Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Zafere Giden Yolun 102 Yıldönümünde Türk Hava Harekâtı (Bölüm-5)
Büyük Taarruz’da Türk hava gücü; I. Dünya Savaşı’ndan kalan onarılan uçaklar ile Yunanlılardan ele geçirilen keşif, av ve bombardıman uçakları, Fransız, Alman ve İtalyan’dan satın alınan ve orduya bağışlanan uçaklardan oluşmuştur.
Sonuç ve Değerlendirme
Büyük Taarruz’da Türk hava gücü; I. Dünya Savaşı’ndan kalan onarılan uçaklar ile Yunanlılardan ele geçirilen keşif, av ve bombardıman uçakları, Fransız, Alman ve İtalyan’dan satın alınan ve orduya bağışlanan uçaklardan oluşmuştur. 18 Ağustos 1922’de, Türk hava gücü tedarik edilen uçaklar ile 81 uçağa sahip olmasına rağmen alınan uçakların bir kısmının silahsız, bir kısmının I. Dünya Savaşı’ndan kalma ve arızalı olması nedeniyle 17 uçak, Büyük Taarruz’da hava harekâtına katılmıştır. Yeterli sayıda ve liyakatli pilot olmaması ise başka bir sorun oluşturmuştur.
Büyük Taarruz’da havacılık destanını, hava gücüne destek vermek amacıyla İstanbul’dan gizlice Anadolu’ya geçen bir kısım havacının katılımı ile Anadolu’da bulunan havacılarla birlikte yaklaşık 60 personel yazmıştır. Yeterli donanıma sahip olmayan az sayıdaki uçak ile Türk Hava gücü olağanüstü fedakârlıklarda bulunarak çok sayıda tam donanımlı ve iyi durumda olan Yunan Hava Gücüne karşı çok zor şartlarda büyük başarılar elde etmiştir.
Büyük Taarruz boyunca havacılar, düşmanın durumunu keşif ve taarruz uçuşları ile havadan adım adım takip ve kontrol ederek elde ettiği istihbarat bilgileri komuta katına bildirmiş, komuta heyeti bu bilgiler ışığında harbe yönelik planlamalarını yapmıştır. Böylece düşmanın son durumuna göre taarruzun planlandığı şekilde ve emniyetli olarak sevk ve idare üstünlüğünü ele geçirilmesinde çok önemli bir rol üstlenmiştir. Türk havacılığı düşmanın her türlü kuvvet ve teknik üstünlüğüne, tüm olumsuzluk ve olanaksızlıklarına rağmen görevlerini en üst düzeyde yerine getirerek büyük başarı göstermişlerdir. Büyük Taarruz’un başarılmasında kahraman pilotların varlığı etkili olmuş ve tarihte önemli bir yer almışlardır. Türk havacıları görevlerini yokluklar içerisinde, özveriyle gerçekleştirmişler ve muharebe sırasındaki başarılı çalışmalarıyla, Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbâl Göklerdedir!” sözünü yerine getirmişlerdir.
Hurda ve demode uçaklar ile araç-gereç ve yakıt yokluğu içinde yurt göklerinin bekçiliğini yapmışlardır. Yunan hava gücü, Türk cephesine yaklaşamadığı için komuta kademesi düşmana birliklerin yerini, miktarını, durumunu ve savaş düzenini tanıma fırsatı vermemiştir. Özellikle, son zamanlarda fotoğraf makinesi de monte edilen Türk uçakları hava üstünlüğünün sağlamasına büyük katkı sağlamıştır.
Büyük Taarruz sürecinde Türk havacılığı; uçak, uçak silahı, mühimmat, bomba, yedek parça, bakım ve onarım malzemesi ve diğer ikmal malzemesi temininde büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Uçaklar; zaman zaman kırım, arıza ve yedek malzeme yokluğu ile kullanılamaz duruma düşmüş, yedek parça ve yakıt yokluğu savaşın sonuna kadar önemli bir sorun oluşturmuştur. Uçaklar için yedek parça bulunmadığı gibi cephede bakım ve onarımları çok kötü şartlarda gece fenerler, mum ve çıraların ışığı altında yapılarak ertesi sabah uçuşlara hazırlanmıştır. Bu durum görev etkinliğini olumsuz etkilemiş, uçakların uzun menzil uçuşlarında daima motor arızası çıkarması meydanların cepheye yakın seçilmesi zorunluluğu ile çok fazla intikal yaşanmıştır. Birliklerin elinde bulunan uçakların yedek parçası ve tamir malzemesi olmadığı için bu parçaların yurtdışından getirilmesi gerekmiştir.
Memleketin büyük bir kısmının işgal edilmesi ile dünya ile bağlantısı kesilmiş ve uçaklar için gerekli malzemenin temin edilmesi çok zor şartlarda gerçekleşmiştir. Uçak kanat ve gövdesinin kaplandığı keten bez yerine kullanılan kaput bezi, kundura çivisi gibi basit ve ilkel malzemelerin dışında, yakıt dahil her türlü ikmal malzemesi ve onarım yedek parça malzemeleri ancak yurtdışından gizli örgütler ve kaçak yollar ile getirilmiştir. Bakım ve onarım malzeme ikmali, Askeri Polis Teşkilatı yardımı ile İstanbul’daki gizli Türk Cemiyeti (Felah Grubu) tarafından, işgal ordu personeli ile depolarından para karşılığı gizlice elde edilmiştir. Buji gibi kritik malzemeler işgal altındaki İstanbul ve Antalya’daki yabancı komisyonculardan büyük paralar karşılığı sınırlı miktarda temin edilmiştir. Uçak kanatları bezden olması nedeniyle rüzgârın ve basıncın etkisiyle esnemiş ve gergin kalma özelliklerin kaybetmiştir.
Özellikle uçak kanat ve gövde bezlerinin kayganlığını, gerginliğini ve dış etkenlerden korumayı sağlayan kimyasal emayit maddesi yurt dışından tedariki yapılamamıştır. Türk havacıları, bu yoklukta teknik sorunlara yaratıcı çözümler üretmiştir. Uçakların kanatlarında emayitle kaplı özel kanat bezleri yerine yumurta akı, patates kabuğu, koyun veya inek paça suyu ve kola karışımından elde edilen maddeler ile kanatlara kaplanmış ve kanat bezlerinin gerginliği sağlayan brandalar kullanılmıştır.
Büyük Taarruz sürecinde en büyük sıkıntı uçak bomba temininde yaşanmış, yurtdışından alınması mümkün olmadığı için kritik durumun aşılması için 7,5 kg. top mermisinden uçak bombası yapılmış ve döküm halinde bomba üretimi gerçekleştirilmiştir. Anadolu’da bazı cephaneliklerde çoğu 10 kg. bombalar Batı Cephesi Komutanlığı gönderilmiş ve uçak bölükleri bombaları önemli hedeflere başarılı bir şekilde atmıştır.
Bu dönemin kritik ihtiyaçlarının en önemlisi uçak yakıtı temini teşkil etmiş, yurtdışından tedariki uzun zaman almış ve çok pahalıya mal olmuştur. Uçak yakıtı Rusya ve İtalya’dan güçlüklerle sağlanmış, özellikle İtalya’dan temin edilen uçak yakıtı yüksek oktanlı olduğu için pahalı fiyatla alınmış ve Antalya kara yolu ile getirilmiştir. Uçak benzini, kalite ve miktar olarak yeteri kadar tedarik edilmemiş ve elde olan benzin kritik görevler için saklanmıştır. Uçak yakıtının ileri meydanlara taşınmasında güçlüklerle karşılaşılmıştır. Büyük zorluklarla temin edilen 68 oktanlı olan yakıt, tenekeler içinde, at arabaları ve katır sırtlarında çok zor şartlar altında Batı Cephesi’ndeki uçak bölüklerinin meydanlarına gönderilmiştir. Yine bu dönemde uçak yakıtının bir kısmı Rusya’dan, bir kısmı da yüksek fiyatlar ile İtalya’dan tedarik edilmiştir. Uçak bombaları dışarıdan tedarik edilemediğinden 7,5 kilogramlık top mermilerinden uçak bombası yapılmaya çalışılmıştır.
Türk hava gücü, Yunan hava gücüne göre daha az sayıda, teçhizatı ve savaşın idamesi için her türlü ihtiyacı sınırlı kalmıştır. Hurda halinde, kırık dökük birkaç uçaktan oluşan küçük bir enkazdan oluşmuş, birkaç Türk mühendisi ve birkaç gözü pek Türk pilotu kırık kanatlar mucizesi yaratmıştır. Büyük Taarruz süresince keşif uçuşlarında oldukça cesur ve atak davranarak düşmanın her hareketini adım adım gözetleyerek hareket ve mevcut durumundaki değişikleri günü birlik tespit etmiş, bilgiler ivedi olarak Türk komuta heyetine bildirilmiş ve bilgiler ışığında uygun harekât planları yapılmıştır.
Düşman uçaklarına önleme yaparak Yunan kuvvetlerini Türk cephe hattına yaklaştırmamış, Türk birliklerinin yerini, miktarını, durumunu ve savaş düzenini tespit edememiştir. Kara ordusunun emniyetli bir şekilde ilerlemesine destek ve katkı vererek büyük başarılar kazanmasına olanak sağlamıştır. Fransa ve İtalya’dan uluslararası kurallar gereği silahsız alınan uçakların üzerinde makineli tüfek olmadığı için Konya Uçak İstasyonu’nda Alman uçaklarından kalma Maksim makineli tüfekler takılmış, bakım ve yenileme işlemleri yapılmıştır. Tüfek, pilotun önüne ve gövdeye sabit olarak yerleştirilmiş, uçağın önündeki pervanenin devri esnasında, aradan ateş edecek şekilde tasarım edilmiştir.
Büyük Taarruz sürecinde, Yunan Hava Kuvvetleri 25 uçağını kaybetmesine rağmen Türk Hava Kuvvetleri 3 uçak kaybetmiştir. Yunanlıların 22 uçağını faal, bir kısmı gayri faal ve bir kısmı da sağlam uçak parçaları olarak ele geçirilmiştir. Büyük Taarruz’da, 100’e 17 uçak oranı ile görev yapan havacılar, sayı ve teknik üstünlüğe sahip olmamasına rağmen hava hâkimiyetini sağlamış ve 26 Ağustos 1922 sabahı Türk av uçaklarının havada bekleme noktasının Afyon Meydanı üzeri olması hava hâkimiyetinin en bariz kanıtı olmuştur. Hava harekâtında onurlu bir görev yapmışlar ve yurt semalarını yüreklice korumuşlardır. I.Dünya Savaşı’nda uçamaz duruma gelen ve kal olan uçakların bazı malzemeleri kurtarılarak silah temin edilmiş, uçaklardan silahlı olanların silahları sökülüp, silahsız faal uçaklara takılmıştır. Türk havacılığı, cepheden kaçan Yunan uçaklarını takip etmiş ve düşmana ateş yağdırmıştır.
Büyük Taarruz’da; uçaklar farklı meydanlarda harekâta iştirak ederek düşman harekâtını keşif, gözetleme ve bombardıman harekâtı havacılığın önemli unsurlarını teşkil etmiş, uçuş görevlerinde uçaklardan bomba ve havadan bildiri atma görevi icra edilmiştir. Zafere giden yolda birçok zorluklara rağmen büyük fedakârlık ile icra edilen hava gücünün ve keşif faaliyetlerinin rolü ve önemi büyük olmuş, hava gücünün psikolojik harekât ve istihbarat açısından önemli olduğu görülmüştür. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nda havacılar olanaksızlıkları zorlayarak düşmanın yurttan temizlenmesinde çok büyük katkı sağlamıştır. Büyük Taarruz, elindeki olanakları sonuna kadar zorlayarak yurdun işgalcilerden temizlenerek “Büyük Zaferin” kazanıldığı bir harekât olmuş, kırık tekerlekli kağnılar ve havada kırık kanatlı uçaklar ile kazanılmıştır. Kırık dökük uçakların kanatlarını patates püresiyle kaplayarak, değişik uçakların parçalarını kullanıp toplama uçak yaparak, uçak benzinini at ve eşeksırtında taşıyarak ve top mermilerinden uçak bombası yaparak zafer kazanılmıştır. Bu bağlamda, 7 Eylül 1922’de Mustafa Kemal Atatürk, TBMM’den Büyük Taarruz’da üstün başarılar gösteren başta Plt.Astsb.Vecihi olmak üzere pilotların ve rasıtların ödüllendirilmesini istemiştir. Pilotlar, üstün hizmetten dolayı takdirname ile taltif edilmişlerdir. “İstikbal” gazetesi 10 Eylül 1922’de;“Büyük Millet Meclisi kahraman pilotlarımızın yaptıkları çok üst seviyede gösterdikleri görevlerden dolayı kendilerine takdirname vermiştir.” Haberi ile duyurmuştur.
26 Ağustos 1922’de başlayan ve 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu ile biten tarihimizin en büyük zaferi olan “Büyük Zafer”, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunu ortaya koyan bir kahramanlık destanıdır. Türk milleti, sonsuza kadar bağımsız ve özgür yaşama azim ve kararlılığını Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlattığı onurlu mücadele ile kazanılan “Büyük Zaferi” tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu zafer, Türk milletinin en zor anında bile başkalarının tahakkümü ve vesayeti altında yaşamaya katlanamayacağının belgesi ve tüm dünyaya haykırışı olmuştur. İstiklâlini kaybeden ve arayış içinde bulunan esaret altındaki milletlere örnek teşkil etmiştir. Türk Milleti, övünmek bilmeyen kahramanlar ile ne kadar iftihar etse azdır. Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Türk milletin “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolası ile ölüm kalım savaşı vererek vatan sevgisi ile azim ve iradesinin bir zaferi olan Büyük Taarruz sonucunda Türk milleti “Tam Bağımsızlığına” kavuşmuştur.
KURT Deniz, PEHLİVAN Yavuz, KORKMAZ Erdal, Kuruluşundan Günümüze Türk Hava Kuvvetleri (Harekât ve Teşkilatlanma Tarihi (1952-2020), Cilt-III, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Basımevi ve Neşriyat Komutanlığı, 2020.
TATAR, Cengiz, Mustafa Kemal Atatürk’ü Tanımak ve Anlamak, Galeati Yayıncılık, 2023.