Site İçi Arama

ua-iliskiler

Hindistan Tempest Ortağı mı Oluyor?

Hindistan Başbakanı ile İngiliz mevkidaşı arasındaki ikili görüşmelerin sonunda yayınlanan ortak açıklamaya göre, her iki taraf da modern savaş uçakları ve Jet Motoru Gelişmiş Çekirdek Teknolojisi de dahil olmak üzere stratejik iş birliğinin kilit alanlarında iş birliğine gitmeye karar vermiştir.

Johnson Yeni Delhi’de:

İngiltere Başbakanı aktif bir siyasetçi. Geçen hafta içinde hem Ukrayna’da hem Hindistan’da boy gösterdi. Zelenksky’e ‘sizin yanınızdayız’ derken, Modi’ye de ‘Hint-Pasifik bölgesinde birlikte hareket edelim, Çin’e ve Rusya’ya mahkûm değilsin!’ mesajlarını verdi.

İngiltere, politik açılımlarında, Amerikan siyasetinin önünde giden, öncü adımlar atan bir ülke profili çiziyor. Rusya-Ukrayna Savaşı başlamadan önce, İngiliz savaş gemilerinin Akdeniz’de ve Karadeniz’de boy gösterdiği, Ruslarla gerilimi tırmandıran eylemler sergiledikleri, hatta Rusya’nın 23 Haziran 2021 tarihinde İngiliz gemisi HMS Defender’ın Kırım’a yaklaşmasını gerekçe göstererek uyarı ateşi açtığı bilinmektedir.

15 Eylül 2021 tarihinde ABD ve Avustralya ile birlikte AUKUS oluşumuna imza atan İngiltere, Hint-Pasifik bölgesinde, Hindistan’a özel önem veren bir politika izlemeye başlamıştır. Tarihsel perspektifte, İngilizler, Hint toplumuyla 1612 yılından itibaren ticari temaslara başlamışlar ve nihayetinde 1803 yılına gelindiğinde Pencap bölgesi dışındaki tüm Hindistan, İngiliz İmparatorluğunun bir sömürgesi haline gelmişti. Hintliler, Gandi’nin liderliğinde 1947 yılında bağımsızlıklarına kavuştuklarında, Pakistan ve sonrasında Bangladeş’in kendilerinden kopmasına engel olamamışlardır.

Her şeye rağmen İngiliz kültürünü belirli oranda benimseyen Yeni Delhi; Londra ile yakın temas içinde olmaya her dönemde özen göstermiş, iki ülke arasında düşmanlıktan eser kalmamıştır. Nitekim, Johnson’ın geçen haftaki ziyareti sırasında Yeni Delhi ve Londra, ikili ilişkiler için önemli bir kaldıraç vazifesi görmesi beklenen savunma ve güvenlik alanlarında iş birliğini artırma konusunda karşılıklı anlaşmışlardır.

Hindistan Savunma Sanayisi:

Hindistan, kendi savunma sanayisini, özellikle hava ve uzay sanayisini geliştirmeye odaklanmış bir ülkedir. Batı silah sistemleri yanında ağırlıklı olarak Rus silahlarını (2021 SIPRI verilerine göre toplam alımların %46’sını) tedarik eden Hindistan, Fransa'dan Rafale savaş uçaklarını satın almasına benzer şekilde, savunma alanındaki ithalatını çeşitlendirmek isteğiyle hareket etmektedir. Dış alımlarda Fransa hatırı sayılır bir pozisyon yakalamış ve %27 ile Hindistan savunma piyasasındaki payını ikincilik seviyesine çıkarmıştır. ABD ise %12 ile üçüncü sırada yer almıştır. Halihazırda, Hindistan’ın İsrail'den ithalatı dördüncü sırada yer almıştır. İsrail silah ihracatının %37’sinin Hindistan’a gerçekleştirilmiş olması dikkat çekici bir ilişki olarak görülmektedir.

Çeşitlilik arayışları Hindistan’ın izlediği doğru bir strateji olmakla birlikte, fiyat rekabeti ve nispeten teknoloji transferlerinde kolaylık sunması nedeniyle, Rus platformları Hindistan tarafından öncelikle tercih edilmek durumunda kalınmaktadır. Bu şartlar altında Hintlilerin Rusya'dan vaz geçmesi kısa vadede mümkün gözükmüyor.

Dışardan savaş uçağı alımlarıyla birlikte içerde Tejas benzeri uçak yapım programlarında da Hindistan çabalarını sürdürmüş ve belirli oranda başarılı projelere imza atmıştır. Bununla birlikte Hindistan’ın kendi hava ve uzay sanayisinde arzu ettiği seviyelere çıkabilmesi için teknoloji transferine ihtiyacı bulunmaktadır.

Rusya-Ukrayna Savaşının İngiliz Politikalarına Etkileri:

Rusya-Ukrayna Savaşıyla birlikte, Batı dünyası, Rusya’ya karşı yaptırımlar konusunda birçok ülkeyi yanında görmek için uğraş vermektedir. Avrupa içinde bile bunu tam manasıyla gerçekleştiremeyen Anglo-Sakson liderliği, yine de diğer ülkeleri sıkıştırmaya devam etmektedirler.

Hindistan; eğer Batı dünyasından arzu ettiği şartlarda silah tedarikini ve özellikle teknoloji transferine gerçekleştiremez ise mecburen Rusya’ya ibreyi döndürmektedirler. Çin ile sınır anlaşmazlıklarının olması, Hindistan’ı Çin savunma sanayisinden uzak tutmakta, iki ülke birbirini kısmen tehdit olarak görmektedirler. Bu durumda Ruslarla iş birliğine önem veren Hintliler, daha önce satın almalarını gerçekleştirdiği Rus savaş uçakları yanında, 2021 sonu itibariyle Rusya’dan S-400 hava savunma silah sisteminin de tedarikine başlamıştır.

Bu şartlar altında, gelecekte Çin’in çevrelenmesi, Rusya’nın baskı altında tutulması, Hint-Pasifik bölgesindeki AUKUS benzeri yapılanmaların başarısı için Hindistan’ın Batı dünyasına entegrasyonu zorunlu görülmektedir. Bunun en kestirme yolu, Hindistan’a Batı silah sanayisine entegre edecek ortaklıklarda yer vermekle olabilir.

Hindistan’ın Batı Dünyasıyla İş Birliği:

Bu kapsamda İngiltere Başbakanı, savaş uçağı üretimi için ileri teknoloji transferinde Hindistan'a yardım sözü verdiğine dair haberler gündeme geldi. Bu aynı zamanda Batı'nın Hindistan'ı Rus silahlarına olan bağımlılığından kurtarmaya yönelik ilk somut çabası olarak da görülmüştür.

Hindistan Başbakanı ile İngiliz mevkidaşı arasındaki ikili görüşmelerin sonunda yayınlanan ortak açıklamaya göre, her iki taraf da modern savaş uçakları ve Jet Motoru Gelişmiş Çekirdek Teknolojisi de dahil olmak üzere stratejik iş birliğinin kilit alanlarında iş birliğine gitmeye karar vermiştir.

İngiltere Başbakanı, iki ülkenin kara, deniz, hava sahası ve siber alanlarda ortaya çıkan tehditleri ele almak için iş birliği yapmayı taahhüt ettiğini ve İngiltere'nin Hindistan ile yeni savaş uçağı teknolojileri ve deniz tehditlerinin tespiti ve müdahalesi konusunda iş birliği yapacağını belirtmiştir.

Hindistan'ın Ukrayna krizi konusundaki farklı görüşlerine rağmen Londra, Yeni Delhi ile savunma bağlarını genişletmeye kararlı görünüyor. Burada en dikkat çekici konu şu olmuştur. Londra, silah sanayisindeki ilişkilere ivme kazandırmak için Hindistan'a ucu açık genel ihracat lisansı kolaylığı tanıyacağını deklare etmiştir. Bu, Batı dünyasından olmayan bir ülkeye tanınan bu çapta gerçekleştirilecek ilk kolaylık olarak dikkat çekici bulunmuştur.

Altıncı Nesil Tempest Uçağı Programı:

Bazı analistlere göre İngiltere 6. Nesil Savaş Uçağı Teknolojisini Hintlilere sunmayı hedeflemektedir. İngiltere’nin halihazırda sürdürmekte olduğu altıncı nesil Tempest Future Combat Air System programına Yeni Delhi'yi dahil etme arzusunda olduğu, bu yönde lobi yapmaya başladığı konuşuluyor.

Altıncı nesil savaş uçaklarında olması öngörülen belli başlı karakteristik özellikler (elektronik harp destekli artırılmış görünmezlik, sanal kokpit, yüksek manevra kabiliyeti, pilotlu-pilotsuz uçabilme, gelişmiş sensör optimizasyonu ve diğer platformlarla entegrasyonu, artırılmış yapay zekâ desteği, yönlendirilmiş enerji silahları ve hipersonik füze kullanımı vb.) dikkate alındığında, Tempest programına dahil olmak, Hindistan için de önemli bir sıçrama imkânı sunabilir. Halihazırda, teknoloji geliştirme için İsveç ve İtalya ile ortak hareket eden İngiltere, uçağın üretiminden sorumlu olan BAE Systems ile birlikte Leonardo UK, Rolls Royce ve MBDA arasındaki iş birliğinin artırılmasını sağlamıştır. Altıncı nesil uçak motoru geliştirilmesi ve buna uygun hava hava füzelerinin üretilmesine yönelik Tokyo ile anlaşan Londra, şimdilerde Yeni Delhi’yi de oyuna dahil etmeye öncelik verdiğine dair bir resim sunmaktadır. Muhtemelen Hindistan’daki yazılım geliştiricilerin Tempest için yeni kapılar açması bekleniyor.

Öte yandan Hint Hükümeti, “Hindistan’da üretim” opsiyonu çerçevesinde hava ve uzay sanayisini şekillendirmeye gayret gösteriyor. Bu maksada hizmet edecek güçlü bir teknik altyapı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kapsamda, Hintliler yeni nesil AMCA savaş uçağını üretmek için kollarını sıvamışlardır.

Hint-Amerikan İş Birliği:

Bu arada Hintliler, özellikle Amerikan silah teknolojisini transfer etmek için oldukça istekli bir duruş sergilemelerine rağmen, Washington'un savunma teknolojisini transfer etme konusundaki isteksizliği iki ülkenin savunma alanındaki iş birliğine ket vuran en büyük barikat olarak gösteriliyor. Washington, Londra kadar Hindistan’la silah teknolojisinde iş birliğine sıcak bakmıyor ya da dışarıya böyle bir görüntü veriyor. Nitekim, Nisan ayı başında Hint ve Amerikan dışişleri ve savunma bakanları Washington’da bir araya gelmiştir. Burada Amerikalı bakanlar, Hintli mevkidaşlarını agresif bir şekilde Rusya’dan koparmaya gayret gösterilmelerine rağmen, askeri teknolojinin paylaşımı konusunda hiçbir olumlu sinyal vermemişlerdir. Washington’un aksine Londra, Hindistan'ın hızla büyüyen savunma sanayisinden pay almak için can atan bir görüntü vermektedir.

Sonuç:

İngiltere'nin hamlesi Hindistan'ın Batı ile stratejik iş birliğinin daha hızlı ilerlemesine yardımcı olacak ve şüphesiz Hindistan yeni nesil bir savaş uçağı geliştirmek için iş birliği yapmak isteyecektir. Uzmanlara göre, İngiltere liderliğindeki Tempest, Hindistan için heyecan verici bir fırsat olarak görülebilir. Ancak Tempest alanında ilerleme, Hindistan'a hangi rolün sunulacağına bağlı olarak gelişebilecektir. Şu an itibariyle Hindistan'ın İngiltere ile Tempest programı üzerinde müzakere ettiğine dair resmi bir açıklamanın olmadığının da altını çizelim ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın ziyaretiyle birlikte çıkan spekülasyonların altının da boş olmadığını bilelim. Ayrıca, önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde Tempest Programı için toplamda 2 milyar pound harcaması beklenen Londra için, Hindistan benzeri ülkelerle gerçekleştireceği iş birliği, hem mali açısından hem de bu uçağın üretimi sonrasındaki satışlarını garanti etmek açısından önemli olacağı aşikardır.

Dr. Hüseyin FAZLA
Dr. Hüseyin FAZLA
Tüm Makaleler

  • 29.04.2022
  • Süre : 5 dk
  • 1661 kez okundu

Google Ads