Schengen’e Kabul Aşamasındaki Hırvatistan, Bulgaristan ve Romanya’nın Şansları Nedir?
Vizesi onaylanan kişiler Schengen üyesi olan Avrupa ülkelerinde 90 gün konaklayabiliyor. Bu çerçevede Schengen, Avrupa Birliği'ne üye olan devletlerin kendi aralarında serbestçe dolaşmasını sağlayan bir sistem olduğu anlaşılmaktadır.
Avrupa Serbest Ticaret Birliği ve Avrupa Birliği üyelerini içeren bölge Schengen ismiyle tanımlanmaktadır. Schengen bölgesi, Schengen üyesi ülke vatandaşlarının herhangi bir vizeye gereksinim duymadan, sadece kimlik ve pasaportları ile Schengen üyesi ülkeler arasında serbestçe seyahat edebilmelerine imkân tanımaktadır. Schengen bölgesi dışındaki ülkelerin vatandaşlarının sadece Schengen üyesi ülkelerden birine vize başvurusu yapması yeterli olmaktadır. Vize izni alınması halinde, tüm diğer Schengen ülkelerine de geçme hakkı kendisine verilmektedir. Vizesi onaylanan kişiler Schengen üyesi olan Avrupa ülkelerinde 90 gün konaklayabiliyor. Bu çerçevede Schengen, Avrupa Birliği'ne üye olan devletlerin kendi aralarında serbestçe dolaşmasını sağlayan bir sistem olduğu anlaşılmaktadır.
Halihazırda Schengen bölgesinde yer alan ülkeler arasında Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan yer alıyor.
AB'ye Romanya ve Bulgaristan 2007 yılında; Hırvatistan ise 2013 yılında katılmıştır. Ancak bu ülkeler arasında Hırvatistan, AB ile ilişkilerini Romanya ve Bulgaristan'a göre daha hızlı geliştirmiş, AB koşullarına ve müktesebatına her yönüyle daha fazla uyum gösterebilmiştir. Buna örnek olarak, Hırvatistan'ın 2023 yılında AB’nin ortak para birimi avroya geçmeyi hedeflemesi, siyasi ve ekonomik istikrarını pekiştirmesi gösterilebilir. Ayrıca son dönemlerde gündemde olan Schengen vizesine dahil olma yönünde atılan olumlu adımlar, Hırvatistan vatandaşlarında bir motivasyona neden olmaktadır.
Öte yandan Schengen bölgesine üyelik süreçlerinde Bulgaristan ve Romanya'nın kendi iç siyasetlerinde yaşadığı problemler “siyasi istikrarsızlık” yaşamaları, avro kullanımına geçmek için ekonomilerinin hazır olmaması gibi nedenler ön plana çıkmaktadır.
Anlaşıldığı kadarıyla, AB üyesi önde gelen ülkelerden Avusturya; yukarıda belirttiğimiz nedenlerle Hırvatistan’ın Schengen bölgesine katılımını destekliyor ancak Bulgaristan ve Romanya'nın katılımına sıcak bakmıyor. Bu iki ülkenin Schengen’e dahil edilmelerine karşı çıkmasının bir diğer nedeni de bu ülkelerden Avrupa içlerine doğru yönelen düzensiz göç sorunu ve bu konuya bağlı olan sınır güvenliğinin bu ülkler tarafından yeterince sağlanamadığı yönünde Avusturya’nın sahip olduğu algıdır.
Ayrıca, Hırvatistan ekonomisi, Bulgaristan ve Romanya’ya göre daha gelişmiştir. Bu ülke aynı zamanda bugünlerde Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu sıvılaştırılmış doğal gaz terminaline sahiptir. Bu yetenekle birlikte Zagreb’in Adriyatik kıyısındaki jeostratejik ve jeopolitik konumu, Hırvatistan’a önemli bir artı değer kazanımını beraberinde getirmektedir.
Avusturya’nın Hırvatistan’a destek vermesinin bir nedeni de karşılıklı ekonomi çıkarlar olduğu değerlendirilmektedir. 2022 yılının Kasım ayında Avusturya ve Hırvatistan ortak LNG projesi başlatmışlardır. Bu ilişki göz önüne alındığında Avusturya'nın Hırvatistan'a ‘kapıları açması’ doğal görülmelidir.
Bu durumun farkında olan Bulgaristan AB üyesi ülkelerle temaslarını artırma gayreti içinde olmuştur. Zira, bu ülkenin son iki yıldır seçim döngüsüyle boğuşuyor olması, AB başkentlerinde soru işaretlerinin doğmasına neden olmuştur. Bu ülkeler arasında Hollanda başı çekmektedir. Bu nedenle Bulgaristan, Schengen’e katılım noktasında Hollanda’yı ikna edebilmek için diplomatik bir çaba harcamıştır. Bu doğrultuda Bulgaristan İçişleri Bakanı İvan Demerdzhiev ve Dışişleri Bakanı Nikolay Milkov, 28-29 Kasım 2022 tarihlerinde Lahey’de Hollandalı mevkidaşlarıyla görüşmüşler ancak tatminkâr bir sonuç alamamışlardır.
Bulgaristan'ın son yıllarda yaşadığı seçim sorunları, Hollanda dahil Avrupa Devletlerinin genelinin Schengen konusunda Sofya’ya beklediği desteği vermemesine neden olmaktadır. Ayrıca, Bulgaristan’ın göç konusunda bir “geçiş rotası” olması ve son aylarda bu sorunla başa çıkma noktasında soru işaretlerinin olması da, Avusturya gibi Hollanda ve İsveç gibi ülkelerin Sofya’nın Schengen bölgesine katılımına temkinli davranmalarına yol açmaktadır.
Sonuç olarak, bahse konu devletlerden Bulgaristan'ın Schengen sistemine kabul edilme ihtimali oldukça düşük olacağı değerlendirilmektedir. Bulgaristan ve Romanya'ya göre hem siyasi hem ekonomik açıdan daha istikrarlı bir yapıya sahip olan Hırvatistan'ın ise şimdiden AB Schengen mekanizmasına dahil olacağı rahatlıkla söylenebilir. Romanya’nın durumu ise ortada denebilir.