Türk-Moğol İmparatoru: Cengiz Han (1)
İnsanlık tarihinin en büyük coğrafi sınırlarına erişen bir imparatorluğu kuran Cengiz Han için söylenecek şeyler olumlu ve olumsuz olabilmektedir. Özellikle 13. yüzyıl boyunca Hristiyan dünyasını, Rus ve Arap dünyasını titreten Cengiz Han ve Moğollar için yazılanlar dikkatlice incelenmeli, yanlı olabilecekleri göz önünde tutulmalıdır kanaatindeyim.
Cengiz Hanı Objektif Kaynaklardan Okumak:
Bugüne kadar Cengiz Han ve Moğollar hakkında çok fazla şey yazıldı ve anlatıldı. Mutlaka birçoğunu okumuşsunuzdur, biliyorsunuzdur. Farkındaysanız, Cengiz Han’ı anlatan Batı kaynakların çoğunda, kendi tarihi önderlerini kahramanlaştırmak için Asya'dan çıkan herkesi barbar olarak bizlere anlatma politikası güdülmektedir. Kendi soyguncu, soykırımcı fetihçilerini kutsallaştırırken, Doğu’nun kahramanlarına o kadar değer vermediklerini adeta göstere göstere yazmayı tercih etmişlerdir.
Bu nedenle olsa gerek, bazı Batılı kaynaklar, Cengiz Hanı akıldışı suçlamalarla tarihteki en büyük katil, sapık ve barbar ilan etmekten çekinmemişlerdir.
Bazı Arap kökenli tarihçiler de Cengiz Han’a yenik düşen İslam Halifelerinin tarafını tutarak, batı tarihçileriyle benzer ifadeleri Cengiz Han için kullanmışlardır.
Elbette insanlık tarihinin en büyük coğrafi sınırlarına erişen bir imparatorluğu kuran Cengiz Han için söylenecek şeyler olumlu ve olumsuz olabilmektedir.
Özellikle 13. yüzyıl boyunca Hristiyan dünyasını, Rus ve Arap dünyasını titreten Cengiz Han ve Moğollar için yazılanlar dikkatlice incelenmeli, yanlı olabilecekleri göz önünde tutulmalıdır kanaatindeyim.
Çocuklarının ve torunlarının her birine ayrı ayrı muhteşem devletler ve imparatorluklar kurduran Cengiz Han’ın savaşçı, mücadeleci, vizyoner bakış açısı mutlaka iyi incelenmeyi her dönemde hak ediyor. Bu nedenle Cengiz Han önderliğinde gerçekleşen bu örgütlü başarıyı ve sonuçlarını doğruya en yakın şekilde anlatan güvenilir başka tarihçilerin yazdıklarından anlamaya çalışmak elzemdir. Özellikle Türk tarihi açısından çok büyük önem taşıyan Cengiz Han, bizim açımızdan utanılacak bir lider değildir.
500 yıllık soygun, katliam ve soykırım dolu Avrupa tarihinden utanmıyorsak,
Arap istilalarındaki Türklere yapılan bazı katliamlarından utanmıyorsak,
20.ve 21 yüzyıldaki İngiliz, Amerikan ve İsrail işgal, saldırı, soykırım ve soygun tarihinden bir insan olarak utanmıyorsak, Cengiz Hanın arkasında bıraktığı tarihi gerçeklerden neden utanacağız?
Cengiz Han: Steplerin Kurdu
Cengiz Han, her şeyden önce liderlik ve yönetim konularında tarihin en önemli insanlarından biridir. Bu tarihi kişiyi anlatan yazımı beş bölüm halinde sizlere aktarmağa çalışacağım. Sabırla okumanızı, Avrupa tarihi, Arap tarihi, Rus tarihi ve dış siyasetleriyle birlikte bu konuya nesnel bir şekilde yaklaşım sergilemenizi, objektif bir şekilde karşılaştırmanızı arzu ediyorum.
Moğol ordusu 25 yıl içinde, Roma İmparatorluğunun 400 yılda fethettiğinden daha çok toprak ve toplulukları egemenliği altına aldı. Cengiz Han’ın, yenilgiye uğrattığı toplumların sayısı, ele geçirilen ülkeler ve işgal edilen toplam alan hesap edildiğinde, tarihteki en büyük fethin iki katından fazla yeri fethettiği görülmüş. Cengiz Han hemen tüm savaşlarını galibiyetle sonuçlandırmaya başaran büyük bir savaşçı olarak ün salmış. Cengiz Han imparatorluğu, en güçlü döneminde birbirine bitişik yaklaşık 30 milyon kilometre kareye yakın alanı kaplayan bir imparatorluk haline gelmiş (bir başka kaynakta bu imparatorluğun 22 milyon kilometre karelik bir coğrafyada hüküm sürdüğü yazar). Bir dönem Sovyetler Birliğinin kapladığı alan da 22 milyon 400 kilometre kareydi. Sovyet topraklarının genişliği, Cengiz Han imparatorluğu hakkında bizlere bir fikir verebilir.
Cengiz Hanın Hakimiyeti Sibirya'nın karlı dağlarından, Macaristan'ın, Polonya'nın buğday tarlalarına, Kore'den Balkanlara kadar uzanıyordu. Bugün Cengiz Hanın fethettiği toprakların içinde 30 ayrı ülke ve 3 milyardan fazla insan yaşıyor. Başarısının en çarpıcı, en şaşırtıcı yönüyse, kendi soyu olan Moğol insan sayısının 1 milyondan daha az olmasıydı. Bu 1 milyon kişinin içinden en fazla 100 bin kişiden oluşan ordusunu kurdu.
Cengiz Hanın orduları 13. Yüzyıl boyunca savaştı. Bu ordu o zamanki bilinen tüm dünyanın sınırlarını yeni baştan çizilmesine sebep oldu. Mimarisi taştan değil, milletlerden oluşuyordu.
Küçük ülkelerin hepsini birleştirerek büyük ülkeler oluşturdu. Cengiz Han imparatorluğu, çevresindeki birçok uygarlığı birleştirip karıştırarak yeni bir dünya düzeni kurdu. Henüz bu dönemde Çin ve Avrupa halklarının çoğu birbirinden habersizdi.
Yeni Bir Dünya Düzeni Kurdu:
Böyle bir dünyada Japon denizinden Avrupa'nın ortasına kadar devam eden toprakları oğullarıyla birlikte fethetti, diplomatik ve ticari ilişkiler kurup bu topraklarda yaşayan insanları birbirine bağladı. Cengiz Han, aristokrasiye ayrıcalıklar tanıyan feodal sistemi yıkarken, bireye ait erdemlere, sadakat ve başarıya dayanan yeni benzersiz bir sistem kurdu. İpek yolu üzerindeki birbiriyle bağlantıları olmayan ve bitkin durumdaki ticaret kentlerini alarak bunları tarihin en büyük serbest ticaret merkezleri haline getirdi.
Herkes için vergileri düşürdü.
Doktorları, öğretmenleri, rahipleri ve eğitim kurumlarını vergiden tamamen muaf tuttu.
Düzenli olarak nüfus sayımı yaptırdı. İlk uluslararası posta sistemini kurdu. Cengiz Han, zenginliği ve hazineyi istifleyen bir imparatorluk kurmaktan ziyade halkına zenginlik kazandırmaya çalışan bir imparatorluk inşa etmeye gayret gösterdi.
Savaşta elde edilen ganimetleri herkese adaletli bir şekilde dağıttı. Böylece aynı zamanda bu malların, ganimetlerin ticari dolaşıma çıkmasını ve ticaretin imparatorluk topraklarında gelişmesinin önünü açtı. Uluslararası ticaret ve siyaset kanunu oluşturdu. Tüm insanların üzerinde, Sonsuz Mavi Gökyüzünün Yüce Yasasını tanıdı. Yöneticilerin çoğunun kendilerini kanunların üzerinde gördüğü bir dönemde Cengiz Han yöneticileri çobanlarla bir tutan yasaları kabul etmek konusunda ısrarlı davrandı. Hâkim olduğu topraklar üzerinde dini özgürlükler tanıdı.
Ve fethettiği yerlerden tam sadakat istedi.
(Devam edecek)