Site İçi Arama

dinfelsefe

Aynı Nehirde İki Kez Yıkanılır mı?

Herakleitos’a göre evren, başı sonu olmayan bir süreç boyunca sürekli değişir. Şimdi ve şu anda olan her şey sürekli bir değişimde ve akıştadır yani “Her şey akar.” Aynen bir nehrin suyu gibi akar. Zira evren dediğimiz şey hep bir akış içerisindedir.

Antik Yunan filozofu Herakleitos değişimin önemini "Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz" sözleri ile altını çizmiştir. Bu yaklaşım kendisinden çağlar sonra gelecek olan Marks ve Engels'in açılımlarının ilham kaynağını oluşturmuş. Diyalektik Materyalizm in ortaya çıkmasının yolunu açmıştır. Herakleitos'a göre evrende hiç-bir nesne, nesnelerin hiçbir özelliği yoktur ki, değişmeden kalsın. Her şey bir başka şeyin yıkımı, ölümü sayesinde varlığa gelmekte ve daha sonra yok olup gitmektedir. Herakleitos bu referans düşünceyi kendisine temel almıştır.

Doğada belli döngülerde gerçekleşen değişimler vardır; mevsimler değişir, güneş batar, sıra ay ve yıldızlara gelir. Her şey zamanında olur. Doğarız, büyürüz ve yaşadığımız süre boyunca o son ana kadar hep değişiriz. Peki, nedir bu değişim? Herakleitos “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiş ve o, bütün felsefesini bu değişim üzerine oturtmuştur. Şimdi sizlere uzun uzun onun felsefesini anlatmayacağım. Amacım sizlere felsefe dersi vermek de değil, gerçek amacım; hayatlarınıza, filozofların kuramlarından örneklerle dokunabilmeniz için küçük dokunuşlar yapmak.

Herakleitos’a göre evren, başı sonu olmayan bir süreç boyunca sürekli değişir. Şimdi ve şu anda olan her şey sürekli bir değişimde ve akıştadır yani “Her şey akar.” Aynen bir nehrin suyu gibi akar. Zira evren dediğimiz şey hep bir akış içerisindedir. Evren; sürekli bir değişim ve akış içerisinde olduğu için hiçbir şey sabit kalmaz, evrendeki her şey, her an sürekli olarak değişir. Bir sonraki an, hiçbir şey aynı şekilde olmayacaktır. “Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz” ifadesi de tam olarak bu akışı ve değişimi anlatmak için kendisinin kullandığı bir metafordur. Nehir metaforu, burada değişimin özünü anlatmaktadır. 5 dakika öncesinde elini yıkadığın nehir aynı nehir olsa da senin elini yıkadığın su akıp gitmiş ve yerine yukarıdan başka su gelmiştir ve sen de artık beş dakika önceki değilsin, aynı sen değilsindir. Nehir sürekli olarak akan suyla dolduğu için 5 dakika sonra elini tekrar yıkadığında aynı suyla elini yıkayamazsın.

Herakleitos’a göre “Her şey diğerinin yerini alır. Hiç-bir şey yerinde durmaz” çünkü evrenin ve varoluşun temelinde, boşluğa ve durağanlığa yer yoktur. Doğada her şey zıttı ile var olur; gece ve gündüz, sevgi ve nefret, iyi ve kötü, yaşam ve ölüm hep bir çatışma halindedir. Değişim, sürekli devam eden bu çatışmanın özünden doğar. Bu değişimin ardından daha önemli ve daha temel bir birlik vardır. Bu birlik, evrenin birliğidir. Herakleitos’un her şeyin her an değiştiğini söylediği bu felsefesi, bana anda var olmanın değerini ve var olan şu anın hiçbir zaman aynı şekilde tekrarı olamayacağını hatırlatıyor.

Bu bağlamdaki felsefî bakış açısı aynı zamanda insan hayatına da uyarlanabilir. Her anımızda, düşüncelerimizde, hislerimizde ve çevremizde değişimler meydana gelir. Geçmiş anlar bir daha geri gelmez ve her an yeni bir deneyim sunar. Bir arkadaşınızla yaptığınız, en keyif aldığınız sohbeti düşünün. Aynı sohbeti farklı bir zamanda tekrar yapmak istediğinizde hep aynı şekilde, hep aynı hislerde ve aynı keyifte olabilir mi? Hep aynı şekilde mi ilerler? Yoksa sohbet ettiğiniz arkadaşınız ile sohbet ettiğiniz yer aynı olsa dahi konular, duygular, hissettikleriniz, o günkü hava durumu değişmiş midir? Her gün yürüdüğünüz yolu düşünün; o yol, her geçtiğinizde değişir. Bir gün ıslaktır, bir gün yapraklarla kaplıdır, başka bir gün güneş vurur. Her gün o yolu yürürken sizin hisleriniz aynı mı olur?

Her an, kendine özel ve kendi içinde keyiflidir. Bu nedenle Herakleitos’un ifadesi, anın değerini ve geçiciliğini anlamamızı salık verir. Geçmiş tecrübedir, değiştiremeyiz. Gelecek belirsizdir, bilemeyiz. Geçmişten aldığımız dersler ile gelecekte olmak istediğimiz versiyonlar için şu an, şimdi neler yapabiliriz, bunları araştırırız. Ben bu konuyla ilgili "Dün, bugün, yarın" konulu bir yazım ve dinletimi daha evvel sizinle paylaşmıştım. Hayatımızın fırsatları hep şimdide, içinde bulunduğumuz bu anda karşımıza çıkar ve kaçırırsak bir daha aynı şekilde karşımıza çıkmayabilirler. Hâlâ geçmişin pişmanlığı içindeysek, geleceğin kaygısıyla yaşıyorsak, şimdinin farkında değilsek önümüze çıkan fırsatları hep kaçırmış oluruz. Anı yaşamak, yaşamın her anını tam olarak deneyimlemeyi ve değerini anlamayı amaçlayan bir yaşam felsefesidir. Bu yaklaşım, her anın bir öğreti ve deneyim içerdiğini savunur. İnsanlar; genellikle geçmişteki pişmanlıklar veya gelecekteki endişelerle meşgul olduğunu fark ederek, mevcut anın tadını çıkarmayı hedefler. Bu felsefe, hayatın kısa ve geçici olduğunu anlayarak, her anı dolu dolu yaşamanın önemini vurgular. Herakleitos, evrenin sürekli değişim içinde olduğunu vurgular. Anı yaşamak, anın geçiciliği ve sürekli değişimine dikkat çeker. Her ikisi de değişimin doğal bir parçası olduğunu anlamamızı teşvik eder. Değişimi Kabul Etmeliyiz.

Herakleitos, değişimin kaçınılmaz olduğunu ve ona uyum sağlamanın önemli olduğunu belirtir. Anı yaşamak, geçmişe veya geleceğe takılı kalmadan anın içinde olmayı ve değişimi kabul etmeyi önerir. “Anı yaşamak” yaklaşımı, modern hayatın getirdiği stres, kaygı ve hızlı yaşam temposuna karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır...

Sevgi dolu saygıyla kalın

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 06.07.2024
  • Süre : 4 dk
  • 2530 kez okundu

Google Ads