Hedef Avrupa! BAAB (Büyük Avrasya ve Afrika Birliği) Hayal Değil!
AB dünyanın en büyük ekonomik gücüydü ama en büyük gücü değildi. En büyük güç olabilmesi için; Kendine ait enerji kaynaklarına, Kendine ait küresel bir askeri güce, ihtiyacı vardı.
İngiltere’nin de dahil olduğu Avrupa Topluluğu aslında Dünya’nın en büyük ekonomik gücüydü. Aynı zamanda başka ekonomiler için en büyük pazardı. Eğitimli ve sayıca yeterli demografik yapıya da sahipti ama bu nüfus yapısının en çürük halkası yaş ortalamasının çok yüksek olmasıydı.
AB dünyanın en büyük ekonomik gücüydü ama en büyük gücü değildi. En büyük güç olabilmesi için;
Kendine ait enerji kaynaklarına,
Kendine ait küresel bir askeri güce, ihtiyacı vardı.
AB kendisine çok yakın enerji kaynaklarına nasıl ulaşabilirdi?
Kıtasındaki komşusu Rusya ile yakın ilişki kurup, hatta Rusya’yı da AB bünyesine dahil edip onun tüm doğal kaynaklarından istifade edebilirdi.
Hem kıtasında hem de Asya’da konuşlu Türkiye ile yakın ilişki kurup, hatta yıllardır kapısında beklettiği Türkiye’yi de AB’ye dahil edip; Avrasya’dan ve Orta Asya’dan gelecek fosil yakıtlarının köprüsü olarak kullanabilirdi. Türkiye AB’ye sadece Türkiye olarak değil; Oğuzeli/Türkeli/Türk Birliği (Bknz. Ref.-1) olarak katılmalıydı, Türk Birliğine; Suriye, Irak, Mısır, Tunus, Libya, Cezayir, Fas ve Nijerya da büyük bir ihtimal ile katılırdı.
AB Kendine ait güçlü bir askeri güce nasıl sahip olabilirdi?
Rusya’yı AB’ye dahil ederek, nükleer güç dahil çok ciddi bir askeri güce ulaşabilirdi.
60 yıldır kapısında beklettiği Türkiye’yi (Türkiye, Asya, Ortadoğu ve Afrika Birliği) AB’ye kabul edip;
Hem çok güçlü ve dinamik bir silahlı gücü bünyesine dahil eder,
Hem de Ortadoğu ve Asya ile Avrupa arasında kilit bir coğrafi konuma hâkim bir ortağa sahip olurdu.
AB aslında Avrupa Birliği Yapısından Avrasya ve Afrika Birliği Yapısına Dönüşebilirdi
AB, İngiltere’yi bünyede tutabilip, Rusya ve Türkiye Birliğini de bünyesine dahil edebilseydi, Ukrayna da rahatlıkla AB’nin bünyesinde olurdu, Gürcistan da dahil olmayı çok isterdi.
Türkeli bünyesinden Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (de facto), Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, ayrıca Suriye, Irak, Tunus, Mısır, Cezayir, Fas ve Nijerya da AB’nin istekli ve dinamik üyeleri olurlardı.
Bu durumda AB aslında Avrupa Birliği Yapısından Avrasya ve Afrika Birliği yapısına dönüşmüş olacaktı (bundan sonra, bu yapıyı; Büyük Avrasya ve Afrika Birliği BAAB olarak tanımlayacağız). Bu durumda BAAB; ABD’nin çok üzerinde bir ekonomik güce, ABD ile rekabet edebilecek ve kısa sürede onu geçebilecek bir askeri güce ve ciddi bir demografik yapıya da sahip olurdu.
AB’nin karmaşık demografik yapısı ortak amaçlı bir birlik olmasına izin verir miydi?
İngiliz, Alman, Fransız, İtalyan, İspanyol, Türk, Rus vd. Bu kadar karmaşık, farklı dil, kültür, tarih, din, mezhep farklılıklarına sahip milletler ortak bir birlik oluşturabilirler miydi peki? Çok zor ama imkânsız değil. Önemli olan toplumların ihtiyaçlar hiyerarşisinin tatminidir, önce ekonomik refah sağlanır, sonra güvenlik bariyeri oluşturulursa, toplumlar kendilerini geliştirme, sanat, edebiyat ve kültürlerini paylaşma, bilim ve bilimsel çalışmaları öne çıkarma konularında paylaşımcı ve motivasyonlu olacaklardır.
Peki Bu Durumda Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Ne Olacak?
NATO, bu antlaşmaya bağlı ülkeleri, özellikle Sovyetler Birliği’ne karşı savunmayı amaçlarken; aslında lider ülke ABD’nin üye ülkeler üzerinde jandarmalığını da yapan, tamamen Amerikan çıkarlarına ve hegemonyasına hizmet eden bir örgüttür. Yani NATO dağılacaktır.
Peki BAAB Karşısında ABD’nin Durumu Ne Olacaktır?
Güçlü bir BAAB’ın karşısında ABD sadece bir pazar ve ciddi bir rakip olacaktır. Muhtemelen ABD Kanada, Avustralya, Yeni Zelenda ve Japonya ile ortak bir askeri güç kurmaya çaba gösterecektir, ancak karşısında dev bir BAAB, Çin, Hindistan, Endonezya gibi devasa rakipler de olacaktır.
BAAB Yeni Dünya Gücü Olarak Nasıl Hareket Etmelidir?
BAAB içerisindeki Avrupalı ve Hristiyan devletler ve milletler; sömürgeci, üstenci ve iki yüzlü tavırlarını terk edecek, BAAB içerisinde liderliğe oynamayacaklardır. Açıkçası BAAB bünyesindeki Türkiye liderliğindeki Müslüman ülkeler demografik bir liderliğe erişeceklerdir, ancak bu birliğe Macaristan’ı da dahil edip, Müslüman birliği görüntüsünden çıkarmak da yerinde olacaktır.
BAAB bünyesinde temel öncelik; üye ülkelerin milletlerinin hayat standartlarını ciddi bir seviyeye çıkartmak olmalıdır. Bunu çok kısa sürede gerçekleştirecek, finansman, teknoloji, bilgi, beceri, insan gücü, doğal kaynaklar vd. kaynaklara BAAB fazlasıyla sahip olacaktır.
BAAB yönetiminde din ve devlet işleri kesinlikle birbirlerinden ayrıştırılacaktır. Ama kimse kimseyi kendisine benzetmeye de çabalamayacaktır. Kısacası, BAAB’da misyonerlik faaliyetleri yapılmayacaktır. İsteyen camiye, isteyen kiliseye, isteyen de sinagoga gider, olur, biter.
BAAB organizasyon yapısı bir nev’i konfederasyon olmalıdır, yani üye ülkeler iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde BAAB’a bağımlı olmalıdırlar.
BAAB ortak savunma gücü oluşturulmalıdır.
BAAB üyelerinin birbirleriyle savaşmaları üyelikten çıkarılmaları sebebi olmalıdır.
Mecburen BAAB’da ortak bir dil olmalıdır.
Asgari müşterekteki evrensel hukuk özdeşliği haricinde, kimse kimseye kendi hukukunu dikte etmemelidir. Örneğin, gerekli gören ülke belirli suçlar için idam cezasını kanunlarına koyar ve uygular.
BAAB özellikle Afrika’yı batılıların yüzyıllarca yaptığı gibi sömürmemeli, aksine kaldırmalı, paylaşmalı, geliştirmelidir. Bu durumda; en kısa sürede BAAB’ın en önemli pazarı Afrika olacaktır.
Mevcut AB gibi her kafadan bir sesin çıktığı “car car” bir organizasyon yerine, sade, derli toplu bir organizasyon BAAB üst yönetimi için yeterlidir. Aslolan ekonomik kalkınma ve ortak savunma olmalıdır.
Sonuç:
AB’nin gerçek rakibi ABD’dir. Eğer mevcut AB ve ABD ilişkisi sürdürülürse; ABD, AB’nin bağımsız ve mega bir dünya gücü olmasına hiçbir zaman müsaade etmeyecektir. Aynı durum Japonya ve Çin için de geçerlidir.
ABD’nin hedefi Avrupa’dır. Avrupa’nın tek şansı BAAB Büyük Avrasya ve Afrika Birliği’dir. Tercih Avrupa milletlerinindir. Yol yakınken ABD hegemonyasından kurtulmaya odaklanmalısınız. Bir nesil sonra çok geç kalmış olacaksınız.
Kaynakça:
Referans-1: Türkeli/Oğuzeli Ekonomik Topluluğu Neden Kurulmalıdır?
https://strasam.org/ekonomi/uluslararasi-iktisat/turkeli-oguzeli-ekonomik-toplulugu-neden-kurulmalidir-1361