Uzaya Çıkan İlk Türk Kim?
2 Ekim 1991 tarihinde uzaya gönderilen bir de Türk kozmonot var. Adı Toktar Ebubekirov (Aubakirov). Uzayda 8 gün kalmış. Pul basmışlar adına. Adeta uzaya çıktığında Sovyetler Birliği vatandaşıymış, dünyaya geri geldiğinde Kazakistan vatandaşıymış.
Parayı veren düdüğü çalar!
Çok bilinen yaşam felsefemizdir.
Nasreddin hocanın çocuklara kasabadan düdük getirme hikayesi ile özdeşleşmiştir bu söz, ancak hayatın her noktasında geçerlidir.
Buna uzaya devlet eliyle turistik gezi yapmamız da dahil!
***
Sayın devletimiz yakın zamanda nihayet bir Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi için girişimde bulunmuş.
Tabii parasını verince bir vatandaşımızın tırnak içinde “astronot” olması kolay bir hamle, yine de ben sevindim.
Bu gerçekten sevindirici bir haber, bir sözüm yok da, şimdiye kadar çoktan yapılması gereken bir hamle değil miydi bu?
Birleşik Arap Emirlikleri’nden bile uzaya çıkan oldu, bir Türk vatandaşı niye çıkmadı bu güne kadar? Üstelik parasıyla! Uzaya bugüne kadar yediyüz küsür insan gitmiş, niye bugüne kadar bir Türk vatandaşı gönderilmedi?
Taş atıp kolun mu yorulacak kardeşim? Neyse ücreti söyleyin yeter! Veririz parasını biz de göndeririz bir vatandaş uzaya!
Bir tek para vererek olmaz!
Eğitimini de almak lazım!
Ama eğitim epey sıkıdır!
Tamam, sorun değil, bizde sıkı eğitimlere dayanıklı çok asker var!
Yollarız bir yüzbaşı olur biter, yeter ki siz seçim öncesi hava atabileceğimiz bir vesile verin bize.
Yüzbaşı olmaz! Biraz daha tecrübeli olsun!
Tamam, öyleyse bir albay yollayalım, hem de pilot!
Tamam öyleyse, faturayı kestiriyorum, 55 milyon doları yollayın siz şu hesaba.
Tamam Elon kardeşim, parayı yollatıyorum.
Sen bizim şu pil işi için yatırım hazırlıkları yapıyorsun değil mi?
Daha karar vermedim, o konuyu düşünüyorum.
***
Bizden önce uzaya giden Türk vatandaşı mı vardı kardeşim?
Zaten buzdolabı da yoktu bizden önce, traktör de yoktu, başka şeyler de yoktu!
Hepsini biz yaptık! Bakın uzaya bir Türk vatandaşını da ilk defa biz gönderiyoruz!
Seçimler için ne güzel bir reklam olacak bu durum değil mi?
***
Aslında uzaya daha önce giden bir Türk var!
Adı Astronot Niyazi!
Evet, uzaya ilk defa bir Türk olarak sevgili Metin Akpınar gitti.
Hatta o sadece uzaya değil, aya kadar gitti!
Üstelik onun eşi de aydan gelme, adı da Aydan. Di di di dit uzun olduğu için Ay’dan getirdiği eşine Aydan adını vermiş. Çocukları da olmuş, ona da Ayhan adını vermişler.
Hepsi Ay ile ilintili isimler!
Metin Akpınar 20 Temmuz 1969 tarihinde Neil Armstrong ile birlikte gitmiş aya, TRT arşivlerinde videosu var, inanmıyorsanız bakın internete, mutlaka bulursunuz.
1970 yılında tüm ay macerasını anlatmış TRT’de bir söyleşide.
O tarihte sayın büyüklerimizin partisi mi vardı?
Portakalda vitamindi onların partisi o tarihte!
Yani zamanında bir Türk aya bile gitmişti!
Boşuna yaygara yapmayın, hevesiniz kursağınızda kalacak, ama bu dediğim doğru!
***
Şakası bir yana konu gerçekten uzaya gitmek ve Türk olmaksa 2 Ekim 1991 tarihinde uzaya gönderilen bir de Türk kozmonot var.
Adı Toktar Ebubekirov (Aubakirov).
Uzayda 8 gün kalmış. Pul basmışlar adına.
Adeta uzaya çıktığında Sovyetler Birliği vatandaşıymış, dünyaya geri geldiğinde Kazakistan vatandaşıymış.
Tam da o uzaydayken Kazakistan bağımsızlığını ilan etmiş. (Gerçi 16 Aralık 1991 Kazakistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği tarih! Yani oldukça yakın bir tarih!)
Önemi yok tabii ki uzaydayken nerenin vatandaşı olduğunun, eskiden Sovyet vatandaşıymış, ya da daha sonra Kazakistan vatandaşıymış, ne fark eder ki?
O da bir Türk değil mi sonuçta?
Üstelik onu göndermek için birileri dünyanın parasını ödemek durumunda kalmamış, o bir turist olarak uzaya gitmemiş.
Alnının teri ile çalışmış, testleri geçmiş ve kozmonot olmuş.
Sonra da bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla uzaya gitmiş.
Hangimiz biliyoruz adını?
Başka Türk var mıdır uzaya giden bilmiyorum, belki de başkaları da vardır Sovyet coğrafyasında yaşayan Türklerden.
***
Gönül isterdi ki, biz de uzay çalışmalarına zamanında başlayabileydik de, bizim de ülkemizde uzay çalışmaları ile ilgili kurulmuş füze fırlatma rampalarımız olaydı, kendi yaptığımız roketlerimiz olaydı, kendi uzay üssümüz olaydı.
Biz de keşke zamanında başlasaymışız uzay çalışmalarına da artık adına evrenot mu derdik, uzay pilotu mu derdik bilmiyorum, ama keşke bizim de bugüne kadar uzaya yolladığımız bir sürü uzay pilotumuz, bilim insanımız olsaymış.
Ama maalesef ne ekonomik durumumuz elveriyor böyle çalışmalara, ne de aklımız eriyor bu işlere.
Aklı erenleri de zaten ülkede tutmaya kimsenin niyeti yok.
Bizimkisi anca gargara yapmak, 1969’da Amerikalılar aya gidince 1970 yılında da rahmetli Zeki Alasya ve rahmetli Haldun Taner Devekuşu Kabare ile tiyatrosunu yapmışlar ay yolculuğunun.
Metin Akpınar da Astronot Niyazi rolü ile oyuncusu olmuş.
Bu arada Zeki Alaysa da Neil Armstrong’u oynuyor tiyatro gösterisinde.
Tabii ki tiyatrosu yapılacak böyle şeylerin, ama sanırım o tarihten bu yana aradan geçen elli küsür senede ülke olarak da dişe dokunur bir şeyler yapmamız gerekiyordu uzay konusunda!
Elli küsür sene diyorum, yani sadece bu iktidara kabahat bulmuyorum.
Ancak bu iktidarın da kabahati yok değil, sonuçta yirmi küsür senedir bu iktidar yönetiyor ülkeyi. İktidarın da büyük kabahati var!
Hiç mi imkân bulamamışız bu konularda yatırım yapmaya?
İstenseydi yapılırdı bence!
***
Umarım çağı yakalayacak doğru adımları bir gün atmasını öğreniriz.
Alper Gezeravcı insanlık için olmasa bile Türkiye Cumhuriyeti için parasıyla da olsa büyük bir adım atacak. Uçuş farklı sebeplerle sürekli erteleniyor, ama yakında uçar herhalde.
Umarım bir sorun çıkmadan planlanan uçuş yakın zamanda gerçekleşir. Şimdiden hepimize hayırlı olsun.
Ben şahsen kendi imkanlarımız ile bunu yapabileceğimiz günü iple çekiyorum.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.
