Sanayiciler 50 Yaş Üstü Çalışan Arayışında! Çok Geçerli Sebepleri Var.
“X Kuşağı” olarak da adlandırabileceğimiz; yarım asrı devirmiş, bahse konu deneyimli insanların; zengin bilgi, beceri ve tecrübe birikimleri, uyum yetenekleri ve özverileriyle, iş yerlerine sağladıkları sürekli ve istikrarlı katkı özleniyor.
Son günlerde, özellikle sanayi dünyasında 50 yaş ve üzeri çalışanların değeri daha iyi anlaşılıyor. Bu gruba giren ve emeklilik hayatını sürdürenlerin tekrar sanayiye kazandırılmaları için, sanayi şirketleri tarafından özel bir çaba sarf ediliyor.
Aslında “X Kuşağı” olarak da adlandırabileceğimiz; yarım asrı devirmiş, bahse konu deneyimli insanların; zengin bilgi, beceri ve tecrübe birikimleri, uyum yetenekleri ve özverileriyle, iş yerlerine sağladıkları sürekli ve istikrarlı katkı özleniyor.
Üstelik bu sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da benzer durumdadır, çünkü; 50 yaş üzeri çalışanların veya bu neslin; işine ve mesleğine saygısı sadece ülkemizde değil, tüm dünyada özleniyor. Bu mesleğin özellikle zanaata verdikleri değer ve zanaatkâr olabilmek için gösterdikleri istek ve çaba aranıyor.
Yarım asrı devirmiş çalışma arkadaşı arayışı ağırlıklı olarak “mavi yakalı” olarak tabir edebileceğimiz emek ve zanaat yoğun alanlara ve kişilere yönelik, ancak aynı özlemin “beyaz yakalı” olarak tarifleyeceğimiz, beyin yoğun işlerle ilgili olanlar için de geçerli olduğunu ekleyebiliriz.
Öncelikle bu yaş aralığında emekliliğin ülkemize has olduğunu belirtmekte fayda var. Avrupa ülkelerinde bu yaş aralığında sürekli emeklilik pek mümkün değildir. Olsa olsa esnek ve az çalışma modelleri uygulanabilir. Yani bizim ülkemizdeki 50-65 yaş aralığı nesli, Avrupa ülkeleri için 60-75 aralığı olarak kabul edebiliriz.
Bu kategoride, son dönemdeki EYT kapsamındaki emekliliği ve emeklileri de kastetmiyoruz. Çünkü; EYT emeklilerinin çoğunluğu, emekli olup, çalışma hayatlarını üstelik emekli oldukları aynı şirketlerinde sürdürmeye devam etmektedirler. Çalışan bu emeklilerin SGK’ya hiçbir şekilde yük olmadıklarını da söyleyebiliriz, çünkü iş hayatına devam eden emeklilerin de SGK primleri ödenmektedir.
Peki; emekliliğini sürdüren bu 50-65 yaş arası insanlar tekrar çalışma hayatına nasıl kazandırılabiliyorlar?
Özellikle Avrupa’da; yaşlı nesli iş hayatında tutabilmek veya onları tekrar iş hayatına kazanabilmek için, tercih edilen en revaçtaki işe alım seçeneği; “esnek çalışma” yöntemidir.
Esnek çalışma yöntemi; emekliliğini sürdüren nesil için tekrar çalışma hayatına dönüşte en çok tercih edilen çalışma şeklidir. Bu yöntemi ülkemizde özellikle büyük ölçekli sanayi kuruluşları da etkinlikle ve verimlilikle uygulayabilmektedir, ancak aynı yöntemin sürekliliği, küçük çaplı sanayi şirketlerinde çok kolay veya pratik olamamaktadır.
Örneğin; 4 gün çalışma 3 gün tatil seçeneği, ülkemiz için daha pratik gibi görünmektedir, hatta bu; 3 gün çalışma, 4 gün tatil şeklinde de uygulanabilir.
Avrupa’da en tercih edilen yöntem ise; 6 ay çalışma, 6 ay tatil şeklindedir. Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde çok tercih edilir, örneğin; 6 ay Norveç’te çalışan bir Norveçli yaşlı çalışan, yılın kalan 6 ayını da İspanya’da veya Hindistan vb. ülkelerde tatil yaparak sürdürebilmektedir.
Deneyimleri sayesinde daha sağduyulu kişiler olmaları, bu yaş grubu ile çalışmayı kolaylaştırıyor. Bu yaş grubu, ister el becerisi, ustalık ve zanaatkârlık, isterse beyin gerektiren işlerde, sanayi dünyasına önemli katkılar sağlayabilmektedirler.
Yaşlı çalışanların iş yeri memnuniyetleri daha yüksektir ve iş değiştirme olasılıkları daha düşüktür. 50 yaş üstü kişilerin iş değiştirme olasılığı 18-29 yaş grubuyla karşılaştırıldığında dört kat daha azdır. Bunun gerçekleşmesi için yaşlı çalışanların, işyeri çalışma rollerinde desteklenmiş ve maddi-manevi tatmin olmuş hissetmeleri yeterli ve bunu sağlamak daha kolaydır. Bu istikrar ve daha düşük personel değişimi, işyeri verimine ve kazancına fayda sağlamaktadır.
Yaşlı çalışanlar genellikle 30 yılı aşkın süre bilfiil çalışmışlardır. Bu süre zarfında hem meslek grupları ile iletişim becerilerini geliştirdiler, hem de problem çözme ve zor durumlarda sakin kalma konusunda ustalaştılar. Ayrıca görevlere duygusal bakış açısı yerine, ölçülmüş veya hesaplanmış bir bakış açısıyla bakma eğilimleri ve yetenekleri yüksektir, bu da çalışma hayatında daha az hataya yol açar.
Birçok yaşlı çalışanın işyerine ve özellikle sanayi işyerine getirdiği sakin olgunluk, daha genç veya daha az deneyimli çalışanlara da yansımaktadır.
Yaşlı çalışanlar; özellikle daha önce yönetim deneyimine sahiplerse, eğitim veya mentorluk rollerinde de çok başarılıdırlar. Bu özellik; özellikle sanayi işlerinde ustalığın gençlere aktarılabilmesi için, çok gerekli ve yararlıdır.
Yaşlı çalışanlar özellikle sanayi süreçlerine zengin bir deneyim getirmektedirler. Yaşlı çalışanlar; sadece mesleklerinde bilgi, beceri ve deneyime sahip değil, aynı zamanda yaşam tecrübesine de sahiptirler. Bu güçlü yönler; iş ve sanayi dünyasında istikrarlı ve değerli bir katkı sağlamak için, 50 yaş üstü çalışanların öne çıkan nitelikleridir.