Site İçi Arama

tarih

30 Ağustos Zafer Bayramı

30 Ağustos büyük zaferinden sonra bir yıldan daha fazla bir süre daha İstanbul düşman işgali altında kalmıştır. Bu süreçte yapılanlar, küllerinden doğan bir ülke ve bunu başarabilen bir büyük komutanın, savaş meydanlarından gelip ardından bugünün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurabilmiş olması onun ne yüce bir insan olduğunun kanıtıdır.

Yine bir 30 Ağustos, Zafer Bayramımız! Kutlu olsun hepimize.

O günleri unutmayalım diye bayram ilan etmiş o günleri yaşayanlar.

Bugün bayram olsa da baştaki iktidar o günün kahramanı olan büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı, belki de onun Kurtuluş Savaşı sonrasında yaptıklarına, yapmak istediklerine karşı uzun süredir duyduğu nefretten olacak, diğer milli bayramlar gibi bu bayramı da geçiştirme derdinde.

Milli bayramlarımızı eskiden olduğu gibi coşkuyla kutlayamaz olduk bir süredir.

Halbuki o günler gerçekten zor günlermiş.

Elde avuçta bir şey yok, ülke olarak hasta adam olarak nitelendiriliyorsunuz.

Daha şunun şurasında birkaç yıl önce girmiş olduğunuz dünya savaşından arada Çanakkale zaferi gibi büyük zaferler elde etmiş olsanız da, yenik çıkmış kabul ediliyorsunuz.

Padişah deseniz kendi tahtı derdine düşmüş. Sevr anlaşmasına bile imza atmış ve o zamanların payitahtı Konstantinapol’ü İngiliz ve Fransızların yönetimine bırakmış.

Konstantinapol isminin resmen İstanbul olarak değiştirilmesi 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edilen Latin harflerine geçiş kanunu sonrasına rastlar. O güne kadar çeşitli yazışmalarda İstanbul ismi kullanılmış olsa da, özellikle batılı devletler halen daha şehrin ismini Konstantinapol olarak kullanmaktalardı.

***

Sultan Vahdettin 30 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar’da elde edilen bu büyük zafer sonrasında ve 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’in de düşman işgalinden kurtarılmasından sonra orduların Trakya’da düşmanı kovalaması ile korkuya kapılacak, 17 Kasım 1922’de bir İngiliz zırhlısı ile ülkeyi terk edecektir.

25 Kasım 1922 tarihine kadar ise düzenli ordumuz Edirne sınırına kadar düşmanı kovalamış ve Edirne bu tarihte düşman işgalinden kurtarılmıştır.

***

İstanbul’un kurtuluşu ise başka bir tarihe kalacaktır.

Edirne sınırında düşmanın temizlenmesinden neredeyse sekiz ay sonrasında, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması günlerinde şehir halen daha düşman işgali altındadır.

Bu antlaşma sonrasında yavaş yavaş düşman şehri terk etmeye başlasa da 6 Ekim 1923 tarihinde 3. Kolordu şehre girene kadar İstanbul düşman işgali altındadır.

Yani 30 Ağustos büyük zaferinden sonra bir yıldan daha fazla bir süre daha İstanbul düşman işgali altında kalmıştır.

Bu süreçte yapılanlar, küllerinden doğan bir ülke ve bunu başarabilen bir büyük komutanın, savaş meydanlarından gelip ardından bugünün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurabilmiş olması onun ne yüce bir insan olduğunun kanıtıdır.

Bugün ise benim anlayamadığım bir aymazlıkla onun başarılarının üzeri örtülmeye çalışılıyor. Adı şanlı tarihimizden ne yapılsa silinemeyecek olan o yüce insanı saygıyla yad ediyorum.

***

Evet, 26 Ağustos sabaha karşı sis sebebiyle 5:30’da top atışları ile başlayan muharebe 30 Ağustos 1922 akşam 19:30’a kadar sürer ve muharebede Yunan 4. ve 12. tümenleri tamamen, 5. ve 9. tümenleri kısmen imha olur. Aynı gün Türk birlikleri Kütahya’ya girer.

Bu muharebe bizzat Gazi’nin komutasında yürütüldüğü için Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi olarak tarihe geçecektir.

Ardından Başkumandan o ünlü emrini verir.

Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir! İleri!

Burada Akdeniz’den kasıt o günlerde adı Akdeniz olan bugünün Ege denizidir. Diğer adıyla Adalar Denizi.

O günlerin coşkusunun hiçbir zaman unutulmaması dileklerimle, 30 Ağustos Zafer Bayramımız hepimize kutlu olsun.

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 30.08.2023
  • Süre : 3 dk
  • 1200 kez okundu

Google Ads