk sıralarına bakar ve oyunu verir. Arka ise istemediği onlarca adaya da oy vermek zorunda kalabilir. Bu, elitlerin tercihlerini görünüşte demokratize eden bir  yanılsamadır.  Temsil sapar, temsil halkın temsilinden, elitlerin ve çıkarların temsiline dönüşür. 

Dar bölge ise her seçim çevresinden bir adayı meclise yollar. Bu muhtemelen iyi olandır, kaliteli olandır. En azından kötüsü olmayacaktır. Zira, halkın, kural olarak iyi, hatta en iyi üzerinde uzlaşma kültürünün gelişmediği iddia edilebilir, ama yereldeki “kötü” üzerinde uzlaşmayacağı da kuşkusuzdur.

Dar Bölge: Basit/Mutlak Çoğunluk

Dar bölge  seçim sisteminde, ülke parlamentodaki sandalye sayısı kadar bölgeye bölünür. Her bir bölgeden  tek bir adayın seçilmesi esastır. Sistem, “basit çoğunluk” usulüyle uygulandığında, sonuç tek turda belirlenir. Bu  dar bölge seçim çevresinde en çok oyu alan aday seçilir. Sistem “mutlak çoğunluk”  esasına göre işlediğinde ise parlamentoya gidecek  adayın  ya ilk turda oyların yarısından bir fazlasını alması gerekir, ya da ilk seçimde mutlak çoğunluğa ulaşılamayan en iyi iki aday için ikinci tur seçimleri yapılır. İkinci turda bu iki aday arasından en yüksek oyu alan aday, zaten yarıdan bir fazla oy aldığı için, seçildiği bölgeden TBMM’de temsil yetkisi kazanır.

Dar bölge seçim sisteminde, bir seçim çevresinden sadece bir milletvekili seçildiğinden halkın iradesi tam olarak yansır. Parti disiplini denen zorlamayı da önler. Çünkü her vekil, ülkesine ve bölge seçmenine karşı sorumludur.  Kısacası dar bölgede seçmenler ister bir siyasi parti tarafından gösterilen isterse de bağımsız olarak seçimlere katılan adaylar arasından sadece birini seçip parlamentoya gönderirler. Bu güçlü bir halk iradesidir. Milletvekillerini de çok güçlendirir. Çünkü dar bölge sistemi seçmenler tarafından kolay anlaşılır bir yapıdır. İyi olanı seçer. Son olarak çoğulcu sistemde partilerin liste başı adaylarının seçilme ihtimalleri daha yüksektir. Bu da liste sonunda yer alan milletvekili adaylarının seçilme şansını azaltır. Nitekim kadın adayların sayısı her zaman seçilen kadın milletvekillerinden daha yüksektir. Zira çoğu zaman listenin başında değil sonunda yer alırlar.

Dar Bölge: Kastamonu Örneği

Üç milletvekili çıkaran Kastamonu’yu  ele alalım. Üç dar bölge oluşturulur. Örneğin:

Kastamonu Doğu (Tosya, Taşköprü, Hanönü, Devrekani, Seydiler, Ağlı).

Kastamonu Batı (Merkez, İhsangazi, Araç, Daday).

Kastamonu Kuzey (Cide, Şenpazar, Doğanyurt, İnebolu, Bozkurt, Abana, Çatalzeytin, Küre, Azdavay, Pınarbaşı).

Kastamonu Kuzey seçim çevresinde, 100.000 geçerli oy kullanılmış, seçimde iki ittifak partisi (A, B)  ve bir bağımsız aday (C) yarışmış olsun.  Adaylardan A: 25.000, B: 35.000 ve C: 40.000 oy almış farz edelim. İlk dar bölge sistemi olan “basit çoğunluk” sisteminde  bu seçim çevresi 100.000 geçerli oydan “en çok oy”  (40.000) alan (C), milletvekili olarak seçilmiş olacaktır.  İkinci olasılık olarak, dar bölge “salt çoğunluk” usulüyle uygulanabilir. Bu durumda bir seçim çevresinde seçimi kazanabilmek için o seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların “%50 + 1”ini almak gerekir. Yukarıdaki örneğe dönecek olursak, Kastamonu Kuzey seçim çevresinde seçimi kazanmak için bir adayın en az 50.001 oy alması şarttır.  Örnekte hiçbir aday bu sayıya ulaşamadığından ikinci tura geçilir ve ikinci turda en çok oy alan B: (35.000) ve C: (40.000)  iki aday yarışır. Ve bu “iki turlu dar bölge sistemi”nde  en çok oyu alan  milletvekili seçilmiş ve temsil yetkisini kazanmış olur.

İster tek turlu, ister iki turlu uygulansın, dar bölge sistemi parlamentoda sağlam ve istikrarlı bir meclis oluşturma kapasitesini içinde barındırır.  Bu durum, güçlü halk iradesi getiren Başkanlık sisteminde “bir denge ve fren sistemi” oluşturur. Parlamenter sistem de ise parlamentonun içinden çıkan kaliteli bir hükümet anlamına gelecektir.

Velhasıl….

Önseçim zorunlu olsun. Dar bölge sistemi “salt çoğunluk” ile  uygulansın.

Milli irade söylemde değil eylemde etkin kılınsın. Hiçbir dış güç, derin yapı bu iradeyi kıramaz.

Doç. Dr. Selahattin ATEŞ
Doç. Dr. Selahattin ATEŞ
Tüm Makaleler

  • 19.10.2021
  • Süre : 3 dk
  • 1028 kez okundu

Google Ads