Site İçi Arama

siyaset

Söz de Yetki de Milletin

2023 seçimlerinin 14 Mayıs tarihinde yapılacağının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasıyla, seçim havasının o güzel kokusu burnumuzda tütmeye, sıcaklığı ise içimizi ısıtmaya başladı. Demokrasinin olmazsa olmazlarından seçimlerin, gizli oy, açık tasnif ve halkın hür iradesini yansıtacak şekilde yapılacak olması, bu hak ve özgürlüğe sahip olmayan devlet ve milletlerin halen var olduğu düşünüldüğünde, insanın içini ısıtıyor gerçekten.

2023 seçimlerinin 14 Mayıs tarihinde yapılacağının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasıyla, seçim havasının o güzel kokusu burnumuzda tütmeye, sıcaklığı ise içimizi ısıtmaya başladı. Demokrasinin olmazsa olmazlarından seçimlerin, gizli oy, açık tasnif ve halkın hür iradesini yansıtacak şekilde yapılacak olması, bu hak ve özgürlüğe sahip olmayan devlet ve milletlerin halen var olduğu düşünüldüğünde, insanın içini ısıtıyor gerçekten.

Demokrasinin güzelliğidir, seçim.

Halkın seçilmişler vasıtasıyla kendi kendini yönettiği cumhuriyet rejiminin demokrasi ile taçlanmasının yoludur, seçim.

Halkın tercihlerinin yönetime yansıması ve bu tercihler doğrultusunda ülkenin yönetilmesidir, seçim.

Sıkıntılı olanlar için değişimin, tuzu kuru olanlar için ise devamlılığın yoludur, seçim.

Dolayısıyla bir ülkede seçim havasına girmek, sorunları ve sıkıntılı olanların seslerini duyurabilecekleri, dertlerini çözebilecek politikacıları yönetime getirebilecekleri, sözün de yetkinin de kendilerinde olduklarını hissettikleri bir döneme girmek demektir. Toplumdaki her bireyin, ister seçme isterse seçilme olsun, hakkını kullanması ve bu hakkı nedeniyle kendini önemsemesi demektir.

Seçim sathı mahaline girmek; değişimin ayak seslerinin duyulması, yıpranmışların değişmesi, yüksek enerjili, gelecek vaat eden yeni yüzlerin ve yeni politikacıların görülmesi demektir.

Hayat, seçimlerden ibarettir aslında. Yönetici ve politikacıları doğru seçmek, o ülkede yaşayan insanların iyi hizmet almasını, yüzlerinin gülmesini, mutlu ve huzurlu yaşamalarını sağlar, tıpkı iş, eş ve yaşanan yerin doğru tercih edilmesi gibi.

Yanlış tercihler, hayatı çekilmez yapar.

Doğru tercihler, ömür uzatır.

Gelelim, “Yeter! Söz Milletindir!” ifadesine.

Bu ifade 1950'de siyasi propagandanın serbest bırakılması neticesinde muhalefetteki Demokrat Parti (DP) tarafından kullanılmış bir afiş ve mottodur ki, DP’nin seçimi kazanmasında büyük etkisi olmuştur. Tek parti iktidarının, İkinci Dünya Savaşı esnası ve sonrasında uygulamak zorunda kaldığı güvenlikçi politikalardan bunalmış, ekonomik sıkıntılar çeken ve kendini ifade etmekte zorlanan kitlelere, bu motto iyi gelmiş ve DP’nin seçimi kazanmasına sebep olmuştur. Bu ifadenin bugün benzer bir şekilde, Sayın Erdoğan tarafından kullanılması aslında tuhaf bir durum yaratmaktadır. Çünkü, “Yeter! Söz Milletindir!” ifadesi, yönetimden memnun olmamakla ve değişimin talebi ile ortaya çıkmış bir ifadedir. Dolayısıyla, bu mottoyu, bugünkü yönetimden memnun olmayan muhalefet partileri belki kullanabilir, ama 20 yıldır iktidarda olanların, “Yeter! Söz Milletindir!” demesi, abesle iştigal olmaktadır. Ülkeyi her türlü yetki ile 20 yıldan fazla yöneten bir parti ve onun liderinin, hala “Yeter! Söz Milletindir!” demesi, seçimin kazanılmasından ziyade, kaybedilmesine sebep olacaktır. Halk, 20 yıldır iktidarda olan bir parti ve liderine “Yeter”, demez, olsa olsa “Devam” der.

Millet ittifakının belirleyeceği Cumhurbaşkanı adayı, tüm muhalefet ile birlikte, “Yeter! Söz de Yetki de Milletindir!” mottosunu kullansa, ki bu motto parlamenter sisteme geçiş manasında gayet mantıklı gözüküyor, çok daha yoğun bir anlam oluşturur.

Ezcümle; kim verdiyse bu aklı Sayın Erdoğan’a, karşı tarafın ekmeğine yağ sürmektedir. Zamanın ruhuna uygun olmayan ifadeler, fayda yerine zarar verir

Doç.Dr. Ersoy ÖNDER
Doç.Dr. Ersoy ÖNDER
Tüm Makaleler

  • 21.01.2023
  • Süre : 4 dk
  • 911 kez okundu

Google Ads