Batı Desteğine Rağmen, Ukrayna Ordusu Neden Rus Savunmasını Aşamıyor? F-16’lar ve Abrams Tankları Ukrayna’ya Zaferi Getirebilir mi?
Zamanla anlaşıldı ki, Rusları Ukrayna topraklarından atmak neredeyse imkansızdı. Ukrayna Ordusunun Rusları püskürtmek için kazandığı mevzii (bölgesel) üstünlükler bir yere kadar umut olsa da kesin sonuçlu bir zafer için yeterli gelmiyordu.
Ukrayna Ordusu Rus Ordusunu Savunma Yapmaya Zorluyor
Batı dünyasında pek çok kişi Ukrayna'nın 2023 yılında, özellikle yaz aylarında başlattığı karşı taarruzundan bir zafer olmasa da büyük bir beklentiye sahip olduklarını saklamıyordu. 2022 yılında Kiev ve Kharkiv'deki Ukrayna Ordusunun başlattığı taarruzlar, sığ ve aşırı geniş bir cepheye yayılmış durumdaki Rus savunmasını kırmıştı. Yine aynı yıl Kherson'daki Ukrayna taarruzu, Dinyeper Nehri'nin batı yakasında izole edilmiş, lojistik olarak sürdürülemez bir Rus savunmasını alt etmeyi başarmıştı. Nihayetinde Ukrayna'nın Kiev, Kharkiv ve Kherson'daki önceki başarıları Ukrayna Ordusuna olan güveni artırmıştı.
Şimdi sıra Rusları Ukrayna topraklarından atmaya gelmişti. Batı dünyasından sağlanan ekipman ve eğitim desteğiyle birlikte iyice güçlenen Ukrayna Ordusunun, Rus savunmasını artık kırabileceği, ilk etapta Rusya'nın Kırım'la bağlantısının kesilebileceği ve sonrasında kesin zafer şartlarının elde edilebileceği konuşuluyordu. Ukrayna Ordusunun bu tür bir ilerlemeyi kaydetmesi halinde, bir anlamda gittikçe savunma hatları bozulacak Rus Ordusunun daha fazla zarar görmesinin önüne geçmek, özellikle de Kırım’ı kaybetmemek için Putin’in savaşı sona erdirme yönünde adım atma olasılığı gündeme gelebilecekti.
ATACMS, F-16’lar ve Abrams Tankları Savaşın Kaderini Değiştirebilir mi?
Zamanla anlaşıldı ki, Rusları Ukrayna topraklarından atmak neredeyse imkansızdı. Ukrayna Ordusunun Rusları püskürtmek için kazandığı mevzii (bölgesel) üstünlükler bir yere kadar umut olsa da kesin sonuçlu bir zafer için yeterli gelmiyordu. Üstelik bazı meskûn mahallerde Rusların tekrar atağa kalktığı, kaybettikleri yerleri geri aldıkları da görülüyordu. Dolayısıyla yaz bittiğinde savaş alanındaki manzara, Ukrayna Ordusuna ilişkin beklentilerin, umutların çok gerisinde kaldı. Zaten Yaz aylarında elde edilen başarılar, özellikle Karadeniz'deki Rus savaş gemilerine karşı anlamlı olsa da sınırlı olmuştu. Kaldı ki Ruslardan kaybedilen toprakların bir kısmını geri almak için kaydedilen ilerlemeler de büyük maliyetlerle, can kayıplarının artması pahasına elde edilmişti. Şimdi cephede iki taraf için de bir doruk noktası olmasa da bir çeşit güç dengesi durumuna erişilmişti.
Bu arada savaşı yakından takip eden bazı kişiler, Ukrayna'nın başarısız olmasının birinci sorumlusu olarak ABD'yi görüyorlar, Biden yönetimini suçluyorlar. Kiev'in yardım taleplerinin hepsinin Washington tarafından karşılanmadığı görüşü savunuluyor. Örneğin, ABD F-16 savaş uçaklarını, ATACMS olarak bilinen uzun menzilli füzeleri ya da Abrams tanklarını daha erken ve daha fazla miktarda sağlamış olsaydı, Ukrayna'nın 2023 yaz aylarında yakaladığı ivmeyle, Rusları kolaylıkla yerlerinden edebileceğini iddia ediyorlar. Bu düşünceye göre daha fazla ve daha iyi teçhizat, bir ordunun her zaman işe yarar. Dolayısıyla Ukrayna Ordusu eğer taarruzlarını daha gelişmiş silahlarla yapabilmiş olsaydı, şimdiye göre çok daha fazla ilerleme imkânı bulabilirdi. Bununla birlikte bahse konu ‘teknolojik ekipmanların’ tam manasıyla bu cephe savaşında Ukrayna’ya kesin zafer getirebileceği kanaatinde olmadığımı ifade etmek isterim.
F-16 Savaş Uçakları
Sınırlı sayıdaki F-16’nın savaşta kullanılması halinde, eğer Ukrayna'nın hava savunma sistemleriyle birlikte kullanılacaklarsa, birlikte görev yapmaları pek olası gözükmüyor. Zira Ukrayna Ordusu, savaş uçaklarıyla beraber savunma sistemlerini aynı anda kullanabilecek savaş kültürüne ve altyapıya sahip değil. Bu ortamda, F-16’ların sadece hava savunma görevleri yaparak savaşta oyun değiştirici bir rol oynaması söz konusu olamaz. Rus cephesinin arkasına, Rus topraklarına yapılacak mukabil hava, muharebe hava sahası tecridi, tecrit gibi hava taarruzlarını F-16’larla icra etmek demek, F-16’ların Rus savunması karşısında birer birer devre dışı kalacağını göz önüne almak demektir. Nihayetinde F-16’lar mevcut duruma göre Kiev’e psikolojik üstünlük, bir yere kadar durum üstünlüğü sağlamaktan öte bir amaca hizmet edebilecek yeteneklerden yoksun olarak sahaya sürüldüğünden, kesin sonuç getirici bir başarıya imza atmaları da haliyle beklenmemelidir.
Uzun Menzilli ATACMS Füzeleri
ATACMS füzelerinin gelmesiyle birlikte Ukrayna'nın elinin rahatladığını biliyoruz. Bununla birlikte bu füzelerin Kırım’ı da kapsayan uzun menzilli versiyonlarını ABD henüz Ukrayna’ya vermemiştir. Verip vermeyeceği de henüz netlik kazanmamıştır. Yaklaşık 200 mil etkili menzile sahip gelişmiş ATACMS füzelerinin Ukrayna Ordusuna verilmesi halinde, tüm Kırım yarımadası bu silahların etkili menzili içine alınabilirdi. Kırım'daki daha derinlikteki hedeflerin ATACMS füzeleriyle vurulması mümkün olabilirdi. Bu, özellikle Rusların cepheye Kırım’dan takviye yapmasını zora sokacak bir faktör olacağından, Rusların direnişini bozabilirdi. En azından Rus Ordusunun karşı taarruza kalkma olasılığını zayıflatabilir, Ukrayna Ordusunu rahatlatıcı bir gelişme olarak Kiev’in büyük planlarına hizmet edebilirdi. Bu arada Rusların zaten GPS güdümlü füze atışları yapan ATACMS sisteminin etkisini kıran karşı bozucu tedbirleri ustaca kullandıklarını da biliyoruz. Öte yandan ATACMS’a kıyasla daha kısa menzilli HIMARS füze sistemi 2022 yılında ilk kez savaşa dahil edildiğinde, Ukrayna için oldukça etkili bir silah olarak fayda sağlamaya başlamıştı. Ancak şimdi çok daha az etkili, çünkü Ruslar HIMARS’ın etkili menzili içindeki büyük tedarik merkezlerine, düğüm noktalarına bağımlılıklarını azalttılar. Aynı zamanda her iki füze sisteminin de güdümleme/yönlendirme için kullandığı GPS sinyallerini karıştırmayı da öğrendiler.
Abrams Tankları
Bir başka tartışma konusu da tankların Rusya-Ukrayna Savaşındaki etkinliği üzerinedir. Amerikan Abrams tankları Ukrayna'nın çoğunlukla Sovyet döneminden kalma T-64 ve T-72'lerden oluşan filosundan çok daha üstün, modern yeteneklere sahiptir. Ancak Ukrayna'nın geçtiğimiz yaz aylarında icra ettiği taarruzlarda kullandığı Alman Leopard 2 tankları da Abrams’ları aratmayacak ölçüde etkin silahlar olarak biliniyor. Şüphesiz Leopard 2'ler iyi performans gösterdiler ama bunların da öyle yenilmez, süper silahlar olduklarını da kimse iddia edemiyor. Açık kaynak verilerine göre, Ukrayna’nın elinde 100'e yakın Leopard 2 tankından 26'sının devre dışı kaldığı biliniyor. Birçoğu da bakım onarım sorunları nedeniyle kullanılamıyor. Öte yandan tüm tanklar gibi Leopard 2 (gelseydi Abrams da) savaş alanında hayatta kalabilmek için piyade desteğine, topçu ateşine ihtiyaç duyuyor. Ukrayna Ordusu bu manada da Ruslar gibi kötü bir sicile sahip olduğunu geçen yıl yaz aylarında kanıtlamış oldu. Piyade desteğinden büyük oranda yoksun bırakılarak sahaya sürülen Leopard 2'ler ilk taarruz dalgalarına öncülük ettiyseler de pek faydalı olamadılar. Belki Ukrayna Ordusunun elinde Abrams tankları olsaydı şüphesiz fayda sağlayabilirdi ancak kesin zafer getirebileceğini de kimse garanti edemezdi.
Her halükârda F-16’lar, ATACMS füzeleri ya da Abrams tanklarından bağımsız olarak, yeni nesil savaş teknolojisi ürünleri bir ordunun zafer kazanabilmesi için gerekiyor, olmazsa olmazları olarak görülüyor. Özellikle insansız hava araçları, uydu gözetlemesi ve hassas silahların varlığı, kesin sonuçlu muharebeler için mutlaka gerekiyor. Ancak bunların 2022 ve 2023 yılı boyunca Ukrayna Ordusunun emrinde olduğu da biliniyor. Bu nedenle sadece silahların ve platformların varlığı Ukrayna'ya zaferi kazanması için yetmiyor kanaatindeyim.
Birlik Eğitimlerinin Süresi ve Ukrayna Genelkurmayının Kritik Kararları
Bu durumda geriye Ordunun eğitim seviyesi kalıyor. Ukrayna’nın görevlendirdiği tugaylar geçtiğimiz yaz aylarında icra edilen taarruzi manevralardan önce sadece beş hafta kadar Batı tarzı askerî eğitim alabilmişler, haliyle bu da yeterli gelmemişti. Bu savaşta ancak iyi eğitim almış ve çatışma tecrübesi de bulunan seçkin birliklerle bir fark yaratmak mümkün olabilirdi. Bu arada Ukrayna Genelkurmayı, sınırlı gücünü tek bir noktaya teksif ederek sonuç almak yerine; elde mevcut neredeyse kuvvetini üçe bölmüş, üç ayrı noktadan karşı taarruzu başlatma kararı almıştı. Haliyle üç noktada cereyan eden savaş için Ukrayna’nın asker sayısı zaferi ilan etmek için yeterli gelmemiştir. Bu nedenle Ruslar karşısında, başka faktörlerle birlikte, komuta heyetinin üç cepheden harekâtı başlatma kararı, neticede istenen başarı ve ilerlemeyi mümkün kılmamıştır. Hedef, teksif, kuvvet birliği, kuvvet tasarrufu gibi temel harp prensiplerine uyum göstermeyen Ukrayna Ordusu, bir yönüyle, sınıfta kalmıştır.
Sonuç
Bu arada savaşın esas gidişatını belirleyen tarafın Ruslar olduğunu unutmamak gerekiyor. İstediği noktalardan geçen bir cephe hattını Ukraynalılara dikte ettiren Rus Genelkurmayı, nihayetinde iyi bir savunma yapıyor. Taarruzdan ziyade savunma savaşı vermekle yetiniliyor görüntüsü veriyorlar. Geniş bir cephe hattında derinlemesine bir savunma düzeni alan Rus Ordusu, mayın tarlalarıyla cepheyi tahkim etmiş durumdadır. Geride ihtiyat birlikleri hazır tutulurken, lojistik hatlar savunma hatlarındaki birliklere malzeme akışını garanti edecek şekilde açık tutuluyor. Dolayısıyla, şimdiki şartlarda Rusya, Ukrayna’dan kopardığı de facto toprak kazanımlarından ziyadesiyle memnun gözüküyor inancındayım. Rus cephesini yarabilmek için yukarıda irdelenen her başlıkta zafiyeti bulunan Ukrayna Ordusunun halihazırda zaferini ilan etmek için pek bir şansının olmadığını söyleyebiliriz. Bu durumu bu yıl içinde Ukrayna Hava Kuvvetlerine teslim edilecek F-16’lar ile Abrams tanklarının değiştirme potansiyelini oldukça zayıf görüyorum.
Kaynakça
BBC Visual Journalism Team, “Ukraine in maps: Tracking the war with Russia”, 20 Aralık 2023, BBC News, https://www.bbc.com/news/world-europe-60506682