Site İçi Arama

ua-iliskiler

Amerikan Kongresi İsrail'in Hatırına 95 Milyar USD’lik Yardım Paketini Ukrayna ve Tayvan İçin de Onayladı

6 aydır Amerikan yardımı için bekleyen Ukrayna ve Tayvan'ın imdadına, İsrail yetişti. Daha doğrusu İran’ın 13/14 Nisan gecesi gerçekleştirdiği büyük saldırı yetişti. Tarihinde ilk defa bir dış tehdit tarafından vurulan İsrail’e destek vermemek söz konusu olamazdı.

Küresel Gerginlik Noktaları: Ukrayna, Tayvan ve İsrail

Dünya bugünlerde Üçüncü Dünya Savaşının başlayıp, başlamadığını, en azından şimdi olmasa bile yakın zamanda büyük bir savaşın patlak verme olasılığının olup-olmadığını tartışıyor. Tartışmaların odağında 2022 yılının başından bu yana Ukrayna vardı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme yönünde attığı adımın durdurulması, Batı dünyası açısından önemliydi. Rusya durdurulamazsa, Rus askeri gücünün Romanya, Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya gibi birçok Avrupa ülkesini de ezip geçmesi, İkinci Dünya Savaşı şartlarının yaşanması korkusu Doğu Avrupa başkentlerinin korkulu rüyası olmuştu. Bu nedenle Ukrayna’ya yapılan askeri yardım, esasında Avrupa’nın kendine yaptığı yardım olarak görülmeye başlandı. Ancak Ukrayna’yı Rusya karşısında direnmesi için yüreklendiren ABD olmadan, İngilizlerin öncü çabalarına rağmen, Avrupa askeri lojistik altyapısının Ukrayna Ordusunu cephede tek başına desteklemesinin kısa vadede imkansızlığı, kapasite yetersizliği de gün yüzüne çıkmıştı. Bu nedenle Ukrayna’ya yapılacak yardımlarda ve bu savaşın gidişatında Washington her zaman ana aktör olmaya devam etti. Öte yandan son aylarda yardımlarda yaşanan gecikmeler, Kongre’de oylamanın 6 aydır yapılamaması, Ukrayna'nın sonunun geldiği algısını da kuvvetlendirmeye başlamıştı.

Üçüncü Dünya Savaşı senaryolarının ikinci ayağı olan İsrail’de ise durum biraz daha farklıydı. 7 Ekim sonrasında Başkan Joe Biden, Hamas terör örgütüne karşı mücadelesinde İsrail'e tereddütsüz destek sözü verdi. Amerikan siyasetinde hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler İsrail yanlısı politika izlediğinden, bu destek sözü bekleniyordu. Cumhuriyetçilerin Evanjelik dünya görüşlerine dayanan politikaları ile Demokratların çoğulculuğa bağlılık, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü gibi İsrail’e yükledikleri anlam, 29 Kasım 1947 tarihinde BM Genel Kurulunda İsrail’in kuruluşuna güçlü bir destek veren Truman’dan beri her Amerikan Başkanı için her durum ve şartta İsrail’in yanında yer almak, bu ülkeye destek vermek zorunlu bir görev olmuştur.

Pasifik bölgesinde ise ABD’nin bölgedeki müttefikleriyle birlikte bu ülkeyi çevreleme politikası doğrultusunda Çin karşısında güç inşa stratejisi yürütülmeye devam ediliyor. Çin’den kopma Tayvan, ABD’nin Asya-Pasifik bölgesindeki ileri karakolu olmanın ötesinde Çin’in şah damarını kesebilecek bir bıçak konumunda bulunuyor. Bıçağın sapını tutan ABD, Tayvan’ı Çin karşısında bağımsız bir devlet olarak varlığını devam ettirebilme mücadelesini, Çin’i rahatsız etme pahasına hararetle destekliyor. Şi’nin ‘tek Çin’ politikasının önüne set çekmek, hem Tayvan’ı hem de Filipinler, Vietnam, Tayland, Güney Kore, Japonya gibi ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında bölgesel ittifaklarla kendisine bağladığı ülkelerin de ABD tarafından korunacağı anlamına geliyor. 

Şüphesiz, Ukrayna-İsrail ve Tayvan’a destek vermek demek, Amerikan vergi mükelleflerinden toplanan paranın bir kısmının bu üç ülkeye aktarılması, askeri yardımların yapılması anlamına geliyor. Yüksek Amerikan çıkarları ve ABD’nin küresel hegemonyasının devamı için bu yardımların yapılması bir zorunluluk olarak görülmekle birlikte, son altı aydır, "Önce Amerika" diyen Amerikan Temsilciler Meclisi üyeleri tarafından uygulanan blokaj, Başkan Biden’ın elini kolunu bağlıyordu. Ukrayna cephesinde Ruslara karşı dayanamayacağı, bırakın karşı atağı, ilave toprak kayıpları da yaşayacağı anlaşılan Ukrayna Ordusunun cephedeki ihtiyaçlarına Amerikan Kongresi kulak tıkamış gibi bir vaziyet almıştı. Bugün Ruslar karşısında Ukrayna’yı desteklemekten aciz bir Washington görüntüsünün ortaya çıkması, gelecekte olası bir Tayvan-Çin savaşında Tayvanlıların da ortada bırakılacağı yönünde değerlendirmeler yapılmasına yol açıyordu. 

Amerikan Kongresi, 95 Milyar USD Büyüklüğündeki Yardım Paketini Onayladı

Bu iki ülkenin imdadına ise İsrail yetişti. Daha doğrusu İran’ın 13/14 Nisan gecesi balistik ve seyir füzeleriyle, kamikaze dronlarla gerçekleştirdiği büyük saldırı yetişti. Tarihinde ilk defa bir dış tehdit tarafından vurulan İsrail’e destek vermemek, özellikle de bu ülkenin hava savunma silah ve sistemlerini iyileştirmeyi geciktirmek söz konusu olamazdı. Rus füzeleri karşısında Ukrayna halkı savunmasız bırakılabilirdi ama İsrail toprakları için böyle bir şey asla söz konusu olamazdı. Kongre’de bu üç ülkeye yapılması öngörülen yardımlar tek paket altında toplanmıştı. İsrail’e yapılacak yardım ivedilikle yapılmalıydı. Ukrayna ve Tayvan’a da yapılacak yardımları ayrı tutmak artık bu aşamada mümkün değildi. 

Böylece İsrail sayesinde Kongre’de bekletilen yardım paketine ilişkin blokaj kırılmış oldu. Altı aylık bir gecikmenin ardından ABD'nin kritik askeri yardımı yeniden Ukrayna'ya doğru yola çıkabilmesinin de önü açıldı. Reagan'cı Cumhuriyetçiler ve Truman'cı Demokratlar olarak adlandırılabilecek bir ‘yardım koalisyonu’, dün 311'e karşı 112 oyla yardım paketinin geçmesini sağladı. Şimdi Senato tarafından bu pakete ilişkin karar teklifinin hızla kabul edilmesi ve ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanması kısa sürede gerçekleşecek gibi görünüyor. 

Amerikan Temsilciler Meclisi, aralarında İsrail'in de bulunduğu bu üç ülkeye toplam 95 milyar dolarlık yardım yapılmasını onayladı. Yardım Paketi ile Ukrayna'ya 60,8 milyar dolar, İsrail’e 24,4 milyar dolar ve Tayvan’a 8,1 milyar dolar yardım yapılmasının önü açılıyor. İsrail'e yapılacak 26,4 milyar dolarlık yardımın 4 milyar doları Demir Kubbe iyileştirilmeleri yanında bu sistemin kullandığı TAMIR füzelerinin envanterinin yenilenmesine yönelik olarak veriliyor. 

Ukrayna’nın Endişeleri Giderildi mi?

Temsilciler Meclisi'nde yapılan oylama öncesinde, İsrail yönetiminin kararlı bekleyişine karşın Ukrayna yönetimi endişeliydi. Ülkelerini savunmak için cephede savaşan Ukraynalılar kendilerine gelecek Amerikan yardımına bel bağlarken, yardımın bloke edilmesine anlam veremiyorlardı. Kendilerini bu savaşa ABD yüreklendirmemiş miydi? Şimdi neden ABD kendilerini yarı yolda bırakıyordu? İsrail’in sorgusuz sualsiz yanında yer alan ABD, neden Ukraynalıların yanında saf tutmuyordu?

Temsilciler Meclisi'ndeki oylama, Ukrayna halkının ve yönetiminin çeşitli derecelerdeki endişelerini gidermiş oldu, bir anlamda ABD'nin güvenilirliğindeki kan kaybını durdurdu. “Ukrayna henüz yok olmadı” (Ukrayna milli marşının açılış sözleri) şimdi daha kuvvetle okunabilir. Biden yönetimi, Ukrayna'nın sonunun geldiği algısını tersine çevirebilir inancı tekrar artamaya başladı. Ukrayna ordusu yeterli sayıda top mermisiyle (özellikle Çek Cumhuriyeti'nin öncülük ettiği çok uluslu girişim) takviye edilecek. Böylece Rusya'nın beklenen kara taarruzunun engellenmesi hedefleniyor. Ukrayna’nın yeterli sayıda yeni hava savunma sistemiyle (Almanya’nın öncülüğündeki girişim de dahil) desteklenmesi, Rus saldırılarının Ukrayna altyapısına ve şehirlerine verdiği zararı sınırlandırmak için bir ilerleme sağlayabilir. Bu arada teslim almakta olduğu F-16 savaş uçaklarıyla birlikte uzun menzilli silahlar kullanma kapasitesi artan Ukrayna Ordusu; Rus üslerini, ikmal hatlarını ve hatta Kırım'daki Rus kontrolünü daha da zayıflatabilir. Kongre’nin onayladığı pakette; Taktik Füze Sisteminin (ATACMS) uzun menzilli (186 mil) versiyonunun da Ukrayna’ya intikal ettirilmesi yer alıyor. Yardım paketiyle birlikte ABD’nin Ukrayna cephesine daha fazla silah yığma kapasitesinin harekete geçirilmesi bekleniyor.

Sonuç

ABD'nin İsrail'e yönelik eleştirilere ilişkin çıkarları ve baskıları olduğu gibi, dış politikası Rusya'nın aleyhine ilerleyen Ukrayna ve Çin korkusunun daha da arttığı Tayvan ile ilgili çıkarları ve baskıları var. 95 milyar dolarlık bu büyük yardım paketiyle, özellikle İsrail'in çok yararına olacak bir süreçte önemli bir adım başarıyla atıldı. Netanyahu’ya ‘devam edebilirsin’ dendi. Mevcut mutabakat zaptı uyarınca ABD'nin İsrail'e yıllık yardımının kapsamı; genel askeri ihtiyaçlar için 3,3 milyar dolar ve sadece hava savunma alanındaki ortak girişimler için ise yarım milyar dolar olmak üzere, toplamda her yıl için 3,8 milyar dolardır. 

Paketin onaylanmasıyla birlikte Putin nefesini ensesinde hisseden Zelensky de derin bir nefes alma fırsatı yakaladı. Yakın dönemde Rus Ordusunu mevcut yerlerinden çıkarmanın imkansızlığını kavradığı anlaşılan Zelensky’nin; bir yandan Rusları oyalamaya çalışırken, diğer yandan da cephede sergileyeceği güçlü bir duruşla, Temmuz ayında gerçekleşecek NATO zirvesinde ülkesi lehine bir ‘üyelik’ yol haritasının onaylanmasını garanti altına almaya çalışacağını değerlendiriyorum.

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 21.04.2024
  • Süre : 5 dk
  • 825 kez okundu

Google Ads