Site İçi Arama

kultur-sanat

Sende Nazar Var, Git Kurşun Döktür

Nasıl başlamış acaba bu garip hurafe? Kurşunu bir kepçe içinde eritiyorsunuz, sonra başınızın üstüne bir tülbent geriyorlar, sonra da erimiş olan o kepçe içindeki kurşunu başınızın üstünde tuttukları içi su dolu bir tencereye boşaltıveriyorlar.

Kurşun döktürmek lazım, nazar değmiş buna! 

Ya da korkmuş bu, kurşun döktürmek lazım!

Sahi geleneklerimizde kurşun döktürmek diye bir şey var değil mi?

Nereden çıkmış bu kurşun döktürmek dersiniz?

Hurafe olduğu belli de, yani pek işe yarayacak bir şey gibi gelmiyor bana, ama yine de kurşun döktürmek diye bir şey var geleneklerimizde. 

İnsanlar faydasına inanıyorlar. 

Nazarı çıkartmak için yüzyıllardır yapılan bir uygulama. 

Nedense daha çok da hanımlar arasında daha popüler.

***

Kurşun dökmek fal gibi bir şey aslında, fala inanma, ama falsız da kalma!

Bana da küçükken çok kurşun dökmüşlerdi.

Nasıl başlamış acaba bu garip hurafe?

Kurşunu bir kepçe içinde eritiyorsunuz, sonra başınızın üstüne bir tülbent geriyorlar, sonra da erimiş olan o kepçe içindeki kurşunu başınızın üstünde tuttukları içi su dolu bir tencereye boşaltıveriyorlar.

Cos diye bir ses çıkıyor!

Ondan sonra da yok çok ses çıkardı, yok bak kurşun ne şekle büründü diye kurşun yumağını şekline göre birtakım öngörülerde bulunuyorlar, aslında fal bakıyorlar.

Nazar falan değmişse kurşun dökünce nazar çıkar derler.

Kimileri de eriyik haldeki sıcak kurşunun tenceredeki sudan saldığı su buharına bakarak bakın nasıl da nazar çıktı derler, güya kötü ruhlar terk ediyormuş bedeni.

Sonra o su içinde katılaşmış kurşunun şekli de artık bir fal malzemesi oluyor ya, artık neyi neye benzetiyorlarsa, kurşunun şeklinden hayata dair bir takım çıkarımlar yapıyorlar.

Benim sütannem de, rahmetli pek bilirdi böyle şeyleri. Mahallede tanındığı için sürekli kurşun döktürmeye gelirlerdi konu komşu.

İşte arada bana da kurşun dökerdi rahmetli sütannem.

***

Gerçekten merak ettim şimdi, acaba sadece biz Türklere ait bir gelenek mi kurşun dökmek? 

Yoksa Anadolu’da yaşamış eski medeniyetlerde de var mıymış acaba kurşun dökme geleneği? Biz onlardan mı öğrenmişiz acaba?

Bunun için öncelikle kurşun metalinin nerede ve ne zaman bulunduğunu bilmek lazım sanırım. 

Çünkü kurşun kolayca eriyen bir metal olduğu için ardından böyle bir gelenek ortaya çıkmış olmalı.

İnsanoğlu fal bakmayı seviyor sonuçta, yeter ki fal bakacak bir vesile bulsun.

***

Abidos (Abydos) antik şehrinde bulunan kurşun bir figür M.Ö. 3000 yıllarına aitmiş. Abidos Çanakkale’de Nara Burnu’nun doğusunda antik bir kent.

Tarihte bilinen ilk kurşun madenlerinden biri de Balıkesir’de Balya-Karaaydın madeniymiş.

Antik Mısır’dan kalma kalıntılar arasında bir takım kurşun borular da bulunmuş. Ayrıca Mısırlıların kurşun kullanarak lehim yaptıkları da biliniyormuş.

Fenikelilerin Kıbrıs, Sardinya ve İspanya’da kurşun madenleri işlettikleri biliniyormuş. 

Kurşunun tarihçesi bu kadar eski tarihlere dayanıyorsa, o zaman biz Türklerin kurşunla tanışıklığını tam olarak bilebilmek mümkün görünmüyor sanki.

Etimolojik olarak kurşun sözcüğü eski Türkçe bir sözcük. 

Yazılı kaynaklarda ilk defa Kaşgarî’nin 1073 yılından kalma sözlüğü olan Divan-i Lugati't-Türk’te geçiyor olsa da, muhtemelen biz Türkler de kurşun metalini oldukça eski zamanlarda keşfetmiş olmalıyız. Başka türlü bu kadar eski Türkçe bir sözcüğümüzün olması beklenmez. 

Demir dağları erittiğimize göre kurşun dağlar da denk gelmiş olmalı atalarımızın yoluna.

Bu anlamda kurşun dökmenin biraz da eski zaman ritüellerine benzemesi sebebiyle bize özgü bir gelenek olduğunu düşünebiliriz.

Muhtemelen şaman geleneklerden kalma bir uygulama.

Günümüzde daha çok hanımlar arasında uygulanırlığının kalmış olması ise başka bir soru işareti tabii.

İnternette sadece bizde değil, Avusturya’da, Bosna Hersek’te, Bulgaristan’da, Almanya’da, Finlandiya-Estonya-Litvanya’da, İsviçre ve Çek Cumhuriyeti’nde de kurşun dökmenin kültürlerinde olduğu yazılı.

Yani hadi Almanya ve Balkan coğrafyası belki de bizden öğrenmiştir diyeceğim, sonuçta oldukça çok gurbetçi yaşıyor Almanya’da ve Balkan coğrafyası oldukça uzun süre Osmanlı etkisinde kaldı, ancak Finlandiya, Estonya ve Litvanya’nın bu geleneği bizden öğrenmesi mümkün değil.

Zaten Avusturya da özünde bir Alman kültürü olsa da, Avusturya’da kurşun dökmeyi o kadar da kültürlerine katacak derecede gurbetçi yok.

Bir yandan da Almanya-Avusturya ve İsviçre’de yılbaşlarında kurşun eritilerek suya döküp, çıkan şekle göre yeni yılın nasıl geçeceği üzerine fal bakmak gibi bir gelenek varmış. Yani bizdeki kurşun dökme ile pek bir alakası yok onların geleneğinin.

Dolayısıyla bunun biraz da orta Avrupa’ya da özel bir gelenek olduğunu kabul edebiliriz.

Ayrıca sıralanan ülkeler içerisinde Yunanistan yok. 

Dolayısıyla Anadolu’da da bir zamanlar bu geleneğin olduğunu ve biz Türklerin bu geleneği Anadolu’nun kadim kültürlerinden aldığımızı düşünmemiz için de geçerli bir sebep yok gibime geliyor benim.

Tarihte fal bakmak üzerine yazılı en eski belgelerden birine sahip olan biz Türklerin gelenekleri arasında kurşun dökmenin de olması büyük ihtimal bence. (Irk Bitig, 900’lü yıllardan kalma bir fal kitabı.) 

Finlandiya ve civar ülkelerin de biz Türklerle benzer pagan geleneklerden geldiğini biliyoruz. 

Ayrıca Finlandiya’ya kadar gitmiş olan Türk boylarının da olduğu biliniyor. Dolayısıyla oralarda da kurşun dökme kültürünün olması anlaşılır bir durum gibime geliyor.

Yine de internetteki bilgilerden onlardaki geleneğin de Orta Avrupa’daki gibi yılbaşlarında uygulanan ve yeni yılın nasıl olacağına dair fal bakmayla sınırlı olduğu yazıyor.

Bizdeki kurşun dökmeye benzer tek uygulama Yahudilerin halk hekimliği dedikleri bizdeki kocakarı ilaçları benzeri sağlık amaçlı halk uygulaması. Zaten nazar kavramı Yahudi kültüründe de olan bir kavram.

***

Bu konu üzerinde aslında internette çok da öyle bizim tarihimize dayanan bilgiler ve araştırmalar bulamadım internette. Nedense bu konu bir gelenek olarak halen daha uygulanıyor olsa da, bir kaç inceleme tezi dışında kurşun dökme geleneğinin biz Türklerdeki geçmişi üzerine bilgi yok maalesef.

Kurşun dökmenin bizdekine benzer bir uygulamasının Yahudilerde de olması biraz aklımı karıştırdı aslında, ama tarih boyunca biz Türklerin Yahudilerle bu derece yakın ilişki içerisinde olduğumuz da söylenemeyeceğine göre, sanırım kurşun dökmek bize has bir gelenektir diyebiliriz.

***

Öyle ya da böyle, geleneğimiz işte. Hem bir zararı da yok.

Siz de bir kurşun döktürün bir ara isterseniz, nazar falan değmiş olmasın, nazar varsa çıkmış olur. 

Küçüklüğümden hatırlıyorum, insanın içine bir ferah geliveriyordu. O coz diye çıkan erimiş kurşunun suda çıkardığı ses nedense insanın içinin bir hafiflemesine sebep oluyordu.

Safsata tabii bunlar, ama derler ya fala inanmayın, ancak falsız da kalmayın diye. Aynısı kurşun dökmek için de geçerli olabilir.

Kurşun döktürmenin faydasına inanmayın, ancak kurşun döktürmekten de bir zarar olmaz herhalde.

Her zaman bilimle kalın diyorum, ama geleneklerimizi korumakta da fayda var.

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 08.04.2024
  • Süre : 4 dk
  • 954 kez okundu

Google Ads