Bizans Oyunlarının Kurban Giden, Büyük Denizci, İlk Türk Amirali Çaka Bey Kimdir?
Çaka Bey İzmir’de kurduğu beyliğini her geçen gün büyütüyordu. Bu sırada Anadolu’nun çeşitli yerleri Türk beyleri tarafından fethedilmiş, Bizans’ın Anadolu ile irtibatı kesilmişti. Bu durumdan istifade eden Çaka, kırk gemi inşa ettirerek ilk açık deniz Türk donanmasını kurdu.
Çaka Bey, Türk Denizcilik tarihine damga vuran ilk Türk Amiralidir. Türklerin 1071’de Malazgirt Savaşını kazanmalarının ardından Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli bir rol oynayan, iz bırakan bir Türk büyüğüdür.
Çaka Bey, Malazgirt Savaşı’nı takip eden yıllarda Alparslan’ın Anadolu’nun fethiyle görevlendirdiği beylerden biri olup Dânişmendnâme’ye göre Sultan Turasan’ın maiyetinde bulunuyordu. Sultan Turasan 20.000 kişilik kuvvetiyle Dânişmend Gazi’den ayrılıp yanında Çaka, Kara Tona ve Hasan Hoşâvendî olduğu halde Kayseri’den İstanbul’a kadar akınlar yaptı. Ancak onların akınları bir deniz savaşında son buldu. Muhtemelen Çaka Bey bu mücadelelerin birinde Bizanslı kumandan Kabalika Aleksandr’a esir düştü (1078).
Bizans İmparatorluğu o dönemde savaş esirlerinden zeki ve başarılı olanları seçip paralı asker olarak hizmet vermesi amacıyla özel olarak yetiştiriyordu. O dönemde Çaka gibi birçok Türk savaşçısı da Bizans ordusunda görev yapmaktaydı. Kabalika’nın ilgisini çekmeyi başaran Çaka Bey de zaman içerisinde saraydaki konumunu yükselterek paralı askerler arasında birinci soylu olma unvanını kazandı. Bu sayede Çaka Bey ismini ve namını duyurmaya başladı. Ayrıca burada geçirdiği zaman içerisinde Bizans İmparatorluğu ile ilgili pek çok bilgi edindi. Bizans hakkında her bilgiye vakıf olmuştu.
İmparatorun değişmesiyle birlikte Çaka Beyin saraydaki konumu tehlikeye girdi. 1081’de Bizans tahtına çıkan İmparator I. Aleksios Komnenos tarafından bütün imtiyazları elinden alınan Çaka Bey’in daha sonra İzmir’i ele geçirdiği görülmektedir. Ancak onun İstanbul’dan nasıl ayrıldığı ve İzmir’i hangi tarihte aldığı bilinmemektedir. Bununla birlikte Bizans’ta taht değişikliğini fırsat bilen Çaka Bey, İzmir ve çevresinde kendi beyliğini ilan ettiğini biliyoruz.
Çaka Beyliği denizde ve karada güçlü bir ordu kurarak bölgede tutunmayı başardı. Bölge halkı da Çaka Bey’in hükümdarlığını onaylıyordu. Çaka Bey bu dönemde Bizans İmparatorluğu ile savaşarak zaferler elde etmeye başladı. Çaka Bey İzmir’de kurduğu beyliğini her geçen gün büyütüyor ve güçlendiriyordu. Bu sırada Anadolu’nun çeşitli yerleri Türk beyleri tarafından fethedilmiş, Bizans’ın Anadolu ile irtibatı kesilmişti. Bu durumdan istifade eden Çaka, gemi inşaatından anlayan birinin de yardımıyla kırk gemi inşa ettirerek oluşturduğu ilk açık deniz Türk donanması ile faaliyete geçti.
Türk tarihinin ilk donanmasını oluşturarak ilk Türk Amirali oldu. Donanmasında görev yapan leventlere zeybek kıyafetlerini giydirerek Türk kültürünü denizciliğin de bir parçası haline getirdi. İzmir ve çevresinde gücünü arttıran Çaka Bey, kısa bir süre sonra Bizans için tehlikeli olmaya başladı. Zira donanmasıyla Bizans donanmasını mağlup ederek Rodos, Sakız ve Midilli adalarını ele geçirdi. Başarısının kaynağı Bizans’ı çok iyi tanımasından geliyordu. Bizans’ın iç yüzünü ve zayıf noktalarını iyi biliyordu. Bizans’ı ortadan kaldırmak için Balkanlardaki Peçenekler ve Anadolu Selçuklu Devletiyle anlaşma yoluna gitti. Kızını da Anadolu Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan'a vererek akraba oldu.
Çaka Bey, Bizans'ı yok etmek için plan hazırlamıştı. Bu plana göre kendisi denizden donanma ile, Peçenekler Balkanlardan ve Anadolu Selçuklu Devleti de Anadolu'dan aynı anda taarruza kalkışacak ve neticede bu üç kuvvetin ortak çabasıyla Bizans ortadan kaldırılacaktı. Kararlaştırılan zamandan erken Peçenekler harekete geçince, gizli planı haber alan Bizans, Balkanlara gelen Kumanlarla (Kıpçaklar) anlaşarak Peçeneklerin arkasından saldırmalarını sağladı ve Kumanlara karşı hazırlıksız yakalanan Peçenekler, kendi soydaşları tarafından kılıçtan geçirilerek yok edildiler. Devamında Bizans, Anadolu Selçuklu Devleti’yle anlaşarak Çaka Bey’i yalnız bıraktı. Öyle ki Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan, 1095 yılında kayınbabası Çaka Bey’i İznik'te verdiği ziyafette zehirleterek öldürttü.
Ölümünden sonra kuvvetleri dağılan, kurduğu sahil beyliği ortadan kalkan Çaka Bey, iyi bir teşkilatçı ve denizci olup Ege sahillerinde ilk Türk tersanesiyle donanmasını meydana getirmiş, İzmir ve civarında ilk Türk yerleşmesini sağladığı gibi bu bölgelerin daha sonra Türkmen beylikleri tarafından fethine de zemin hazırlamıştı. Ayrıca Anadolu Selçukluları ile Balkanlar’daki Peçenekleri bir araya getirip Bizans’ın yerinde büyük bir Türk devleti kurma ideali peşinde koştuğu da söylenebilir.
Çaka Bey'in kendi soydaşları tarafından öldürülmesiyle, Türk denizciliği tam manasıyla doğamadan sulara gömülmüş oldu. Denizcilikte geri kalan Türklerin İstanbul'u alması da belki bu yüzden 400 sene kadar gecikti denebilir.
Tarihimizde ibret alınacak önemli olaylardan biri de budur. Türkler tarih boyunca kendisine meydan okuyan devletlere kolay kolay yenilmediler. Ancak ne zaman ki dış güçler (adını ne koyarsanız koyun) bizi birbirimize düşürmüşler, işte o zaman büyük felaketlere uğradığımızı tarih yazıyor. Tarih tekerrürden ibarettir. Bugün de Türk ve/veya Türki devletleri yöneten başkanların, cumhurbaşkanlarının biz Türklerin bu gibi durumlara düşmemesi için, tarihten ders almaları, ‘Bizans Oyunlarına’ esir olmamaları gerekir. Çaka Bey, zekâsı, kurnazlığı ve stratejik hareket etmesi neticesinde, beyliğini çok iyi şekilde yönetti ve deniz savaşlarında büyük başarılara imza atarak kendini kanıtlamıştı. Bunca başarısına rağmen Bizans entrikaları sonucu kendi damadı Kılıç Arslan tarafından öldürülmek gibi kötü bir kadere kurban gitti. Eğer yaşasaydı daha da büyük başarılara imza atabilecek kabiliyeti bulunuyordu.