Site İçi Arama

ua-iliskiler

Rusya Ukrayna’ya saldırmayacak, ancak!

Rusya- Ukrayna krizinin sıklet merkezinde yer alan en büyük trajedi, Malezya  Hava Yollarına ait Boeing 777-200 tipi yolcu uçağının 17 Temmuz 2014 tarihinde Rusya sınırından 60 kilometre uzakta bulunan Ukrayna'nın Donetsk Oblastı'na bağlı Hrabove köyüne düşmesi sonucu 298 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan hava yolu felaketidir.

Ukrayna’nın Özet Tarihi

Günümüz Ukrayna’sının tarihine göz atacak olursak, tarihte ilk kez İskitler tarafından kurulan ve MÖ 3. yüzyılda Gotların egemenliğine giren bu bölge, 375 yılında Hunların egemenliğinde 5. yüzyılın sonlarına kadar kaldı ve bu süreçte Slav kavimleri Ukrayna topraklarına yerleşerek burayı yurt edindiler.

882-1132 yılları arasında hüküm süren, Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna’nın atası sayılan Kiev Knezliği’nin (Kievskaya Rus) başkenti bugünkü Ukrayna’nın başkenti Kiev idi. 12’nci ve 13’üncü yüzyıllarda Kiev Kinezliği’nin dağılarak bağımsız prenslikler haline gelmesiyle, bugünkü Ukrayna’nın toprakları Moskovanın hâkimiyeti altına girdi.

Yüzyıllar boyunca Litvanya ve Polonya ile bağımsızlık mücadelesi veren Ukrayna, 16’ncı ve 18’inci yüzyıllar arasında Avrupa haritasında, askeri ve idari yönetimler topluluğu olan Zaporojye Seçi olarak yeniden yerini aldı.

1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşları sonucunda, Ukrayna’nın güneybatı ve orta batısını kapsayan tarihi Podolya bölgesinde Osmanlı Devleti egemenliğinde Podolya Eyaleti kuruldu.

1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı ‎sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile Kırım Hanlığı ve Rusya Çarlığı arasında Kırım’da Bahçesaray Anlaşması imzalandı.

20 yıllığına geçerli olması kabul edilen anlaşmaya göre, Ukrayna’dan geçen Dinyeper Nehri, Rus Çarlığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında sınır olarak belirlendi. Bunun sonucunda Zaporojye Osmanlı egemenliğine girdi. Bölgede Osmanlı egemenliği 1699 Karlofça Anlaşması’na kadar sürdü.

1917 Sosyalist Devrimi’nin ardından, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) içinde yerini aldı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Ukrayna topraklarının neredeyse tamamı Nazi Almanyası tarafından işgal edildi. Nazi katliamları Ukrayna’da en şiddetli şekilde kendini gösterdi. Savaş boyunca ülkede partizan savaşları boy gösterdi. Ukrayna 1944 yılında Nazi işgalinden kurtarıldı. Savaşta 5 milyon Ukraynalı hayatını kaybetti ve Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne 1945 yılında dahil oldu.

Bağımsızlığın Kazanılması

Ukrayna, 24 Ağustos 1991 tarihinde Sovyetler Birliği’nden ayrıldı. Leonid Kravçuk, ülkenin ilk devlet başkanı oldu. 1996 yılında Leonid Kuçma başkanlık koltuğun oturdu ve Rusya ile ilişkilerde önemli ivme kazanıldı.

Leonid Kuçma döneminde Başbakanlık makamına gelen ve halen Rusyada sürgünde bulunan Rusya Ukrayna arasındaki sorunlu alan olan Donbass bölgesindeki Donestk şehri eski valisi Yanukoviç’in göreve gelmesiyle uyguladığı Rus yanlısı politikalar büyük kitlesel eylemlere neden oldu.

Yanukoviç’in iktidardan inmesi talebiyle başlayan kitlesel protesto eylemleri, polis ve göstericiler arasında silahlı çatışmalara dönüşerek başkenti savaş alanına çevirdi. Çoğunluğu radikal milliyetçilerden oluşan eylemciler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 100’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.

Rusya- Ukrayna krizinin sıklet merkezinde yer alan en büyük trajedi, Malezya  Hava Yollarına ait Boeing 777-200 tipi yolcu uçağının 17 Temmuz 2014 tarihinde Rusya sınırından 60 kilometre uzakta bulunan Ukrayna'nın Donetsk Oblastı'na bağlı Hrabove köyüne düşmesi sonucu 298 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan hava yolu felaketidir.

Ukrayna’nın Rusya’da resmen bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından başlayan ve özellikle Donbas bölgesini siklet merkezi haline getiren sorun bu olayla birlikte dış dünyanın daha çok ilgisini çekti ve sorun uluslararası boyutta tartışılır hale geldi.

Ukrayna’nın Hamleleri

Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savunma sistemlerini güçlendirmek amacıyla batı menşeili silah araç ve gereç tedarikine öncelik vermiş bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti ile bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olarak özel bir dostluk ilişkisi sürdüren Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'den 2019'da 7 adet Bayraktar TB2 İnsansız Hava Aracı (İHA) satın alarak savunmasını güçlendirmede önemli bir adım atmıştır.

Gelişmeler zaman içinde Ukrayna’nın kendisini koruyabilecek bir batı kalkanı olarak gördüğü NATO’ ya üyelik konusunu gündeme getirerek gayri resmi olarak NATO makamlarıyla birtakım temasları sonucunda gelinen noktayı 5 Kasım 2019 tarihinde NATO Genel sekreteri Jens Stoltenberg, "Tüm müttefikler Ukrayna’nın NATO üyesi olmasına karar verdi. Karadağ, sadece iki yıl önce NATO’ya katıldı. Kuzey Makedonya birkaç ay içinde NATO’ya üye olacak. Bunu daha önce gördük, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra. Polonya, Baltik ülkeleri. Bunların NATO’ya üye olacağını kimse hayal bile edemezdi" ifadelerini kullandı. Diyerek Ukrayna’ya önemli bir desteği sunmuş oldu.

Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO’ya üye olabilmesi için, Kiev’e reformları güçlendirme ve toplumu modernize etmesinde yardımcı olacakları sözünü vererek, bir gazetecinin “NATO, Ukrayna’yı Avrupa ve Rusya arasında bir ‘gri bölge’ olarak bırakabilir mi?" sorusuna Stoltenberg, "Bu ülke ittifakın 40 ortağından biridir" yanıtını vererek şunları söyledi:

“Bazı ülkeler için ortaklık, üyelik yolunda atılan ilk adımdır. Ancak tüm ülkeler için ortaklık, NATO ile süreklilik esasına dayalı ilişkidir. ‘İlişki yok’ statüsüyle ‘tam üyelik’ statüleri arasında büyük bir mesafe olduğu anlaşılmalıdır.” şeklinde verdiği kuvvetli mesaj ile Ukrayna NATO diyaloğunu açıklamış oluyordu.

Bilindiği üzere 2020 ve 2021 yılları Rusya ile Ukrayna devlet başkanları ve resmi Askeri güçler arasımda bir güç gösterisine dönüşerek 2021 yılı Donbask bölgesinde hemen hemen her gün bir Ukrayna askerinin öldürülmesi haberleriyle geçti. Ukrayna devlet başkanı Zelenski ve hükümeti sürekli olarak batı dünyasının desteğini kazanmak için yoğun diplomasi süreci yaşadılar.

15 Nisan 2021 tarihinde İngiliz yayın kuruluşu BBC ‘nin verdiği bir haberle dünya kamuoyu yeniden Rusya Ukrayna sınırına çevrilmesine neden oldu, Haberde ve uydu görüntülerinde Rusya Donbas bölgesi Ukrayna sınırına 14 000 asker ve önemli sayıda tank ve zırhlı aracı yığmaktaydı. Bu sayı daha sonra Ukrayna resmi yayın organı tarfından 40 000 asker şeklinde açıklandı.

Ne olabilir?

Hiç kuşkusuz Rusya buraya önemli bir sayı ve nitelikte askeri yığınak yaparak Ukrayna’ya karşı önemli bir hamle yapmıştır. Ancak bu hamlenin bir işgal ile sonuçlanıp sonuçlanmayacağı sorusunu cevaplamadan önce Rusya’nın daha önceki hamlelerinin detaylı analiz edilmesinde yarar vardır.

2014 yılında Kırım’ı bir oldubittiyle ele geçiren Rusya’nın şimdi Ukrayna’yı işgale hazırlandığı görüntüsü vermesi Batı’yı yeni bir tehditle karşı karşıya getirmiş durumda. Ancak;

  1. dünya savaşı sonrasında oluşan iki kutuplu dünyada gerek NATO ‘nun kurucu lideri olan ABD, gerekse VARŞOVA PAKTI’ nın kurucu lideri olan Sovyetler Birliği kendi etki alanlarında en güçlü pozisyonda kaldılar ve soğuk savaş döneminde caydırıcılık adına her türlü askeri güç gösterisi ve istihbari faaliyetleri sergilediler.

1991 yılına gelindiğinde Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla oluşan yeni dünya düzeninde her iki paktın etki alanı zayıfladı ve NATO’nun Avrupa kıtasını koruma ve kollama düşüncesi zayıflayarak daha esnek politikalar geliştirilirken , Yeni dünya düzeninde Rusya adını alan VARŞOVA PAKTI’nın lider ülkesi ağırlıklı olarak Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine yönelik olarak oluşturduğu Bağımsız Devletler Topluluğu dayanışması ile daha sıkı markaj politikası uygularken, Doğu Avrupada yer alan Ukrayna ve Litvanya gibi pakttan kopan batı yanlısı ülkelere karşı daha dikkatli bir dil kullanmaya özen göstermiştir.

Benimsediği yeni politikayla; ABD ‘ye karşı Batı Avrupa ülkelerini yanına çekme politikalarını benimsediği görülmektedir. Ukrayna gibi Batı’nın desteğini alan ülkeleri askeri birlik göndererek kontrol etme yerine, Birinci aşamada; bu ülkelerdeki ayrılıkçı güçleri destekleyerek hizaya getirme ya da yüksek gerilimli politikalar üreterek mevcut hükümetler yerine kendi kontrolünde hükümetleri iş başına getirme ve daha sonra İkinci aşamada: bu hükümetlerin daveti üzerine bu ülkelere girme stratejisini uyguladığı anlaşılmaktadır.

Son günlerde yaşanan Kazakistan örneği bunun bariz örneğidir ve burada bu stratejisini başarıyla uygulamıştır. Kazakistana bir askeri nota verek zorla girse idi dünyadan büyük tepki alacaktı, ancak kazakistanda başlatılan ayaklanma ve iç karışıklığın önlenmesi amacıyla Kazak hükümetinin daveti üzerine Kazakistan’a girmesi hiçbir tepki çekmemiştir. Bu strateji bir nevi “kadife eldivenli çelik el “politikasının günümüzdeki uygulamasıdır.

Sonuç

Görünen odur ki, Yakın bir zamanda bir Ukrayna Rusya savaşı çıkması rasyonel gözükmemektedir, ancak Rusya’nın yeni önerisi olan iki aşamalı planının devreye konulduğu anlaşılmaktadır. Kontrollü bir gerginlik sürecinin yaşanması sonrasında Ukrayna’da Yanukoviç benzeri Rusya yanlısı bir hükümetin gelmesi ve Rusya’nın ikinci hamlesine yol vermesi planlanan bir strateji olduğu muhtemeldir.

Dr. Cemal BALIKÇI
Dr. Cemal BALIKÇI
Tüm Makaleler

  • 27.01.2022
  • Süre : 5 dk
  • 1570 kez okundu

Google Ads