Soruşturma
Soruşturma, teğmenlerle ilgili değil, Bodrum ve Datça’da görevini yapmayan veya yapamayan karasularımızı korumakla görevli sahil güvenlik ve/veya deniz kuvvetleri yetkilileri hakkında açılmalı.
30 Ağustos 2024 tarihinde Kara Harp Okulundaki diploma töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan ve yemin eden teğmenler hala gündemde. Soruşturmanın devam ettiğini ve birilerinin mutlaka cezalandırılacağını anlıyoruz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD dönüşü yaptığı açıklamalarından.
Bu slogan ve yeminden neden rahatsız olunduğunu hala anlayamayan emekli bir asker ve siyaset bilimci bir akademisyen olarak, beni çok daha fazla rahatsız eden şey, Yunan botlarının Bodrum ve Datça’da cirit atmalarıdır. Hatta, Datça’da Yunan askerinin botunun ana kara toprağıma basması ve buna kimsenin müdahale edememesi.
Soruşturma, teğmenlerle ilgili değil, Bodrum ve Datça’da görevini yapmayan veya yapamayan karasularımızı korumakla görevli sahil güvenlik ve/veya deniz kuvvetleri yetkilileri hakkında açılmalı. Mavi vatanı korumaktan, onun öneminden bahsederken, bırakın denizlerimizi, ana karamızı bile koruyamayacak duruma gelmemizin nedenleri araştırılmalı, sahil güvenlik personeli ve ekipmanları artırılmalı, gerçek caydırıcılık sağlanmalı ve Yunanistan’a derhal nota verilmelidir.
Ülkesini seven, vatanı ve milleti için ölümü göze alan ve görev bekleyen genç teğmenler yani Mustafa Kemal’in askerleri değil, Mustafa Kemal’in kazandırdığı topraklara Yunan askerinin botunun basmasına engel olmayanlar soruşturulmalıdır.
Hudut namustur. Hududunu koruyamayan devletler, namusunu da koruyamazlar.