Pakistan-Afganistan Arasında Ramazan Sonrasında Bir Savaş Çıkar mı?
Reaksiyoner askeri operasyonlarına, Pakistan tarafından Afgan sınırında konuşlu terör yuvalarını yok etmek için yapılmaya devam edilecektir. Bununla birlikte Pakistan; Hindistan dururken, Afganistan’la ikinci bir cephe açmayacaktır.
18 Mart’ta, geçtiğimiz pazartesi günü Pakistan savaş uçakları sınıra yakın bölgedeki Afgan şehirleri Host ve Paktika'da seçili hedefleri sabah saat 03.00 sularında bombaladı. Taliban da Pakistan sınır bölgesindeki birkaç noktaya top atışı yaparak karşılık vermekle yetindi.
Pakistan son dönemlerde radikal eğilimli militan grupların saldırılarına maruz kaldığını iddia ediyordu ve bu durumdan Afganistan'da iktidarda bulunan Taliban'ı sorumlu tutuyordu. Ancak Kabil, İslamabad’ın suçlamalarını kabul etmezken, Pakistan jetlerinin gerçekleştirdiği bombardımanları iki ülke arasındaki ilişkileri bozucu bir eylem olarak gördüğünü ifade etti.
Pakistan'ın Afganistan'ı Bombalaması İslamabad ile Kabil Arasındaki Gergin İlişkiyi Nasıl Etkileyecek?
Anlaşıldığı kadarıyla Pakistan'ın Afgan Taliban'ına karşı sabrı tükendi. Pakistan, Afganistan'daki sınırın ötesindeki terör sığınaklarını vurarak, topraklarında gerçekleştirilen terör saldırılarına güçlü bir şekilde karşılık verme yeteneğinin ve istekliliğinin bir kez daha sinyalini vermek istediği anlaşılıyor. 16 Mart'taki terör saldırısında Pakistan Ordusunda görevli iki muvazzaf subay hayatını kaybetmişti. Cenaze töreninde konuşan Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, "Terör yapmak için sınırlarımıza, evlerimize veya ülkemize kim girerse girsin, buna ne olursa olsun sert bir şekilde karşılık vereceğiz" demişti. Aslında bu konuşma Pazartesi gerçekleştirilen hava saldırısın ön sinyaliydi. Bu arada Pakistan Dışişleri Bakanlığının Afgan topraklarının Pakistan'a karşı terörizm için kullanılmaması yönündeki ikazı da aynı şekilde Pakistan’ın Afganistan’a sınırlı bir askeri operasyon yapabileceğini gösteriyordu.
Muhtemelen iki ülke arasında sükûnet yeniden sağlanacaktır. Bununla birlikte, Pakistan'da yeni seçilen bir hükümet var. Askerlerin halen nüfuzunun yüksek olduğu Pakistan’da askeri operasyon yapılması yönünde Pakistan Genelkurmay Başkanlığının harekete geçme yönündeki talebini yeni hükümet geri çevirmedi ve operasyon için izin vermeyi gerekli gördü.
Buna benzer reaksiyoner askeri operasyonlarına, Pakistan tarafından Afgan sınırında konuşlu terör yuvalarını yok etmek için yapılmaya devam edileceğini değerlendiriyorum. Bununla birlikte Pakistan’ın; Hindistan dururken, Afganistan’la ikinci bir gerginlik cephesi açmayacağına inanıyorum. Zaman zaman yaşanan sürtüşmelere rağmen Pakistan’ın, özellikle Hindistan'a yönelik stratejik çıkarlarını göz önünde bulundurarak sönümleme yoluna gideceğini öngörebiliriz. Yine de İslamabad Hükümetinin, ara ara gerçekleştireceği bombardımanlarla Afgan Hükümetini işbirliğine zorlamaya çalışması beklenebilir. Zaten Afgan Taliban’ının da aşiretler arası bağları, sınır boyu işleyen mali çıkar mekanizmasını ve Pakistan hükümetinin doğrudan yardımlarını dikkate alarak Pakistan’la iyi geçinme yolunda adım atması olağan bir gelişme olacaktır.
Pakistan topraklarında terör eylemlerini gerçekleştiren militanların kendilerine Afganistan'da güvenli bir sığınak bulması sürpriz olarak görülmüyor. Taliban tüm Afganistan’ı kontrol edebilecek yetkinliğe ulaşabilmiş değildir. Irak Hükümetinin ülkenin kuzeyindeki PKK yapılanmasını kontrol alma yönünde irade koyamamasına benzer şekilde Taliban da Afgan topraklarını üs olarak kullanan militanları kontrol etme noktasında zayıf kalıyor. İslamabad’ın Kabil’in desteğini almadan da terörle mücadele etmesi olanaklı gözükmüyor. İki başkentin gerginlik politikalarına sarılmak yerine terörle mücadelede işbirliğine gitmeleri gerekiyor.
Pakistan; Taliban yönetiminin 2021 yılı öncesinde kendinden bir parça olarak gördüğü Pakistan topraklarındaki Taliban bağlısı gruplara destek vermeye devam ettiğine inanıyor. Dışişleri Bakanlığı bu yönde yaptığı açıklamalarla Kabil’i sıkıştırıyor. Ancak Taliban bu bağın devam ettiğini kabul etmiyor. Öte yandan Pencap'ta kalan Afgan mültecilerin zorla ülkelerine geri gönderen Pakistan Hükümeti, sınırdaki gerginliği artıran bir krizi tetiklemiş oldu. Pakistan topraklarında kalmaya devam etmek isteyen bu insanların perişan durumu, Afgan topraklarını üs tutan Pakistan Taliban’ı için önemli bir eylem gerekçesi olarak görülüyor.
Her şeye rağmen, hava saldırılarını yapan Pakistan'ın sonrasında diplomatik çabalara daha fazla ağırlık vereceği yönündeki açıklaması, Pakistan ve Afganistan arasındaki akrabalığa varan yakın ilişkinin yeniden onarılması için umut vadediyor. Bununla birlikte, Afgan mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin ikinci aşamasının Ramazan sonrası devreye sokulacağı düşünüldüğünde, İslamabad ile Kabil arasındaki gerilimin daha da artma olasılığı bulunuyor kanaatindeyim. Umarım aklı selim galip gelir, Afgan mülteciler daha fazla perişan olmadan iki ülkenin ortaklaşa belirleyeceği yol haritasına doğrultusunda, mültecilere kalıcı yerleşim yerleri gösterilerek, iki ülke arasındaki sınırda çatışmadan ziyade ortak ticaretin dinamiklerinin hakim olmasını sağlama yoluna gidilir.