Güzele Özlem ve Umut
İnsanlar Dünya'nın neresinde olurlarsa olsunlar nerde bir güzellik varsa hep onun peşinde olmalıdır. Oysaki, günümüz insanı aç gözlülükle hiç yorulmadan ne zaman çok zengin olurum derdinde, toprak kirlenmiş, yer altı su kaynaklarımız kurumuş, çevremiz kirlenmiş, otuz yılda yetişen ağaçlarımız kesilmiş, denizlerimiz kirlenmiş, balık türlerimiz yok olmuş, kuşlarımız ölmüş, bize nefes veren havamız kirlenmiş, ozon tabakası bütün bu kirliliklerden delinmiş vb. şeyler kimin umurunda.
Öyle bir an gelir ki insan duyduklarının gördüklerinin karşısında bazen insanlığından utanır, yüreği sızlar, kalbi sıkışır. Kalemimle, birçok yazımda çevre kirliliğini uzun uzadıya yazdım, anlattım, sitemlerimi, üzüntülerimi dile getirdim. Aslında en büyük kirlilik kalp kirliliğidir.
Bir insanın kalbi kirlenmişse onu temizleyecek hiç-bir temizlik malzemesi yoktur. Bu tür kalpler acımasız, vicdansız, aşırı hırslı ne istediğini bilmeyen, egolu, kıskanç, başka insanların mutluluğunu, başarılarını hazmedemeyen, kendi kendini tanımayan, her geçen gün kendini ve etrafını bir zehirli akrepten daha zehirli, daha tehlikeli, zehirle zehirleyen insanlardır. Bu tür insanların tedavisi var mı? Bilmiyorum.
İnsanı insan yapan tertemiz duygularıdır. Sekiz milyar insanın arasında kaç tanesi, uyandığı an, bir kuşu, bir ceylanı, kaç tanesi gün içi birkaç sayfa kitap okudu, kaç tanesi bir muhtaç insanı, bir küçük çocuğu düşündü. İnsanlar Dünya'nın neresinde olurlarsa olsunlar nerde bir güzellik varsa hep onun peşinde olmalıdır. Oysaki, günümüz insanı aç gözlülükle hiç yorulmadan ne zaman çok zengin olurum derdinde, toprak kirlenmiş, yer altı su kaynaklarımız kurumuş, çevremiz kirlenmiş, otuz yılda yetişen ağaçlarımız kesilmiş, denizlerimiz kirlenmiş, balık türlerimiz yok olmuş, kuşlarımız ölmüş, bize nefes veren havamız kirlenmiş, ozon tabakası bütün bu kirliliklerden delinmiş vb. şeyler kimin umurunda.
Ölümler, öldürmeler, tacizler, ülkeleri insanlığı birbirine düşürmeler, tarihleri yok etmeler, bu neden zengin, o neden öyle, neden, neden? Hep kirlenen zavallı kalpler yüzünden, değil mi? Keşke insanlar başka başka insanlara kötülük uğrana harcadıkları enerjilerini iyiliğe, güzelliğe, dürüstlüğe, vefaya, sevgiye, saygıya ve kendilerini kitap okuyarak iyiliklerle yenileyebilselerdi.
Günden güne yıkıcı, acı verici kötülüklerle yüklü kalpleri öğreniyoruz. Bir insanla karşılaştığımızda bu iyi midir? Kötü müdür? diye kendi kendimize sorular sorar dururuz. Dünyamız hangi arada bu kötü zavallı kahraman kalpleri üretti. İnsan insana bu kadar nasıl zarar verebiliyor? Bu kadar acımasız olunabilir mi? Dünya da en değerli olgu sevgi değil midir? Sevdikçe, saydıkça insanı insan yapan değerlerdir. Aç gözlülükler, doyumsuzluklar, insanlığın felâketidir. Umutsuz olmayalım.
Sizi bilmem ama ben kendi adıma, mümkün olduğunca, her yeni güne Umutla başlıyorum. Gün ben böyle yapınca sanki bana umudumu artıran güzel şeyler yaşatıyor. Umudum olduğu için her işe bakışımda bir hevesim oluyor. Hevesimle başlıyorum; hevesimle günlerimi geçiriyorum. Umudumla etrafımdaki sorunlara bodoslama dalıyorum ki çözebileyim. Ola ki gemimiz batıyor olsun. İçinde bulunduğumuz köhnemiş bir geminin sulara gömülüşünü hüzünle mi izleyeceğiz? Elbette izlemeyeceğiz. Gemi batıyor olsa bile gemiden kurtarma tekneleriyle ayrılmayacak mıyız? Yeni sahillere çıkıp, daha büyük gemileri yapacak gücümüz olmayacak mı? Gemi battı diye bizde mi batacağız. Hayır. Umutla hayata sarılacağız ve eğer batarsa, daha büyük gemiyi birlikte yeniden inşa edeceğiz.
Bu arada Sevmek yürek ister, mutluluk, bazen bir kuşun kanadında gibi uçar gider, bazen de güneşin tan yerinden doğduğu gibi doğar. Mutluluk, hak edenlerin bir ağacın gölgesinde başını koyup uyuyacakları güzel konforlu bir yastık gibidir. Güneşimiz bol, uçan umut ve mutluluk kuşlarımız hep çok olsun.
Saygı dolu sevgiyle kalın.