Site İçi Arama

egitim

TSK Emeklilerinin Sivil Çalışma Hayatına Geçişleri Neden Zor Oluyor?

Silahlı kuvvetler personelinin askeri hayattan ayrılmaları, sivil hayata tam uyum sağlayabilmeleri ve özellikle de sivil çalışma hayatına dahil olabilmeleri adaptasyonu kolay bir süreç değildir.

Yıllarca Silahlı Kuvvetlerde görev yapıp, emekli olduklarında artık çalışma hayatına devam etmeyip, sadece emekliliklerinin tadını çıkarmak isteyenler vardır, hakları ve tercihleridir, saygı duymak gerekir. 

Ancak, sivil hayata geçtiklerinde aktif meslek hayatlarını sürdürmek isteyen TSK emeklileri de çoktur ve emekliler sivil çalışma hayatına geçişte ve akabinde sürdürmede adaptasyon sorunlarıyla karşılaşabilmektedirler.

Yaşanmakta olan adaptasyon sorunlarının kök nedenlerine dair izlenim ve değerlendirmelerim aşağıda sıralanmıştır:

Sivil hayata ve sivil çalışma hayatına geçiş ön hazırlığının yeterli seviyede yapılmaması ve/veya yapılamaması

TSK’den emekli olacak personelin emekli olmadan önce sivil hayata geçiş sürecine dair hem zihni hem de maddi hazırlığını düzgün yapmaması ve/veya yapamaması.

Emekli olacak personelin sivil hayata geçiş sürecinin sağlıklı tasarlanması ve yürütülmesine dair TSK’nın sağladığı bir eğitim desteğinin olmaması (varsa da tarafımızca bilinmemektedir).

Sivil hayata ve sivil çalışma hayatına geçiş stresi

Türk Silahlı Kuvvetleri; bir amaç duygusu, iyi tanımlanmış roller ve hiyerarşi, dostluk, onur ve misyon sağlar; bunlar sivil dünyada bulunması veya tanımlanması zor olabilecek şeylerdir. Dolayısıyla silahlı kuvvetler personelinin askeri hayattan ayrılmaları, sivil hayata tam uyum sağlayabilmeleri ve özellikle de sivil çalışma hayatına dahil olabilmeleri adaptasyonu kolay bir süreç değildir.

Dün dünyanın en elit kurumlarından birisinin bir üyesiydiler; bugün ilk yaşamlarına yani sivil hayata geri döndüler. Bu keskin dönüş; kaygıya, depresyona, ilişkisel çatışmalara ve diğer davranış sorunlarına neden olabilmektedir.

Bilgi, beceri ve tecrübeleri var, ancak sivil çalışma hayatında geçerliliği olan mesleki sertifikaları yok

Silahlı Kuvvetler, askeri işler için iyi eğitim verirken, verdiği tüm eğitimleri sörtifiye ederken, aynı kalibredeki sivil işler için gereken lisansları veya sertifikaları sağlamıyor. 

Örneğin, askeri mesleğinde Bilgi Teknolojileri (IT) yönetimi ve bakımı ile ilgilen personelin faaliyetlerinin birebir karşılığı sivil hayatta da vardır. Bilgi Teknolojileri ile ilgilenen TSK personelinin TSK bünyesinde geçerli bir çok mesleki sertifikasyonu vardır, ancak aynı işleri sivil hayatta da yapabilecek iken; sivil hayatta da geçerli sertifikasyonları yoktur. Bu konu da TSK ve Ulaştırma Bakanlı protokolünde rahatlıkla çözülebilecek bir sorundur.

Bir diğer örneğimizde ise; bir F-16 pilotu emekliliğini hak edip sivil hayata geçtiğinde askeri uçuş kariyerini belgeleyen bir doküman ile sivil hayatta gerekli JAR sertifikalarını kolaylıkla alıp, akabinde tip (uçuracağı uçak) eğitimini alarak uçuş hayatına rahatlıkla devam edebiliyor.

Ancak, aynı askeri meslekten sivil mesleğe geçiş kolaylığı pilotla birlikte görev yapmış olan, yıllarca F-16 uçağının bakımını yapmış bir uçak bakım personeline tanınmıyor. Bunların arasında sivil yaşamda da uçak bakım mesleklerini sürdürmek isteyenler oldukça zor ve zaman alan bir JAR sertifikasyon sürecini tamamlamak ve akabinde iş bulup, sonrasında da tip eğitimlerini almak zorundalar.

Halbuki Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile bir protokol yapıp, ilgili bir üniversite ile de anlaşarak uçak bakım personelinin de sivil hayatta geçerli meslek sertifikasyonlarını makul ve mantıklı bir süreçte edinebilmelerine rahatlıkla zemin hazırlayabileceklerdir.

Muhabere ve uçak bakım personeli örneklerinde sunduğumuz aynı mantık, piyade, güvenlik, istihkam, uçaksavar, ikmal, levazım vd. TSK meslek grupları için de geçerlidir.

Bazı TSK Personeli Mesleklerinin Sivil Hayattaki Karşılıklarına veya Türevlerine Vakıf Değiller

Evet, bazı TSK personeli; yıllarca icra ettikleri mesleklerinin sivil hayatta da karşılıklarının olup olmadığına vakıf değiller ve dolayısıyla herhangi bir gözlemleri de mevcut değildir. TSK bünyesindeki mesleklerin çoğunun sivil hayatta ya tam karşılığı ya da türevleri mevcuttur. Bunları algılamak ve işleyişlerini gözlemleyebilmek için biraz araştırma yapmak, sivil hayattan insanlarla görüşmek, biraz gözlem yapmak yeterlidir. Ancak, TSK mesleki yaşamı, doğası gereği, bazen tamamen kapalı bir ortam olabilmekte, dış dünyada mesleki yaşamını gözlemlemek mümkün olamamaktadır.

Sivil Çalışma Dünyası TSK Emeklilerinin Kendi Sektörlerine Yapabilecekleri Katkıların Farkında Değiller

Sivil çalışma dünyasında TSK emeklilerinin kendi sektörlerine yapabilecekleri katkıların neler olabileceğine dair yeteri seviyede bir farkındalık yok, dolayısıyla bu potansiyel gruptan eleman arama arayışları da çok kısıtlı. Ancak, TSK emeklileri sivil çalışma hayatına dahil oldukça bu farkındalık artacaktır.

Sonuç:

Hayatımızı tercihlerimiz şekillendirir. TSK’dan emekli olmak, uzmanı olduğumuz meslek hayatımızı da sonlandırmak anlamına gelmez. Üstelik mesleğimizi sivil hayatımızda da sürdürmemiz hem ülkemize hem de şahsımıza ölçülebilir maddi, ancak ölçülmesi mümkün olmayan manevi kazançlar da sağlayacaktır. Çalışma hayatını sivil yaşamında da sürdürmek isteyen TSK personelinin yeterli bir maddi ve zihni hazırlık sürecinin akabinde yeni hayatlarına başlamalarının makul ve mantıklı olacağını değerlendirmekteyim.  

Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Tüm Makaleler

  • 03.12.2023
  • Süre : 3 dk
  • 3385 kez okundu

Google Ads