Tarih, Biraz da Bir Tek Fotoğrafın "Hâl Dili" ile Anlattığı Şeydir
Adolf Hitler’in İktidarı Ele Geçiriş Günü olarak da bilinen 30 Ocak 1933 günü çekilen fotoğraf, tarihin akışı içinde çok şeyler anlatıyor. Bu fotoğrafta Hitler’in yanında poz veren NSDAP ileri gelenlerinin fotoğrafın çekildiği o günden sonraki yaşamlarına, kariyer hikayelerine birlikte bakalım.
Birinci Dünya Savaşının ilk yılında Mareşal rütbesine getirilmiş olan ve 1916 ile 1919 yılları arasında Alman Genel Kurmay Başkanlığı yapmış olan Almanya’nın milli kahramanı Paul von Hindenburg 1925 ile 1934 yılları arasında Almanya’nın Cumhurbaşkanlığını yaptı.
Hindenburg, Nazi Partisi’nin yükselen yıldızı Adolf Hitler’in cumhurbaşkanı olarak seçilmesine engel olmak için merkez sağın ve merkez solun ortak desteği ile Hitler’i seçimi yenilgisine uğratarak 1932 yılında tekrar Cumhurbaşkanı seçildi. Buna rağmen 30 Ocak 1933’de seçimlerde en yüksek oyu almış olan aşırı sağcı Nazi Partisinin (NSDAP) lideri Adolf Hitler’e başbakanlığı vermek zorunda kaldı.
Hindenburg’un 1934’de ölümü üzerine Adolf Hitler hiç kimsenin Paul Von Hindenburg’un cumhurbaşkanlığının yerini tutamayacağını belirterek Cumhurbaşkanlığı makamını iptal ettiğini ve artık kendisinin Führer adı altında hem başbakanlığı hem de cumhurbaşkanlığını üstleneceğini duyurdu.
Adolf Hitler’in İktidarı Ele Geçiriş Günü olarak da bilinen 30 Ocak 1933 günü çekilen fotoğrafta Hitler’in yanında poz veren NSDAP ileri gelenlerinin fotoğrafın çekildiği o günden sonraki kariyer ve yaşam hikayelerini öğrenmek ilginç olabilir.
Kapaktaki bu fotoğrafta Hitler’in her iki yanında çok önemli Nazi’ler yer almaktadır.
Hitler’in sağındaki isim Dr. Joseph Goebbels dir. 1933 ile 1945 yılları arasında Almanya Propaganda Bakanlığını yapmıştır. Halen propaganda dendiğinde ilk akla gelen isimdir.
Rusların Berlin’e girmesi ile Alman Führer’i Adolf Hitler 30 Nisan 1945’de Berlin’deki sığınağında intihar etti.
Hitler intihar etmeden önce Büyük Amiral Karl Dönitz’in Almanya Cumhurbaşkanı ve Dr. Joseph Goebbels’in Almanya şansölyesi olmasını vasiyet etmişti.
Almanya şansölyeliği görevini üstlenen Goebbels Ruslara yaptığı ateşkes çağrısı reddedilince 1 Mayıs 1945’de karısı ve altı çocuğu ile birlikte intihar etti.
Hitler’in hemen solunda da çok ünlü ve ilginç bir isim yer almaktadır.
Hitler ile birlikte Gamalı Haçlı üniforması ile gördüğümüz Ernst Röhm, Nazileri iktidara taşıyan militan Fırtına Birliklerinin (SA) kurucusudur ve kurulduğu 1931 yılından 1934 yılına kadar da SA’nın kumandanlığını yapmıştır. Hitler’e sadece Adolf diye hitap edebilen az sayıda kişiden biriydi.
30 Haziran 1934’de Uzun Bıçaklar Gecesi adı verilen tasfiyede Hitler’in emri ile Röhm’ün de aralarında bulunduğu SA liderleri ihanet suçlaması ile tutuklandılar. Röhm tutuklandıktan 1 gün sonra tabanca ile vurularak öldürüldü.
Yine kapak fotoğrafında, Ernst Röhm’ün hemen yanı başında yine çok ünlü bir Nazi’yi, Hermann Göring’i görüyoruz. Hermann Wilhelm Göring 1933'ten 1945'e kadar Almanya'yı yöneten Nazi Partisi'nin en güçlü isimlerinden biriydi. Alman Gizli Polisi Gestapo’nun kurucusuydu ve Nazi Almanyası’nın Hava Kuvvetlerinin efsanevi komutanıydı.
Almanya’nın 1945 yılında yenilmesi sonrasında Amerikalı askerler tarafından yakalandı. Nürnberg’de 218 gün süren duruşmanın sonrasında hakkında asılarak idam kararı verildi.
Hermann Göring İdam Kararı infaz edilmeden önce siyanür içerek intihar etti.
Aynı fotoğrafta Hermann Göring’in yanında yine çok ünlü bir Nazi’yi görüyoruz. Heinrich Himmler meşum Muhafız Birlikleri SS lerin kumandanı, Almanya Polislerinin Üst Kumandanı ve Almanya İçişleri Bakanı idi.
Nazi Almanya’sının en güçlü kişilerinden biriydi.
Hitler’e körü körüne bağlılığından dolayı kendisine Sadık Heinrich lakabı takılmıştı.
Almanya’nın 1945 yılında yenilmesinden sonra İngilizler tarafından yakalandı ama mahkemeye çıkarılamadan siyanür içerek intihar etti.
Aşağıdaki fotoğrafta inceleyeceğimiz sıradaki kişi Adolf Hitler’in vekili Rudolf Hess’tir. Onun hikayesi ilginç olduğu kadar inanılması zor bir hikayedir.
Rudolf Hess Hitler’in en yakınındaki insanlardan biriydi. Hitler’i iktidara götüren sürecin hemen her aşamasında onunla birlikteydi.
Rudolf Hess, Nazi Partisi lideri Hitler'in 1920'de Münih'teki bir mitingde yaptığı konuşmayı dinledikten sonra en sıkı takipçisi oldu.
1 Temmuz 1920’de 16. üye olarak Nazi Partisi'ne katılan Rudolf Hess 8-9 Kasım 1923 deki ünlü Birahane darbe girişiminde Hitler ile birlikteydi.
Hitler darbesi olarak da adlandırılan bu darbe girişiminin başarısız olması üzerine Hitler ile birlikte tutuklandı.
Hitler hapiste kaldığı süre içinde kendisi ile aynı koğuşta kalan Rudolf Hess’e Mein Kampf- Kavgam adını verdiği kitabın ilk bölümlerini dikte etti. Otobiyografik özellikler taşıyan siyasi-ideolojik bir kitap olan iki ciltlik Mein Kampf kanıtlara dayanma ihtiyacını pek duymayan bir propaganda kitabıydı.
Rudolf Hess resimde Himmler'in yanında
Kitap bedava dağıtımları haricinde 241000 adet satılarak en çok satan kitaplar arasında yer almıştır.
Hitler bu sadık dostunu iktidara geldiğinde unutmadı ve onu önemli mevkilere getirdi. Rudolf Hess hem Führer Yardımcısı ünvanını taşıyordu, hem de Führer olmadığında onun yerine vekalet ediyordu.
Ama 10 Mayıs 1940’da Augsburg’dan kendi kullandığı bir Messerschmidt Bf110 uçağı ile Büyük Britanya’ya gitmek üzere havalandıktan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı.
Hess'in Bf110 tipi uçağının gövdesinin bir parçası günümüzde İmparatorluk Savaş Müzesi'nde sergileniyor
Hitler İngiltere ile savaş halindeyken Rusya’yı işgal planı olan Barbarossa harekatına niyet etti.
İngiltere ile savaşırken Rusya ile yeni bir cephe açmak Hess’i endişelendirdi ve çılgınca bir işe girişti. İngiltere’ye tek başına uçarak İngilizlere barış teklifi götürecek ve Almanya’nın Rusya ile savaşmasında elini güçlendirecekti.
İngiliz hükümetinin savaş politikasına karşı çıkan önde gelen isimlerden biri olduğuna inandığı Hamilton Dükü ile barış görüşmeleri yapmayı umarak İskoçya'ya tek başına uçtu.
1927 yılında Nürnberg'te çekilen aşağıdaki fotoğrafta en önde Hitler ve Heinrich Himmler'in hemen arkasında Rudolf Hess görülmektedir.
Bu uçuş 2. Dünya Savaşı tarihine geçmiştir. İki ülke arasında savaş en hızlı şekilde devam ederken ve havada uçan sinek bile düşman kabul edilip vurularak düşürülürken usta pilot Rudolf Hess savaşan her iki tarafa da yakalanmamayı başararak Hamilton Dükünün İskoçya’daki malikanesinin 20 kilometre yakınına kadar ulaşmayı başardı.
Rudolf Hess İngiliz uçaklarına yakalanmamayı çok alçaktan uçarak ve rotasında bazı sapmalar yaparak başarmıştı. Bütün bunlardan dolayı yakıtı azalmıştı. Son aşamada uçağı yükselterek paraşütle aşağı atladı.
Havada uçağını yakalayıp düşüremeyen İngilizler iniş sırasında ayağı sakatlanmış olan Hess’i yakaladılar.
Hamilton dükü Hess’in tutuklu olduğu yere çağrılarak Hess ile yüzleştirildi. Dük konuyla ilgisi olmadığını söyledi.
Kötü tarafı Hitler de olayı duyunca Hess’i deli ilan etti ve olayla hiç bir ilgisi olmadığını söyledi.
Rudolf Hess 1945 yılında İngiltere savaşı kazanana kadar İngiltere’de hapis tutuldu. Nazi liderlerinin Nürnberg’te yargılanması başlayınca yargılanması için İngiltere’den Almanya’ya getirildi.
Herkes yaptığı çılgınlık dolayısıyla Rudolf Hess’e deli muamelesi yapsa da mahkeme yargılanmasının uygun olduğuna karar verdi ve onu ömür boyu hapis ile cezalandırdı.
Rudolf Hess ağır hapis cezası alan 6 diğer Nazi lideri ile Berlin’deki Spendau hapishanesine konuldu.
Diğer mahkumların bir kısmı zaman içinde sağlık sorunları nedeniyle veya cezalarını tamamlamış kabul edilerek tahliye edildiler.
1966 yılında Hess tek başına kalmıştı. Serbest bırakılmasına yönelik düzenlenen çeşitli kampanyalara rağmen Hess özellikle Sovyetler”in karşı çıkması nedeni ile tahliye edilmedi. Sovyetler Birliği, Hess’in Almanya ile (gerçekleşmemiş olsa da) İngiltere’nin barış anlaşması yapıp Almanya’nın onlara güçlü olarak saldırması planını affetmemişti.
600 hücreli Spendau Hapishanesi, 1966'dan Hess'in 1987'deki ölümüne kadar tek mahkumu için yıllık tahmini 800.000 DM maliyetle çalışır durumda tutuldu.
Hess 1987 yılında 93 yaşında iken Spendau’da mahpus olarak yaşamını kaybetti. Hayatının son 47 yılını hapiste geçirmişti. Ölümü intihar olarak kayıtlara geçirildi.
Hess'in Wunsiedel'deki mezarı, neo-Nazi hacılarının ve ölüm yıldönümü olan her Ağustos ayındaki gösterilerin mekanı haline geldi.
Neo Nazi ziyaretlerini önlemek için, kilise meclisi 2011'de süresi dolduğunda mezarın kira sözleşmesini uzatmadı. Ailesinin nihai rızasıyla, Hess'in mezarı 20 Temmuz 2011'de yeniden açıldı. Kalıntıları yakıldı ve külleri aile üyeleri tarafından denize serpildi. "Ich hab's gewagt" ("Cesaret ettim") yazılı mezar taşı imha edildi.
Spendau Hapishanesi de, neo-Nazi mabedi haline gelmesini önlemek için 1987'de yıkıldı.
Şimdi de kapaktaki fotoğrafta yer alan yüzü daha az tanıdık kişileri inceleyelim.
Fotoğrafın en solunda Wilhelm Kube yer alıyor. 1927 yılında Nazi partisine katılmıştı. Hitler iktidara gelince onu tüm Prusya eyaletlerinin Üstbaşkanı olarak atadı. 17 Temmuz 1941’de Almanya’nın Sovyetler Birliği’nin batı kesimlerini işgali sonrasında Hitler tarafından Beyaz Rusya umumi komiserliğine getirildi.
Wilhelm Kube Beyaz Rusya’da Alman otoritesini kurarak Yahudilerin tasfiyesini gerçekleştirdi.
22 Eylül 1943’te Minsk’teki apartman dairesinde uyurken direniş örgütünün yatağının altına yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu öldü.
Fotoğrafta Wilhelm Kube’nin yanında Hanns Kerrl’i görüyoruz. Hans Kerrl 1933-1934 yıllarında Prusya adalet bakanı olarak ve 16 Temmuz 1935’ den 15 Aralık 1941 de Paris’te kalp rahatsızlığından yaşamını kaybedene kadar Kiliselerden Sorumlu Bakan olarak görev yaptı.
Yeni oluşturulmuş bu bakanlığın görevi kiliselerin Nazi ideolojisine uyumunu sağlamaktı.
Fotoğrafta Göring ile Himmler’in arasında Almanya Gıda ve Tarım Bakanlığı yapacak olan Walther Darre’yi görüyoruz.
Walther Darre Nazi ideolojisini besleyen Lebensraum kavramına destek veren Blut und Boden kavramının geliştiricisiydi. Almanya’nın Asil ırkının üstünde yaşadığı toprakla bütünleşmiş olduğunu savunuyordu. Tarımın ülkenin geleceği için çok önemli olduğunu ve toprakla uğraşmanın üstün Alman ırkını koruyacağını savunuyordu.
SS teşkilatında yedinci sıradaki önemli kişi olan Saare 1933 yılında Gıda ve Tarım bakanı oldu. Ama 1942 yılında çok teorik olduğu gerekçesiyle Hitler’in gözünden düştü.
1945 yılında Amerikalılar tarafından savaş suçlusu olduğu gerekçesiyle tutuklanan Darre 1949 yılında 7 yıl hapse çarptırıldı. 1950 yılında yattığı süre yeterli görülerek serbest bırakıldı. 1953’te Münih’teki özel bir klinikte yaşamını kaybetti.
Fotoğrafta inceleyeceğimiz son kişi sandalyede oturmuş olarak poz vermiş olan Wilhelm Frick'tir.
Hitler’in ünlü Münih- Birahane darbe girişiminden sonra onunla birlikte yargılanan Wilhelm Frick aşağıdaki resimde bulunan 9 kişiden Hitler ile birlikte sivil kıyafetli olan ikinci kişidir. Diğer 7 kişi subaydır ve kılıçları ile poz vermişlerdir. Fotoğraf Münih- Birahane darbe girişiminden sonra açılan davanın Yüksek Mahkeme duruşması öncesinde çekilmiştir.
Wilhelm Frick darbeye karıştığı sırada Münih Polisi Suç Masası Direktörüydü. Hitler Ocak 1933'te iktidara geldiğinde, Frick’i Reich (Almanya) İçişleri Bakanı olarak atandı.
Frick II. Dünya Savaşı sonunda yapılan Nürnberg mahkemelerinde savaşın başlatılması ve saldırganlık, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş yürütmek ve planlamaktan mahkûm oldu.
1 Ekim 1946'da suçlu bulunan Wilhelm Frick 16 Ekim 1946'da idam edildi. Son sözü "Yaşasın Ebedi Almanya" olmuştur. Vücudu, Münih'teki Ostfriedhof'da (Doğu mezarlığı) yakıldı ve külleri Isar Nehrine dağıtıldı.