Hayat Mücadelesi
Aslında hepimiz için hayat mücadelesi dediğimiz şey doğumla başlar ve ölümle biter. Bu zaman dilimi içeresinde insanların yaşamlarını sürdürebilmesi ve hayattan istediklerini alabilmesi için sürekli bir mücadele içinde olmak ve daha genel anlamda savaşmak zorundadırlar. Bu mücadelenin içinde bazen kazanmak var bazen de kaybetmek de vardır.
Konu insan olunca hayatta kaçınılmaz olarak bir mücadele söz konusu oluyor. İnsan için mücadele hep var olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Çünkü hayatın kurgusu, her insan için bir mücadeledir. Ama az ama çok, bu böyledir.
Aslında hepimiz için hayat mücadelesi dediğimiz şey doğumla başlar ve ölümle biter. Bu zaman dilimi içeresinde insanların yaşamlarını sürdürebilmesi ve hayattan istediklerini alabilmesi için sürekli bir mücadele içinde olmak ve daha genel anlamda savaşmak zorundadırlar. Bu mücadelenin içinde bazen kazanmak var bazen de kaybetmek de vardır. Kazanmak insana büyük moral verir, hayata hep olumlu bakmamızı sağlar. Kaybetmek ise insanoğlunun hiç istemediği bir şeydir. Büyük bir hayat mücadelesi sonunda o güne kadar kendimizi zorlayarak, bin bir zahmetle kazandıklarımızı bazen kolay bir şekilde kaybedebiliyoruz. Fakat, kaybettiğimiz maddi ve manevi değerleri vereceğimiz bir mücadele sonunda tekrar kazanacağımızı da hiçbir zaman aklımızdan çıkartmamalıyız.
Her insanın her zaman hayattan bir beklentisi vardır. Hayat mücadelesi içerisine girmediğimiz müddetçe beklentilerimiz hiçbir zaman kendiliğinden gerçekleşmez, öyle kolaylıkla bizim ayağımıza kadar gelmez. İnsan olarak hayattan beklentilerimizin başında mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmek gelir. Bunun dışında her insanın hayatında mutlaka bir hedefi ve çizgisi olmalıdır. Hayattan beklentimizi bu hedefler doğrultusunda mantıklı bir şekilde kurgularsak, başarılı olma şansımız her zaman yüksek olacaktır. Hedefi ve amacı olmayan bir insanın hayat mücadelesini kazanma şansı neredeyse yok demektir.
İnsanlar yaşamları boyunca çeşitli zorluklarla ve istenmeyen olaylarla her zaman karşı karşıya kalmıştır. Bu zorlukların karşısında yılmadan mücadele ederek hayattan istediğimizi alma imkanına her zaman sahip olabiliriz. Bir baba, ailesinin geleceği için sürekli hayat mücadelesi vermek zorundadır. Ailenin sorumluluğu babanın üzerinde olduğu için omuzlarında taşıdığı hayat mücadelesi yükü ne kadar ağır olursa olsun, ailesi ve çocukları için o yükü taşımak zorundadır.
Bazen hayatın acımasızlığı daha çocukluğunu yaşayamadan kendini hayat mücadelesi içinde bulan küçük bedenler, hayatın ağır yükü altında ezilmektedirler. Yoksulluk nedeni ile çalışmak zorunda kalan küçük çocuklar, içinde doğdukları ailenin bütçesine katı sağlamak için daha küçücük yaşlarında kendilerini hayat mücadelesi içinde buluyorlar.
Bir de hayatın acımasız yüzü var ki anne ve babadan yoksun olarak yaşayan, kendi kaderleri ile baş başa bırakılan, sokaklarda yaşamak zorunda kalan kimsesiz çocukların, hayat mücadelesi ve yaşam şartları gerçekten yürek acıtır. Hayat mücadelesi içinde belki de hayatın en acımasız tarafı ve yüzü ise çeşitli nedenlerle anne ve babalarını kaybederek korumasız, sahipsiz ve sevgisiz kalan çocukların varlığıdır. Bu bahtsız çocukların yaşamlarını, yetim ve öksüz sürdürmek zorunda kalıyor olması insanlık adına çok üzücü bir durumdur.
Her insanın hayattan tek isteği vardır oda sağlıklı bir yaşamdır. Hayatımızı sürdürmemiz için mutlaka hayat mücadelesi içinde olmamız gereken bir maraton yarışı içine olmalıyız. Burada tüm insanlığın tek hedefi ise huzurlu ve iyi bir yaşam kalitesini elde edebilmek için var gücü ile çalışarak geleceğini garanti altına almaktır.
Fakat, hayat mücadelesi ve yolculuğu içinde işler her zaman istediğimiz gibi gitmeyebilir. Bu uzun yolculuk esnasında karşımıza çıkabilecek çeşitli engellerin dışında, kötü ve art niyetli kişilerin yolumuzu keserek bizleri durdurma gayreti içeresinde olabilecekleri de olasılıklar içine dahil edilmelidir. Hedeflediğimiz yolu kapatsalar bile, mutlaka insanı hedefe ulaştıracak açık bir yol bularak hedefe ulaşılabilineceği bilince olmak gerekir. Burada önemli olan hayat mücadelesinden taviz vermeden azim ve gayretle kapalı yolu açarak hedefi on ikiden vurmaktır. Hayat mücadelesi içinde bazen hiçbir engele tabi olmadan, istediğimiz hedefe rahat bir şekilde ve zorlanmadan gittiğimiz zamanlarda olmuştur.
Hayat mücadelesinde bazen üzüntü, bazen neşe, bazen de mutluluk vardır. Üzülmek insanın psikolojik yapısını bozacağı gibi insanı en fazla yıpratan da bir durumdur. Neşeli ve mutlu olmak hayatımızın en güzel duygularından biridir. Umutla yaşamak ve umudun peşinden koşmak gerekir. İnançlı insanların hayat mücadelesini daha kolay kazanacakları yönünde ortak bir kabul de vardır. Çünkü inanmak, umutlu olmak, insana başarı ve heyecan getirir. Umut başarının gülen yüzü ve anahtarıdır. Umut olmadan hiçbir hayat mücadelesini kazanmanın imkânı yoktur. Bir de fakir ve yoksul insanların hayat mücadelesi vardır. Tek amaçları ise karınlarını doyurmaktır.
Bir konuya da dikkatinizi çekmek isterim. Genelde şehrin kenar ve arka sokaklarında yaşamlarını sürdüren unutulmuş insanlar, sağlık ve diğer hizmetlerden yeterince yararlanamıyorlar. Gerekli gıdayı alamadıkları için hastalığa yakalanma riskleri her zaman daha fazladır. İşleri olmadığından evlerine gerekli gıda malzemelerini getiremedikleri için zaman zaman çöplerden ve pazar yerlerinden yiyecek toplayıp, evlerine götürmek zorunda kalıyorlar. Maalesef hayat ve yaşam mücadelesi içinde bu duruma düşenleri görmek, buna şahit olmak insan olarak bizleri hem üzüyor hem de kahrediyor.
Hiç kimsenin Hayat Mücadelesi içeresinde çöplerden yiyecek toplamak zorunda kalmadığı bir dünya düşlüyorum. Herkesin insanca yaşaması tek dileğim ve arzumdur. Çünkü hepimiz insanız.
Saygı dolu sevgiyle kalın.