Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Zafere Giden Yolun 102 Yıldönümünde Türk Hava Harekâtı (Bölüm-3)
4 Eylül 1922’de saat 08.30’da Afyon’dan 3 av ve 5 keşif uçağı 10’ar dakika aralıkla Uşak Meydanı’na zor şartlar altında intikali gerçekleştirmiştir.
1 Eylül 1922’de, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir” Türk ordularına tarihi düşmanı takip harekât emrini vermiştir. Bu kapsamda havacılar tarafından aynı gün içerisinde Seyitgazi, Eskişehir, İnönü, Karaköy, Kütahya ve Uşak bölgelerinde keşif görevleri yapmış ve Yunan birlikleri bombalanmıştır. 1 Eylül’de Uşak’ın kurtuluşu sağlanması ile Batı Cephesi Komutanlığı, Afyon Uçak Bölüğü’nden bir birliğin ordunun ileri harekât yapısına uygun olarak Uşak Meydanına naklini emretmiştir. Bu tarihte cephede, 1 Eylül 1922’de Konya’dan gelen 2 uçak ile bölüğün ortalama 19 uçağı bulunmakla birlikte 6 tanesi faal olarak harekâta katılmış, 13 uçak büyük, küçük bakım onarım ihtiyacı nedeniyle geçici olarak uçuş dışında kalmıştır. Uçaklar, saat 07.20-16.45 sürecinde değişik bölgelerde harekâta katılmış ve 13 sorti yapmıştır. Uçuşlarda; gün boyu Seyitgazi-Eskişehir-İnönü-Kütahya-Uşak bölgesinde keşif ve düşman birliklerini tedirgin eden çok etkili bomba atışları ile hava taarruzları gerçekleştirilmiş ve düşmana büyük zayiat verdirilmiştir. Uşak ve Eskişehir’in yanmakta olduğu, Uşak’tan batıya doğru dağınık yürüyüş kollarının gitmekte olduğu tespit edilmiştir. Afyon ve Uşak’ta düşmanın bıraktığı 18 uçak ve 20.000 adet uçak bombası ve 40 ton uçak yakıtı ve yağ, makineli tüfek mermileri ele geçirilmiştir.
Batı Cephesi Komutanlığının, 2 Eylül 1922’de harekât emrinde; “Uşak-Alaşehir-İnönü bölgesi ve yollarının izlenmesi. Eskişehir-İnönü-Kütahya yolundaki Yunan birliklerinin faaliyetinin tespiti. Alaşehir’deki tesislerin ve istasyonun bombardıman edilmesi” görevlerini verilmiştir. 2 Eylül 1922 sabah erken saatte yapılan 2 keşifte; İnönü Köyü’nün hemen doğusunda 1 süvari ile güney tepelerinde bazı birliklerin görüldüğü ve köy ile istasyon arasında 150 kadar Yunan motorlu aracı İnönü’den Bozüyük’e doğru ilerlediği tespit edilmiştir.
Eskişehir-İnönü yolu üzerinde 2 Yunan tümeninin İnönü’ye doğru çekildiği ve 1 Yunan tümeninin Eskişehir-Çukurhisar’a doğru yürüyüş halinde olduğu bildirilmiştir. Türk kıtalarının, Eskişehir’e doğru yürümekte olduğu belirtilmiştir. 3 Eylül 1922’de Cephe Uçak Bölüğüne; “Alaşehir, Salihli bölgesindeki düşman ana kuvvetlerinin tespiti edilerek bombardıman edilmesi, Kuzey Cephesinde Karaköy ve Pazarcık yönünde geri çekilen düşman kuvvetlerinin tespit edilmesi.” emri verilmiştir.
Türk ordusu taarruz sürecinde, Yunan askerlerine ve Müslüman halka atılan beyannamelerin ilki Yunan ordusuna yönelik Rumca ve 2’nci beyanname ise Müslüman halka Türkçe hitap etmiştir. Rumca Beyanname;“Yunan Kumandanları, Yunan zabitleri, Yunan askerleri! Mağlup ve hezimete uğrayan Yunan birlikleri topunu, tüfeğini bırakarak kaçıyor. Açlık ve yorgunluktan bitap kalmış olan askerleri her yerde teslim oluyor. Her tarafınız sarılmıştır. Kaçamayacaksınız. Teslim olanlar açlık, sefalet ve mahrumiyet ile sürünerek ölmekten kurtulurlar. Bazı Yunan askerlerinin çekildikleri yerlerde İslâm ahaliye zulüm ve işkence yaptığı ve demiryollarını tahrip ettiğinizi görüyoruz. Gerek kumandan ve zabitlerin emriyle ve gerek kişisel her türlü zulüm ve yangından şahsen mesulsünüz.”
Yunan askerlerine teslim olmaları çağrısı yapılmış, zulüm yapan ve yapmaya devam eden Yunan kumandan ve askerlerinin cezalandırılacakları bildirilmiştir. Türkçe Beyannamede; “Sevgili Türkiyeliler, Sevgili kardaşlarımız Türk ordusu, Yunan ordusunu perişan etmiştir. Yunanlılar her tarafta topunu tüfeğini bırakıp inhizam ve dehşet içinde kaçıyor. Etrafı sarılanlar her yerde teslim oluyor. Yunan askerleri, geçtikleri yerlerde Müslüman ahaliye eziyet ediyor. Köyleri, harmanları yakıyor. Kadınlara ve çocuklara işkence ve hakaret ediyorlar. Ey ahali! Sakın korkmayınız. Sizi kurtarmak için 3 senedir dağlarda çarpışan ordunuza Cenabı-ı Hak büyük bir zafer verdi. Yıldırım gibi Yunan cellâtlarını kovaladı. Kadınlarınızı, çocuklarınızı düşman kaçarken dağlara ve emin yerlere saklayınız. Eğer düşman bir köy yakmağa, bir yol tahrip etmeye teşebbüs ederse hemen ona hücum ediniz. Kaçan düşmanın yanında kalan her köy emniyetle bilsin ki Türk ordusu 24 saat geçmeden yetişiyor. Bir de hangi Yunan Kıta’sı ve kumandanı mezalim yaparsa onun numarasını ve kumandanın ismini öğreniniz.”
Cephe gerisindeki halka moral verilmesi hedeflenmiş, halkın Yunanlılardan korkmamaları, köyleri yakmaya ve zulüm yapmaya çalışanlara karşı mücadele etmeleri tavsiye edilmiştir. Türk havacıları, Yunan askerlerine, cephe gerisindeki Müslüman ve Hıristiyan unsurlara propaganda beyannameleri atmaya savaş süresince devam etmiş ve Yunan askerlerinin tesliminde etkili olmuştur.
“Babalık” gazetesi, 10 Eylül 1922’de Yunan esiri Midillili Dimitri İspiro: “Uçaklarınızın attığı beyannameleri kapışırcasına okuyorduk. Fırsat bulanlar kaçtılar. Hatta içimizde tüfek atmadan ordunuza teslim olanlar vardır. Çoğumuz tüfeklerimizi kırarak dağlara firar ettik.” Demiştir. Esir alınmış Yunan askerlerinin, “Teslim ol” çağırılarını içeren bildiriler ile teslim olduklarını belirtmişlerdir. Yine aynı gün “Babalık” gazetesinde; Yunanistan’da çıkan Rizospatris, Elefteros Tipos ve Patris gazeteleri de Türk ordusunun attıkları beyannameler ile Yunan ordusunun dağılmasını sağladığı belirtilmiştir. Dumlupınar karargâhında bulunan Yunan 6 ve 9’ncu Tümen Komutanları, “Böyle mükemmel, fedakâr ve her dakika başkomutanı harekâtın seyrinden haberdar eden havacılara sahip olduktan sonra savaşı kazanmak hakkınızdır.” yorumunu yapmıştır.
4 Eylül 1922’de saat 08.30’da Afyon’dan 3 av ve 5 keşif uçağı 10’ar dakika aralıkla Uşak Meydanı’na zor şartlar altında intikali gerçekleştirmiştir. Çünkü karayolu ve demiryollarının tahrip edilmesi ile ihtiyaç duyulan benzin ve diğer malzemelerin naklinde kullanılacak kamyon bulunamadığı için yer destek malzemeleri ulaşamamış, yer hizmetlerini yapan taşıtların çok eski olmaları, ileri meydanlara nakli zorlaştırmış ve geciktirmiştir. 3,5 ton uçak benzini, yolların bozuk oluşu ve trafik tıkanıklığı yüzünden Afyon’dan Uşak’a 24 saatte getirilmiştir. 8 Eylül 1922’de Türk ordusu İzmir’e ilerlerken Cephe Uçak Bölüğüne 2 keşif uçağının Manisa-Salihli’ye intikal ettirilmesi ve Yunan birliklerinin Manisa-Nif-Torbalı durumunun tespit edilmesi, uçakların görev dönüşü Alaşehir veya Salihli’ye inmesi istenmiştir. Uçaklar, bakım teçhizatı ve yer destek malzemesi ile birlikte Salihli’nin kuzeydoğusuna 10 kilometre mesafedeki Duraselli Köyü yakınında hazırlanan meydana intikal etmiştir. Aynı gün İzmir’e doğru ilerleyen Türk birlikleri ile beraber hareket eden Cephe Bölüğü, 9 Eylül’e kadar keşif uçuşlarına devam etmiş ve 8 sorti yapmıştır. Türk ordusu İzmir’e girmeden Türk uçakları, İzmir semalarında uçmuştur.
(Devam edecek)