Site İçi Arama

tarih

Kararlılık Gösterisi-91 Tatbikat Uçuşunda Hava Pilot Üsteğmenler Yalçın YAKAKAYI ve T.Bahadır DEMİREL Nasıl Şehit Oldular?

F-104’de, görev yapmakta olduğum Balıkesir’deki üç filoda (191 Kobra, 192 Kaplan ve 193 Şahin), birçok atlama hadisesini yaşadık. Maalesef bir o kadar da şehit cenazesine katıldık. Kederli kayıpları yaşadık. 2,5 yıl içerisinde 6 şehit verdik. Kararlılık Gösterisi-91 Tatbikat Uçuşunda Hava Pilot Üsteğmenler Yalçın YAKAKAYI ve T.Bahadır DEMİREL de bu şehitlerimiz arasındaydı.

'Dul Bırakan' Savaş Uçağı F-104 Tutkusu

5 Nisan 1989 tarihinde 9’uncu Ana Jet Üs 193’üncü Şahin Filo’ya F-104 uçaklarında tipte harbe hazırlık eğitimi için katılış yapmıştım. 2’nci Ana Jet 121’inci Filo’da tekâmül (ileri) uçuş eğitimimi T-33 uçaklarında almış olduğumdan, 1988-A devresinden 9 kişi 3’üncü Ana Jet Üs 133’üncü Filodaki F-5 savaş pilotluğu eğitimini, T-38 uçaklarında eğitim alan arkadaşlarımıza göre biraz geç (uçak farklılıkları nedeniyle) tamamlamıştık. F-104 pilotu olmak o dönemde benim için bir tutku olmuştu. O yıllarda birçok ülkenin envanter dışına çıkardığı ve/veya çıkarma aşamasına geldiği bu uçakta, tecrübesiz teğmen halimizle eğitim alma isteğimize, F-5’de beraber eğitim aldığımız bazı devre arkadaşlarımız, “sizde hiç akıl yok mu?” diye haklı olarak çıkışmaktan geri kalmıyorlardı. Zira, Almanlar 1962 yılından 1980’li yılların sonuna kadarki dönemde, sahip oldukları 916 adet F-104 uçağından 292’sinin kaybını yaşamışlardı. Bundan daha kötüsü, yaşanan F-104 kazaları neticesinde, bu dönem zarfında Alman pilotlarından 115 kadarı hayatını yitirmişti. Bu nedenle F-104 savaş uçakları, “dul bırakan (widow maker)” savaş uçakları olarak bilinir olmuştu. 

F-104’de eğitim almaya başladığım andan itibaren, sadece görev yapmakta olduğum Balıkesir’deki üç filoda (191 Kobra, 192 Kaplan ve 193 Şahin) birçok atlama hadisesini gördüm ama maalesef bir o kadar da şehit cenazesine katılmak, kederli kayıpları yaşamak, yaşanan üzüntülerin bir parçası olmak durumunda kalmıştım. Sadece 2,5 yıl içerisinde 6 şehit vermiştik. Gerçekten uçuş hayatım yönüyle, biraz zor ve sıkıntılı bir dönemdi ama herhalde gençlik işte, durumun ciddiyetini düşünmeden, bu gerçeği kabullenerek her uçuşa ben ve arkadaşlarım, hiçbir korku ve endişe duymadan, adeta koşa koşa gidiyorduk. Uçuş sevdası hakikaten başka bir şey. Yaşamak lazım.

Şahsen tanışık olduğum diğer kayıplarımızı, şehitlerimizi zaman içerisinde yazıyorum, yazamadıklarımı da zamanı geldikçe, şehadet yıldönümlerinde yazmaya gayret edeceğim. Böylece onları anmak, aziz hatıraları önünde saygıyla eğilmek için bu yazılarımı kendi adıma bir vesile olarak görüyorum. 

Kararlılık Gösterisi (Display Determination - 91) Tatbikatı Uçuşları

Bugün de size, F-104 pilotluk eğitimini tamamladıktan sonra 1990 yılı Kasım ayında geçiş yaptığım 191’inci Filo Komutanlığında beraber uçtuğumuz, 1991 yılının 6 Ekim günü aynı anda şehit olan iki silah arkadaşımdan, iki değerli F-104 pilotundan bahsedeceğim. 

O günlerde NATO tatbikatlarından Kararlılık Gösterisi (Display Determination) tatbikatına filoca katılıyorduk. Amerikan F-14 Tomcat uçaklarıyla aynı kolda uçuyor, çok uluslu bir tatbikata katılan pilotlar olarak Filoya gelen NATO görev emirlerindeki uçuşları plana göre icra etme telaşı içindeydik. 

Tatbikatın hava harekât merkezi fonksiyonunu, İzmir’de bulunan NATO 6. ATAF Komutanlığı idi. 5 Ekim günü için gelen uçuş görevleri kapsamında, 6 adet savaş uçağından teşkil edilecek bir 191’inci Filo kolunun Balıkesir Hava Üssü’nden kalkış yapması, 1’inci Ana Jet Üs Komutanlığı/Eskişehir tesislerine temsili havadan yere taarruzlarını icra etmesi ve bir sonraki günkü görevlendirme için 6’ncı Ana Jet Üs Komutanlığı/Bandırma’ya iniş yapması isteniyordu. Bu görev için gereken planlama Eğitim Subayı tarafından yapıldı. Eskişehir’deki vurulması istenen hedeflere taarruzlar başarıyla yapıldı, sineler çekildi ve Bandırma’ya 6 uçak da emniyetle iniş yaptı. Görev sonuç raporları NATO hava harekât merkezine çekildi. Beklendiği üzere, yeni gelen hava görevlendirmesi alındı ve ertesi sabah (6 Ekim) Bandırma’dan kalkış yapılarak Afyon meydanına taarruz edilmesi ve görev sonu ana meydana, Balıkesir’e iniş yapmaları planlanmıştı. 

6’lı görev kolunun 5 numarası Hava Pilot Kıdemli Üsteğmen Yalçın YAKAKAYI (1985-H-79) ve 6 numarası Hava Pilot Üsteğmen Tayyar Bahadır DEMİREL (1987-H-29) idi. Pilotlar istirahate çekildiler. Ertesi sabah Bandırma’da 161’inci Filo Komutanlığına geldiklerinde, havanın oldukça kapalı olduğunu, 6 uçağın toplu kalkış yapması yerine ikişerli kollar halinde, kollar arasında zaman aralığı bırakarak kalkış yapılmasını, bulut altı emniyetli ise taktik kolda profile devam edilmesini, bulut altı emniyetli değilse bulut üstü yapılmasını ve takiben emniyetli irtifada buluşup, hava şartları müsaitse Afyon meydanına taarruz edilmesini, değilse görevi iptal edip Balıkesir’e iniş yapılmasını kararlaştırmışlardı. Bu çerçevede kollar kalkışlarını yapmaya başladılar.

Birinci kolun lideri Hava Pilot Yüzbaşı Nezih IŞIK ve numarası, kol kalkışı yaptılar. Bulut altında profili gerçekleştirmenin mümkün olamayacağı anlaşılınca, kol halinde birlikte bulut üstüne emniyetle tırmanışı gerçekleştirdiler. 

İkinci kolun lideri Hava Pilot Kıdemli Üsteğmen M. Oğuz İNAN da benzer şekilde kalkış yapıp, profilde kötü hava şartlarının kendilerini sıkıştıracağını değerlendirince, birinci kol lideri gibi bulut üstüne tırmanışı gerçekleştirme kararı aldı ve kol halinde gereğini yaptılar. 

YAKAKAYI ve DEMİREL’in Şehit Olmaları

Üçüncü kolun lideri YAKAKAYI ve kolunda da DEMİREL vardı. Bu kol da kol kalkışını yaptıktan sonra bir süre taktik kol düzeninde profile devam etti. Öndeki kolların karşılaştığı kötü hava şartları bu son kolun da profil yapmasına muhtemelen imkân tanımadı. Lider YAKAKAYI, büyük olasılıkla bulut altında tam kol düzeni alıp, takiben birlikte tırmanmayı daha emniyetli görmüş olmalıydı. Nitekim, bu nedenle olsa gerek, bulut altında kalacak şekilde hafif tırmanırken, koluna gelme aşamasında olan DEMİREL’le tam buluşmayı gerçekleştirmeyi amaçlıyordu. Ancak, henüz kolda buluşma tam gerçekleşmeden, önlerinde yükselen tepenin yamacıyla bulut arasında sıkışıp kalmış olmalıydılar. En azından kaza sonrası uçakların enkazına bakıldığında, henüz kolda tam buluşma olmadığı ve yamaçtaki ağaçların tepe kısımlarına paralel bir tırmanma gayretinin olduğu anlaşılıyordu. Velhasıl, iki yiğit insan, beraber çokça vakit geçirdiğim, birlikte birçok görev uçuşu yaptığım iki değerli F-104 savaş pilotu, o gün kötü hava şartlarının ve belki de tırmanma zamanlamasında biraz geç kalmanın bir sonucu olarak ya da bilinmeyen bir nedenle, Mustafa Kemalpaşa ilçesinin Tırnova Köyü civarındaki bir tepenin yamacında birlikte şehit oldular. Birlikte sonsuzluğa uçtular. Kötü hava şartları, yerle bir olmuş alçak bulutların varlığı nedeniyle arama kurtarma çalışmaları çoğunlukla yerden yürütülebildi. Kaza mahalline ancak iki gün sonra ulaşılabildi.

Balıkesir’de görev yapmaya başladığım andan itibaren geçen 18 aylık süre zarfında, sadece bulunduğum hava üssünde görev yapmakta olan pilotlar arasından 5 gencecik insan, F-104 pilotu şehit oldular, aramızdan sonsuzluğa uçtular. Almanları haklı çıkarcasına, bu istenmeyen nahoş durumu bizler de gözlerimizin önünde yaşamanın acısını yüreklerimizde hissediyorduk. 

Ama bu NATO tatbikatı esnasında, hiç beklemediğimiz bir anda, hem de iki pilotumuzu, iki kader arkadaşımızı kaybetmemiz, 191’inci Kobra Filo personelini büyük bir acıya ve kedere boğmuştu. O günkü şartlarda, filo personelini komutanımız Hava Pilot Kurmay Yarbay Vecahat GEBEŞOĞLU şehitlere son görevleri filoca yerine getirebilmemiz için mecburen ikiye böldü. Ben rahmetli Yalçın YAKAKAYI’nın aziz naaşını Ankara’ya götürmek ve Cebeci Şehitliğine defin işleri esnasında silah arkadaşımıza son görevini yapmak üzere planlanan ekibin içinde yer alacak şekilde görevlendirilmiştim. YAKAKAYI’yı defnettikten sonra, ilk fırsatta Bandırma’ya gidip, rahmetli DEMİREL’i kabrinde ziyaret ettim. Olabildiğince son görevimi yerine getirdim. Her ikisine de Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.

Bu iki genç pilotumuzu, aynı filoda kader arkadaşlığı yaptığımız bu iki güzel insanı biraz daha yakından tanımanız için aşağıdaki satırlarda kendilerinden ayrı ayrı bahsetmek istiyorum.

Şehit Hava Pilot Kıdemli Üsteğmen Yalçın YAKAKAYI (1985-H-79) Kimdir?

23 Ocak 1963 tarihinde Ankara’da doğan YAKAKAYI, ilk ve orta öğrenimini 1977 yılında Eskişehir’de tamamladıktan sonra, lise öğrenimi için Bursa’daki Işıklar Askeri Lisesi’nde okumaya hak kazanmıştı. Asker ve pilot olmayı kafasına koyan rahmetli şehidimiz, 1981 yılında Hava Harp Okuluna girdi. Derslerle sporu bir arada yürütebilen ender hava Harbiyelilerden biri olarak göz dolduran bir profile sahipti. Atletizm takımının değişmez elemanı oldu, son sınıfta takımın kaptanlığını başarıyla üstlendi. Aynı zamanda atletizmin bir alt dalı olan ve açık arazi şartlarında hedef, yön bulma (orienteering) spor branşındakilerin de lideriydi. Ormana tutkundu. Orienteering sporu onun için bu anlamda tam ruhuna uyan bir spor olmuştu. Çok da başarılıydı. Tüm altın madalyaları toplamayı, hep birinci gelmesini biliyordu. Derslerle ve okumakla da arası iyiydi. Başarıyla Hava Harp Okulunu bitirip, teğmen olarak mezun oldu.

Mezuniyet sonrası, 5 Eylül 1985 – 3 Kasım 1986 tarihleri arasında 2’nci Ana Jet Üs/Uçuş Okul Komutanlığı/Çiğli’de pilotaj eğitimini tamamladı. Takiben 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı/Konya’da F-100 uçaklarında harbe hazırlık eğitimini aldı. 8 Haziran 1987 tarihinde katılış yaptığı 9’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı/Balıkesir’de, 193’üncü Şahin Eğitim Filo Komutanlığında F-104 uçaklarında harbe hazırlık eğitimini başarıyla tamamlayıp, 191’inci Kobra Filo Komutanlığına geçiş yaptı. Şehit oluncaya kadar bu filoda önce kol uçuşu, daha sonra da ikili kol lideri olarak dört yıla yakın görev yaptı. Uçuculuğun yanında Filonun silah ve taktikler subaylığını da yürütüyordu. Kendisinin yardımcılarından birisi de bendim. Şehit olduğunda 6 yıllık bir uçucu subaydı. Bir gün bana, bir sohbetimiz esnasında, “Hüseyin, ne iyi yapmışsın, erkenden evlenmişsin. Ben evlenmek için bir fırsat bulamadım, herhalde bulamayacağım da!” demişti. Nur içinde yatsın.

Şehit Hava Pilot Üsteğmen Tayyar Bahadır DEMİREL (1987-H-29) Kimdir?

Biz kendisini Bahadır olarak bilirdik. Ön isminin Tayyar olduğunu ancak şehit olunca öğrenmiştim. 24 Eylül 1965 tarihinde Merzifon/Amasya’da doğdu. Babası o dönemde 5’inci Ana Jet Üs Komutanlığı/Merzifon’da Hava Astsubayı olarak görev yapıyordu. İlk ve Orta öğrenimini Bandırma’da, lise öğrenimini İstanbul Kuleli Askerî Lisesi’nde tamamladı. 1983 yılında Hava Harp Okulu’na girdi. Arkadaşları arasında sessiz, sakin, neşeli ve kıvrak zekalı olarak, en önemlisi de liderlik beceriyle öne çıktı. Nitekim, dördüncü sınıfa geldiğinde, 1986-1987 eğitim öğretim yılında, Alay Kıdemlisi olarak görev yaptı. Kendisini, her zaman güler yüzüyle, tüm Hava Harbiyelilerin dertlerini kendine dert edinen hem öğrencilerle hem de komutanlarla çok iyi bir diyalog geliştirmesi yönüyle örnek aldığım Alay Kıdemlimiz olarak hatırlıyorum. 1987 yılında gözde bir teğmen olarak Hava Harp Okulundan mezun olmuştu.

Mezuniyet sonrası, 7 Eylül 1987 – 5 Ekim 1988 tarihleri arasında 2’nci Ana Jet Üs/Uçuş Okul Komutanlığı/Çiğli’de pilotaj eğitimini tamamladı. Takiben 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı/Konya’da F-5 uçaklarında harbe hazırlık eğitimini aldı. 17 Temmuz 1989 tarihinde katılış yaptığı 9’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı/Balıkesir’de, 193’üncü Şahin Eğitim Filo Komutanlığında F-104 uçaklarında harbe hazırlık eğitimini başarıyla tamamlayıp, 191’inci Kobra Filo Komutanlığına, beraber şehit olduğu YAKAKAYI’na benzer şekilde, doğrudan geçiş yaptı. Filo’da görev zamanı ciddiyeti tam olan ama diğer zamanlarda filonun neşesi olan bir kişiliğe sahip olması nedeniyle, herkesin çok sevdiği, muhabbeti çok iyi olan bir uçucu subaydı. Şehit olmadan önceki son gecesini memleketi Bandırma’da, anne ve babasıyla geçirmişti. Kader işte. Sanki o gece onlarla helalleşmek için yanlarına uğramıştı. 6 Ekim sabahı neşeyle filoya gelmiş, koldaki diğer uçuculara yol üzeri uğradığı fırından aldığı simit ve poğaçalarla güzel bir kahvaltı ziyafeti çekmişti. Yaptığı esprileriyle hepsini o sabah neşelendirmişti. Güle oynaya uçuşa gitmişlerdi. Rahmetli DEMİREL, Gamze Hanım ile evlenmiş, Sarp isminde sevimli bir oğlu olmuştu. 6 Ekim sabahı maalesef onlara doyamadan, çok genç yaşta aramızdan ayrılıp, gitti. Nur içinde yatsın.

Sonuç

1991 yılında icra edilen Kararlılık Gösterisi (DD-91) tatbikatı özellikle biz 191’inci Filo personeli için acı ve hüzün dolu bir tatbikat olarak hatıralarımızda yerini aldı. Sıkıntılı bir tatbikat olmuştu. Tek tesellimiz, Amerikan uçak gemisinde konuşlu olarak görev yapmakta olan Amerikan F-14 Tomcat pilotlarının dörtlü kol halinde 191’inci Filo Komutanlığı binasına doğru, çok alçak irtifadan doğu-batı istikametinde yaklaşmaları, binanın üzerine geldiklerinde bir ve iki numara batısal başta pozisyonlarını bozmadan uçmaya devam ederken, kolun üç ve dört numarasının sırasıyla yukarıya, neredeyse çok dik bir açıyla, 90 derece tırmanışla çekerek gözden kaybolmaları, birisi YAKAKAYI’yı ve diğeri DEMİREL’i temsil edecek şekilde unutulmaz bir uğurlama geçişi yapmaları olmuştu. Bu yönüyle, filo personeli olarak filo bahçesinde toplanıp seyrettiğimiz bu Saygı Geçişi, hayatımda unutamayacağım anılardan biri oldu.

Kaynakça

Hava Şehitleri Albümü, Cilt III (1966-1999 Dönemi Şehitleri), Hava Kuvvetleri Komutanlığı Basımevi, Ankara, 1999.

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 06.10.2023
  • Süre : 4 dk
  • 3786 kez okundu

Google Ads