Site İçi Arama

tarih

Erzurum Kongresinin ve Kazım Karabekir Paşanın Milli Duruşunun Önemi Nedir?

8 Temmuz gecesi Atatürk askerlik görevinden istifa etti. K. Karabekir Paşa, Atatürk’ün tereddütsüz yanında oldu. “Paşam ben ve kolordum emrindeyiz!” diyerek Millî Mücadelenin liderine bağlı kaldı.

Millî Mücadelenin Mihenk Taşı Erzurum

Türk milletinin var olma mücadelesindeki ilk refleksini ve kararlılığını gösterdiği tarihi Erzurum Kongre’sinde alınan “Millî sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz” kararı ile Millî Mücadelenin yolu açıldı, büyük bir aşama kaydedildi.

Doğu illerinin Ermenilerle karşı korunması ve savunulması için Erzurum Kongresinin yapılmasına karar verilmişti. Çünkü Mondros Ateşkesi ile Türk Ordusu büyük oranda dağıtılmış, doğu bölgesinde Erzurum merkezde bulunan ve asker sayısı yaklaşık altı bin olan 15. Kolordu elimizde kalmıştı. Kazım Karabekir Paşa İstanbul’dan Erzurum’a bu kolordunun başına kumandan olarak tayin edilmişti. Karabekir Paşa’nın 1919 yılı Nisan ayında Anadolu’ya geçerek Erzurum’daki 15. Kolordunun başına geçmesi aslında, Millî Mücadele hareketinin ve Yeni Türk devletinin doğuda yani Erzurum’da doğmasında önemli bir başlangıç noktası olmuştur.

Millî Mücadelenin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen ve Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde kurtuluşun temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesi için toplu mücadele kararı alınan ilk kongre olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bilindiği üzere, Mustafa Kemal Paşa da 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ayak basmış, Havza ve Amasya genelgelerini yayınlamıştı. Amasya genelgesine göre, Sivas’ta bir Millî Kongrenin toplanması kararlaştırılmıştı. K. Karabekir Paşa, Atatürk’e Sivas Kongresinin gerekli tedbirler alınmadan yapılmasının sakıncalı olacağını ifade etmiş ve kendisine Sivas öncesinde Doğu illeri adına Erzurum’da yapılması planlanan kongreyi izlemeye davet etmişti. M. Kemal Paşa da bu davete uyarak yanında Rauf Orbay ile 3 Temmuz 1919 tarihinde Erzurum’a geldiler. Atatürk ve beraberindekiler Erzurum’a geldiklerinde Kongre hazırlık çalışmaları devam ediyordu. Bu arada İstanbul Hükumeti 8/9 Temmuz gecesi 3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal'i görevden azledince, 8 Temmuz gecesi Atatürk de askerlik görevinden istifa etti.

Kazım Karabekir: Paşam, Ben ve Kolordum Emrindeyiz!

İşte o günlerde K. Karabekir Paşa, Atatürk’ün tereddütsüz yanında oldu. Atatürk’ü ziyaret ederek “Paşam ben ve kolordum emrindeyiz!” diyerek gerçek bir vatanseverlik duruşunu ve Millî Mücadelenin liderine bağlılığını net bir şekilde ortaya koymuştu. Zira İstanbul hükumeti o günlerde İngilizlerin baskısıyla, K. Karabekir Paşaya, Mustafa Kemal Paşayı derhal tutuklayarak İstanbul’a göndermesini bile emretmişti. İşte bu noktada Karabekir Paşanın alacağı tavır tarihi önemdeydi. Kazım Karabekir Paşa, İstanbul hükumetine vatanseverlik dersi vererek, aynı zamanda meydan okuyarak şu cevabı yazdı: “Hükumetinizin karar ve siyasetinin ne olduğunu bilmiyorsam da Erzurum’da bulunan Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey’in hareketlerinde vatan ve millet menfaatine ve mevcut kanunlara aykırı telakki edilecek hiçbir hal ve hareketlerinin olmadığını görüyorum. Mustafa Kemal Paşa gibi memlekette namusu, askeri hizmetleri ve vatanperverliği ile tanınmış ve daha yirmi gün önce memleketin yarısına kumanda etmiş bu zatın tevkifi için kanuni bir sebep yoktur!”

İstanbul Hükümetine karşı geldi, artık bir asker olmayan Mustafa Kemâl’in ve Rauf Bey’in arkasında durdu. Daha sonra 9 Temmuz günü de Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin başkanlığına Atatürk’ün seçilmesine önayak oldu. Böylece Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum Kongre’sine katılması için de yol açıldı. Neticede Karabekir Paşa, Erzurum’dan Mustafa Kemâl liderliğinde milli mücadelenin büyük bir kararlılıkla başlamasına tam destek vermesiyle kurtuluş savaşına önderi Atatürk’ün yolun başında yolunun kesilmesine engel olmuştu.

'Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir' denilen Erzurum Kongresi kararları ile milli iradeyi hâkim, Kuvayı milliyeyi amir kılmak hedeflenmişti. Bunun için de meclisin kurulması gerekiyordu. Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen 54 delege katılmış; kongrede alınan kararlar kurtuluş mücadelesinde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur. Atatürk 23 Temmuz 1919 tarihinde kongre başkanı olarak seçildi.

Kongreye katılan 54 delegenin 2’si Atatürk ve Rauf Orbay olmak üzere, 17 si çiftçi-tüccar, 6’sı din adamı, 5’i emekli subay, 5’i öğretmen, 5’i avukat, 4’ü emekli memur, 4’ü gazeteci, 3’ü eski milletvekili, 2’si mühendis, 1’i doktor idi. Kongre, 7 Ağustos 1919 tarihinde sona erdi.

Bölgesel kongre olmasına rağmen Vatanın tamamını ilgilendiren kararlar alındı. Bu kararlar aynı zamanda Misakı Millî'nin, yeni Türk devletinin manifestosudur. Bu kararları incelediğimizde şu önemli sonuçların ortaya çıktığını görmekteyiz.

1-Sadece Doğu Anadolu’nun kaderini görüşmek için toplanan bu kongrede, Vatanın tamamını ilgilendiren kararlar alınmıştır.

2- Erzurum Kongresinin Temel düşüncesi, Kayıtsız şartsız bağımsızlık ve Milletin egemenliğidir.

3- Erzurum kongresinde Misakı Millî'nin taslağı oluşturulmuş, böylece Yeni Türk Yurdunun sınırları belirlenmiştir.

4- Doğudaki bütün milli cemiyetler, Doğu Anadolu Müdafai Hukuk Cemiyeti adı altında birleştiler.

5- Alınan kararlar iyi incelendiğinde yeni bir Türk Devletinin kurulacağı düşüncesi ortaya çıkmaktadır.

6- Erzurum Kongresi sırasında 9 kişiden oluşan temsil heyeti oluşturulmuş, M. Kemal başkanlığına, Rauf Orbay da yardımcılığına getirilmiştir.

Bugün üzerinde gururla yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesi ve ilk adımı aslında Erzurum Kongresidir. Vatan deyince Erzurum’da akan sular durur. Çünkü bütün Erzurumlular Türkiye sevdalılarıdır. Vatanı karşılıksız sevmek, onların vazgeçilmez tutkularıdır.

Tarihçi Enver KABUL
Tarihçi Enver KABUL
Tüm Makaleler

  • 24.07.2024
  • Süre : 4 dk
  • 710 kez okundu

Google Ads