Atatürk: "Düşman uçaklarının cephemiz gerilerine geçmemelerini sizden isterim."
Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Anadolu'da başlayan Milli Mücadele'nin ihtiyaç duyduğu hava gücünün oluşturulmasında, yurtiçindeki kırık-dökük durumdaki eski uçakların tamir edilerek kullanımı yanında yurtdışından imkanlar ölçüsünde ve belirli sınırlamalar dahilinde uçak alımı için gayret gösterilmiştir. Bu kapsamda 26 Ağustos 1922 sabahı başlatılan Büyük Taarruz öncesindeki hava gücünün oluşturulasına yönelik adımlar, bu büyük savaşta ihtiyaç duyulan havadan keşif ve taarruz yeteneklerinin meydana getirilmesini sağlamıştır.
Mondros Müterakesi sonrasında ordusu terhis edilen, silahlarına el konulan Osmanlı Ordusuna ait uçaklar da işgal devletlerinin insafına terk edilmek zorunda kalınmıştı. Nitekim 1920 Haziran ayında, İşgal Kuvvetleri, İstanbul Maltepe'de bir tayyare istasyonunda bulunan 45 uçağı yakmak suretiyle imha etmişlerdi. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Anadolu'da başlayan Milli Mücadele'nin ihtiyaç duyduğu hava gücünün oluşturulmasında, yurtiçindeki kırık-dökük durumdaki eski uçakların tamir edilerek kullanımı yanında yurtdışından imkanlar ölçüsünde ve belirli sınırlamalar dahilinde uçak alımı için gayret gösterilmiştir. Bu kapsamda 26 Ağustos 1922 sabahı başlatılan Büyük Taarruz öncesindeki hava gücünün oluşturulasına yönelik adımlar, bu büyük savaşta ihtiyaç duyulan havadan keşif ve taarruz yeteneklerinin meydana getirilmesini sağlamıştır.
Yurtdışında Uçak Satın Alma Girişimleri
Sakarya Savaşı ile Büyük Taarruz arasındaki yaklaşık bir yıllık sürede, Hava Kuvvetlerinin güçlendirilmesi için de çalışılmıştır. Saffet ARIKAN başkanlığında bir heyet Almanya’ya gönderilmiş ve bu ülkeden 29 adet askeri uçak satın alınmıştır. Dönemin şartları gereği, uçaklar demiryolu ve sonra denizyoluyla, montaj yapılmak üzere Samsun’a getirilmiştir. Ancak, bu uçakların çoğunun uçamaz durumda olduğu ortaya çıkmıştır. Havacı ustaların uğraşlarına rağmen, bu 29 uçaktan sadece 2 adedi tamir edilebilmiş ve cepheye gönderilebilmiştir.
Fransa ile yapılan Ankara Antlaşması sonrasında ilişkilerin iyileşmesiyle birlikte, bu ülkeden önce 35 adet harp ve keşif tayyaresi alınmasına yönelik bir girişimde bulunulmuştur. TBMM’nin 12 Mart 1922 tarihinde bu uçakların alımına onay vermesine rağmen, satın almalar gerçekleşmemiştir. Bununla birlikte iki Fransız vatandaşının sahip olduğu bir şirkete ait 10 adet uçak, yedek motorları ve malzemeleriyle birlikte, teslim alınmıştır. Bu uçakları her ne kadar kadastro uçağı olsalar da imkanlar dahilinde bunlardan keşif görevleri için istifade edilmiştir.
Bu dönemde İtalyanlardan, 10 Eylül 1921 tarihinde bu ülkeyle yapılan görüşmelerin olumlu neticelenmesi üzerine, 20 adet Spad tipi av uçağı satın alınmıştır. Bu uçaklar İtalya’dan gemiyle Mersin limanına, oradan da Konya tayyare istasyonuna intikal ettirilmiştir.
Millî Mücadelenin uçak ihtiyacını karşılamak için iki örnek girişim olmuştur. Bunlardan birincisi, 174. Alayın subayları kendi aralarında para toplamışlar, maaşlarından gönüllü olarak kestirdikleri paralarla ülke savunması için bir uçak satın alıp, orduya hediye etmişlerdir. Bu uçakla birlikte, yine Erzurumlu iş adamı Nazif Beyin aldığı üç uçak da ordunun uçak ihtiyacının karşılanmasında önemli bir destek olmuştur. Bu uçaklar, İtalyan malı, FIAT R-II tipinde, iki kişilik ve silah keşif uçaklarıydı.
Büyük taarruzun hazırlık safhasında, Türk ordusunun tayyare birliklerinin ihtiyaç duyduğu uçak malzemelerinin tedariki de önem arz etmiştir. Yurtdışından uçak malzemeleri teminine de gayret gösterilmiş, çeşitli yollardan yurda sokulan malzemelerle eldeki kırık-dökük durumdaki uçakların uçabilir olması için onarılmasına çalışılmıştır. Bu arada ortaya çıkan uçak yakıtı sorunu iki yoldan, Rusya ve İtalya’dan satın almamlar suretiyle halledilebilmiştir. Ayrıca, yurtdışından uçak bombası temin edilemediğinden, 7,5 kg’lık top mermilerinden uçak bombası yapılarak, iptidai şartlarda düşmanla mücadele edilmek zorunda kalınmıştır.
Fransızlardan sonradan satın alınan ve Konya’ya getirilen Breg tipinde 10 adet iki kişilik keşif uçaklarından faaliyeti sağlanan 4 adedi; 21 Mayıs 1922 tarihinden itibaren Akşehir’de hazır edilmiş ve Batı Cephesi Komutanlığının emrinde keşif uçuşlarına başlatılmıştır.
Satın Alınan Uçaklara Makineli Tüfek ve Bomba Atma Yeteneği Kazandırılması
Fransa ve İtalya’dan satın alınan uçaklarda makineli tüfek bulunmuyordu. Dönemin şartları gereği, bu ülkeler sattıkları uçaklardaki makineli tüfekleri söktükten sonra Ankara Hükümetine teslim ediyorlardı. Bu eksikliğin giderilmesi için Konya Tayyare İstasyonuna bağlı depoda bulunan Birinci Dünya Savaşından kalma Alman uçaklarından sökülen makineli tüfekler, yeni satın alınan Fransız ve İtalyan uçaklarına monte edilmiştir. Böylece tayyarelere sınırlı da olsa bir ateş gücü kazandırılması amaçlanmıştır. Ancak, bu makineli tüfeklerin atışları esnasında, pervane dönüsü ile tüfeklerin atış frekansı uyumsuzlukları yaşanması nedeniyle, çok sayıda uçağın motor pervanesinin hasarlanması sorunuyla da karşı karşıya kalınmıştır.
Büyük Taarruz Öncesinde Yapılan Uçuşlar
Milli Müdafaa Vekâleti, 5 Temmuz 1922 tarih ve 13493 sayılı emriyle, tüm hava unsurlarını Konya’da yeniden teşkilatlandırdığı Kuva-yı Havaiye Müfettişliği altında toplamış ve havacılık faaliyetlerini müfettişlik seviyesine çıkarmıştır.
Büyük Taarruz öncesinde, toplamda 112 keşif faaliyeti gerçekleştirilmiş ve sonuçları Cephe Komutanlığına iletilmiştir. Bu keşif uçuşları ile düşmanın her hareketi anında takip edilmiş, düşman uçaklarının Türk tarafındaki uçuşlarına engel olunmuştur. Keşif uçuşlarında elde edilen bulgular anında Cephe Komutanlığına rapor edilmiş ve Türk Komuta Heyetinin bu bilgileri kullanarak harp nizamını almasında aktif destek sağlanmıştır. Nitekim mağlubiyetten sonra Harp Divanına sevk edilen Yunan Başkumandanı Hacı Anesti savunmasında, “Son zamanlarda Türklerin yabancı hükümetlerden tedarik ettikleri 50 kadar son sistem takip uçakları yüzünden bizim uçaklarımız Türk yığınağı ve taarruz hazırlıklarını görememişlerdir.”
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 13 Ağustos 1922 tarihinde komuta heyetiyle birlikte Akşehir’deki tayyarecileri ziyaret etmiştir. Uçuculara, “Düşman uçaklarının keşif için cephemiz gerilerine geçmemelerini sizden isterim.” emrini vermiştir.