Site İçi Arama

egitim

Eğitimde Öğrenilmiş Çaresizlik: Aile, Öğretmen ve Sistemin Etkisi

Destekleyici bir öğretmen tutumu, öğrencilerin başarısızlıkları “öğrenme fırsatı” olarak görmesine yardımcı olur. Nitekim ortaöğretim öğrencileriyle yapılan bir çalışmada, akademik öz yeterliliği yüksek olanların öğrenilmiş çaresizlik düzeylerinin düşük olduğu, düşük öz yeterliliğe sahip olanların ise daha fazla akademik erteleme ve pasiflik gösterdiği saptanmıştır.

Öğrenilmiş çaresizlik, bireyin tekrar eden başarısızlıklar veya kontrol edemediği durumlar sonucunda, gelecekteki çabalarının da sonuçsuz kalacağına inanmasıyla ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Bu algı, motivasyon kaybı, özgüven eksikliği ve pasiflik gibi sonuçlara yol açar. Eğitim ortamlarında öğrenilmiş çaresizlik, öğrencilerin akademik başarılarını, kişisel gelişimlerini ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkiler. Türkiye gibi sınav odaklı, rekabetçi bir eğitim sisteminin, ailelerin ve öğretmenlerin öğrenci üzerindeki etkisi bu sürecin en önemli belirleyicileridir.

Ailenin Etkisi

Aile, çocukların baş etme becerilerinde en temel faktördür. Türkiye’de sınav odaklı kültür, aileleri çocuklarının başarısını yalnızca not ve derece üzerinden değerlendirmeye yöneltmektedir. Bu durum çocukta “ne yaparsam yapayım başarılı olamıyorum” algısını pekiştirerek öğrenilmiş çaresizliği artırır. Yılmaz ve Doğan’ın (2019) çalışması, ailelerin sürekli eleştiren ve baskıcı tutumlarının öğrenilmiş çaresizliği güçlendirdiğini; destekleyici ve takdir edici yaklaşımların ise öğrencilerin öz güvenini artırarak koruyucu rol oynadığını göstermiştir.

Özellikle öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerde bu etki daha belirgindir. Türkiye’de yapılan bir araştırmada, matematikte başarısızlık yaşayan ve düşük benlik saygısına sahip öğrencilerin öğrenilmiş çaresizlik düzeylerinin yüksek olduğu ortaya konmuştur (Dergipark, 2023). Bu bulgu, aile desteği eksikliğinin akademik başarısızlıkla birleştiğinde çaresizliği güçlendirdiğini ortaya koymaktadır.

Öğretmenlerin Etkisi

Öğretmenler öğrenciler için rol modeldir ve öğrenme sürecinde yönlendirici bir konuma sahiptir. Ancak öğretmenlerin olumsuz geri bildirimleri, not odaklı değerlendirmeleri ve öğrenciyi yetersiz hissettiren tavırları, öğrenilmiş çaresizlik riskini artırır. Türkiye’de yapılan bir araştırmada, üniversite öğrencilerinin motivasyonu ile öğrenilmiş çaresizlik arasında ters yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur (Barutçu & Çöllü, 2020). Yani öğretmen desteğiyle motivasyonu artan öğrenciler, çaresizlik duygusundan uzaklaşmaktadır.

Destekleyici bir öğretmen tutumu, öğrencilerin başarısızlıkları “öğrenme fırsatı” olarak görmesine yardımcı olur. Nitekim ortaöğretim öğrencileriyle yapılan bir çalışmada, akademik öz yeterliliği yüksek olanların öğrenilmiş çaresizlik düzeylerinin düşük olduğu, düşük öz yeterliliğe sahip olanların ise daha fazla akademik erteleme ve pasiflik gösterdiği saptanmıştır (Çelik & Gündoğdu, 2020).

Sistemin Etkisi

Türkiye’de eğitim sistemi uzun yıllardır merkezi sınavlara dayalıdır. Bu yapı, öğrenciler üzerinde yoğun kaygı ve rekabet baskısı yaratmaktadır. Gür ve Çelik’in (2021) raporuna göre, öğrencilerin büyük bir kısmı akademik başarılarını sınav sonuçlarıyla özdeşleştirmekte, başarısızlık yaşayanlar ise yeni denemelerden kaçınma eğilimi göstermektedir.

Toplumsal düzeyde de öğrenilmiş çaresizlik bulguları dikkat çekmektedir:

TÜİK (2022) verilerine göre, yoksul hanelerde yaşayan çocukların %42’si “çaba göstersem de hayatım değişmez” inancına sahiptir.

KONDA (2022) araştırmasına göre gençlerin %62’si “çabamın Türkiye’de karşılık bulacağına inanmıyorum” demektedir. Bu oran, bireysel değil yapısal öğrenilmiş çaresizlik riskini işaret etmektedir.

TÜİK (2023) verileri, üniversite mezunu genç işsizliğinin %22 olduğunu göstermektedir. Bu durum, eğitim yoluyla başarıya ulaşma ihtimaline yönelik inanç kaybını artırmaktadır.

Bu veriler, öğrenilmiş çaresizliğin yalnızca bireysel psikolojiyle değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizlikler ve yapısal sorunlarla da yakından ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.

Çözüm Önerileri

Öğretmenler için:

Öğrencilerin çabası ödüllendirilmeli, hataları öğrenme sürecinin doğal bir parçası olarak görülmeli, alternatif ölçme-değerlendirme yöntemleri (portfolyo, proje, performans görevleri) daha fazla kullanılmalı, hizmet içi eğitimlerle öğrenilmiş çaresizlik konusundaki farkındalıkları artırılmalıdır.

Aileler için:

Çocuğun başarısı yalnızca sınav notları üzerinden değerlendirilmemeli, küçük başarılar takdir edilmeli, başarısızlık durumunda suçlayıcı değil destekleyici yaklaşılmalıdır.

Sistem düzeyinde:

Türkiye’de sınav merkezli eğitim anlayışı aşamalı olarak değiştirilmeli, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri okullarda güçlendirilmeli, öğrencilerin farklı alanlarda başarı deneyimi yaşayabilecekleri programlar (spor, sanat, bilim projeleri) yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca sosyoekonomik dezavantajlı öğrenciler için devlet destekli psikososyal destek merkezleri kurulmalıdır.

Sonuç

Öğrenilmiş çaresizlik, bireylerin psikolojik ve akademik gelişimini olumsuz etkileyen önemli bir olgudur. Türkiye’de sınav baskısı, öğretmenlerin yargılayıcı tutumları ve ailelerin yüksek beklentileri bu olgunun oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Ancak öğretmenlerin destekleyici yaklaşımları, ailelerin olumlu tutumları ve eğitim sisteminde yapılacak yapısal değişikliklerle öğrencilerin çaresizlik algısı azaltılabilir. Böylece öz yeterlik duygusu yüksek, girişimci ve motivasyonu güçlü bireyler yetiştirmek mümkün olacaktır.

Kaynakça

Barutçu, E., & Çöllü, E. F. (2020). Öğrenilmiş çaresizlik ile motivasyon arasındaki ilişki: Pamukkale Üniversitesi öğrencileri üzerine bir araştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 25(1), 1-18.

Çelik, S., & Gündoğdu, R. (2020). Öğretmen-öğrenci ilişkileri ve akademik öz yeterlik algısı. Eğitim ve Psikoloji Araştırmaları Dergisi, 4(2), 45-62.

Dergipark (2023). Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerde benlik saygısı ve öğrenilmiş çaresizlik ilişkisi. Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(2), 211-229.

Gür, B. S., & Çelik, Z. (2021). Türkiye’de eğitim ve sınav sistemi: Sorunlar ve çözüm önerileri. Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 11(1), 15-34.

KONDA Araştırma. (2022). Türkiye’de gençlerin beklentileri ve gelecek algısı araştırması. İstanbul: KONDA

TEDMEM. (2021). Türkiye’de öğrenci başarı algısı ve ölçme-değerlendirme raporu. Ankara: Türk Eğitim Derneği Yayınları.

TÜİK. (2022). Yaşam memnuniyeti araştırması 2022. Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Yayınları.

TÜİK. (2023). İşgücü istatistikleri 2023. Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Yayınları.

Yılmaz, N., & Doğan, M. (2019). Aile tutumları ve öğrenilmiş çaresizlik arasındaki ilişki. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 9(52), 112-128.

Araştırmacı Yazar Necati YILMAZ
Araştırmacı Yazar Necati YILMAZ
Tüm Makaleler

  • 02.10.2025
  • Süre : 3 dk
  • 2156 kez okundu

Google Ads