Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Zafere Giden Yolun 102 Yıldönümünde Türk Hava Harekâtı (Bölüm-2)
27 Ağustos 1922’de, Cephe Komutanlığı; “Afyon’un çevresi, güney ve Döger-Altıntaş-Gazlıgöl-Seyitgazi bölgesinde Yunan birliklerinin hareketleri izlenecektir. Afyon doğusundaki Yunan Kıta’larının durumundaki değişiklikler ve tren yolu üzerindeki faaliyetleri gözlenecektir.
27 Ağustos 1922’de, Cephe Komutanlığı; “Afyon’un çevresi, güney ve Döger-Altıntaş-Gazlıgöl-Seyitgazi bölgesinde Yunan birliklerinin hareketleri izlenecektir. Afyon doğusundaki Yunan Kıta’larının durumundaki değişiklikler ve tren yolu üzerindeki faaliyetleri gözlenecektir. Av uçakları, Afyon’un güney ve batısında devriye uçuşları yaparak düşman uçaklarının faaliyetlerini önleyecek, Aceşehir-Ayvalı-Kırcaaslan-Sinanpaşa hattında düşmanla savaşan 5.Süvari Kolordumuzun, düşmanın harekâtı ve faaliyeti keşfedilecektir.”
27 Ağustos 1922’de Cephe Uçak Bölüğü, 2 keşif ve 2 av uçağı ile 6 görev uçuşu yapmıştır. Aynı gün saat 11.00’de Plt.Basri Alev ve Rasıt Osman Nuri Baykal keşif uçuşunda; Yunanlıların Afyon’un doğu ve güneyindeki birinci tahkimat hattını boşalttığı, 2’nci tahkimat hattında düşmanın az kuvveti kaldığı belirtilmiş ve bu hattın Türk topçusunun ateşi altında olduğu tespit edilmiştir. Erkmen sırtlarından güneye doğru ilerleyen bir Yunan taburu 2’nci tahkimat hattının gerisine çekildiği, Afyon’un güneyinde bulunan ihtiyatların ve Döger-Altıntaş bölgesindeki birliklerin yerlerini terk ettiği görülmüştür. Afyon İstasyonunda çok sayıda dağınık Yunan askerlerinin bulunduğu ve Afyon’dan-Gazlıgöl’e giden 32 vagonluk bir tren görülmüştür.
Afyon’un güneyinden Ahırdağına kadar olan bölgedeki Yunan ihtiyat ve Döger-Altıntaş bölgesindeki birlikler yerlerini terk etmiştir. Öğleye doğru 2 keşif uçuşunda, Plt.Ütğm.Basri Bilgin ile Rasıt Ütğm.Osman Nuri Baykal raporunda; Afyon’un güney ve güneybatısındaki çok iyi tahkim edilmiş Yunan mevzilerinin Türk ordusu tarafından ele geçirildiği ve Yunanlıların sağ kanadının çöktüğü tespiti yapılmıştır. 27 Ağustos’ta Afyon kurtarılmıştır. Türk pilotları, Yunanlıların keşif yapmalarını önleyerek düşmanı hatlarına kadar kovalamış, kaçan düşman birliklerine bomba ve makineli tüfek ile taarruz etmişlerdir.
Batı Cephe Komutanı İsmet İnönü, 28 Ağustos 1922’de; “Afyon Kıtaları tarafından işgal edilmiş yerler ile düşman çekiliş yönü ve durumu henüz anlaşılamamıştır. Afyon-Altıntaş-Döger-Seyitgazi-Eskişehir-Kütahya-Dumlupınar ve Afyon-Dumlupınar yolundaki faaliyetin tespiti yapın. Belce-Resulbaba-Bakırcık mevzilerinin durumu, Yunan savunma hazırlıklarının keşiflerini yapın. Eskişehir-Seyitgazi bölgesinin keşfini yapın. Düzensiz bir halde geri çekilen Yunan kıtaları ile teçhizatını bombalayın ve görev yapılırken 1 ve 3 no.lu beyannameleri atın.”
Cephe Komutanı tarafından havacılara; keşif, hava taarruzu ve beyanname atma görevi verilmiştir. Bu görevlerde 200 kilogram bomba atılmış, Yunan kuvvetlerine karşı makineli tüfek ile taarruz edilmiştir. 28 Ağustos 1922’de gün ağarırken 4 keşif uçağı ile düşman üzerindeki keşif görevinde; toplu hedefler üzerine birkaç bomba atılmış ve düşmanın düzensiz bir şekilde batı yönüne geri çekildiği ve İlkbulakdağı-Çatalçeşme-Altıntaş yolunun doğusundaki tepelerde küçük dağınık kuvvetler olduğu tespit edilmiştir. Aynı gün 2’nci uçuşa 5 keşif uçağı katılmış, saat 11.30’ da Eğret’i geçen Yunan birliklerinin 2 tümen kuvvetinde olduğu ve birliklerin yolun iki tarafında düzensiz bir şekilde kaçtığı belirtilmiştir.
Hâkimiyet-i Milliye gazetesi 30 Ağustos 1922’de; 28 Ağustos’ta askeri durumu; “Türk resmi kaynaklarına göre 27 Ağustos 1922’de Afyon kurtarıldığını, 28 Ağustos 1922’de Türk ordusu taarruz ve takip harekâtına devam etti. Sol kanatta Türk kuvvetleri Dumlupınar müstahkem mevzilerinin en sağlam noktalarından biri olan Toklu Sivri’sini 28 Ağustos akşamında süngü hücumlarıyla ele geçirdi. Bu çarpışma sonrasında Türk kuvvetleri Yunanlılardan mühimmat dolu 2 tren ve 7 uçak ele geçirdi.” Resmi tebligatı büyük mutluluk ve gurur ile halka duyurmuştur.
29 Ağustos 1922’de Cephe Uçak Bölüğü; Konya Hava Meydanı’nda, 22 adet av ve keşif uçağı, Adana’da 10 adet av, eğitim ve keşif uçağı ile toplam 32 uçak uçuşa hazır hale getirilmiş, Türk ordusu savaşın yoğun olarak sürdüğü bu tarihte hava üstünlüğünü ele geçirmiştir. Cephe Komutanlığı, uçakların cepheye yakın olması, düşmanın yakından ve etkili takip edilmesi için Çay’daki Cephe Uçak Bölüğü’nün Afyon’a ve Uşak’a intikali emredilmiştir. Cephe Komutanlığı; “İntikal sırasında hangarlar nakledilmeyecektir. Bölük, eski istasyon binası yakınındaki demiryolu hangarlarından faydalanacaktır. Vazife uçuşuna kalkan uçaklar dönüşlerinde Afyon meydanına ineceklerdir.” görevi verilmiştir. 29 Ağustos 1922’de, Cephe Uçak Bölüğü uçaklar ile uçuş personeli, akaryakıt, çok az malzeme ve bölük uçuş kademesi Afyon’a intikal etmiş, Cephe Komutanlığının tamirhanesi ve malzeme deposu Çay’da kalmıştır.
29 Ağustos 1922’de Cephe Uçak Bölüğüne verilen uçuş görevinde:”Düşmanın büyük kısmının Eğret bölgesinden kuzey batı yönüne doğru çekildiği tahmin edilmektedir. Eskişehir bölgesinde çekilme alametleri vardır. Süvari tümeni 28 Ağustos 1922 saat 13.00’den sonra Döğer-Balıkpınar hattını geçmiş Altıntaş yönünde ilerlemektedir. Sabah keşif uçuşları, Eğret-Altıntaş bölgesinden Hamurköyü Çalköyü-Işören yönlerine ve Dumlupınar’a doğru Altıntaş bölgesinin kuzey ve kuzeybatı yönlerine doğru yapılması. Düşmanın ana kuvvetlerinin durumu ve çekiliş yönü tespit edilmesi. Eskişehir doğusu ve Seyitgazi bölgesindeki Yunan kuvvetlerinin durumu keşfedilmesi. Uçaklar, dönüşlerinde Afyon’a inecektir.”
Aynı gün saat 07.30 keşifte, Döger-Altıntaş ve Hamidiye köyü kuzeyini kapsayan bölgede hiçbir düşman faaliyeti görülmediği ve saat 08.30’daki keşifte; Seyitgazi’nin güney doğusunda bulunan 2 alaylık Yunan ordugâhı eski yerinde ve bu bölgede yoğun bir faaliyeti olduğu görülmüştür. Aynı gün hava keşfi sırasında, Yunan yürüyüş kolları üzerine 12,5 kiloluk bombalar ve 2000 adet Rumca beyannameler atılmıştır. Afyon’daki Cephe Uçak Bölük Komutanı Plt.Yzb.Fazıl 30 Ağustos 1922’de bütün uçakların düşman hatları üzerinde gösteri ve keşif uçuşu yapmalarını, kesinlikle bomba atmamalarını emretmiştir. 30 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün, bizzat yönettiği Başkomutan Meydan Muharebesi’nde, kuşatılan düşmanın büyük bir kısmı imha edilmiş ve Yunan ordusu düzensiz birlikler halinde İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştır.
Fikret Arıt, “Az Daha Zaferi Göremeyecekti” isimli makalesinde; “Uşak üzerine gidip gelinecek. Yanına bomba almayın. Baş makinist Küçük Eşref, 2,5 saatlik benzin alan depoları doldurttu. Saat 09.00 da bütün uçakların hazırlığı tamamlandı. Bunlar keşif ve av uçağı olmak üzere 13 uçaktı. Türk Hava Kuvvetleri, bütün savaş boyunca ilk defa bir seferde 13 uçak birden uçurmaya başarılı oluyordu. Uşak üzerine gelindiği zaman şehir yanıyor, dumanlar 2500 metre yükseklikteki uçağın hizasına kadar çıkıyordu. Düşman kaçıyordu, havaalanında çadır 2 uçak hangarı görünüyordu. Plt.Basri, Banaz yakınlarında 2 kişilik bir Yunan uçağı gördü. Genç Türk pilotu, korkutup kaçırmak ümidi ile düşman uçağını saldırdı. Yunan uçağı kaçmaya başladı. Plt.Basri’nin yarım saat sonra benzini bitti. Uçağı sol aşağısında Banaz istasyonu vardı. İstasyon civarındaki düzlüğe indi. Genç havacı 2 atlı kendisine doğru geliyordu. Atlıların biri uçağın sağ, öteki sol yanına geçti. Soluna rastlayan atlının mızrağı uçuş elbisesini parçaladı, sağından gelen atlının mızrağı da egzoz borusunu dağıttı. Ne yapıyorsunuz? Deli misiniz siz? Ben Türk subayım. Bu da Türk uçağı. İşaretleri görmüyor musunuz? Atlılardan biri, kusurumuzu bağışlayın bey. Düşman uçağı sandık. Sonra atlarına atlayarak, geldikleri yöne doğru dörtnala uzaklaştılar. Basri, onların ardından bakarken. Vay canına. Az daha zaferi göstermeyeceklerdi bana.” Duygularını okurları paylaşmıştır.
31 Ağustos 1922’de, Plt.Yzb.Fazıl ile Rasıt Ütğm.Osman Nuri Baykal, Uşak bölgesinde 4 sorti keşif uçuşu icra etmiş, saat 08.00-09.30 arası keşifte; Döger-Seyitgazi-Eskişehir yollarında bir faaliyet görülmediği belirtilmiştir. Düşmanın Dumlupınar’da tutunamayıp, perişan bir halde Banaz’la Kapaklar istasyonu arasında batıya yürüyen 2 Yunan tümeni ve Kapaklar istasyonunun ilerisinde yürüyüş halinde bir başka 2 Yunan tümeni olduğu tespit edilmiştir. Demiryolu kuzeyinde ve doğu sırtlarının gerisinde 2 Yunan süvari alayının yürüyüş halinde Uşak yönünde çekildiği, Uşak’ta tren faaliyeti olmadığı ve Banaz’da ise bir tren olduğu tespit edilmiştir.
31 Ağustos 19922’de, Cephe Uçak Bölük Komutanı Yzb.Fazıl ve personeli, Batı Cephesi Karargâhına çağrılmış ve Genelkurmay Başkanı tarafından görevini layıkıyla yaptıkları için takdir edilmiştir. İsmet İnönü, tek tek havacıların elini sıkarak kutlamış ve Yzb.Fazıl’a;“Şu andan itibaren Binbaşılığa terfi ettin. Mustafa Kemal Paşa’da tebrik için seni bekliyor” Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e “Binbaşı Fazıl” olarak takdim etmiştir. Atatürk, 31 Ağustos 1922’de havacıları kabul ederek Bnb.Fazıl’ı tebrik etmiş ve başarılı personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi emrini vermiştir. Fazıl’ın komutasındaki Yzb.Yahya Binbaşılığa, Hamdi, Osman, Nuri, Avni, Kenan, İbrahim, diğer tüm pilot, rasıt ve personel bir üst rütbeye 31 Ağustos 1922’den geçerli olarak terfi etmişlerdir. Büyük Millet Meclisi, kahraman pilotlarımızın ifa ettikleri üstün başarılarından dolayı kendilerine takdirname vermiştir.
31 Ağustos 1922’de Albaylığa terfi eden Muzaffer Ergüder, Konya’daki Hava Kuvvetleri Müfettişliğinin durumunu; “Cephe Komutanlığı emrinde, düşmanla temas halinde faal bir bölük. Konya’da çadır hangarlar içinde onarımı yapılan birkaç eski uçak. Çeşitli cins uçaklara takılması bile şüpheli yedek parçaları içinde bulunduran küçük bir depo ve birkaç el tezgâhından oluşan bir tamirhane. Bin bir güçlükle İtalya’dan satın alınıp Mersin üzerinden Konya’ya getirilmiş, monte edilmeye çalışan 20 kadar Spad av uçağı. Almanya’dan satın alınıp uzun yollardan geçirilerek kaçırılan ve Samsun’a getirilen uçak malzemesi. Adana’da 5 öğrencisini, uçuş bakımından yetiştirmeye çalışan 4 uçaklı bir uçuş okulunun çekirdeği oluşturulmuştu. Adana Uçuş Okul Komutanlığını Bnb.Salim, Konya Hava Meydan Komutanlığını Bnb.Tahsin, Cephe Uçak Bölüğüne Yzb.Fazıl komuta ediyorlardı. Samsun’a getirilen uçak ve malzemeleri incelemek ve ayırmak, uçuş yeteneği olan uçakları hazırlamak ve doğruca Cephe Bölüğüne uçurarak getirmek için küçük bir birlik gönderilmişti. Bu birlikte uçabilecek yalnız 1 pilot vardı. Birliğin diğer personeli subay, teknik personel erlerden ibaretti. Konya’da onarılan eski uçakların ve yeniden monte edilecek olan Spad avcı uçaklarının, meydan zerindeki deneme uçuşları ve cepheye uçurulmaları için de yalnız 2 pilot vardı. Bu uçaklar, tek kişilik, tek makineli tüfekli küçük uçaklardı. Tüfekler, fabrikalarında uçaklara takılmadan gelmişlerdi.” hava gücünün uçak, personel ve teçhizat bakımından etkinliği artırıldığını belirtmiştir.
(Devam edecek)