Site İçi Arama

ekonomi

Akşam Ziyafeti

Valilik 200 gram ekmek 5 liradan satılacak diyor ama dinleyen kim, fırınlar çoktan 8 lira yaptılar ekmeği, gramajından da azaltıyorlar sürekli, hiç ahlak kalmadı vallahi şu fırınlarda. Kontrol eden yok ki! Yakında 10 lira bile yapar bunlar ekmeği.

Hanım gel bu akşam kendimize bir ziyafet çekelim! Bu akşam felekten bir gece çalalım. Ne dersin?

Sen istiyorsan neden olmasın, olur tabii.

Ama dolapta hiçbir şey yok, hadi git bir şeyler al o zaman.

Ne alayım?

Sen ne istiyorsun sofrada?

Ne bileyim, birer tabak ciğer sote, yanına da patates kızartsan olur herhalde, bir de salata yaparız yeter herhalde.

Belki birer de soğuk ayran, daha ne isterim ki!

Git o zaman çarşıdan 

* bir kilo dana ciğer, 

* bir kilo soğan, 

* bir kilo patates, 

* bir kilo domates, 

* bir marul, 

* 360 gramlık her zamankinden bir salça, 

* bir litre ayçiçek yağı, 

* bir litrelik şişelerden her zamanki ayran

al gel. 

Bir de ekmek al!

Tuz ve kara biber, yani baharat var mı evde?

Onlar var da sarımsak kalmamış, biraz da sarımsak al, üzerine salça ile sos yaparız.

Önden lezzetli bir çorba da içeriz diyorsan hazır çorba al bir paket de.

Ekmeği unutma sakın!

***

Evet, evde bir akşamlık iki kişi için yemek yapmak istesek kaça çıkar sizce?

Öyle çok bir şey değil, ucu bucağı iki tabak yemek diyorum. 

Yanına çorba ve salata da olacak doğal olarak!

***

Şimdi gram gram yazmayayım tarifini, hanımın siparişi ile bir akşam için evde yemek yapılır herhalde. Belki biraz da ertesi güne kalır.

Ne dersiniz? Şu anki fiyatlarla kaç para lazım sizce böyle bir ev ziyafeti için?

Tuzu biberi, ocağı elektriği, yemek yaparken ya da ihtiyaçtan gereken kullandığımız suyu saymıyoruz, ev kiralıksa ev kirasını da, aidat parasını da katmıyoruz hesaba. Bulaşıkların yıkanmasını, deterjanı, tabak çanak fiyatını da katmıyoruz. İletişim giderleri, çarşıya gidiş geliş masrafı, üstümüze giydiğimiz giysi bedeli de yok hesapta.

Sadece bir seferlik yemek için çarşıdan alışveriş masrafı!

***

Bakalım ne çıkacak hesap?

Önce manava uğrayalım, domates, patates, soğan, marul alacağız.

Domatesin kilosu 25 lira 90 kuruş. 

Çarşı pazar manav fiyatlarını bilmiyorum tabii ki. 

Sadece online market fiyatlarına ulaşabiliyorum buradan.

Patatesin kilosu 19 lira 90 kuruş.

Soğan 12 lira 90 kuruş. 

Bak ucuzlamış soğan! Düne kadar kilosu 30 liraya kadar çıkmıştı!

Gerçi taze soğanın demeti 16 lira 90 kuruş yazıyor, kaç gramdır acaba bu demet? En fazla 300 gramdır, belki daha da az.

Bak bir de organik diye yazmışlar şurada, hazır paketlenmiş soğan da var. 

600 gram yazıyor üstünde, kilo fiyatı herhalde bu, 32 lira 90 kuruş yazmışlar tezgâhın altına, çünkü paket fiyatı ise bu fiyat çok pahalı olur.

Neyse, ben standart kuru soğan alayım, yeni ürün diyor, bir kilo, hanım öyle demişti, 12 lira 90 kuruş.

Başka ne kaldı?

Evet, marul alacaktık bir de. 

Aslında biber de almak lazım, çarliston biber, ama çok pahalı, 31 lira 90 kuruş.

Hem hanım istemedi, belki dolapta kalmıştır bir iki tane salata için. 

Kıvırcık da pahalıymış, 29 lira 90 kuruş demeti. Kaç gram acaba bu demet? En fazla 400 gram. Kilosu 75 lira eder!

Bir vaz geçmediler vallahi şu fiyatları 10 kuruş eksik yazmaktan. 

İnsan hesap yaparken şaşıyor!

*** 

Ne etti delikanlı bizim hesap?

Bakayım bey amca, bir kilo domates 26 lira, bir kilo patates 20 lira, bir kilo soğan 13 lira, bir demet kıvırcık da 30 lira, hepsi 89 lira tuttu, poşeti de kuruşlara saydım.

Cüzdanda 400 lira var, yeter umarım alacaklarıma. Cüzdanı çıkarıp bir yüzlük verdim. 

Buyurun para üstü, bu 10 lira, bu da 1 lira. Bereket versin, yine bekleriz bey amca.

***

100 lira veriyorsun, uçtu gitti işte, eline üç kuruş para kalıyor hesap üstü olarak. 

Daha bunun marketi kasabı var.

Bir yere daha uğramam gerekiyordu, ama neresiydi acaba? Şimdiden unuttum.

***

Evet, marketteyiz. 

Listeye bakalım, buradan ne alacaktık?

Salça, ayçiçek yağı ve ayran, bir de biraz sarımsak al demişti hanım, unutmadan onu da listeye ekleyeyim.

Her zaman aldığımız salça 34 lira 90 kuruş, ama 710 gramlıkta indirim var, indirimlisinden mi alsam acaba? Bunun fiyatı 29 lira 90 kuruş? Hem daha fazla hem daha ucuz?

Neyse, ben hanımın dediğinden şaşmayayım, vardır bir bildiği. At sepete bildiğimiz salçayı, 34 lira 90 kuruş.

Ayçiçek yağlarının fiyatları ne kadar artmış böyle. Neyse, bir litrelik yağ 48 lira 50 kuruş.

Ne kaldı?

Ayran alacaktık bir de her zaman aldığımız ayranın litresi 19 lira 95 kuruş.

Bir de biraz sarımsak alayım bakayım. İki baş sarımsak kilosu 39 liradan 9 lira 75 kuruş tutuyor.

*

Bak az kalsın unutuyordum, hanım hazır çorba da al demişti.

Hazır çorbalar neredeydi? 

Tamam, buldum. 

Bakalım neler var:

Ezogelin, kremalı mantar, mercimek, kremalı domates, kremalı tavuk, düğün çorbası, şehriyeli tavuk, analı kızlı, şehriyeli tavuklu domates, işkembe, tarhana…

Nerede o anamın tarhana çorbası, ya da umaç çorbası yapardı anacığım. 

Şimdikiler hazır çorba al gel diyorlar. Eskiler bir başkaymış gerçekten.

Neyse, karar verdim, bugün yayla çorbası var yemekte. Paketi 14 lira 50 kuruş.

***

Kasaya gidelim bakalım, buradan kaça kurtulacağız! Her şey ateş pahası gerçekten!

Salça 34 lira 90 kuruş, ayçiçek yağı, 48 lira 50 kuruş, ayran 19 lira 95 kuruş, sarımsak 9 lira 75 kuruş, çorba 14 lira 50 kuruş. 

Hepsi 127 lira 60 kuruş tuttu beyefendi. Poşet lazım mı? 

Evet lütfen, bir tane poşet alayım.

25 kuruş da poşet için, toplamı 127 lira 85 kuruş.

Kredi kartı mı, nakit mi? 

Nakit kızım, kredi kartının limiti çoktan doldu.

Bakar mısınız, 100 lira bile yetmiyor, manavdan kalan bozuklukları katsam da olmuyor.

Mecburen koskoca 200’lük banknotu bozduracağım!

Cüzdanı çıkartıp 200’lüğü uzatıyorum.

Buyurun beyefendi, paranızın üstü ve alışveriş fişiniz, 50, 60, 70 lira, bu da 2 lira ve 15 kuruş. Yine bekleriz.

Sıradaki! 

***

Bakalım ciğer kaça patlayacak!

Sıra kasapta. 

Bir yere daha uğramam gerekiyordu ama ne lazımdı acaba?  

Bak listeye de yazmamışım başka bir şey.

Çorbayı bile unutuyordum az kalsın, onu da listeye yazmamışım, 

Allahtan son saniyede aklıma geldi.

***

Evet kasaptayız.

Hamdi bey merhaba, nasılsınız?

Abi hoş geldin, hayırdır, piyango mu çıktı, sen pek uğramazdın bana.

Ne piyangosu be Hamdi Bey, azıcık şansımız olsa bu halde olur muyuz?

Hanımla kendimize bu akşam felekten bir akşam ziyafeti çalalım dedik.

Ooo, ziyafet var yani bu akşam? Yengem nasıllar? Afiyette inşallah.

Eh işte, ağır aksak, idare ediyor o da, çocukları özlüyor. 

Bir başımıza kalınca zor oluyor tabii ki, çocukları özlüyor insan.

Ne vereyim abime? Kıyma, pirzola, kuşbaşı?

Şöyle tazesinden bir kilo kadar ciğer alacağım, dana ciğer. O dediklerine paramız yetmez.

Neyse, kaça veriyorsun ciğeri şimdi?

Ciğer fiyatı da kıyma fiyatına yakın abi, 240 lira. 

Ama sen eski müşterimsin, sana 220’den olur. Gelişine bu fiyat.

Bak dün Ahmet abi marketten almış, 245 lira ödemiş kilosuna. 

Kilosu 450 lira olan ciğer de varmış. Artık ne ciğeriyse? Piyasa felaket, her şeye zam yaptılar gene, fiyatlar durmaz burada, artar yine yakında.

Tamam tamam, sen ayarla bana oradan, ama dur bakayım cüzdana.

Kendi kendime hesap yapmaya çalıştım, manavdan 11 lira arttı, marketteki kasiyer kız da 72 lira 15 kuruş para üstü vermişti, 83 lira 15 kuruş eder. Kalan bir 100 lira daha var.

Sen bana oradan 183 liralık ayarla o zaman, başka para almamışım yanıma.

Tamam abi, bak şu parça 800 gramdan biraz fazla tartıyor, sen o cüzdandaki 100 lirayı, bir de elindeki kâğıt bozuklukları versen yeter, hatta 170 versen yeter, biraz para kalsın cebinde.

Buyur 170 liralık fiş ve ciğer. 

Poşet de vereyim mi?

Yok, poşete gerek yok, market poşetine koyarım ben onu şimdi.

Sağolasın.

Hadi kal sağlıcakla, tekrar sağolasın.

***

Ben bir yere daha uğrayacaktım ama bu fiyatlar kafa bırakmadı ki insanda.

Baksanıza 400 lira uçtu gitti, elde de ucu bucağı içlerinde üç beş parça bir şeyler olan iki küçük poşet.

Cepte de üç beş kuruşluk bozukluk kaldı sadece

Allahtan Hamdi Bey anlayışlı insan, acıdı vallahi halime

Ciğeri de uygun fiyattan verdi. Marketten alsaydım indirim falan yapmazlardı.

***

Geldin mi?

Ver alayım poşetleri.

Nasıl, çok mu pahalı çarşı?

Evet, her şey ateş pahası vallahi, yine makarnaya talim edeceğiz gibi görünüyor bu ay da.

Sen bir şey daha al demiştin ama listeye yazmayı unutmuşum, hatırlayamadım.

Var mı bir eksik?

Dur bakayım, bunda soğan, patates, domates, marul var.

Bunda ise salça, ayçiçek yağı, ayran; ciğeri de buraya koymuşsun. 

Bak sarımsağı unutmamışsın. Bir de çorba var. 

Niye yayla çorbası aldın bu sefer?

Keşke ezogelin alsaydın, ciğerin yanına daha iyi olurdu.

Bak ekmek almayı unutmuşsun, ekmek nerede?

Evet, hatırladım şimdi, diyorum ya, bir şey daha alacaktım diye. 

Unutma demiştim halbuki!

Sorsana sen de evden çıkmadan önce listeye yazdın mı diye.

Neyse bir ekmek almaya yeter kalan bozuk paralar. 

Allahtan kasap Hamdi uygun fiyattan verdi de ciğeri, ekmek alacak para kaldı cepte.

Ben bir koşu fırına gideyim üstümü çıkarmadan. 

Valilik 200 gram ekmek 5 liradan satılacak diyor ama dinleyen kim, fırınlar çoktan 8 lira yaptılar ekmeği, gramajından da azaltıyorlar sürekli, hiç ahlak kalmadı vallahi şu fırınlarda. Kontrol eden yok ki! Yakında 10 lira bile yapar bunlar ekmeği.

Neyse, sen hazırla sofrayı, ben bir koşu fırına gideyim, çok acıktım zaten, bugün biraz erken yiyelim yemeği.

***

Evet, işte böyle, basit bir akşam yemeği için alışverişe çıktığınız zaman 400 lira, hatta birkaç bir şey daha alsanız 500 lira uçup gidiveriyor artık. 

Belki aldıklarınızdan artan kısmı ile bir öğün daha çıkar, ya da bir misafiriniz varsa bir kişiye daha yeter bu aldıklarınız.

Ama fark eder mi?

Asgari ücret alan bir kişi bu fiyatlarla nasıl geçinir? Düşünebiliyor musunuz?

Ya emekliler? İki kişilik akşam yemeği 400 lira tutuyorsa, ay 30 gün.

Yeter mi emeklilerin aldıkları emekli maaşı sizce? 

Yeter mi asgari ücret genç bir aileye?

Restoranlardaki fiyatlara girmiyorum bile. Bu dediğim de evde hazırlanan eh işte, standardın biraz üstü denebilecek iyi bir akşam yemeği masrafı.

Pirzola et değil yani aldığımız, alkollü içki falan da yok yanında.

Milli içkimiz ayran ile geçiştirilen basit bir akşam yemeği işte.

***

Bu fiyatlarla ve maaşlarla mecburen makarna ekmeğe talim değil mi?

Sonra da kafalar çalışmıyor işte, eve ekmek almayı bile unutuyor insan.

Ne diyeyim, Allah yardımcımız olsun, inşallah bir gün düzelir durumlar da, az gelirli insanlar birazcık olsun düze çıkarlar.

Tatil mi? Ortalama tatil süresi 3 güne inmiş, o da yapabilenlerin ortalaması.

Hasan amca, Ayşe teyze, senin ne işin olur tatilde? Otur oturduğun yerde, makarna ekmeğini ye sağlıcakla. 

Ama ekmek almayı unutma çarşıya çıktığında, yoksa aç kalırsın, bak söylemedi deme!

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 12.07.2023
  • Süre : 4 dk
  • 1114 kez okundu

Google Ads