Site İçi Arama

dinfelsefe

Aydın Olmak

Çoğu yazımda belirttiğim gibi İnsanlar, iç güdülerinin değil, ‎düşünce güçleri ve duygu yeteneklerinin yönlendirmesine olanak veren özgür iradeye ‎sahiptirler. Özgür irade beraberinde iyi-kötü, doğru-yanlış, günah-sevap kavramlarını yaratır ki hukuk ve ahlak sistemlerinin hem sebebi hem de dayanak noktası özgür iradedir!

Aydın olmak için her şeyden önce iyi bir insan olmak gerekir. Bugün, aydın olmayı tanımlamaktan ziyade, insanın aydın mertebesine erişmesi için nasıl bir yol tutması gerektiğini ‎kavrayabilmek üzerine görüşlerimi sizlerle paylaşmak isterim. 

Bizler lise çağlarında okurken, ‎mantık ve felsefe derslerinde şöyle tanımlar yapardık: Bütün aydınlar insandır. Ahmet bir "aydın"dır. O halde Ahmet bir insandır. Ama şimdi ne yazık ki bu dersler okullarımızın müfredatından kaldırıldı. Mantık da insana ilk önce öğretilen, düşünsel gücün insan üzerindeki etkilerine odaklanan bir bilim dalıdır. Mantık da, mantıksız bir şekilde okulun dışına çıkarıldı. 

Düşünme Gücü; zekâ, şüphe, merak anlamına gelmektedir. Bu da felsefenin tarih boyunca ne kadar etkili bir bilim dalı olduğunu biz insanlara göstermektedir. Şüphe duygusu, felsefenin temelini oluşturmaktadır. Tüm felsefe öğretisi bu duygunun geliştirilmesi üzerine kurulmuştur desem herhalde haddimi aşmış olmam. Bu duygu bize, inançlarımızı ve görüşlerimizi sorgulamamıza yol açar. Bilgilerimizi zaman içinde doğrulamaya ‎sevk eder ve dogmalardan kurtulmamızı sağlar. Bunun sonucu olarak hür düşünceye ulaşmış oluruz. 

Felsefenin merkezinde yer alan ‎merak duygusu da; bizi mantık yürüterek, gözlem yaparak, deney yaparak hakikati ‎aramaya sevk eder. Bunun sonucunda dinler, bilim ve felsefe doğmuştur. Çünkü bunlar akılla düşünmenin sonunda ortaya çıkan ‘çıkarımlardır’. 

Zekâ ile alet yapmamız, çevreye uymamız ve doğayı alt etmemiz mümkün ‎olur. Teknoloji de zaten bu faaliyetin sonucu olarak ortaya çıkar. Duygulanma yeteneği ise hayattaki en önemli kavramlardan biri olan sevgiyi ‎yaratır, kişisel beğenilerimizin oluşmasına neden olur ve en önemlisi ‎Tanrının veya doğanın insanlara en büyük lütuflarından olan aşkı hissetmemizi, duyumsamamızı ‎sağlar. Sanat, edebiyat gibi güzelliklerin kaynağı da en başta bu ‎duygulanma yeteneğimiz değil midir zaten! ‎

Bizleri diğer canlılardan ayıran bir başka konu da şudur. Çoğu yazımda belirttiğim gibi İnsanlar, iç güdülerinin değil, ‎düşünce güçleri ve duygu yeteneklerinin yönlendirmesine olanak veren özgür iradeye ‎sahiptirler. Özgür irade beraberinde iyi-kötü, doğru-yanlış, günah-sevap kavramlarını yaratır ki hukuk ve ahlak sistemlerinin hem sebebi hem de dayanak noktası özgür iradedir! 

İşte insan, düşünce gücünün, duygu yeteneğinin ve özgür ‎iradesinin bileşimiyle oluşturulan kompleks yapıya sahip olmasıyla, diğer tüm canlılardan farklılaşan bir özellikler manzumesiyle donatılmıştır. Bu kompleks yapı kişilik adı ile anılır. Bu yazdıklarımdan bir yere gelmek istiyorum. Aydın insan olmak için önce iyi insan, doğru insan, güzel huylu insan olmak demektir. Bu oluşun yöntemi nedir? Yolu ‎nereden geçer? İşte önümüzde başarılması en güç iş budur! 

Gelelim günümüzdeki aydın profiline. Günlük yaşamımızda ülkemizde aydın sıfatını kolayca ve cömertçe, neredeyse her önüne gelen için kullanmaktayız. Bazan aydın yerine ‎eski dildeki münevver kelimesini kullananlar olduğu gibi aynı kavramı ‎entelektüel kelimesi ile de ifade edenlerimiz olabiliyor! Bu üç kelime arasında derin anlam farkları ‎bulunduğunu iddia eden yazarlar da var. Ben bu yazımda bu konulara girmeyeceğim! 

Burada fazla derine inmeden, bu kavramı tanımlamaya ‎ve bazı basit soruları yanıtlamaya çalışacağım. Örneğin Okumuş olmak, öğrenimli olmak, ‎bilgili olmak, donanımlı bir insan olmak hatta kültürlü olmak Aydın olmak anlamını taşır mı? Aydın, zihinsel üretimde bulunan bilim, sanat, felsefe alanında doğru olarak ‎kabul edilmiş her şeyden kuşku duyan, kendisine verilmiş doğrularla değil; aklını, ‎mantığını, bilgi ve yeteneğini kullanarak doğruları araştıran ve tüm bu zihinsel ‎çabayı maddi bir karşılık beklemeden sürdüren kişidir, benim ifademde değerini bulan.

‎Bana göre çeşitli alanlarda öğrenimi, bilgisi, görgüsü olan ‎herkes aydındır! Daha sonra bunların arasından seçkin aydınlar çıkar. Bunlara örnek insanların isimlerini siz değerli okurlarıma bırakıyorum! 

Nihayetinde aydın olmanın yolu iyi bir insan olmaktan geçer. Aydın diplomayla olunmaz, diploma ve unvanlar iyi bir insan olamayanlarda eğreti durur zaten. Saygı dolu sevgiyle

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 18.03.2023
  • Süre : 4 dk
  • 950 kez okundu

Google Ads