Atatürk’ün Manda İstediği İddiasına Cevaptır
Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, internetteki bir video kaydında, Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsız bir devlet değil, Amerikan mandası istediğini, ancak ABD’nin bunu kabul etmediğini öne sürdü. Bu iddianın gerçek olmadığını, tarihi bazı gerçeklerle ortaya koyalım.
Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, internetteki bir video kaydında, Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsız bir devlet değil, Amerikan mandası istediğini, ancak ABD’nin bunu kabul etmediğini öne sürdü. Bu iddianın gerçek olmadığını, tarihi bazı gerçeklerle ortaya koyalım.
ABD-Osmanlı Devleti ilişkilerinin başlangıcı, her ne kadar 1824 yılında İzmir’de ABD’nin konsolosluk açması olarak görülse de 7 Mayıs 1830 tarihinde imzalanan ABD-Osmanlı Devleti Ticaret Anlaşması ilişkilerin resmi olarak başladığı ilk tarih olarak kabul edilmektedir. İki ülke arasındaki mesafe ve o zamanki ulaşım imkânları düşünüldüğünde, ilişkiler başlangıçta sadece misyonerlik ve tüccarlar arası lobicilik şeklinde yapılabilmişti.
1’inci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1914 yılının hemen öncesine kadar bu şekilde devam eden ilişkiler, 1912 yılından itibaren değişmeye başlamıştır. Ermeniler tarafından başlatılan Osmanlı karşıtı Ermeni propagandası ve Amerikan basınının Ermenileri desteklemesi ilişkilerin gerilmesine sebep olmuştur. Osmanlı Devleti, 1 Ekim 1914’ten itibaren tek taraflı olarak kapitülasyonları kaldırdığını açıklamış, Amerikan yönetimi sert bir dille bu kararı tanımadığını ifade etmiştir. Savaşın patlaması ve Ermeni olaylarının artması, ilişkileri iyiden iyiye bozmuştur. ABD, 1917 yılında Almanya’ya savaş ilan etmesine rağmen, Osmanlı Devleti ile savaştan kaçınmıştır.
Ermenilere soykırım yapıldığı iddialarının araştırılması maksadıyla ABD Başkanı Wilson, 29 Temmuz 1919 tarihinde Osmanlı Devleti’ne General Harbord liderliğinde bir heyet göndermeye karar vermiştir. 40 kişilik Amerikan heyetinin görevi; Ermenistan’ı ve Ermenilerin yaşadıkları şehir ve köyleri, etnik, askeri, iktisadi ve mali durumlarıyla birlikte araştırmaktı. Heyet, önce İstanbul’a gelmiş, ABD’nin 1’inci Dünya Savaşı’na girerken Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkilerini kesmesinden dolayı, Osmanlı Hükümetinin herhangi bir üyesini ziyaret etmemiş ve İtilaf Devletleri Yüksek Komiserine nezaket ziyaretinde bulunmuştur. Bu heyetin ziyareti, ABD tarafından Türkiye’ye gerçekleştirilen ilk ve en önemli kapsamlı girişimdir.
General Harbord, Sivas’ta Mustafa Kemal ile de bir görüşme yapmıştır. Mustafa Kemal’in bu görüşmeyi yapmasının en önemli sebebi, İngiltere- Fransa ve İtalya’nın oluşturduğu bloğu, Wilson prensipleri vasıtasıyla çökertme ve ABD’yi Millî Mücadelenin yanına çekme düşüncesiydi.
Bugün 103’üncü yıl dönümünü kutladığımız Sivas Kongresi’nde alınan “Manda ve himaye kabul olunamaz” kararının gölgesinde 22 Eylül 1919’da yapılan bu gizli görüşmenin tutanakları yayınlanmamıştır. Harbord, World’s Work adlı derginin Haziran 1920 tarihli sayısında yayımlanan makalesinde, Mustafa Kemal ve arkadaşlarından çok etkilendiğini ifade etmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Kazım Paşa’ya gönderdiği mesajda bu görüşmeyle ilgili, “General, bütün milli harekât ve teşebbüslerimizi takdir etmiş ve ‘Bir Türk olsaydım ben de ancak bu şekilde hareket edecektim’ demiş ve lehimize görüşler açıklamıştır.” ifadesi, bu görüşmenin her iki taraf açısından olumlu şekilde geçtiğinin bir göstergesidir. Harbord tarafından yazılan ana raporun orijinal metni 43 sayfadan oluşmaktadır. Bu rapordaki en önemli husus, Türklerin Ermenilere karşı bir saldırıya hazırlanmadığı, Ermenilere ve diğer Hristiyanlara karşı yapıldığı söylenen saldırı ve katliamlarla ilgili haberlerin doğru olmadığının ifade edilmesidir. Ayrıca büyük bir değişimden geçen bir ülkeyle karşılaşıldığı vurgulanmıştır. Harbord’un yazdığı rapor ve yayınlanan makaleleri, Mustafa Kemal Paşa ve Millî Mücadelenin Amerikan yönetimi ve kamuoyu tarafından tanınmasını sağlamıştır. Bu rapor neticesinde, Ermeni manda rejimi ile ilgili teklif reddedilmiş, Türkiye gerçeklerinin tanınması sağlanmış ve Türk-Amerikan ilişkilerinin daha gerçekçi ve sağlam bir zeminde yeniden kurulması sağlanmıştır.
Ezcümle; manda ve himayeyi Atatürk’ün de istediği ile ilgili tez, kabul edilebilir bir tez değildir. ABD heyetinin Anadolu’ya geliş sebebi tamamen farklıdır.
Detaylı bilgi için:
https://dergipark.org.tr/en/pub/avrasyadosyasi/issue/70806/1119194