Pakistan’ın İstanbul’u Karaçi'de İki Gün

Karachi/Karaçi şehri Pakistan’ın en büyük şehri olup, ticaret ve sanayi merkezi olarak Hint Okyanusu sahil kesiminde kurulmuştur. Deniz kenarında olması sebebiyle her dönem hissedilir bir nemli havaya sahiptir. Özellikle Muson döneminde (Mayıs-Eylül ayları arasında gece yarısı bile 30-35 derece sıcaklığa sahip olması buraya gelmek isteyenlerin dikkate alması gereken bir husustur. Yoğun nüfusun yaşadığı kentte hava kirliliği ve pus/duman özellikle gece saatlerinde kendini ciddi anlamda gelen yeni insanlara hissettirir. Zaten terminalden çıkıştan itibaren bu sıcak hava ve rutubetli havayı hemen hissedebilirsiniz. Bu nedenle buraya yapacağınız seyahat dönemine uygun kıyafet seçimi önem arz etmektedir. Gündüz öğlen saatlerinin ciddi anlamda yağmurlu olması Muson dönemi için olmazda olmaz kuraldır. Akşam saatleri genellikle yağmur ile karşılaşma durumunuz söz konusu değildir. 

Ankara’daki önemli bir caddeye ismi verilen Pakistan Ülkesinin kurucusu Muhammed Ali Jinnah (Cinnah) Karaçi şehrindeki havalimanının da ismidir. Azımsanmayacak büyüklükteki havalimanında bu bölgeye özgü olarak özellikle Gümrük faaliyetleri çok sayıda bürokratik işlem ve uzun bekleme kuyruklarını içermektedir. Üzerinizdeki her türlü materyalin (para, sigara, cep telefonu, laptop, ipad vb. markaları ile birlikte) deklere edilmesi gerekmekte olup, bu konuda oldukça ısrarlı olduklarını özellikle hatırlatmak isterim. Hindistan’ın aksine buradaki gümrük görevlileri mavi üniforma giymekte ve gelenlere son derece yardımcı bir üslup kullanmaktadırlar. Görebileceğiniz gümrük görevlilerinin büyük çoğunluğunun uzun sakallara sahip olması da diğer dikkatinizi çekecek bir husustur. Buralarda kadın görevli görmek pek mümkün değildir. Terminal sahasından çıkarken bile tüm eşyalarınızın defalarca x-ray cihazlarından geçirilmesi size garip gelmesin. Bu işlemlere kalacağınız otele giriş ve çıkışlarda bile defalarca katlanmak zorundasınız. Sanırım güvenlikle ilgili tedbirleri her daim böyle olan ilginç bir ülke.

Kalacağınız otel için transferinizi buralara gelmeden önce ayarlamanız kaybedeceğiniz zaman açısından sizlere faydalı olacaktır. Aksi takdirde çok kalabalık bir ortamda taksi bulma zorluğu sizleri bekliyor olacaktır. Herhangi bir toplu ulaşım veya raylı sistem imkânı olmayan Karaçi’de arzu ederseniz tuk-tuk adı verilen motorları tercih edebilirsiniz. Fakat çok nemli ve sıcak havada özellikle sıtmaya neden olan sivrisinekler açısından en tehlikeli gündoğumu ve günbatımı saatlerinde tavsiye etmeyeceğimi özellikle belirtmek isterim. Otellerin kalitesi ücretlerine bağlı olarak genelde uygun seviyededir. 4 veya 5 yıldızlı bir otelde 150 dolar civarı fiyatlara konaklama imkânınız mevcuttur. Otel giriş ve çıkışları çok sıkı güvenlik önlemleri ile kontrol edilmektedir. Havalimanından şehir merkezine 30 dakikalık bir sürede ulaşmak mülkündür. Trafiğin soldan uygulandığı ülkede Karaçi trafiği azımsanmayacak yoğunluğa sahiptir. Buraların geleneksel uygulaması olan korna ise trafiğin ayrılmaz bir parçasıdır. 

Şehir merkezinde gezilecek birçok yapı sizleri beklemektedir. Büyük önder olarak anılan ülkenin kurucusu için inşa edilen “Mezar-ı Kaid” adı verilen yapı bunların başında gelmektedir. Diğer ilginç bir yapı ise “Frere Hall” adı verilen Neo Klasik bir yapı olup, günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır. Buraya yakın olan ve şehrin en büyük pazarı olan “Empress Market” bölgesinde her türlü ürüne rastlayabilirsiniz. Oldukça uygun fiyatlara yine pazarlık yaparak arzu ettiğiniz ürünleri satın alabilirsiniz. Özellikle mango meyvesi buraların en popüler ve tercih edilen ürünü olarak her yerde karşınıza çıkabilmektedir. “Port Grand” adı verilen 1-2 km’lik sahil şeridinde ise her türlü restoran ve yeme-içme faaliyetlerine yönelik mekanlar sizleri beklemektedir. Şehir merkezinde bulunan sahilde sıcaklardan dolayı yaz döneminde pek olmasa da özellikle ilkbaharda deve ve atlar ile sahil yürüyüşleri yapanlara rastlayabilir, güzel günbatımı fotoğrafları çekebilirsiniz. Tabii buralara gelmiş iken tahta işlemelerden almadan giderseniz pişman olabilirsiniz. Ahşap işlemeciliği gerçekten olağanüstü eserler ile sizleri baştan çıkarabilir. Aynı şekilde el yapımı halılar hemen dikkatinizi çekecek olmasına rağmen, genelde oldukça yüksek fiyatları ile sizleri hüsrana uğratabilecektir.

Park ve diğer dinlenme alanlarında milli sporları haline gelmiş “KRİKET” oynayan her yaş gurubundan insanlara rastlayabilirsiniz. Günlük kıyafetleri ile her yerde kriket oynayan insanlar açısından bu oyunun onlar için çok önemli olduğuna sizler de şahitlik edebilirsiniz. İngilizce dilinin hemen hemen herkes tarafından kullanıldığı buralarda özellikle baharat satın almadan dönerseniz pişman olabilirsiniz.

Güvenlik ile ilgili zaman zaman olumsuzlukların yaşandığı ülkenin aksine Karaçi şehri genel olarak güvenli bir ortama sahiptir. Şehirde gezebileceğiniz birçok müzenin yanı sıra küçük çocukların ilgisini çekebilecek hayvanat bahçesi de mevcuttur. Hijyen konusunda titiz bir insan iseniz burada çok rahat edemeyebilirsiniz. Otellerde akan suyun rengi bazen açık sarı renkte olabilir, bu nedenle banyo öncesi bir süre muslukları açık bırakmanızı öneririm. Ayrıca diş fırçalamak için kapalı şişede su kullanımı şiddetle tavsiye edilir. 

Yemekler ise eğer alışık değil iseniz biraz kişileri zorlayabilir. Genellikle et ürünleri sıcak ve sulu yemek şeklinde servis edilir. Pilavlar genellikle Jasmin pirincinden yapılır ve genellikle içine sebze ve tavuk parçaları dahil edilir. Bildiğiniz çorba çeşitlerine burada da rastlayabilirsiniz. Deniz kenarında olmasına rağmen nedense deniz ürünlerine yönelik imkanlar oldukça kısıtlıdır. Şehir merkezinde özellikle Steak House ve Japon mutfağına yönelik birçok imkan bulunmakta olup, fast food zincirleri de alternatif olarak sizleri beklemektedir. Ortalama etli bir yemek için 4-5 dolarlık ücretler burası için uygun fiyatlardır. Bu şehri gezmek için ortalama 2 günlük bir süre yeterlidir. Ülkemizden buraya her gün sefer yapan havayolu şirketlerimiz mevcuttur.

Keyifli geziler dilerim.