Site İçi Arama

tarih

Kıbrıs Barış Harekâtı Öncesinde Türk Hava Kuvvetlerinin Faaliyetleri (Bölüm -2)

Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi tarafından yayımlanan emirle, 16 Temmuz 1974 tarihinde filo komutanlıklarına ait savaş uçakları tam yüklü hale getirildi. Emir gereği, harekâtı katılması planlanan her filonun ilk 6 uçağı 15 dakikalık, geri kalanlarının ise 30 dakikalık hazırlık durumunda bekletilmeleri gerekiyordu.

Birinci bölümde 15 Temmuz’da Sampson liderliğinde Ada’da gerçekleşen Yunanistan destekli darbe sonrasında tüm Kıbrıs’ın Rumların eline geçme, enosis tehlikesinden özetle bahsetmiş ve buna mukabil Türkiye’nin de daha önce hazırlanan ‘Yıldız Harekât Planı’ kapsamında ‘G (harekâtın birinci günü)’ olarak 20 Temmuz 1974 tarihini belirleyerek barış harekâtı icra etme kararı aldığını ifade etmiştim. 

Bu kapsamda, Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi tarafından yayımlanan emirle, 16 Temmuz 1974 tarihinde filo komutanlıklarına ait savaş uçakları tam yüklü hale getirildi. Emir gereği, harekâtı katılması planlanan her filonun ilk 6 uçağı 15 dakikalık, geri kalanlarının ise 30 dakikalık hazırlık durumunda bekletilmeleri gerekiyordu.

Bu amaçla 16 Temmuz saat 08.40’da intikallere başlandı. Hatta o sırada İtalya’nın Ghedi Hava Üssü’nde görevde olan 6 adet F-102 uçağı da Kıbrıs Barış Harekâtına iştirak etmeleri planlandığı için geri çağrıldı.

Hazırlıklar tüm hızıyla sürerken birtakım şanssızlıklar da yaşandı. 18 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs’a yapılacak harekât öncesi, Konya 3’üncü Ana Jet Üssü’ne geri intikal amacıyla Balıkesir 9’uncu Ana Jet Üssü’nden 132’nci Filo’ya ait F-100C uçağı kalkışta, iniş takımları yerden biraz kesilmiş haldeyken ağ tipi bariyere takılmış ve pist dışına çıkarak düştü. Bu kaza sonucunda Hava Pilot Üsteğmen Türker Aydın şehit oldu. Aydın, Kıbrıs Barış Harekâtının ilk hava şehidi olarak kayıtlara geçti. 

19 Temmuz 1974 tarihinden itibaren harekâta iştirak edecek filolardan Erhaç-Malatya’da konuşlu 171’inci ve 172’nci Filolar ile Diyarbakır’da konuşlu 181’inci Filo’nun ½’si (yarısı) ile 184’üncü Filo’nun ½’si İncirlik’e, 181’inci Filo’nun diğer ½’si ile Merzifon’da konuşlu olan 152’nci Filo’nun ½’si Antalya’ya, Konya’da konuşlu bulunan 131’inci Filo Balıkesir’e (Ege üzerinde olası Yunanistan düşmanca bir harekâtına karşı koymak maksadıyla), Eskişehir’de konuşlu 112’nci Filo Sivrihisar’a ve Balıkesir’de konuşlu 191’inci Filo Mürted Hava Üssüne intikal ettiler.

Kıbrıs’ta İcra Edilecek Hava Harekâtının Amacı Neydi?

Kıbrıs Barış Harekâtında uluslararası savaş hukukuna uygun olarak planlamalar yapıldı. Harekâtın icrasında Türk Hava Kuvvetlerinin uygulayacağı görev tiplerinin esasları şu şekilde belirlendi:

-  Atma ve çıkarma bölgeleri civarındaki hedeflere İleri Hava Kontrolörleri (İHK) yönetiminde taarruzlar icra edilmesi.

-        İndirme ve çıkarma bölgelerindeki Rum ve Yunan unsurlarının direncinin kırılması.

-  Atma ve helikopter indirmesi yapan kollarla amfibi çıkarma konvoyunun yakın himayesi.

-        Havada ve yerde göreve hazır unsurlar bulundurulması.

-        Harekâtın çok kısa bir sürede tamamlanması.

-    Girne’ye yapılacak çıkarma harekât ile Gönyeli ve Kırnı (Krini/Pınarbaşı)’ya yapılacak indirme harekâtı sonucunda Ada’ya getirilen birliklerin birleşmesi.

-   Kıyı bölgesinin emniyeti sağlandıktan sonra kademelerin çıkarma sahasına intikal etmesi.

-   Hava Kuvvetlerinin desteğiyle Rumların, Lefkoşa ve Girne bölgelerini takviye etmesinin engellenmesi.

Kıbrıs Barış Harekâtı öncesinde 20 Temmuz 1974 sabah saat 04.40’dan geçerli olmak üzere genel alarm ilanına ilişkin emir yayınlandı. Bu arada, NATO savunma planlamaları ve barış dönemi hava savunma sorumlulukları/görev bölgeleri dağılımı kapsamında daha önceden NATO’ya deklare edilen, bir yönüyle geçici süreliğine NATO’nun komuta kontrolüne bırakılan Türk hava savunma radar ve filolarının komuta kontrolü NATO’dan geri alındı. Bu bir yönüyle Yunanistan dahil İttifak’ta yer alan tüm üye ülkelerin yaklaşan Kıbrıs Barış Harekâtının kesinkes yapılacağını öğrenmeleri anlamına geliyordu. Harekât bugün yarın başlayabilirdi.

Nitekim Türk hava sahası 20 Temmuz saat 05.00’dan itibaren her türlü hava trafiğine kapatıldığında artık harekâtın başlamasının an meselesi olduğu da iyice anlaşıldı. Başbakan Bülent Ecevit, 20 Temmuz sabaha karşı harekât ile ilgili olarak yaptığı konuşmada; “Kıbrıs’a barış için gidiyoruz” diyerek Türk Ordusunun icra edeceği Kıbrıs Barış Harekâtını çerçevesini de çizdi, tüm dünyaya da bunun bir barış harekâtı olduğunu deklare etti.

Ecevit, Türkiye’nin Kıbrıs’ta zulmü ve dökülen kanları durdurmak amacıyla uluslararası antlaşmalardan doğan hakkını kullandığını belirtti. Kıbrıs’ı işgal etmek amacı ile değil, Ada’da yaşamlarını barış içinde sürdürmek isteyen Türklerin can ve mal güvenliğini garanti altına almak için Türkiye’nin barış harekâtına girişmek zorunda kaldığının altını çizdi.

Ada’ya barış getirmek için havalanan ilk uçak 20 Temmuz 1974 sabahı Türk Hava Kuvvetlerine ait bir taktik keşif uçağıydı. Saat 04.49’da İncirlik Hava Üssü’nden kalkan Hava Kuvvetlerine ait 1 adet RF-84F uçağı, Türk uçaklarının taarruzları öncesinde ilk bölge keşfi görevi için Kıbrıs seması üzerinde alçaktan uçuş yapmaya başlarken, Türk Ordusu Kıbrıs Barış Harekâtını Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri birliklerinin ortaklaşa icra ettiği müşterek bir harekât olarak başlatmış oldu.

Harekâtın birinci günü için Genelkurmay Başkanlığı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığına verilen uygulama direktifi; “Genel bir bombardıman yapılmayacak, sadece çıkarma ve indirme bölgelerindeki hedeflere taarruz edilecek ve bu taarruz esnasında karşı taraf ateş açmadıkça ateş edilmeyecek.” doğrultusunda Türk Hava Kuvvetleri uçakları Kıbrıs’ta hava harekât görevlerini icra etmeye başladılar. Rum Milli Muhafız Ordusu’nun uçaksavarlarının ilk ateşine kadar bu emre uyuldu.

(Devam edecek)

Dr. Cengiz TATAR
Dr. Cengiz TATAR
Tüm Makaleler

  • 18.07.2024
  • Süre : 4 dk
  • 757 kez okundu

Google Ads