Türk F-16’ları Katar’da Konuşlandı mı?
Türkiye’nin Katar’a savaş uçakları dahi konuşlandırma aşamasında olduğu konuşuluyor. Azernews’te 26 Temmuz’da yer alan habere göre, “Türkiye iki devriye gemisi ve altı F-16 uçağını Katar'a gönderecek.”
Son yıllarda gelişen Türkiye-Katar ilişkisi, Türk dış politikasının en önemli başarı alanlarından biri olarak görülüyor. Ekonomik, siyasal, bölgesel iş birliği alanlarına sahip olan bu ilişkinin kapsamına 2015 yılında güvenlik boyutu da eklemlenerek, iki ülke arasında çok yönlü bir ilişki ağı örüldü.
İki ülke arasında 2015 yılında imzalanan “Türkiye-Katar Askeri İş Birliği Anlaşması” gereği Türk askerinin başkent Doha’da bulunan ‘El Rayyan Üssü’nde konuşlandırılmasına karar verildi. Bu kapsamda Türkiye; bu üsse 150 civarında askeri personelden oluşan ilk askeri birliğin sevkiyatını aynı yılın Ekim ayında gerçekleştirdi. Bir ara 3 bin kişi kapasiteli El Rayyan Üssü’ndeki Türk personel sayısı bir dönem 94’e kadar düşse de bugünlerde Türkiye’nin Katar’a savaş uçakları dahi konuşlandırma aşamasında olduğu konuşuluyor. Azernews’te 26 Temmuz’da yer alan habere göre, “Türkiye iki devriye gemisi ve altı F-16 uçağını Katar'a gönderecek.”
Haberde, TCG KUMKALE ve TCG KUŞADASI askeri gemileri 26 Temmuz'da Aksaz deniz üssünden ayrılırken, askeri uçakların da 30 Temmuz'da Doha'ya uçacağa yazıyordu. Bu konu başlığına, Türkiye’de sosyal medya haricinde, Türk basınında ve/veya MSB basın açıklamalarında yer verilmedi. Belki de ben gözden kaçırmış olabilirim!
Türk askeri hangi amaçla Katar’da bulunuyor?
Katar Silahlı Kuvvetleri'nin 8.500 kara kuvvetleri, 1.800 deniz kuvvetleri ve 1.500 hava kuvvetleri olmak üzere etkin personel sayısı 11.800'dür.
Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesinin kurulduğu Aralık 2014 yılının Aralık ayından itibaren askeri ve savunma sanayi alanları başta olmak üzere iki ülke arasındaki ilişkiler tüm düzeylerde büyük ilerleme katetti. İki ülke arasında 19 Aralık 2014 tarihinde imzalanan, "Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Kurulmasına İlişkin Ortak Mutabakat" uyarınca iki ülke arasında askeri eğitim ve savunma sanayisi alanında iş birliği yapılarak, Katar’da Türk Silahlı Kuvvetlerinin görev yapmasının önü açıldı. Antlaşma, 5 Mart 2015 tarihinde TBMM Dışişleri Komisyonu tarafından onaylandı.
Katar’ın ABD, Birleşik Krallık ve Fransa ile savunma anlaşmaları bulunuyordu. Böylece bu kervana Türkiye de katılmış oldu. Türkiye’nin gönderdiği birliğin Katar’da konuşlanmasının arifesinde birliğin asli görevi; “Gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar’ın savunma imkanının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesinin, her iki tarafın da diğer ülkelerin Silahlı Kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesini, terörizmle mücadelenin uluslararası barışa katkı sağlamak” olarak ifade edilmişti. O yıllarda İran ve Körfez ülkeleri arasında yaşanan güç mücadelesine Türkiye müdahil olma yolunda bir irade ortaya koymuştu. Türk dış politika yapıcılarına göre bu yönde sergilenen stratejik vizyon, Türkiye’nin bölgesel güç olma iddiasını tahkim eden bir işlevi yerine getirecekti.
Türkiye'nin Katar'a askeri sevkiyatı, Katar Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde bir danışma komuta grubu kurulması ve yaklaşık 500 ila 600 Türk askerinden oluşan bir askeri üs inşa edilmesi yönündeki ilk planın bir parçası olarak başlatılmıştı. Türk birliği, başlangıçta Tarık bin Ziyad Taburunda konuşlu olarak görev yaptı. Bu arada antlaşma uyarınca Türk Silahlı Kuvvetleri Katar’da konuşlanırken, iki ülke arasında ortak askeri tatbikatlar düzenlendi. Nihayetinde 14 Aralık 2019 tarihinde ise Katar Türk Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı Karargâhı, iki ülkenin Savunma Bakanları ve Genelkurmay Başkanlarının katıldığı bir törenle açıldı ve karargâha Halid Bin Velid Kışlası adı verildi.
Katar’a Uygulanan Ablukanın Türkiye'nin Desteğiyle Kırıldı
Türk birliğinin ana görevi Katar askerlerinin eğitimi olarak tanımlanmış olsa da bölgede gelişebilecek olası krizlere anında müdahale etmesi de öngörülmüştü. Nitekim, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017 tarihinde "terör gruplarını desteklediği" suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiler ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başladılar. Söz konusu ülkeler ablukanın kalkması için Katar'a bazı şartlar dayatırken, bu şartlarından biri de Doha'daki Türk askeri üssünün kapatılmasıydı.
Bu durum Körfez bölgesinde beklenmedik bir krize yol açtı. Bu dört ülkenin Katar’ın yerine getirmesini istedikleri 13 maddelik talep listesinde yer alan Türk üssünün kapatılması ve Türkiye ile Katar arasında tesis edilen askeri işbirliğinin sonlandırılması isteğini kabul etmeyen Türkiye, askerlerini çekmediği gibi, askerî ve siyasî nüfuz alanını pekiştirmek için adım attı.
TBMM Genel Kurulunda, 7 Haziran 2017 tarihinde yapılan oylamada Katar'da Türk askerinin konuşlanmasına ilişkin kanun tasarısı kabul edilerek, Türkiye’nin askerlerini çekmeyeceği ilgili ülkelere diplomatik bir dille ifade edildi. Ayrıca dört ülkenin ablukasına maruz kalan Katar'a hava ve deniz yoluyla gıda, su, ilaç ulaştırdı. Daha önce 100 civarında personelle sınırlı tutulan Türk birliğinde görev yapan asker sayısı, bu gelişmeler üzerine, 2017 sonrasında, 'Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı' adı verilen askeri yerleşkenin artan kapasitesi göz önüne alınarak, arttırıldı. Katar'ın BMC'ye 100 milyon dolar yatırım yaparak Türkiye'nin kuzeybatısındaki Sakarya ilindeki devlete ait bir tank palet fabrikasının yüzde 49,9 hissesini satın almasıyla askeri sanayideki işbirliği de ivme kazandı. Böylece gelişen iki ülke arasındaki ‘kader birliği’, 2018 yılında yaşanan ekonomik kriz bağlamında Katar’ın da Türk ekonomisine 15 milyar dolar değerinde doğrudan yatırım yapması sonucunu doğurdu. Bu bağlamda Ankara ile Doha ilişkisinde artan uyum, her şartta dayanışma ve iş birliği şeklinde gelişmeye devam etti.
Askeri işbirliğinin devamı bağlamında, iki ülke arasında ortak askerî tatbikatlar icra ediliyor. Örneğin 02-31 Mart 2021 tarihleri arasında Katar'da icra Türkiye-Katar Ortak Tatbikatı, Katar ve Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının katılımı ile icra edilmişti. Tatbikatın maksadı, Katar ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasında karşılıklı iş birliği ile müşterek çalışabilirliği geliştirmek ve Katar Silahlı Kuvvetlerinin askerî kapasitesinin artırılmasına katkı sağlamak olarak belirlenmişti. Tatbikata Katar Türk Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı, bir Mekanize Piyade Bölüğü ve bir Topçu Bataryası ile yerinden katılım sağlamıştı.
Sonuç
Arap Baharı döneminde ortaya çıkan kaos ve Körfez devletlerinin buna yönelik belirsiz tutumları, Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında siyasi, askeri ve sosyal ilişkilerin yalpalamasına yol açtı. Türkiye, bölgesel gelişmelerin ortasında kendi jeopolitik çıkarlarına korumaya yönelik arayışlara yöneldi. İki ülkenin pragmatizme dayalı dış politika arayışları Katar ile Türkiye’nin yollarını aynı noktada buluşturdu. Doha'nın büyük ölçüde pragmatik nedenlerle Ankara'nın yanında yer almayı gerekli gördü. Böylece Türkiye-Katar diplomatik ilişkilerindeki büyüme, Türkiye'nin Körfez bölgesindeki ekonomik ve güvenlik çıkarlarını geniş çapta genişletme arayışıyla ortaya çıktı.
2014 yılında Türkiye Yüksek Stratejik Komitesi'nin kurulması, iki ülke arasında daha kurumsallaşmış üst düzey diyalog ve işbirliğinin önünü açtı. Askeri alanda ise 2015 yılında yürürlüğe giren Türkiye-Katar Askeri İşbirliği Anlaşması da Katar'da Türk askeri üssünün kurulmasını sağladı. Bu çerçevede 2017 yılındaki Katar diplomatik krizinden sonra Katar'ın Türkiye'nin liderliğinde pragmatik korunma politikasını güçlendirmekten başka seçeneğinin pek kalmadığını değerlendiriyorum. Bugün Doha, özerk bir dış politika izleme alanını korumak için askeri koruma konusunda büyük ölçüde Türkiye'ye (ve paradoksal olarak ABD'ye) bağımlı bir politika izliyor.
İki gün önce, 8 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Katar ile ekonomik ilişkiler başta olmak üzere siyasi, askeri, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini ileri noktalara taşıma kararlığının tam olduğunu, atılacak adımlarla iki ülke arasındaki dayanışmanın perçinleneceğini söyledi.
Anlaşılan iki ülke arasındaki askeri ilişkinin daha da artacağı, ilaveten yakın dönemde hava unsurlarının da Katar’da görev yapabileceği, hatta yapmakta olduğu konuşuluyor. Acaba 4-6 adet Türk F-16’sının Katar’da konuşlanması söz konu olabilir mi?
Kaynakça
Medyascope, “Türkiye, Katar’a nasıl üs kurdu?”, 8 Haziran 2017. https://medyascope.tv/2017/06/08/turkiye-katara-nasil-us-kurdu/
Bülent Erandaç. “Katar'da 2. Türk Üssü'nü Kurduk”. SDE. 19 Ağustos 2019. https://www.sde.org.tr/bulent-erandac/genel/katarda-2-turk-ussunu-kurduk-kose-yazisi-10952
CRU Report January 2021. https://www.clingendael.org/pub/2021/drivers-of-turkish-qatari-relations/4-turkish-and-qatari-cooperation-on-security-and-defence/
Nesibe Hicret Battaloğlu, “Reflecting on the Turkey-Qatar Partnership, Fifty Years Later”, GSS, 2023 Ağustos, https://gulfif.org/reflecting-on-the-turkey-qatar-partnership-fifty-years-later/
Michael Stephens. “Where Did it All Go Wrong? The Qatar-Turkey Power House Comes Up Short”. RUSI. 14 January 2014. https://rusi.org/publication/where-did-it-all-go-wrong-qatar-turkey-power-house-comes-short
Serdar Bıtmez, Hacer Başer, Mehmet Nuri Uçar, Mahmut Geldi, Zeynep Hilal Karyağdı Duran. “Türkiye-Katar ilişkileri son 20 yılda büyük gelişme gösterdi”. Anadolu Ajansı. 6 Aralık 2021. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/turkiye-katar-iliskileri-son-20-yilda-buyuk-gelisme-gosterdi/2439884
Mümin Altaş. “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile görüştü.” Anadolu Ajansı. 8 Ağustos 2024. https://www.aa.com.tr/tr/politika/cumhurbaskani-erdogan-katar-emiri-al-sani-ile-gorustu/3298780
Alimat Aliyeva. “Turkiye transfers 2 patrol ships and six F-16 aircraft to Qatar”. Azernews. 26 Temmuz 2024. https://www.azernews.az/region/229131.html