Site İçi Arama

dinfelsefe

Theseus Paradoksu Nedir? Neden Bu Paradoksun Sonu Gelmiyor?

Girit’ten Atina'nın efsanevi kralı Theseus’un Atina gençleriyle dönüş yaptığı gemi otuz kürekliydi. Bu gemi Atinalılar tarafından Yunan Filozofu Demetrius Phalereus zamanına kadar korundu. Atinalılar geminin eskiyen tahtalarını çıkarıp yerlerine yeni ve daha güçlü ağaçlar yerleştirerek gemiyi korumuşlardı.

Felsefi bir kelime olan paradoks, felsefeyle ilgilenen herkes bu kelimenin ne anlama geldiğini çok iyi bilirler, biz yine de bu kelimenin açılımını bilmeyenler için kısa ve öz tekrar anlatalım.

Paradoks: İlk bakışta doğru olan bir ifade veya akıl yürütme etkinliğinin bir çelişki oluşturması, çıkmaza sürüklemesi ve durumun içinden çıkılamaz bir hal alması durumudur. Felsefe tarihinin binlerce yıl geçmişini incelediğimizde, günümüzde dahi bir sonuca varılmamış bir çok konunun olduğunu görürüz, bunların başında da hiç kuşkusuz "Theseus’un Paradoks'u" gelir. Bilmeyenler için konun geçmişini hatırlatmak isterim.

Girit’ten Atina'nın efsanevi kralı Theseus’un Atina gençleriyle dönüş yaptığı gemi otuz kürekliydi. Bu gemi Atinalılar tarafından Yunan Filozofu Demetrius Phalereus zamanına kadar korundu. Eskimiş tahtaları çıkarıp yerlerine yeni ve daha güçlü ağaçlar yerleştirerek gemiyi korumuşlardı. Bu nedenle bu gemi, büyüme konusundaki mantıksal sorunların filozoflar arasında bir örnek olarak görülmesinde bir araç haline gelmiştir. Bir taraf geminin aynı kaldığını iddia ederken, diğer taraf geminin aynı olmadığını, zamanla değişime uğrayarak başka bir gemiye dönüştüğünü savunuyordu.

Theseus'un Gemisi, felsefede, bütün parçaları zaman içinde değişmiş bir şeyin hâlâ aynı şey olup olmadığı sorusunu soran bir paradoks ve düşünce deneyi olarak ünlendi. İşte bu beyin fırtınası günümüze kadar devam etmiş, etmeye de devam edecek gibi gözüküyor.

Bugün, günümüz felsefecileri bu konuyu Karl Marks’ın diyalektik materyalizmi ve tarihsel maddeciliği perspektifinden ele alarak toplumsal çöküşün nedenlerine ulaşmaya çalışmışlardır.

Niteliksel değişimin varlığı ve nicel değişim bağlantısı ile ilgili Marksizm'de Theseus’un Gemisi Paradoksu, diyalektik materyalizm ve tarihsel maddecilik perspektifinden ele alınabilir. Marksizm, nesnelerin ve kavramların sabit özler taşımadığı, aksine tarihsel süreçler içinde sürekli dönüşüme uğradığını iddia eder. Kısacası zaman bazen her şeyin ilacı olduğu gibi, insan aklının ürettiği, buna ideolojiler de dahildir, gelişim veya değişim devam etmezse bir gün gelir, her şey işlevini yitirir.

Bu bağlamda, "Theseus’un Gemisi Paradoksu" olarak ele aldığımız bu olay, bir nesnenin (veya bir toplumsal yapının) değişim sürecinde nasıl özdeş kalabileceği veya tamamen farklı bir varlığa dönüşüp dönüşmediği sorusunu Marksist bir analizle tahlil edebileceğimiz bir zemin sunuyor. Bu konuyu özellikle seçtim. Bizler günümüzde, Amerikan hegemonyasının ağırlığı altında ezilen tek kutuplu dünyada üretilmiş dengesizlik ortamında yeni dengeler arıyoruz. Marksizm'in çöküşü bu paradoks içinde sadece bir örnek olarak görülmelidir. Zira gelişmeyen, geliştirilmeyen, kendini yenileyemeyen her şey zaman içinde yok olmaya mahkûmdur. Dinleri de bu çerçevede değerlendirebiliriz! Çelişkiler ve zıt kutuplar yasamın ataletidir.

Diyalektik materyalizm, çelişkilerin varlıkları ve toplumsal süreçleri değiştirdiğini savunur. Theseus'un gemisi, parçalarının değiştirilmesi yoluyla doğal bir evrim geçirmiştir.

Marx, niceliksel değişikliklerin belirli bir noktada niteliksel değişikliklere yol açtığı konusunda hemfikirdir ve Hegel'in nicelikten niteliğe geçiş yasası tezini savunur. Zaten Marks en çok Hegel’in düşüncelerinden, felsefesinden etkilenmiş bir düşünür olarak biliniyor.

Geminin parçaları değiştikçe hala "aynı" gibi görünebilir. Bununla birlikte, belirli bir eşik aşılırsa, yani gemiyi "Theseus'un gemisi" olarak tanımlayan temel yapılar, işlevler veya bağlamsal ilişkiler değişirse, gemi artık aynı şey değildir. Yeni bir şey olarak ifade edilir.

Bu, toplumlar için de geçerlidir. Zaman içinde sınıf mücadelesi ve teknolojik gelişmeler kapitalist üretim modelini değiştirmiştir. Bununla birlikte, üretim ilişkilerinde önemli bir değişiklik meydana geldiğinde, kapitalist toplumdan farklı bir toplumsal çerçeve ve yapı ortaya çıkar.

Marksist analizde kimlik, bireysel ya da metafizik bir konu olmaktan çok toplumsal üretim süreciyle ilgilidir. Theseus'un gemisine bir anlam yükleyerek metaforu tahlil etmemiz gerekseydi ve gemiyi bir üretim aracı olarak ele alsaydık, geminin kimliği, onun fiziksel parçalarından çok toplumsal işlevlerinden geldiği düşüncesine varacaktık.

Gemi, yeni veya eski parçalarla aynı görevi yerine getirmeye devam ederse, onun kimliği korunmuştur. Ancak geminin üretim şekli değişirse, yani deniz ticaretinde değil de savaşta kullanılıyorsa, artık aynı gemi olduğunu söylemek zorlaşır.

Bu paradoks üzerinde günümüzde dahi akıl yürütme metaforu devam etmektedir. Zaman içinde yolculuk yaparken gelişim içinde olmalıyız, felsefe bize sorular sormamız için önemli bir araçtır. Soruların yanıtları her zaman bizlere doğruyu söylemez veya doğruya götüremez. Bugün doğru bildiklerimizin dahi günü gelince gelişmesine veya geliştirilmesine ihtiyaç duyulur. Durağan olan her şey bir gün yıkılır ve mutlaka yok olur. Bunu hayatın her alanında çok iyi anlamalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Onun için yaşayan ölüler değil, yaşarken zaman içinde devamlı gelişime açık olanlar kazanır, kazanmaktadır.

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 10.11.2025
  • Süre : 3 dk
  • 203 kez okundu

Google Ads