Bandırma Vapuru’nda Atatürk’ün Yanında Kimler Vardı?
Bandırma Gemisi veya Vapuru: 47 metre uzunluğunda ve 192 ton ağırlığındaki Bandırma gemisi, 1878 yılında İskoçya’nın Glasgow şehrindeki Paisley tersanesinde inşa edilmiştir.
Yüz üç yıl ve 13 gün önce, 16 Mayıs 1919 günü, Dokuzuncu ordu müfettişi olarak tayin edilen Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’a götüren Bandırma gemisi, İstanbul’dan hareket etti. Mustafa Kemal Paşa ve teftiş heyetinin Samsun’da karaya çıktığı 19 Mayıs 1919 günü, İstiklal Harbi’nin başlangıcı olarak kabul edilir.
Bandırma Gemisi veya Vapuru:
47 metre uzunluğunda ve 192 ton ağırlığındaki Bandırma gemisi, 1878 yılında İskoçya’nın Glasgow şehrindeki Paisley tersanesinde inşa edilmiştir. 1878 ile 1883 yılları arasında, İngiliz bandırası altında Trocadero adı ile hizmet veren gemi, daha sonra Yunanistan’da bir firmaya satılmış ve 1883 ile 1894 yılları arasında, Yunan bandırası altında Kymi adı ile hizmet vermiştir.
Gemiyi, 1894 yılında, o zamanın Deniz Yolları İşletmesi olan İdare-i Mahsusa satın almış ve Panderma ismini koymuştur. 1910 yılında, İdare-i Mahsusa’nın ismi Osmanlı Seyrüsefain İşletmesi olarak, geminin ismi de Bandırma vapuru olarak değişmiştir. Gemi, Marmara denizi kıyısındaki liman ve iskeleler arasında, yük ve yolcu taşıma ve posta taşıma hizmetlerinde bulunmuştur.
Bandırma Gemisinin Toplam 79 Yolcusu Vardı:
1919 yılının Mayıs ayında, Bandırma gemisi kırk bir yaşındadır ve yirmi beş yıldır Osmanlı devlet kurumunun mülkiyeti altındadır. 16 Mayıs 1919 günü, İstanbul’dan hareket eden gemide, toplam yetmiş dokuz kişi bulunuyordu.
Mustafa Kemal Paşa’nın teftiş heyeti, çoğunluğu asker olmak üzere 23 kişiden oluşuyordu. Miralay Refet (Bele) Bey ve Sinop mutasarrıflığına atanmış olan Mazhar Tevfik Bey de görev yerlerine ulaşmak için bu gemiyi kullanıyorlardı. Mazhar Tevfik beyin eşi ve iki çocuğu da gemide bulunuyordu. Bandırma vapurunda, ayrıca 25 astsubay, erbaş ve er bulunuyordu. Gemi mürettebatı ise, yirmi beş kişiden oluşuyordu.
Gemide bulunan ve rütbesi binbaşı ya da daha yüksek olan kişilerin arasında, İstiklal harbinin ünlü komutanları ya da geleceğin paşaları, başbakanı ve milletvekilleri de bulunuyordu. Bu kişilerin bir bölümünün, zamanla Mustafa Kemal Paşa ile yolları ayrılmıştır. Atatürk’ün yanında olan gemideki bazı isimleri bu yazımla dikkatinize ve bilginize sunmak istiyorum.
Mehmet Arif Bey (Ayıcı Arif):
Örneğin Teftiş heyetinin ikinci kurmay başkanlığını yürüten Mehmet Arif Bey, bu kişilerin arasındadır. İnegöl ormanlarında bulduğu bir yavru ayıyı büyüterek yanında tuttuğu için Ayıcı Arif olarak da bilinen Mehmet Arif Bey, Balkan, Trablusgarp, Birinci Dünya Savaşlarına katılmış ve İstiklal Savaşında farklı komutanlık görevleri üstlenmiş bir kişidir. İstiklal Savaşında kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile de ödüllendirilen Arif Bey, 1926 yılında, Mustafa Kemal Paşa’ya İzmir’de suikast düzenlenmesine yönelik plana karıştığı gerekçesi ile idam edilmiştir. Buna karşılık, heyette bulunanların çoğunun isimleri, İstiklal Savaşı ile ve sonrasında Cumhuriyet dönemi ile bütünleşmiştir.
Aşağıdaki Resim: Mehmet Arif Bey
Yukarıdaki Resim: Refet Bele
Kurmay Albay Refet Bele Bey:
Mustafa Kemal Atatürk gibi 1881 Selanik doğumlu olan Refet Bele, Kurtuluş savaşına katılan önemli bir komutandır. Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı’na katılan, cephe deneyimi olan iyi bir askerdir. Bandırma Vapuru’na bindiğinde İstanbul Jandarma Genel Komutanı olarak görev yapıyordu. Refet Bele, İstiklal Savaşı sırasında çok önemli görevler üstlenmiştir. Atatürk’ün yakın çevresinden olan Refet Bele, İstiklal Savaşında farklı cephelerde komutanlık görevlerinin yanı sıra, Meclis hükümetlerinde İçişleri ve Savunma Bakanlığı yapmıştır.
Mudanya mütarekesinin sonrasında, Ankara hükümetinin İstanbul temsilciliği görevini yürütmüş olan Refet Bele, 1926 yılında, Mustafa Kemal Paşa’ya İzmir’de suikast düzenlenmesine yönelik plana karıştığı suçlaması ile, İstiklal Mahkemesinde yargılanmış ve beraat etmiştir. Mahkeme sonrasında Refet Bey hem milletvekilliğinden hem de askerlik görevlerinden istifa etmiştir. Atatürk’ün ölümü sonrasında, İnönü’nün teklifiyle tekrar mebus olan Refet Bey, 1939 ile 1950 yılları arasında milletvekilliği yapmıştır. 1950 ile 1961 yılları arasında, Lübnan’da, Birleşmiş Milletler’e bağlı Ortadoğu Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansında çalışmıştır. Refet Bey, 1963 yılında İstanbul’da beyin kanaması sonucu yaşamını kaybetmiştir.
Kurmay Binbaşı Kazım Dirik Bey:
Heyetin kurmay başkanı Kazım (Dirik) bey, 1881 Manastır doğumludur. İstiklal Savaşında, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Kazım (Dirik) Bey, ferik (korgeneral) rütbesine kadar yükselmiştir. 1924 ile 1926 yılları arasında Bitlis valiliği ve 1926 yılından 1935 yılına kadar İzmir valiliği yapmıştır. Kazım (Dirik) Bey, 1935 yılından 1941 yılındaki ölümüne kadar, Trakya umumi müfettişliği görevini yürütmüştür.
Aşağıdaki Resim: Kazım Dirik
Yukarıdaki Resim: İbrahim Tali Öngören
Dr. Albay İbrahim Tali Öngören Bey:
Gemide Sıhhiye Müfettişi olarak bulunan Miralay Dr. Albay İbrahim Tali (Öngören) Bey, 1875 İstanbul doğumludur. Balkan Savaşı, Trablusgarp Savaşı, Birinci Dünya Savaşına katılmış ve İstiklal Savaşında farklı görevler üstlenmiş bir kişidir. 1921 ile 1923 yılları arasında Batum konsolosluğu, 1924 ile 1926 yılları arasında Varşova Büyükelçiliği yapmıştır. Daha sonra Birinci ve İkinci Umum Müfettişlikleri görevlerinde ve İstanbul ile Diyarbakır milletvekilliklerinde bulunan İbrahim Tali (Öngören) Bey, 1951 yılında yaşamını kaybetmiştir. Heyette bulunan Topçu Müfettişi Binbaşı Kemal (Doğan) Bey 1879 Üsküp doğumludur. Balkan, Trablusgarp, Birinci Dünya Savaşlarına katılmış ve İstiklal Savaşında farklı komutanlık görevleri üstlenmiş bir kişidir.
İstiklal Savaşında, İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Kemal (Doğan) Bey ferik (korgeneral) rütbesine kadar yükselmiştir. 1941 yılında askerlikten emekli olan Kemal (Doğan) bey, üç dönem milletvekilliği yapmış, 1951 yılında yaşamını kaybetmiştir. Kızı Reha, 1973 ile 1977 arasında İstanbul Belediye Başkanlığı yapan Ahmet İsvan’ın eşidir.
Kurmay Binbaşı Hüsrev Gerede:
Kurmay Binbaşı Hüsrev (Gerede) Bey, 1884 İstanbul doğumludur. Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşına katılmıştır. Son Osmanlı Meclisinde Misakı Milli kararlarının kabul edilmesinde rol oynamıştır. İstiklal Savaşı sırasında, milletvekilliği yapmıştır. Daha sonra da milletvekili seçilse de milletvekilliğinden diplomatlığa geçmiştir. Budapeşte, Sofya, Tahran, Tokyo, Berlin ve Rio de Janeiro’da elçilik görevlerinde bulunmuş ve 1962 yılında yaşamını kaybetmiştir.
Aşağıdaki Resim: Hüsrev Gerede
Yukarıdaki Resim: Refik Saydam
Doktor Binbaşı Refik Saydam:
Heyette Sıhhiye Müfettiş Muavini olarak görev alan Dr. Binbaşı Refik (Saydam) Bey, 1881 İstanbul doğumludur. Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşına katılmıştır. İstiklal savaşı sırasında, milletvekili ve meclis hükümetinde Sağlık ve Toplumsal Dayanışma Bakanı olarak görev yaptı. 1923 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Sağlık Bakanı oldu. Üç aylık bir ara dışında, 1937 yılına kadar Sağlık Bakanlığı yaptı. Sağlık Bakanlığı sırasında bugün kendi adı ile anılan Hıfzıssıhha Enstitüsünü kurdu. Bu enstitüde, uzun yıllar bulaşıcı hastalıklara karşı yerli aşı üretimi yapılmıştır. Atatürk’ün ölümü sonrasında üç ay boyunca İçişleri Bakanlığı yapmış, 25 Ocak 1939 tarihinde, yeni Cumhurbaşkanı İnönü tarafından Başbakanlığa getirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Başbakanlık görevini üstlenen Dr. Refik Saydam, 1941 yılında başbakan olarak ziyaret ettiği İstanbul’da, kalp krizi sonucu yaşamını yitirmiştir.