Site İçi Arama

analiz-ve-raporlar

Hindistan - Pakistan Arasındaki Su Savaşı mı?

Hindistan su kartını masa üstüne çıkarırken yazılı açıklamalarda çok dikkatli bir dil kullanmış, anlaşmayı duraksatmış, barajlardan geçen suyu tortu temizliği için kestiğini açıklamış ve sonra kapakları açmıştır.

Başlangıçta bu durumun tanımlamasını yapmak gerekirse Keşmir’de tırmanan bu son krizin su savaşı yaratacak bir su krizi olmadığını söyleyebiliriz. Bugün karşımızdaki bu tablo tarihsel Keşmir sorunu ve iklim değişikliği tehdidi üzerinden yürütülen bir su stratejileri krizinin başlangıcıdır. Ancak bu sorunun orta vadede gerçek bir su savaşına evrilmesi ihtimali de düşük değildir. 

Havzada Hidropolitik Açıdan Ne Oldu?

Hindistan bugüne kadar siyasi ve askeri gerginliklerden uzak tuttuğu su paylaşım işbirliğini dikkatli bir şekilde örselemiştir. Bir diğer deyişle uzun zamandır süren ve örnek gösterilen bir sınıraşan su anlaşması konusunda bir gelenek bozulmuştur. Hindistan su kartını masa üstüne çıkarırken yazılı açıklamalarda çok dikkatli bir dil kullanmış, anlaşmayı duraksatmış, barajlardan geçen suyu tortu temizliği için kestiğini açıklamış ve sonra kapakları açmıştır.

Sonuç olarak Hindistan uluslararası su hukukunu da kısmen gözetip sınırlı bir askeri güç kullanarak Keşmir’in kontrol ettiği Cammu Keşmir bölgesinde yeni bir hidrojeopolitik pozisyon oluşturmuştur. Bu strateji ile bir anlamda su paylaşımı konusunda yeni pozisyonunu radikal bir şekilde açıklamıştır. Hindistan aynı zamanda 1960 tarihli İndus suları antlaşmasının gözden geçirilip yenilenmesine yönelik olarak sahada radikal bir hamle yapmıştır.  Bunun için 26 turistin hayatını kaybettiği saldırıyı çıkış noktası olarak kullanmış ve terör saldırısının araştırılarak gerilimin azaltılması önerisini reddetmiştir.

Pakistan, zaman zaman, Hindistan'ın sınırda su baskınına neden olabilecek bir barajdan haber vermeden su bırakıp "beşinci nesil savaş" yürütmekle suçlamış Hindistan ise bu suçlamayı reddetmiştir.

Neden Şimdi Oldu?

Hindistan 1986 yılından başlayarak Pakistan’a giden suların üzerinde 40 m’den 143 m yüksekliğe kadar birçok baraj ve nehir kanal santrali inşa etmiştir. Hatta son olarak projelendirdiği 167 m yüksekliğindeki en yüksek Pakal Dul barajı da inşa halindedir.   Pakistan’ın anlaşmaya uygun olmadığı şeklinde itirazlarına rağmen inşa edilen bu büyük barajlar Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesindeki idari hakimiyetini sağlamlaştırdığı gibi kendisine suyu kontrol etme olanağı da tanımaya başlamıştır. Halen suları tam olarak kontrol edecek depolama hacmine ulaşmamış olmalarına rağmen bu barajların Hindistan için sessiz stratejik manevra araçları haline gelmesi Pakistan’ın endişelerini arttırmıştır.

Aslında 1989 yılından bu yana bu büyük depolamalı barajların yapılması İndus suları antlaşmasını de facto olarak örselemiştir. Bu gelişmelere bağlı olarak Hindistan iklim değişikliği, nüfus artışı ve temiz enerji üretme politikalarını ileri sürerek yeni bir anlaşma oluşturma çabasına girmiştir.  Bu kapsamda son yıllarda İndus Suları antlaşmanın yenilenmesi taleplerini arttırmıştır. Bu nedenle son yıllarda Hindistan Keşmir gerginliğinin su paylaşımından uzak tutulması politikasından uzaklaşmaya başlamıştır.  2016 yılında yaşanan bir saldırı sonrasında kan ve su birlikte akmaz resmî açıklamasını yaparak su kartını kullanma konusundaki tehditlerini arttırmıştır.

Hindistan, Keşmir’de yaşanan son terör saldırısı sonrasında sınırlı askeri güç kullanarak ve İndus Suları Antlaşmasını duraksattığı konusunda açıklamalar yaparak Keşmir’de hidrojeopolitik kontrol oluşturma politikasını sürdüreceği mesajını netleştirmiştir.

22 Mayıs 2025’te Hindistan Başbakanı Reuters’e verdiği demeçte: Pakistan, Hindistan'ın hak sahibi olduğu suyu alamayacak açıklamasını yapmıştır. Bu da Hindistan’ın bu konuda oluşturduğu stratejiyi sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bundan Sonra Ne Olur?

Su savaşlarının uzun sürekli barışçıl sonuçları olmaz bu nedenle tam ve mutlak kazananı da olmayacaktır. Ayrıca su konusunda yaşanan askeri çatışmalar genellikle kıyıdaş ülkelerarasında tarihsel bir anlaşmazlığın bulunduğu bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle İndus Havzasında su paylaşımı konusunda savaş riski tamamen yok değildir. Ama şimdilik bazı nedenlerle "tam kapsamlı bir su savaşı"nın düşük bir olasılık olduğu söylenebilir.

Bunun yanısıra Pakistan’ın İndus Havzasında Hindistan’ın kontrolündeki Cammu Keşmir bölgesinden kaynaklanan sulara olan mutlak bağımlılığı, bölgeyi su paylaşımı konusunda çok kırılgan hale getirmektedir. Bir diğer deyişle bölgede suya dayalı çok kritik bir güvenlik dengesi mevcuttur.

İndus Havzasında Hindistan ve Pakistan arasında su konusunda yaşanacak gelişmeler özetle;

·        Hindistan’ın su üzerinden yürüteceği Keşmir politikasına,

  • İklim değişikliği etkisi ile su kaynaklarının azalmasına,
  • Bölgede büyük oranda tarıma dayalı olan ekonomilerin artan su ihtiyacına,
  • Bölge dışı ülkelerin su üzerinden uygulayabilecekleri stratejilere bağımlı olacaktır.

İndus nehri havzasında bugün ve kısa vadede bir su savaşı yerine, gerilimli diplomasinin, karşılıklı tehditlerin ve uluslararası arabuluculukların ön planda olacağı görülmektedir. Orta- uzun vadede havza ülkeleri hidro diplomatik ilişkilerini geliştirmezse, her iki tarafın da kabul edeceği yeni bir anlaşma yapılamazsa ve iklim değişikliğine uyum sağlanamaz, verimsiz su yönetimi ve aşırı milliyetçilik gibi faktörler kontrol altına alınmazsa, bölgede Keşmir anlaşmazlığı üzerinden bir su paylaşım savaşı çıkartılması olasılığı artacaktır.

Hindistan ve Pakistan arasındaki tarihsel Keşmir sorununun günümüzde su işbirliğini etkileyecek duruma gelmesinin, sınıraşan suların güvenlikleştirilmesi açısından, bölgesel ve küresel etkileri olacaktır. Bu gelişmeler sularının yaklaşık üçte biri sınıraşan ve sınıroluşturan su havzalarından oluşan ülkemiz için de önemli olup dikkatle takip edilmelidir. Sularının büyük bölümü Türkiye’den kaynaklanan Ortadoğu’da yaşanan siyasi belirsizlikler ve iklim değişikliğinin artan etkisi bölgedeki sınıraşan su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini zorlayacaktır.

Araştırmacı Yazar ve Akademisyen  Dursun YILDIZ
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ
Tüm Makaleler

  • 28.05.2025
  • Süre : 4 dk
  • 748 kez okundu

Google Ads