Dünya Gerçekten Beşten Büyük Mü?
Birleşmiş Milletler (BM), İkinci Dünya Savaşından sonra 1945 yılında, dünyanın bir daha topyekûn bir savaşın tahribatı ile karşı karşıya kalmaması maksadıyla kurulmuştur.
Birleşmiş Milletler (BM), İkinci Dünya Savaşından sonra 1945 yılında, dünyanın bir daha topyekûn bir savaşın tahribatı ile karşı karşıya kalmaması maksadıyla kurulmuştur. BM resmi amacı dünya barışını ve güvenliğini korumak ve ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak olan uluslararası bir örgüttür. Bugün itibariyle 193 üyesi olan BM’nin iki asıl ana organı Genel Kurul ve Güvenlik Konseyidir. Genel Kurul, tüm üye ülkelerin temsil edildiği bir yapıdır, Güvenlik Konseyi ise 5 daimi 10 geçici olmak üzere 15 üye ülkeden oluşmaktadır. Güvenlik Konseyi kararları için 5 daimi üyenin mutlak veto yetkisi vardır. Mutlak veto yetkisi, daimi üyelerden herhangi birinin reddi sonucu Konseyde kararın çıkamayacağı anlamına gelmektedir. Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi aynı zamanda BM’nin kurucu üyeleri olan Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’dir. Çin hariç diğer 4 ülkenin İkinci Dünya Savaşının galip ülkeleridir.
Büyüklük sıfat anlamıyla sübjektif bir kavramdır ancak analitik bir analizin sonucunda “büyüktür” ifadesini kullanıyorsak bu mantıksal ve matematiksel bir çıkarımdır. Bu yazımızda CB Erdoğan’ın BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesine atfen söylediği “dünya beşten büyüktür” ifadesinin analizini yapmaya çalışacağız
Analizimiz için bazı parametreler kullanmak durumundayız. Bu analiz için onlarca hatta yüzlerce parametre kullanılabilir ancak burada daha ziyade ülkelerin politik güçlerine etki eden faktörleri öne çıkaracağız. Analizde Türkiye’ye ilişkin büyüklüklerde verilecektir, bu şekilde Türkiye’nin dünyadaki politik güç değerlendirmesini yerini görebiliriz. Kullanacağımız parametreler; nüfus, GSMH, yüzölçümü ve askeri güçtür.
Nüfus
2021 yılı verileriyle dünyanın toplam nüfusu 7 894 576 000 kişidir. Yaklaşık olarak 8 milyar diyebiliriz. Bu toplam nüfus içerisinde Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin nüfusları resimlerde verilmiştir:
Yüzölçümü
Yüzölçümü ile kastedilen ülkelerin toplam karasal egemenlik alanlarıdır. İnsan yaşamayan çöl, kutuplar ya da geniş stepleriyle çok anlamlı bir veri gibi görünmese de yüzölçümünün genişliği doğal kaynaklar açısından ülkelere avantaj sağladığı gibi ülkelerin askeri kuvvetlerinin yapısını da etki etmektedir. Değerlendirmemizde sadece kutup alanları karasal alan dışında tutulmuştur.
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYİH)
GSYİH bir ülke sınırları içerisinde belirli bir zaman diliminde, üretilen bütün ürünlerin, malların ve hizmetlerin para olarak karşılığına denir. Ekonomik büyüklük ifade eder. Uluslararası pazar ile ülke ekonomisinin karşılaştırılmasında GSYİH referans olarak alınır. Eldeki güncel verilere göre BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin GSYİH rakamları resimlerde yer almaktadır:
Tabloya göre dünyanın ekonomik büyüklüğünün %50’sini sözkonusu 5 daimi üye ülke oluşturmaktadır diyebiliriz. Bu ülkelerin arasına yaklaşık toplamda %10’luk büyüklükleri ile sadece Japonya ve Almanya girebilmektedir. Türkiye’nin GSYİH rakamı ise 649 436 milyar dolardır.
Askeri Güç
Tanımlanması ve nitel olarak ölçülmesi zor alanlardan birisi olan askeri güç politik etkinliğin en güçlü unsurlarındandır. Askeri gücün oluşumuna pek çok faktör etki eder, bu yüzden sadece asker, uçak, gemi sayısından ziyade çoklu bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Dünyada periyodik olarak askeri güç değerlendirmeleri yapan kurum ve kuruluşlar ile medya organları vardır. Bizim burada kullanacağımız değerlendirme de çoklu kıyas yapan bir internet sitesi olan www.globalfirepower.com dur. Bu site periyodik olarak 50’den fazla faktörü ele alıp, değerlendirmesini “PowerIndex” adı altında rakamsal bir indekste toplamakta ve ülkelerin askeri kuvvetini imkân kabiliyet, finansal ve lojistik destek ile coğrafya esaslı olarak ölçmektedir. Aşağıdaki örnek tablo Türkiye değerlendirmesidir.
www.globalfirepower.com sitesinin 2021 yılı değerlendirmesine göre ülkelerin askeri güç sırlaması, ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere'dir.
Bu sıralamada 4,5 ve 6. sıraları ise sırasıyla Hindistan, Japonya ve Güney Kore almaktadır. Türkiye, 9. sıradaki Brezilya ve 10. Sıradaki Pakistan’dan sonra 11. sırayı almaktadır. İlginizi çekebilecek ülkelerden İran 14. sırada, İsrail 20. sırada, Yunanistan 29. sırada ve Azerbaycan 63. sıradadır.
DEĞERLENDİRME:
Öncelikle BM Güvenlik Konseyinin 5 kurucu ve daimi üyesine tanınan veto hakkını bir engelleme değil de uzlaşmaya zorlama mekanizması olarak düşünmeliyiz. Maalesef sözkonusu veto yetkisi özellikle soğuk savaş döneminin çift kutuplu dünyasında sıklıkla engelleme yönünde kullanılmıştır. Bu yüzden BM in dünyanın kriz bölgelerinde yetkisi ve etkinliği sürekli sorgulanmaktadır. Ancak günümüzde doğal afetler, iklim değişikliği, terörizm, göçler gibi küresel çapta etkisi olan krizlerin artık daha sık gündemde olduğu düşünüldüğünde BM bünyesinde uzlaşmayla müdahale anlayışının hayata geçirilmesi bir zorunluluk haline gelmektedir. Burada yapılacak olan dimi üye ayısının arttırılarak uzlaşmanın kapsamının genişletilmesi olabilir. Yaptığımız analizde 5 daimi üyenin en belirgin üstünlüklerinin GSYİH ve askeri güç olduğu görülmektedir. Ancak kapsam dediğimizde nüfus da mutlaka gözönüne alınması gereken bir faktördür. Bu yönlerden değerlendirdiğimizde daimi 5 üyenin arasına ilk katabileceğimiz ülkenin Hindistan olduğunu görmekteyiz. Hindistan’ın yanısıra Brezilya, Japonya ve Almanya’da toplu değerlendirmede öne çıkan ülkelerdir. Sosyo kültürel özellikleri de dikkate alarak politik kompartıman yaratan dini hesaba katıp, İslam ülkeleri adına, Afrika ve Güney Asya’nın coğrafi katılımına da uygun şekilde aday özelliklerine sahip Endonezya, Türkiye, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan ve İran’dan 3 ülkenin daha daimi üyeliği düşünülebilir. Elbette gönlümüzden geçen Türkiye’nin üyeliğidir. Endonezya ve Mısır’da uygun adaylardır. Daimi üye sayısı 12 ülke olacak Güvenlik Konseyi için en uygun formasyon kanaatimce resimlerde yer alan ülke listesi olacaktır.
Bu durumda nüfus, yüzölçümü, GSYİH, askeri güç alanlarının her birinde yüksek temsil oranı olan ve uzlaşmayla karar alan genişletilmiş bir BM Güvenlik Konseyi için “dünya 12’den büyüktür” söylemi gerçekçi olmayacaktır.