Site İçi Arama

tarih

San Marco Meydanındaki Dört At Heykelinin Hikayesi Nedir?

Haçlı Ordusunu direkt Mısıra nakletmek, İslam’ın gücünü yok edip, oradan Kudüs’e geçmek planı için gemilere ihtiyaç vardı. O kadar çok gemi ancak Venedik’te olduğu için altı kişilik bir heyet, 1201 yılının başında Venedik'e, ihtiyar ve kör Doge Enrico Dandolo'ya gönderildi.

Büyük İhanet, Yağmalanan İstanbul, Çalınan Hazinelerimiz:

Bu yazımda, sizleri Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gerginliğinden alıp, eski dönemlere götürmek, kendi tarihimizde yer alan ve “Büyük İhanet” olarak bilinen bir olaydan bahsetmek, Dördüncü Haçlı Seferinde yağmalanan İstanbul’dan kaçırılan 4 At Heykelinin geçek hikayesini sizlere aktarmak istiyorum.

Dördüncü Haçlı Seferi, Hazırlığı Ve Yoldan Çıkması:

8 Ocak 1198 tarihinde papa seçilen Giovenni Lotario, II.Innocentus adıyla otuz yedi yaşında papalık tahtına oturdu. Paris 'te teoloji, Bologna'da hukuk eğitimi görmüştü. Çok ihtiraslı bir adamdı. Kudüs’ün, Selahaddin Eyyubi tarafından 2 Ekim 1187 tarihinde fethedilmesi üzerine, 1189-1192 yılları arasında fiyaskoyla sona eren üçüncü Haçlı Seferi yerine yeni bir sefer düzenlemek istedi.

Öncelikle kiliselerin birleştirilmesi için İmparator III. Aleksios ile müzakerelere başladı. Bütün Hristiyanların Papalığın bayrağı altında birleşmesi hayali içindeydi. Kralların haçlı seferine katılmasını istemiyordu. İlk haçlı seferi gibi kontlar, din adamları ve halkın katıldığı gibi bir sefer ve başarı istiyordu. 1199 yılında Papa, sefere maliyetini temin etmek üzere yeni bir vergi de koydu. Bu vergi daha sonra "Papalık Gelir Vergisi" haline dönüştü.

Gemilerle Mısır’a Orduyu Götürme Planı:

Orduyu direkt Mısıra nakletmek, İslam’ın gücünü yok edip, oradan Kudüs’e geçmek planı için gemilere ihtiyaç vardı. O kadar çok gemi ancak Venedik’te olduğu için tarihçi Geoffroi de Villehardouin'in de bulunduğu altı kişi, 1201 yılının başında Venedik'e, ihtiyar ve kör Doge Enrico Dandolo'ya gönderildi. Venedik ayağına gelen bu fırsatı çok ustaca kullandı.

Venedik Gemileri Hazırlama Görevini Üstleniyor:

Venedik, Haçlıların ödeyeceği 85.000 gümüş mark karşılığında, 4.500 şövalye ile bunların atları, 9.000 seyis ve 20.000 yaya askeri için nakliye gemisi yapımını ve Haçlı ordusunun bir yıllık yiyeceğini temin etmeyi kabul etti. Venedik ayrıca Haçlıların zapt edecekleri toprakların yarısı kendisine verildiği takdirde, Haçlı seferine 50 gemi, 7.000 asker ile katılmaya da hazırdı.

Anlaşma imzalandıktan sonra Venedikliler toplanmaya başladılar. Ancak yeterli asker ve para toplanamadı. Dandalo, bölgedeki güçlü ticaret merkezi Zara’nın fethi karşılığı toplanamayan para ve gemileri kendi vermeyi taahhüt etti. Papa’nın Hristiyan bir şehre saldırmalarını yasaklamasına rağmen Dandalo’nun haçlıları ikna etmesiyle şehir alındı ve yağma edildi. Ele geçirilen ganimet, haçlılar ile Dandalo arasında eşit paylaşıldı. Papa Hristiyanlara saldıran herkesi aforoz etti. Haçlılar pişmanlıklarını arz edip mecbur kaldıklarını söyleyince Papa onların aforozunu kaldırdı. Buna rağmen Dandalo haçlılara bu defa İstanbul’u hedef gösterip, ikna etti. Haçlılar derhal yola çıkarak 24 Haziran 1203 tarihinde İstanbul önlerine geldiler. Haçlılar bu muhteşem şehri görünce çılgına döndüler. Uzun kuşatmadan, askeri ve diplomatik mücadelelerden sonra 13 Nisan 1204 tarihinde şehir Haçlıların eline düşmüştür.

Tarihin En Büyük Yağması

Işın Demirkent’in ifadesi ile “Haçlılar İstanbul'u, 1099 yılında Kudüs'ü zapt ettiklerinde yaptıkları korkunç katliama pek uygun düşen bir vahşetle yağmaladılar. Bir şehrin böylesine yağma ve tahribinin tarihte benzeri yoktur. Olayın görgü tanığı Batılı yazarlar bile, Haçlıların vahşet ve çılgınlığından dehşete düşmüşlerdi; kaleme aldıkları eserlerinde bu olay yüzünden duydukları utancı açıkça belli etmişlerdir. 900 yıl boyunca Hristiyan dünyasının merkezi olan İstanbul bu yağma sonunda bütün ihtişamını, zenginliğini, sanat eserlerini, her şeyini bir daha yerine gelmeyecek şekilde kaybetti. Şövalyeler erkek, kadın, yaşlı, çocuk demeden herkesi öldürüyor; fakir evlerini bile tahrip ediyorlardı. Saraylılar, asiller, genç kadınlar, kızlar hatta rahibeler bile gözü dönmüş Haçlıların tecavüzüne kurban oldular.

Üçüncü günün sonunda "Şehirler Kraliçesi" addolunan İstanbul bir harabeye dönmüş şekilde vahşi ve mağrur Avrupalı barbarların ayakları altında serilmiş yatıyordu.”

Olayın görgü tanığı Batılı yazarlar bile, Haçlıların vahşet ve çılgınlığından dehşete düşmüşlerdir; kaleme aldıkları eserlerinde bu olay yüzünden duydukları utancı açıkça belli etmişlerdir.

Haçlılar yağmadan sonra İstanbul’da 1261 yılına kadar sürecek Latin İmparatorluğunu kurdular. Aleksios’un damadı Theodoros Laskaris İmparatorluğu İznik’e taşıdı.

Quadriga Atları

Hipodromu süsleyen anıtların en ünlüsü olup, Quadriga adı verilen zafer arabasını çeken dört bronz at heykelidir. M.Ö. dördüncü veya M.S. ikinci yüzyıldan kaldıkları sanılmaktadır. At heykellerinin Khios (Sakız) Adasından getirilmiş olduklarına dair rivayetler vardır.

Antik Dönem kabartmalarında sıkça karşılaşılan quadrigaların antikçağdan günümüze kalan tek örneğidirler. Heykeller baş, gövde ve kuyruk olarak parçalar halinde dökülmüş ve lehim ile birleştirilmiştir. Tüm yazıtlarda heykellerin bronz olduğu belirtilmesine rağmen karışımda büyük oranda bakır kullanılmıştır. Heykellerin metal karışımı 98% bakır, 1% kurşun ve 1% kalaydır. Işığa daha çok maruz kalan bölümler daha yoğun altın varak ile kaplanarak heykellerin parlaklığı artırılmıştır.

Günümüzde St. Marco Meydanını Süsleyen Çalıntı Atlar:

Enrico Dandolo'nun emriyle, bu dört at heykeli, bir gece ansızın Venedik'e taşındılar. İstanbullular sabah kalktıklarında atları göremeyince hemen İznik’te imparatora haber yolladılar. İmparator, atları götüren gemileri yakalamak için elindeki donanmayı görevlendirdi ama yakalayamadılar. Daha sonra İstanbul’dan çalınan bu atlar San Marco katedralinin süslenmesinde kullanıldı.

Aşağıdaki resimde, Venedik’teki ünlü St. Marco Meydanı. İstanbul'un zaptından sonra alınıp götürülen Hippodrom'daki dört at heykeli, meydandaki kilisenin önünde görülüyor.

Quadriga Atları’nın Fransa macerası

1797 yılında imzalanan Venedik Cumhuriyeti’nin sonunu belgeleyen Campo Formio antlaşması ile İtalya’nın kuzeyini ele geçiren Napoleon Bonaparte, quadriga atlarını ganimet olarak Paris’e göndermiştir. Atlar, Paris girişindeki zafer takı inşa edilince 1807 yılında onun üzerine yerleştirilmiştir. Ancak atların Paris misafirlikleri kısa sürdü. Napolyon’un 1815 yılındaki düşüşünün ardından atlar Venedik’e geri gönderildiler.

Venedik Quadrigası’nın atları 1980’li yıllarda dış şartlardan zarar görmemeleri için San Marco Bazilikasının içine alınırken yerlerine replikaları yerleştirilmiştir.

Sonuç

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 10 bin yıllık tarihe sahip Anadolu topraklarından çeşitli ülkelere kaçırılan tarihi eserleri geri getirmek için dedektif gibi iz sürmektedir. Bakanlık uzmanları, başta Avrupa ülkelerindeki müzeler olmak üzere farklı coğrafyalardaki müzelerde Anadolu topraklarından kaçırıldığını belirlediği eserleri tek tek toplamaktadır. 2003 yılından bugüne kadar 4 bin 311 eser ait olduğu topraklara getirilmiştir.

Bu kapsamda, St. Marco meydanını süsleyen atların orijinal sahibi İstanbul olduğuna göre, bu şehirden Haçlı Seferi esnasında çalındıkları kesin olan bu nadide eserlerin, bir an evvel kendi aslî yerine iade edilmesi sağlanmalıdır.

 

Kaynaklar:

Geoffroi de Villehardouin - Henri de Valenciennes, Konstantinopolis’te Haçlılar, İstanbul: İletişim yay., 2001.

Prof. Dr. Işın Demirkent, Niketas Khoniates’in Historia’sı (1195-1206) İstanbul’un Haçlılar Tarafından Yağmalanması. İstanbul: Dünya Yay. 2013.

Prof. Dr. Işın Demirkent, Haçlı Seferleri, İstanbul: Dünya Yay.,1997.

Dr. Haluk ÖZALP
Dr. Haluk ÖZALP
Tüm Makaleler

  • 05.04.2022
  • Süre : 5 dk
  • 12394 kez okundu

Google Ads