tarih

Çevremizde Yaşananlar ve Olası Domino Etkileri Nelerdir?

Soğuk savaş yıllarında Amerikalılar komünizmin yayılmasına “Domino Teorisi” adını vermişler. Aslında boşu boşuna böyle bir teori ortaya atılmamış.

Hepimiz biliriz, domino taşlarını dik vaziyette peşi sıra dizerler ve en baştakini devirdiğinizde sırayla hepsi devrilir. 

Üstelik dizdiğiniz bu taşlar sırayla küçükten büyüğe doğru dizildiğinde küçücük bir taşla başlayan hareket ile koskoca bir taşı devirmek mümkün olur. 

Buna domino etkisi deniyor, olayların birbirine bağlı olma hali.

***

Yakında olan bir olayın sizi de etkilemesi, ardından sizi de etkileyen o olayın komşunuza da sıçraması…

Böyle bir şeye de domino etkisi ile oluyor denebilir.

Soğuk savaş yıllarında Amerikalılar komünizmin yayılmasına “Domino Teorisi” adını vermişler.

Aslında boşu boşuna böyle bir teori ortaya atılmamış.

Sovyetlerin ardından 1949 yılında Çin’de komünist idare kurulur.

Hemen ardından 1950 yılında Kore savaşı çıkar, bu savaş kuzeydeki komünist Korelilerle güneydeki Amerikan yanlısı kapitalist Korelilerin savaşıdır. Biz de Kore savaşına asker yolladık ve bir sürü Kore gazimiz oldu.

Neticede Kore Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı.

Birkaç yıl sonra, 1954 yılında Vietnam komünist ordusunun Myanmar, Laos, Kamboçya, Vietnam, Tayland, Malezya ve Singapur’un coğrafi olarak içine dahil olduğu Çinhindi Bölgesi’ne hâkim Fransız sömürge kuvvetlerini bozguna uğratınca Vietnam’da da komünist bir idare başa geçer. 

İşte Asya’daki bu olaylar Amerikalıları korkutmuş ve komünizmin domino etkisi ile tüm dünyaya yayılacağı üzerine düşünce kuruluşları Domino Teorisi diye bir teori geliştirmişler.

Ardından olanları hepimiz biliyoruz, Amerika bir şekilde bu komünizm etkisini bertaraf etti. 

Önce Amerikan istihbaratının etkin çalışması ile çepeçevre sarılan komünist cephenin Berlin duvarının yıkılması ile yıkılışı, ardında komünist Rusya’nın kapitalist Rusya‘ya dönülmesi!

***

Bugün artık Amerikalılar muhtemelen komünizm çekincesi içinde değiller, ancak yine de Rusya’ya olan düşmanlıkları bitmiş değil. 

Şimdi artık emperyal hayaller ile bu koskoca toprakları parçalama derdindeler.

***

Rusya tamam da, mesela ben İsrail’deki son gelişmelerin domino etkisi ile etrafa yayılmasından çekinmiyor değilim.

Şimdiden yavaş yavaş kutuplar ortaya çıkmaya başladı. Sinirler oldukça gergin.

Rusya ve Çin direk olarak konuya müdahil olmak istemese de, özellikle İran konunun içine çekilmeye çalışılıyor.

Ama Amerika özellikle bölgede aldığı önlemler ile, gönderdiği uçak gemileri ile İran’a sen karışma bu işe demek istemiyor mu?

Evet, bir yandan öyle diyor. Karışırsan yakarım diyor.

Ancak bir taraftan da domino taşlarının küçükten büyüğe birbirini etkilemesi gibi İran’ı farklı yöntemler ile tahrik etmekten de geri durmuyor.

Çevresindeki bu gelişmelerden er ya da geç İran da bu konuya dahil olursa, işte o zaman tam da domino etkisi ile bölgede geniş çaplı bir savaş çıkması hiç azımsanacak bir ihtimal değil.

Şimdiden Yemen ve Lübnan Hizbullah’ı konuya dahil olmuş görünüyor.

Avrupa’da ise yapılan insanlık suçlarına kısık sesle itirazlar duyulmaya başlansa da, muhtemelen Avrupa tarihi boyunca artık bir karakteri haline gelmiş olan ikiyüzlülüğünün de etkisiyle İsrail ve Amerika’nın yaptıklarına sessiz kalmayı yeğlemiş görünüyor.

Bu ikiyüzlülüğün sebebi biraz da bölgenin ekonomik değeri ve doğal kaynakların paylaşılma hevesi olabilir.

Kaynaklara sahip bir İsrail Avrupa için enerji kaynakları açısından Rusya’dan bağımsız hale gelebilmenin bir fırsatı olabilir.

Bu yüzden bölgede karışıklık çıkaran bir Filistin yerine, bölgeye tam hâkim bir İsrail Avrupa’nın da işine gelebilir.

Ardından da Akdeniz altından ve Yunanistan üzerinden direk yapılacak boru hatları ile Türkiye de devreden çıkartılarak Avrupa enerji kaynaklarına kavuşabileceğini hayal ediyor olabilir.

Bu yüzden de Filistin’in artık haritadan silinmesinin vakti geldi diye düşünüyor olabilir Avrupa.

***

İşte bu düşünceler ile bölgede Filistin’in haritadan silinmesi operasyonu başlatıldı!

Ancak domino etkisiyle savaş eğer bölgeye yayılırsa ne olacak?

Amerika açısından fark etmez, Amerika hem silah ticareti ile kazançta olacaktır, hem de savaştan çekinen çevre ülkeler sayesinde operasyon başarılı olursa, bölgedeki tüm kaynaklara hâkim asıl ülke olarak gücüne güç katacaktır.

Avrupa da karda olacaktır, çünkü bu kaynakların paylaşımı zaten çoktan yapılmış durumda olduğu için Avrupa da payına düşen payı alacaktır. Üstelik Rusya’ya olan enerji bağımlılığı da sona erecektir.

İsrail? 

Bu durumdan asıl büyük risk altında olan ülke İsrail değil mi? Evet, İsrail büyük risk altında, ancak onlar özellikle vaat edilmiş topraklar inancı ile iman gücü ile bu konuya baş koymuş durumdalar. En kötüsü bunca yıl olduğu gibi dünyaya yayılırlar ve ticaretlerine devam ederler.

Eğer herhangi bir ülkede bir başka Hitler çıkıp da Yahudi nüfusu yok etmek isterse dünya artık buna müsaade etmez diye düşünüyor olabilirler.

Filistin?

Filistin zaten zamanında müsaade ettiği topraklarına Yahudilerin yerleşmesi ile kaybetmiş durumda. Eğer bu katliamdan kurtulabilirlerse belki çevre ülkelerde kamplarda yaşam mücadelesi veren az miktarda Filistinli kalır dünyada. 

Şimdilik kaderleri yok olmak, tarih sayfasından silinmek!

***

İran duruma daha efektif şekilde dahil olursa, zaten asıl hedef ülke olduğu için sıradaki parçalanacak ülke olarak onun da kaderinde ileride daha zor günler olabilir.

Karışmazsa daha güçlü bir İsrail ile yine ileride mücadele etmek zorunda kalacaktır ve belki de her halükârda parçalanmak durumunda kalacaktır.

Bakın bu durum da bana başka bir açıdan domino etkisini anımsatıyor. Bahsettiğim Amerika’nın emperyalist heveslerinin domino etkisi!

Bu yüzden Rusya ve Çin vekâlet savaşları şeklinde bu duruma yavaş yavaş müdahil olacaklar gibi görünüyor. En azından bölgeye silah desteği vereceklerdir bir şekilde.

***

Peki bizde durum nasıl?

İç politikada biraz da hamasi söylemler ile Filistin bir zamanlar Osmanlı toprağıydı, bizim mutlaka duruma müdahil olmamız gerekli diyenlerin sesleri daha çok çıkar oldu.

Hatta milliyetçi görüş iktidara gaz vermek adına bir aralar zaman da vererek haydi Filistin’e gidiyoruz bile demişti.

İktidar da halkın bir kısmından gelen bu söyleme kulak verip Avrupa ve Amerika’da tepki göreceğini bile bile Hamas’ın bir terörist örgüt olmadığını beyan etti.

Ancak fiili olarak bu duruma dahil olmayacağını da beyan etmekten geri durmadı.

İyi de yaptı. Çünkü bölge gerçekten büyük hesapların yapıldığı ve karışanın başına büyük belalar açabilecek kapasitede karışıklıklar içeriyor.

Hem Filistinliler bir zamanlar Osmanlı’ya dahil olsalar da, Osmanlı’yı sırtından bıçaklayan bir toplum. Yani Müslümanlık bir yana, insanlık açısından başlarına gelenler de bir yana, halk olarak bizi çok da seven ve sayan bir halk değil.

Dolayısıyla duruma buralar bizden sorulur, siz ne yapmaya çalışıyorsunuz bakalım diyecek gücümüz olmadan müdahil olmaya kalkarsak, daha önce de yazdığım gibi Amerika İran’dan önce sıraya bizi alır ki, zaten Amerika’nın bizim için düşünceleri ve davranışları zaten kabul edilebilir düzeyde değil.

***

Kıssadan hisse, domino etkisi diyordum ya, baştaki idare zaten uzun süredir iktidardaki hakimiyetini daim kılmak için varlığına tehdit olarak gördüğü Cumhuriyet ilkelerine soğuk savaş açmış durumdaydı. Bunca yılda kendince bir başarıya da ulaşmış gibi duruyor.

Yine de halkın büyük bölümü özellikle Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında hayır bunu yapamazsın, biz Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz diyerek coşkuyla kutlamalara katıldı.

Gönül isterdi ki hepimiz birlik olup bu bilince varalım.

Çünkü gün birlik olma günü.

Etrafımız yangın yerine dönmek üzere. 

Domino etkisinden kurtulmamızın tek çaresi birlik olmamızdan geçiyor. Demokratik ve hukukun üstün olduğu Cumhuriyetimize sahip çıkmamızdan geçiyor.

Umarım siyasal İslam görüşündeki iktidarımız da bir gün bu bilince ulaşır.

Domino etkisine dikkat edin!

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 03.11.2023
  • Süre : 3 dk
  • 193 kez okundu

Google Ads