Lorenz Eğrisi Nedir? Gini Katsayısı Ne Demektir?
Hendrik Antoon Lorentz yaptığı çalışmalarla özellikle elektromanyetizma, mekanik, termodinamik, hidrodinamik, kinetik teoriler, ışık ve yayılımı, elektron teorisi ve görelilik üzerine bilim dünyasına oldukça katkılar yapmış bir bilim insanı.
Hendrik Lorentz kimdir bilen var mı?
Hollandalı bir fizikçi. Tam adı Hendrik Antoon Lorentz, 1853-1928 yılları arasında yaşamış. Zeeman etkisini aydınlattığı için meslektaşı Pieter Zeeman ile birlikte 1902 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüş ve ödülü birlikte almışlar.
Zeeman etkisi oldukça teorik bir konu ve açıklaması şimdi oldukça uzun sürer. Işık tayfları ile ilgili bir konu. Belki ileride bu konuda bir yazı yazarım.
Hendrik Antoon Lorentz yaptığı çalışmalarla özellikle elektromanyetizma, mekanik, termodinamik, hidrodinamik, kinetik teoriler, ışık ve yayılımı, elektron teorisi ve görelilik üzerine bilim dünyasına oldukça katkılar yapmış bir bilim insanı.
Lorentz katsayısı diye bilinen bir katsayıyı da geliştiren ve Albert Einstein’ın görelilik kuramını geliştirmek için onun özellikle Lorentz dönüşümleri diye bilinen koordinat dönüşümü formüllerinden oldukça faydalandığı da bir bilim insanı Hendrik Lorentz.
***
Ancak bu yazıda Hendrik Lorentz ile soyadı benzerliği olan ve genellikle birbiri ile karıştırılan bir başka bilim insanının geliştirdiği bir başka konudan bahsedeceğim.
Max Otto Lorenz, 1876-1959 yılları arasında yaşamış Amerikalı bir ekonomist.
Hendrik Antoon Lorentz ile soyadları arasında sadece bir harf fark var.
Aslında karışıklığın bir diğer sebebi de 1829-1891 yılları arasında yaşamış olan bir başka Lorenz, Danimarkalı fizikçi ve matematikçi Ludvig Valentin Lorenz.
Ludvig Lorenz 1869 yılında ışığın polarize olması ile ilgili bir formül geliştirir ve aynı formülü 9 sene sonra, 1878 yılında Hendrik Antoon Lorentz de bağımsız olarak geliştirir.
O yüzden bugün bu Polarizasyon formülüne Lorenz-Lorentz formülü denilmektedir.
Kısacası Hendrik Lorentz ve diğer Lorenz’ler birçok konuda formüller ortaya koydukları için ve soyadı benzerliği yüzünden karıştırılıyor olsalar da, bugün ben Max Otto Lorenz’in ortaya koyduğu ve ekonomi dünyasında oldukça iyi bilinen ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum.
***
Lorentz eğrisi!
Gelir dağılımındaki dengesizliği gösteren bir eğridir Lorenz eğrisi ve bu eğri yatayda toplumun nüfus oranları, dikeyde de toplam gelirin yüzdesel dağılımını gösteren bir grafikten hesaplanan alanların birbirine oranlarından elde edilen ve adına “Gini katsayısı” denilen bir katsayının hesaplanmasına yarayan bir eğridir.
Gini katsayısı sıfır ile bir arasında çıkan bir orandır. Kimi yerlerde % olarak da gösteriliyor.
Değeri “sıfır” olduğunda toplumda mutlak dengeli gelir dağılımı var demektir.
Değeri “bir” olduğunda ise tam tersi, toplumdaki gelir dağılımının tamamen dengesizlik halinde olduğunu gösterir.
Mutlak dengeli ya da tamamen dengesiz gelir dağılımı pratikte hiçbir zaman olamayacağı için, Gini katsayısı daima sıfır ile bir arasında bir değer alır.
Hesap yönteminin detaylarına girmeyeceğim bu yazıda, ancak TÜİK her sene Türkiye için gelir dağılımı istatistiklerini yayınlıyor.
Yayınlanan istatistiki bilgiler içerisinde bu Gini katsayısı da veriliyor.
2013 yılında Gini katsayısı 0,451 iken 2022 yılında bu katsayı 0,487’ye yükselmiş.
Aradaki yıllarda da sürekli bir yükseliş eğiliminde olmuş.
Bir tek 2014 yılında 0,451’den 0,446’ya inmiş, sonra tekrar yükselmeye başlamış ve arada bir de 2018 yılında 0,473 iken 2019 yılında 0,463’e inmiş, ama ardından yine yükselmeye devam etmiş ve 2022 istatistiklerindeki 0,487 oranına kadar gelmiş.
Ne demiştik?
Bu katsayı bire yaklaştıkça ülkedeki gelir dağılımındaki dengesizlik artıyor demiştik.
Anlaşılan bu iktidar zamanında ülkenin gelir dağılımındaki dengesizlik çoğunlukla artış eğiliminde olmuş.
Yani bu iktidar zamanında fakir ve orta gelirlilerin gelirleri azalırken zenginler zenginliklerine zenginlik katmışlar.
Bu iktidar zenginlerden yana bir iktidardır! İstatistik bilgileri bunu kanıtlıyor!
Bu katsayı öyle gelirin bilmem ne kadarı nüfusun ilk yüzde şu kadarı tarafından elde ediliyor gibi grafiklerde görünen ve toplumun belirli bir kısmına ait basit bir bilgi değildir.
Gini katsayısı tüm toplumu hesaba dahil ederek gelir dengesizliğini tam olarak ortaya koyan bir göstergedir.
***
İktidar sosyal yardımlarla bu dengesizliği gidermeye çalışıyor tabii ki.
Sosyal yardımları dahil ettiğimizde 2013 yılında Gini katsayısı 0,451’den 0,400’e kadar düşürülebilmiş.
Hatta ertesi yıl ve takip eden yıllarda sosyal yardım oranı da sürekli artırılmış.
Arada 2020 yılında sosyal yardım oranı biraz geriletilmiş olsa da, zirve hemen ertesi yıl, yani 2021 yılında olmuş, 2022 yılında ise yine bir miktar gerileme olmuş.
Anlaşılan sosyal yardımlarla ülkedeki bu gelir dengesizliği azaltılmak istenmiş, ama ekonominin geldiği durum ortada olduğu için sosyal yardımlar gelir dengesizliğinin giderilmesi için yeterli olmamış.
***
Hadi bir de karşılaştırma olsun diye Almanya’daki Gini katsayılarına bakalım isterseniz.
Sosyal yardımlar ile yapılan ayarlama üzerine bilgi bulamadım Almanya için, ama Almanya’nın 2022 yılı Gini katsayısı 0,288 olmuş.
En fazla 2021 yılında 0,312, en düşük de 2012 yılında 0,283 imiş.
Türkiye ile kıyaslanamayacak düzeyde Almanya’nın gelir dağılım eğrileri iyi durumda demektir bu değerler.
Unutmayın, katsayı ne kadar küçükse gelir dağılımı o kadar adaletli oluyor.
2021 yılında Avrupa’da en düşük Gini katsayısı ise 0,267 ile Avusturya’nın olmuş.
***
Bu Avrupa bizi kıskanıyor kardeşim, bak Gini katsayısında da şampiyonluğu biz yakalamışız.
Özellikle de Almanya kıskanıyor bizi.
Gerçi Rusya’nın durumu bizden daha beter. Avrupa istatistiklerinde yok, ama dünya istatistiklerinde gösterilen kadarıyla Rusya’nın Gini katsayısı 2020 yılında 0,645 olmuş.
Yani Rusya gelir dağılımı konusunda Türkiye’den de daha kötü durumda diyebiliriz.
Peki ya Amerika?
Amerika da ne Avrupa gibi dengeli ne de Rusya kadar dengesiz.
Bakın Gini konusunda üç aşağı beş yukarı Amerika ile aynı seviyedeyiz diyebilirim.
Şaşırdım mı bu bilgilere?
Hayır tabii ki, Rusya’da yaşıyorum, burada böyle olduğunu zaten biliyordum. Ama Amerika’da durumun daha iyi olmasını bekliyordum doğrusu.
***
Dünya bir yana, bizdeki durum gerçekten felaket. İktidarın bilerek uyguladığı bir politika mıdır bu bilmiyorum, ama gün geçtikçe gelir dağılımımız bozuluyor, bu gerçek.
İktidar her geçen gün daha fazla sosyal yardım yaparak belki de durumu düzeltmeye çalışıyor olabilir, belki de durum umurunda değildir, sosyal yardımlarda asıl amacı insanları kendisine bağlamak olabilir. Bunu da bilmiyorum.
Bu arada bence de ihtiyacı olanlara sosyal yardımlar yapılmalı tabii ki.
Hatta daha önce de yazmıştım, teknoloji ilerledikçe gelecekte ülkeler mecbur kalacaklar, insanları ancak sosyal yardımlar ile açlıktan koruyabilecekler.
Ya da gelecekte artık insanlık olarak refaha kavuşacağız ve yediklerimiz dahil, ulaşımdır, barınmadır, bu tür ihtiyaçlar ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanacak.
Ama o günlere daha var. Şimdilik yaşamak istiyorsak çalışmak zorundayız.
Niye mi gelecekte devlet destekli yaşamak zorunda kalacağız?
Çünkü fabrikalar modernleştikçe, teknolojileri yükseldikçe insanların fabrikalarda iş bulmaları her geçen gün zorlaşacak.
Artık eskisi kadar çok iş olmadığı için İş bulamayanların ise devletten aldıkları sosyal yardımlarla geçinmeleri zorunlu hale gelecek.
Şimdilik çözüm belki çalışma saatlerinin azaltılması şeklinde olabilir. Kimi ülkelerde bu dediğim uygulanmaya başlandı bile.
Bizde ne zaman başlanır böyle bir uygulamaya bilmiyorum, ama eninde sonunda biz de çalışma saatlerini azaltmak zorunda kalacağız. Başka türlü işsizlik sorununa çare bulmak mümkün değil.
***
Ancak öyle ya da böyle bu iktidar ile gün geçtikçe gelir dağılımının kötüleştiği ortada.
Üstelik bu istatistikler TÜİK istatistikleri.
Gini katsayısının ne anlama geldiğini birçokları anlamıyor diye belki de bu istatistikler üzerinde oynama gereği duymamış olabilirler.
Gerçi dünya ekonomi istatistiklerini yayınlayan worldeconomics.com sitesinde 2020 yılında Türkiye’nin Gini katsayısı 0,551 olarak gösterilmiş, aynı yıl TÜİK istatistikleri ise 0,470 olarak gösterilmiş.
Yani yine de TÜİK bir ayar yapmış anlaşılan.
Neyse, alıştık artık TÜİK bilgilerindeki bilinçli saptırmalara.
***
Ekonomide önemli olan sosyal yardımları artırmak değil, gelir dağılımını daha dengeli hale getirmektir.
Üç “Y” ile yola çıkmış bir iktidarın bugün her üç “Y” konusunda da başarısız olması ne kadar hazin değil mi?
Seçimler geçti ve millet yine bu iktidarı seçti. Milletin seçimine saygı duyuyorum.
Ama bilin istedim, zaten millet biliyor da bir de grafikler üzerinden, bilimsel açıdan durumu ortaya koyayım dedim.
Umarım faydalı olmuştur bu bilgiler.
Düşük Gini katsayılı bir gelecek diliyorum hepinize.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.